KAN TUTMAK
Kan tutması olayı kanı görünce fenalaşmak şeklindeki psikolojik veya tansiyon düşmesi gibi nedenlerle ortaya çıkan biyolojik bir vakadır.
Fakat söz konusu ettiğimiz kan tutması edebiyatta da karşımıza çıkan cinayet işleyenlerin cinayeti işleyip maktulün kanını görmelerinden sonra yaşadıkları travmayı ifade etmektedir.
Çok eskiden beri cinayet işleyenler ikan tuttuğuna dair bir inanç vardır. Kan tutan caninin ayakları yerinden kıpırdayamaz, maktulün başından ayrılamazmış. Hatta kan tutma olayına maruz kalan katiller nerede bir kan görse orada fenalaşır, hatta düşüp bayılırmış.
Günümüzde bile katillerin dönüp dolaşıp cinayeti işledikleri yere geldiklerine dair bilgiler ve haberler paylaşılmaya devam etmektedir.
Bu konu çeşitli vesileler ile şiir ve edebiyat dünyamızda sık sık işlenmiştir.
Kurtulmaz ise n’ola anın zahm-ı dilinden
Ey kaşu keman kanluyu elbet tutar kan Ş. Yahya
Humâr-ı bade-i la’l-i lebiyle dil olup medhûş
Yatır bî – tâb-ı hayret lal ü ebkem sanki kan tutmuş Pertev
Bu şeb huni nigâhın mest tuttum saçun sinemde
Girizan olmamış ol katîl-i çâlâki kan tutmuş Şey Galip
Geh gözde geh gönülde hadengin mekân tutar
Her kanda olsa kanluyu elbet kan tutar.
Kan Yalaşmak Kan Kardeşliği Ant İçmek