Büt ( Put – Senema- Sanem )
Osmanlıca yazılışı : büt : بت
Sanem : صنم
Büt sözcüğü, eski dilde sânem ve put sözcükleri ile eş anlamlıdır. Sanem sözcüğünün sözlüklerdeki anlamları: Kâfirlerin, önünde ibadet ettikleri heykel, put, putperestlerin İlâhı, odundan, altından ve gümüşten yapılan insan heykeli anlamlarındadır.Lakin eski edebiyatta Büt, sanem, sanema veya put değişmeceli anlamda Çok güzel olan.
Sensüz ṣanemā cismüme bu cānı gerekemez
Cānum sen imişsün baña cān anı gerekmez
Divan şiirinde karşımıza çok çıkan olgudur. Büt ve put ilahi dinlerden olmayan insanların putperestlerin yaptıkları ve taptıkları heykellerdir. Divan şiirinde büt veya put müşriklerin tanrı diye taptıkları heykelleri ifade ederken, âşıkların taptığı sevgili manasını ima edecek şekilde kullanılmıştır.
Beşerin böyle delaletleri var
Putunu kendi yapar kendi tapar. Tevfik Fikret
Bütlerin insan, özellikle kadın tanrıçaları temsil edecek şekilde ve güzel yapılmış olanlarına sanem veya sanema denir. Divan şiirinde büt, mahbub, mahbube, genç ve güzeli temsil eder. Özellikle sanem veya sanema taıplacak kadar çok sevilen genç ve güzel sevgilinin sembolüdür.
Ka‘be hakkıyçün halîlümden beni havf eyleyüp
Sun‘iyâ büthâneye urdı sanemler sureti Gelibolulu Sun’î (1486- 1534) Hayatı..
Büt-perest-i cemâl-i san’atıdır
Büt tırâşân-ı Halluh u Nevşâd Şeyh Galip
(Nevşâd ve Halluh heykeltıraşları, sanatın yüz güzelliğine tapanlardır.)
Nevşad ve Halluh ile heykeltıraşlık arasında bir ilgi kurulmuştur. Nevşad: Türkistan’da bir şehirdir. Halluh ise Karluklara Fars kaynaklarında verilen isimdir. ( BKZ Halluh ( Ferhar : Güzeller Mabedi ) Hoten ve Nevşâd Şehirleri )
Sûret ü nakşı gözleyen kâfîr ü büt-perest olur
Âşık-ı sâdık olanın hâtırı lem-yezeldedir Şeyh Galip
(Resim ve nakşı gözleyen kâfir ve putperest olur, sadık aşık olanın gönlü kalıcıdır.)[1]
Gelse bu sûretle bütgede-i hüsne eger
Bütler îmân getirip der sanemâ hôş geldin [2] Şeyh Galip
İnsan resmi ve heykeli yapmaktan İslamlar men edilmiştir. Bu yüzden İslam kültüründe bu sanatlar çok gelişmemiş, yasak olduğu da sık sık hatırlatılmıştır. Buna rağmen sevgili ile büt arasında anlam oyunları ile çeşitli alakalar kurulur.
Secdedir her kande bir büt görsem ayinim benim
Hah Müslim hah kafir tut budur dinim benim.. Fuzuli [3]
Bikr-i Manîdir serâser sûret-i Meryemleri
Öyle bir büthânenin şimdi gönül nâkûsudur Şeyh Galip,
(Meryem’in resimleri baştan başa Mânî’nin eşsiz eserleridir, gönül şimdi öyle bir kilisenin çanıdır.)
Hevâ Mesîh-nefes bag şekl-i büthâne
Sarındı başına sünbül kebûd dülbendi (Nev’î, )
(Hava İsâ nefesli, bağ puthane şeklinde(dir); sünbül başına gök renkli (mavi) tülbent sarındı.)
Çîn bütleri gibi yüzün ayına reşk eder
Nakş u nigârle âyîne-i âsumân dahı Şeyhi
(Güneş bile nakış ve resimle, Çin putları gibi aya benzeyen yüzünü kıskanır.)
Ey sanem bir bir diyem bu resme kâfirliklerin
Ruz-ı mahşerde görürsem Hz İsa yüzin Hayali Bey
Görse ol bârika-i hüsnü bütân-ı Keşmir
Tâb-ı hayretle erirlerdi büt-i mûm gibi Nedim
(Keşmir putları o güzelliğin şimşeğini görse, hayretlerinin etkisiyle balmumundan heykel gibi erirlerdi.)
Büt veya sanem genellikle sevgili ile mukayese edilir. Sevgili yukarıdaki örneklerde de gözüktüğü gibi secde eden namaz da kılan bir sevgilidir. Sevgili genellikle bütten güzeldir. Sanem heykelden ziyade heykelcilerin tasvir etmek istedikleri güzel sevgilidir. Sanem put gibi değil insan gibi düşünülür. Büt veya put daha ziyade mahbûb, mahbube; güzel ve genç mânialarında kullanılmıştır.
Ol büt-i tersâ sana mey nûş eder misin demiş
El-aman ey dil ne müşkilter suâl olmuş sana Nedim
(Ey gönül! O Hıristiyan güzeli sana şarap içer misin demiş; eyvah! Sana ne zor bir soru sorulmuş.)
Gelse bu sûretle bütgede-i hüsne eger
Bütler îmân getirip der sanemâ hôş geldin (Şeyh Galip,
(Eğer bu suretle güzel puthaneye gelirse, putlar iman getirip, ‚ey put! Hoş geldin der.)
Billâh ey büt-hâne-i hüsnün büt-i ‘ayyâresi
Nice mermerden düzülmüşdür yüregin hâresi (Ahmet Paşa )[4]
(Allah için, ey güzel put hanenin dolandırıcı, hilekâr putu! Taş yüreğin nice mermerden düzülmüştür.)
Büt mazmunu büthane, Kâbe’deki putların Hz İbrahim tarafından kırılması, puta tapılması ama sevgiliyi gören putların veya aşığın sevgiliye tapması fikirleri ile işlenir. ( BKZ Hz İbrahim - Kıssaları ve Edebiyatımızdaki İzleri) Sevgili ilahi aşkı da sembolize edecek şekilde kullanılabilir. Hatta sevgiliye tapmaktan kasıt parça bütün ilişkisi içinde – yaprağı sevmek dalı, dalı sevmek ağacı, ağacı sevmek toprağı, Dünyayı ve sonuçta Allah’ı sevmek Allah’a tapmak manasında da verilebilir.
Sen halilin hüsn-ü can -bahşında iman buldular
Secde kıldılar but-i bî- cana kim Azer düzer Şeyhi
İbrahim Halil gibi olan senin can bahşeden güzelliğin karşısında Azer ’in cansız putları bile secde edip imana geldiler[5]
Büt- ü nev – resm namaza şeb u ruz rağıp olmuş
Bu ne dindir Allah Allah büte secde vacip olmuş Fuzuli
( Yeni yetme büt gece gündüz namaz kılmak istiyor, kendisi tapılacak bir put iken, puta secde vacip olmuş. ) [6]
Büt, ibaresi ile Azer, ( Hz. İbrahim’in babası put yapan), kilise, manastır, sümnat, Kâbe, gibi mabetlerin de adı geçer.( BKZ AZER ( Hz İbrahim’in Put Yapan Babası)
Büthane mi mescid mi desem şehr-i Sitanbul
Ebruları mihrap olacak nice sanem var. ( Kayserili Ahmet Remzi ) [7]
İLGİLİ LİNKLER
· Büt Büthane Nedir Şiirlerimizde Put Senem Senema
· Büt-i Tersa Hiristiyan putu ve Güzeli
Nasranî Nedir ( Hıristiyan – İsevî )
· Çan ( Çan- Ceres- Kös - Bang Vurmak)
· Lat Menat Hubel ve Uzza ( Cahiliye Devri Kâbe Putları )
· Çelipa Nedir Şiirimizde Haç - İstavroz - Hıristiyan Güzeli
KAYNAKÇA
[1] Sedat KARDAŞ, DİVAN ŞİİRİNDE RESİM VE HEYKEL, A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 47, ERZURUM 2012, 119-146
[2]https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/seyh-galip-hayati-edebi-kisiligi-ve-eserleri/76005
[3] A. Talat Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB Yayınları, 1996. Shf
[4] Sedat KARDAŞ, DİVAN ŞİİRİNDE RESİM VE HEYKEL, A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 47, ERZURUM 2012, 119-146
[5] Azad Olmak- Azaim ve Azer Nedir,
[6] A. Talat Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB Yayınları, 1996. Shf
[7] A. Talat Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB Yayınları, 1996. Shf