Koşuk Nedir -Örneklerle Koşuklar

07.06.2018
 
 
 
Koşuk Nedir -Örneklerle Koşuklar 
 
Yazıda Koşuk nazım biçimin tanımı, koşuk nedir ve sözlük anlamı, koşukların özellikleri, koşuk dilbilgisi açısından nasıl türetildi, koşuk hangi dönem şiiridir, koşukların özellikleri, koşuk türleri, koşuk örnekleri, koşuk, sav, sagu,destan , isamiyet öncesi nazım şekilleri, koşuk ve koşma ilişkisi,  İslami dönemde koşuk, koşukların kafiye yapıları,  koşukların kafiye düzeni, koşukların konularını, en güzel koşuk örneklerini ele alacağız.
 

Koşuk, günümüz halk edebiyatındaki  “”koşma“  nazım türünün İslamiyet öncesi Türk edebiyatındaki karşılığıdır. Yani başka bir ifadeyle, İslamiyet öncesinde  “koşuk” denilen nazım biçimine İslamiyet’ten sonra ve günümüzde koşma denmeye başlanmıştır.

Koşmak kelimesi eski Türkçede “öküzü kağnıya koşmak” , atı arabaya koşmak,” “ koşum takımların ata deveye vb koşmak”  anlamları için de kullanılmaktaydı. Hatta  “ koş,”  ya da “goş “ hali ile bu fiil günümüzdeki bazı ağızlarda yaşamaya devam etmektedir.  Şu halde “goşma  “ ve koşuk düzgünce bağlama, yerine yerleştirme, uygun bir şekilde bağlama anlamı ile uygun ve güzel yerleştiren sözler anlamında bir terim olarak kullanılmıştır. Örneğin koşuk koşmak, türkü yakmak, türkü koşmak gibi  İslam Ansiklopedisinin koşma maddesinde ise Nurettin Albayrak " Koşma kelimesi koşmak (eklemek, katmak) fiilinden türemiş olup “güfteye beste ilâvesi” demektir. (" bkz : Nurettin Albayrak ,” Koşma “https://islamansiklopedisi.org.tr/kosma ) görüşündedir. 


Fiillerden isim türeten –uk- ük, -k eki günümüzde de oldukça işlektir.  Bu ekin Çukurova Türkmenlerinde daha sık kullanıldığı dikkatleri çekmektedir.  Gelik, gidik, görük, yapık, sevik, göçük,  gibi. Şu halde koşuk terimi “Koş “ fiil kökünün üzerine eklenen (-uk) eki ile türemiş de olabilir. 

İslamiyet öncesinde tabiat sevgisi, doğa tasvirleri, kahramanlık, savaş, yiğitlik ve aşk konuların işleyen nazım şekillerine koşuk deniliyordu. Koşuklar genellikle eğlencelerde kopuz eşliğinde söylenen ağıt- sagu-  dışı manzumelerin genel adı olarak kullanılıyordu.  Başka bir deyişle yas, ölenin hayatta yaptıklarını anlatan, ölen kişilerin ölümü üzerine duyulan üzüntüyü dile getiren acıklı ve yaslı şiirlerin dışında söylenen şiirlere koşuk denmişti. Bu nedenle koşuklar ölenlerin ardına söylenmiş ağıt konulu olmayan manzumeleri ifade ediyordu. ( Bkz Destan Sav Sagu Koşuk Örnekleri)  ( Bkz : BİLİNEN İLK TÜRK ŞAİRLERİ VE ŞİİRLERİ ( Uygur şairleri)

Eski Türklerde koşukların konuları nedeni ile  “sığır töreni” adı verilen av törenlerinde, “şölen” adı verilen kurban törenlerinde toy ve öküz denilen eğlencelerde, zaferi kutlama, bir araya gelip ziyafet verme, sevince vesile olan düğün gibi şölenlerde, toplantılarda, kışlaktan yazlığa, yazlıktan kışlağa göçlerin başladığında göç ateşlerinin yakıldığı günlerde vb söylenen manzumelerdi. “Kopuz çalıp koşuk söyleyen ( ır-yır-şiir)kimselere kam, bahşı, şaman gibi adlar verilirdi. Koşuklar Çadırlarda oturup, göçer ve sürekli doğa ile iç içe yaşayan eski Türkler`in yaşamından kesitler, hayat, inanç, erdem ve töreleriyle ilgili bakış açılarını dile getirirlerdi .[1]

Koşukların irticalen söylenen manzumeler olduklarını tahmin etmek zor değildir. Koşuklar ozan, baksi, kam adı verilen şairlerin, kopuz veya çöğür eşliğinde dilden veya telden söylenen şiirleridir. Günümüzdeki sazların atası olan kopuzlar, İslamiyet öncesi Türk halk edebiyatının milli bir çalgısıydı.  O devirlerde de usta kopuzcu  ve çöğürcü ozanların yetiştiğini, hatta bu ozanların aynı zamanda destan ve hikâye anlatan kişiler olduklarını, manzum destanlar da koştuklarını ( Örneğin Alp Er Tunga destanı gibi )  ölenlerin ardına para ile sagular yaktıklarını, tahmin etmek zor değildir. Şu halde günümüzdeki gezgin âşık geleneği de İslamiyet öncesine dayanıyordu. ( bkz GEZGİN ÂŞIKLIK GELENEĞİ ) Ozanlara o nedenle kopuzcu veya çöğürcü de deniyordu 

İlk örneklerine Uygur metinleri ile Divan-ı Lügat-it-Türk Kaşgarlı Mahmut de eriştiğimiz koşukların genellikle 7 li hece vezni ile yazılmış oldukları dikkati çekmektedir. Koşukların mısra başında ve sonundan da kafiyeli oldukları görülür. Pek çok koşuk da mısra başı kafiyelerin bulunması hayli dikkat çekicidir. Koşuklar dörtlük sistemi ile yazılmış, aliterasyon ve seçili şiirlerdir.  ( Bkz Uygur Manici ve Budacı Şiiri ve Tüm Özellikleri- )

Keldi esm esneyü 
Kadka tükel osnayu 
Kirdib odun kasnayu 
Kara büht kükreşûn

Koşuklarda kafiye düzeni, yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi mısra başlarının aynı veya yakın sesler ile başladığı dikkat çeker.  Buna mısra başı kafiye denmiştir. Mısra başı kafiyeler günümüz koşmaları ve şiirlerinde çok nadir görülen bir kafiye sistemidir. Koşukların kafiye düzeni, aaaa, aaab, abab, şekillerinde olabilir.   Klasik koşuk düzeni ise (aaab cccb dddb) şeklindedir. Koşuklarda durak sistemi de vardır. (Uygur Manici Budacı Şairleri ve Eserleri)

Görüldüğü gibi mısra başı kafiye sistemi dışında İslamiyet öncesindeki koşukların tüm özelliği İslami dönemdeki Koşma, koşma türleri,  mani, türkü ve dini tasavvufi nazım şekillerinde de aynen devam etmektedir.

Koşuklarda aliterasyon ve asonans denilen tesadüfün dışında bilinçli yapılan sesli ve sessiz tekrarlarının, koşuklardaki bilinçli ritim çabalarının, ritmik öğelerin sayesinde koşukların halay benzeri dans ve rakslara da eşlik etmek maksadı ile söylendiklerini iddia etmemizi de mümkün kılmaktadır.  .

İslamiyet öncesi koşukların günümüze ulaşmasını Kaşgarlı Mahmut ve Uygur metinleri sağlamıştır.

Koşuk ve Sagu örneklerinin pek çoğu Kaşgarlı Mahmut’un "Divânü Lûgâti't-Türk" adlı eseri sayesinde günümüze gelmiştir.  "Divânü Lûgâ-ti't-Türk'teki bu şiir parçaları uzmanlar tarafından birer manzume haline getirilmiştir.

Koşuk  Örnekleri

Örnek 1
Keldi esm esneyü 
Kadka tükel osnayu 
Kirdib odun kasnayu 
Kara büht kükreşûn

Ördi büht ıngraşu 
Aktı akın möngreşü 
Kaldı bodun tanglaşu 
Kükrer takı mangraşur

Kar buz kamuğ erüşdi 
Tağlar suvı akışdı 
Kökşin bulıt örüşdi 
Kayguk bolup üğrişür

Örnek 2

Kızıl sarığ arkaşıp
Yipkin yaşıl yüzkeşip
Bir bir kerü yürkeşip
Yalnguk anı tanglaşur

Alın töpü yaşardı
Unıt otın yaşurdı
Kölnin suvın küşerdi
Sığır buka möngreşür

Kulan tükel kamıttı
Akar sukak yumuttı
Yaylag tapa emitti
Tizig turup sekrişür


KOŞUK-Özgün hali
Yay yarupan ergüzi
Aktı akın munduzı
Toğdu yaruk yılduzı
Tıngla sözüm külgüsüz

Agdı bulut kükreyü
Yağmur tolı sekrüyi
Kalık anı ügriyü
Kança barır belgüsüz

Türlük çeçek yarıldı
Barçın yadım kerildi
Uçmak yeri körüldi
Tumluk yana kelgüsüz


Günümüz Türkçesi

Bahar geldi
Kar suları seller gibi aktı
Tan yıldızı da doğdu
Sözümü gülmeden dinle

Bulut gürleyerek yükseldi
Yağmur, dolu yağdı
Rüzgâr önüne kattı
Nereye gider bilinmez

Rengârenk çiçekler açıldı
İpek yaygılar serildi
Cennet yeri görüldü
Soğuklar artık gelmez


İLGİLİ LİNKLER

Destan Sav Sagu Koşuk Örnekleri
BİLİNEN İLK TÜRK ŞAİRLERİ VE ŞİİRLERİ ( Uygur şairleri)
Uygur Manici Budacı Şairleri ve Eserleri
Uygur Manici ve Budacı Şiiri ve Tüm Özellikleri
DİVANI LÜĞAT ÜT TÜRKİDEN İLGİNÇ NOTLAR
Alp Er Tunga Destanı Özeti Şehname ve D. Lüğat'üt, Tük' e Göre
Divan-ı Lügat-it-Türk Kaşgarlı Mahmut

 

 KAYNAKÇA

[1] Şahamettin Kuzucular,Destan Sav Sagu Koşuk Örnekleri, https://www.edebiyatvesanatakademisi.com

3

7

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Ali Canlı

Ali Canlı

6 years ago

Ellerinize sağlık ,yine güzeldi her zamanki gibi, saygılar.

Deniz Gürses

Deniz Gürses

6 years ago

Memnun oldum geldiğime . Einize sağlık

Seferi (Nurcan Bedir Ören)

Seferi (Nurcan Bedir Ören)

6 years ago

2+2+3 duraklı 7'li hece ölçüsü... Atalarımız çok hareketli bir yaşayışa sahipmiş, burdan da anlaşılıyor. Selam ve muhabbetle ...