Ma’bed ( Mabet ) Deyr Tapınak Büthane, Manastır
Ma'bed Nedir
Ma’bed mescit, cami, kilise, havra veya çok tanrılı dinlerin ibadet yeri, Tanrıya topluca İbadet edilen yapı, toplu ibadet için yapılmış, bina, Puta tapanların ilahları için yaptıkları tapınak
Osmanlıca yazılışı معبد - Ma'bed
Yazıda “ ma’bed “sözcüğünün kökeni, Osmanlıca yazılışı, sözlük anlamları, edebiyatta ma’bed düşüncesi, ma’bed tasavvuru, şiirlerde ma’bed konusu, şiirlerde ve beyitlerde örnekler, ma’bed ile ilgili kavramlar, ele alınacaktır.
معبد - Ma’bed, Arapça kökenli isim soylu bir sözcüktür. Ma’bed kelimesinin sözlüklerdeki anlamları: mescit, cami, kilise, havra veya çok tanrılı dinlerin ibadet yeri, tapınak, Tanrıya topluca İbadet edilen yapı, toplu ibadet için yapılmış, bina, Puta tapanların ilahları için yaptıkları tapınak manalarına gelir.
Sözcük İslami cihetle kullanıldığında büyük ölçüde cami ve mescidi ifade etmektedir. Buna mukabil divan edebiyatında büyük ölçüde, İslâmiyet dışındaki dinlerin, Hıristiyan, Yahudi, Putperest, Mecusi, ateşgedelerin, putlara tapanların topluca ibadet ettikleri Büt Büthane gibi görkemli ibadethanelerini ifade etmek için kullanılmıştır. (Bkz Havrâ Sinagog Divan Şiirinde Hûri ile Havra:)
Bu durumda ma’bed sözcüğü edebiyatta ve şiirlerde genellikle , Büt-i Tersa ( Hrisitiyan güzeli) Büt Büthane ,Sanem Sanema , kilise, havra, haç ,çan, ceres, , çelipa, Azer, İbrahim Halil, ile birlikte kullanılır. ( bkz Çelipa Nedir Şiirlerde Haç İstavroz Hıristiyan Güzeli) Bu bakımdan kimi zaman da deyr ve manastır sözcükleri ile de eş anlamlı olarak kullanılmıştır. ( bkz Deyr Nedir Şiirimizde Manastır )
Divan şiirinde büt, büthane putperestlerin tanrı diye taptıkları heykellerin olduğu ibadet yerleri, dini mabetleridir. Büt ve büthane aşık için tapılan sevgiliyi ifade eder. Büt ve büthane âşık için bir mabettir ve edebiyatımızda âşıkların taptığı sevgili manasını ima edecek şekilde kullanılmıştır.
Beşerin böyle delaletleri var
Putunu kendi yapar kendi tapar. Tevfik Fikret
Sûret ü nakşı gözleyen kâfîr ü büt-perest olur
Âşık-ı sâdık olanın hâtırı lem-yezeldedir Şeyh Galip
Edebiyatta ve divan şiirinde mabet kavramı genel olarak sevgili ile birlikte düşünülür. Mabet divan şairine sevgiliyi hatırlatır. Çünkü aşığın tapınağı sevgilinin bulunduğu yerdir. Sevgilinin güzelliği bir mabettir. Âşık, sevgilinin önünde diz çökmeyi, ona yalvarmayı hayal eder, Ondan lütuf, izzet, ikram ihsan, inayet vb diler. İzzet, ikram, lütuf vb göstermesi için yalvarıp yakarır.
Ma'bed-i Sultân Süleyman Şâlı emîn-i ehl-i dîn
Hâcli-i ahbâb-ı Ahmecl câmî-i ibret-niimâ Yahyâ Bey
Donanıp ol büti Çîn atlas u dibalar ile
Deyri hüsnün bezemiş müşk çelipâlar ile
Leb-i havrâya misvâk ile sûfî diş biler ammâ
Baŋa cânâne besdür varsun ol nâdânuŋ olsun hep BURSALI RAHMİ
Bu sahrâlardaki nâlem ne bilsün n’idügin bülbül
Dilüm añlar bu deyr içre benim ancak ceres kaldı Gelibolulu Sun’î (1486- 1534) H
Tek ceres gibi bu deyr içre göñül ehl-i dil ol
Mey-i ‘ışkıyla gerek turna gerek kanzil ol Gelibolulu Sun'î
Aguşumu açtım sana manend-i çelipa
Ey muğbece deyre gel Mesiha’yı seversen Daniş Bey
Eger küşteñ mezârı lâlesin bulsa ide havrâ
Ruhına bergini gül-gûne dâgın hâl-i ‘anber-sâ EMRÎ ( D. Edirne?
Zihî meşhed zihî merkad zihî ma'bed zihî maksad
Makanı-ı Hızr u llyâs ıı makarr-ı evliyâdır bu Yahyâ Bey
Sûret ü nakşı gözleyen kâfîr ü büt-perest olur
Âşık-ı sâdık olanın hâtırı lem-yezeldedir Şeyh Galip
İLGİLİ LİNKLER
Deyr Nedir Şiirimizde Manastır
Nasranî Nedir Hıristiyan İsevî
Çan Şiirlerde Ceres Kös Bang Vurmak
Çelipa Nedir Şiirlerde Haç İstavroz Hıristiyan Güzeli