Büt-i Tersa Hıristiyan Putu-Hıristiyan Güzeli
Büt ve Put İlahi dinlerden olmayan insanların putperestlerin yaptıkları ve taptıkları heykellerdir. Divan şiirinde büt veya put müşriklerin tanrı diye taptıkları heykelleri ifade ederken, âşıkların taptığı sevgili manasını ima edecek şekilde kullanılmıştır.[1] (Büt Büthane Nedir Şiirlerimizde Put Sanem Sanema )
Beşerin böyle delaletleri var
Putunu kendi yapar kendi tapar. Tevfik Fikret
Büt lerin insan, özellikle kadın tanrıçaları betimleyen ve güzel yapılmış olanlarına, Tersa, Sanem veya sanema denir. Divan şiirinde Büt, mahbub, mahbube, genç ve güzeli temsil eder. Özellikle sanem veya sanema tapılacak kadar çok sevilen genç ve güzel sevgilinin sembolüdür.
Ol büt-i tersâ sana mey nûş eder misin demiş
El-aman ey dil ne müşkilter suâl olmuş sana Nedim
(Ey gönül! O Hıristiyan güzeli sana şarap içer misin demiş; eyvah! Sana ne zor bir soru sorulmuş.)
Bu açıklamalardan sonra But-i Tersa ifadesinin, yâni Hristiyan güzeli, put gibi, son derece güzel tapınılacak gibi güzel anlamında kullanıldığı ortaya çıkar. Antik Yunan ve Roma heykelcilerinin yaptıkları mükemmel heykellerin Hristiyan dünyasında da devam etmiş olması Hristiyan ülkelerinde bu tip heykellerin olması, Kiliselerdeki ikonalar, Meryem ana ve azize resimleri divan şairlerini böyle benzetmeler yapmaya sevk etmiş olmalıdır.
Olur elbette meftun ı çelipa ol büt-i tersa
Kinar etmek dilersen serbeser bekşude- ağuş ol. Nedim
O Hiristiyan güzeli istavrozu elbette sever. Eğer o güzeli kucaklamak istiyorsan sen de kucağını istavroz gibi aç.
Hıristiyanlıkta resim ve heykelin yasak olmaması ve batı ülkelerinin köklü resim ve heykel geçmişi ve verdiği örnekler divan şairlerini mest etmişse benzemektedir. Ayrıca İsa, Meryem, Aziz, Azize ve diğer heykellerde, kiliselerde ve Hıristiyanlarda görülen diğer imajlar divan şairlerinin Hıristiyan güzellerini bu imajlarla birlikte düşünmelerine neden olmuştur. Örneğin Hıristiyan güzelleri Haç ( Bkz: Çelipa Nedir Şiirlerde Haç İstavroz Hıristiyan Güzeli) ile birlikte düşünmüşlerdir.[2] Hz İsa’nın çarmıha çekildiğini temsil eden hac işareti Hıristiyanlığın sembolüdür. Bu sembol kimi Hıristiyanlar tarafından vücutlarının çeşitli yerlerine dövme olarak da işlenmiş, kolye, gerdanlık veya diğer şekillerde de kullanılmış bu nedenle bu semboller Hıristiyan güzellerini hatırlattığı gibi şairlerimiz Hıristiyan güzellerini anlatırken bu imajlara da değinmişler veya bu imajları gördüklerinde akıllarına Hıristiyan güzelleri gelmiştir.
Tîr elinde geçdi urmadı baña kâfir rakîb
Şöyle beñzer ol sanem anı müselmân eylemiş Vizeli Behişti Ramazan
Mümkün mü miyanını görüp açmasın ağuş
Ol kâfir eder şekl-i çelipa kim görse Nabi
O kâfir kimi görse çelipa -istavroz - haline sokar. ( Onu gören ellerini açıp koşar- )
Kaçma Haşmet’yen eya kâfir-i tersa suret
Açmışım şekl-i çelipada sana ağuşum Şair Haşmet
Ey Hıristiyan güzeli ne olur Haşmet’ten kaçma, bak kollarımı istavroz gibi açmış sana koşuyorum.
Kurı sûret midür ey pîr-i mugân büt-hâne
Yohsa sol bir saneme ‘âşık-ı dîdâr mısın Nev’î
Ey başrahip! Puthane kuru bisuret midir? Yoksa şöyle bir saneme aşık mısın?
Ah kim ağzum sulandı seyr ederken sakızı
Buse vadiyle şeker çiğrnerdi tersa kızı Sünbülzade Vehbi
İLGİLİ LİNKLER
kaynakça
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/but-buthane-nedir-siirlerimizde-put-sanem-sanema/85188
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/celipa-nedir-siirlerde-hac-istavroz-hiristiyan-guzeli/85338