MUHAMMES

11.05.2018
 
 
MUHAMMES
 
Bu gülistânda benümçün ne gül ne şebnem var
Bu çârsûda ne dâd ü sited ne dirhem var
Ne kudret ü ne tasarruf ne bîş ü ne kem var
Ne kuvvet ü ne ta’ayyün ne zahm ü merhem var
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Vücûd cûd-ı ilâhî hayât bahş-ı kerîm
Nefes ‘atiyye-i rahmet kelâm fazl-ı kadîm
Beden binâ-yı Hudâ rûh nefha-i tekrîm
Kuvâ vedî’a-î kudret havâs vaz -ı hakîm
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Bu kâr-hânede bir başka kâr u bârum yok
Ne varsa cümle anundur bir özge varum yok
Cihâna gelmede gitmekde ihtiyârum yok
Benüm benüm diyecek elde bir medârum yok
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Zemîn bisât-ı kader çarh hayme-i ‘azamet
Nücûm-ı sâbit ü seyyâr meş’al-i kudret
Cihân netîce-i cûd-ı hazâ’in-i rahmet
Şahâ’if-i şuver-i kevn nüsha-i hikmet
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Vücûd ‘âriyetîdür hayât emânetdür
‘İbâda da’vî-i mülk iddi’â-yı şirketdür
Kulun vazîfesi teslîmdür ita’atdür
Bana kulum didügi lutfdur ‘inâyetdür
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Benüm fakîr-i tehi-dest cûd Hakkundur
‘Adem benüm şıfatumdur vücûd Hakkundur
Zuhûr ü hesti vü bûd ü ne-bûd Hakkundur
Temevvüc-i yem-i gayb ü şühûd Hakkundur
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Ta’ayyüşüm kerem-i sufre-i ‘atâdandur
Teneffüsüm nefes-i rahmet-i Hudâdandur
Vezâifüm der-i in’am-ı Kibriyâdandur
Revâtibüm ni’am-ı matbah-ı kazâdandur
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Nasîbsiz alamam rızkı huşk ile terden
Ne âsmân ü zemînden ne bahr ile berden
Gelür mukadder olan denlü nukre vü zerden
Ziyâde kabz idemem rızkumı mukadderden
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Sutûr-ı mevc-i havâdis rusûm-ı hâme-i şun’
Cerîde-i dü-cihân nakş-ı kâr-hâne-i şun’
Libâs-i ‘arz ü semâ târ ü pûd-ı câme-i şun’
Şuhûş-ı nâş temasîl-i şâh-nâme-i şun’
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Şabahı şâm ü şeb-i tîreyi nehâr idemem
Hevâyı âteş ü âb âbı hâksâr idemem
Sipihri sâkin ü kuhsârı bî-karâr idemem
Hazânı kendü murâdumca nev-bahâr idemem
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
‘Ademden itdi beni kudreti ber-âverde
Gıdâma eyledi âmâde rahm-ı mâderde
Nevâl-i zâhir ü bâtınla itdi perverde
Benümle çekdi zuhûr-i cemâline perde
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Tecelliyât-ı Hudâdur açılsa çeşm-i şu’ûr
Tatavvurât-ı avâlim teceddüdâd-ı umûr
Bürûz-ı genc-i hafîdür bu lücce-i pür-şûr
Bu kâr u bâr-ı ilâhî bu tumturâk-ı zuhûr
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Gehî tehî vü gehî pür hazâ’in-i imkân
Şuver-nümâ-yı nevîn şîşe-hâne-i devrân
Garîb mîve-feşânlıkda Nâbiyâ, her ân
Bu köhne bâg-ı perîşân hevâ-yı rû-be-hazân
Bu kâr-hânede bilsem neyüm benüm nem var
 
Mehmet KURTOĞLU, URFALI NABİ (Şair Nabi), Şanlıurfa Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları Şehir Kitaplığı Dizisi:49
 
 
 

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar