OSMAN NEVRES
Osman Nevres Efendi, 19.Yüzyıl Osmanlı sahası divan şiiri temsilcilerinden ve “Encümen-i Şuara ( Şairler Encümeni )” şairlerinden biridir. olan Osman Nevres, 1820 veya 1821 yılında Sakız’da doğmuştur. [1]
OSMAN NEVRES’İN DİVANI
DivanI Nevres’in çok sayıda şiirlerinden oluşan br divanı vardır. Osman Nevres’in Dîvân’ı ile beraber tespit edilebilmiş sekiz eseri vardır. Uzun yıllar Badat, Irak, Hicaz, Şumnu, Diyarbakır, İstanbul gibi muhtelif yerlerde vazife yapmış; buralarda yaşadığı sıkıntıları Dîvân’ında ve bazı eserlerinde dile getirmiştir.[2] Divanındaki şiirlerinden anlaşıldığına göre şairin sade sıcak içten bir dili vardır. Ömrünün gurbetlerde geçmesi onun gurbet ve vatan şairi olmasına da vesile olmuş, Namık Kemal ile çatışmaları ve tartışmaları edebiyat tarihimizde yer almıştır.
Osman Nevres ’in divanı eski harflerle İstanbul da basılmıştır. Divanın ilk baskısı budur. Osman Nevres, Divan, İstanbul 1290 [3] Daha sonra ise günümüz harfleri ile divanı Osman Nevres’in divanı Bayram Ali Kaya tarafından incelenmiş ve Osman Nevres ve Divanı / İnceleme- Metin adıyla 2010 yılında Ankara’da bastırılmıştır.
Çok sayıda gazel yazmış olan Nevres, Vasfi Mahir Kocatürk ’ün görüşlerinin aksini ispat edecekmiş gibi çok şöhret bulmuştur. Irak Türkleri arasında büyük bir şöhrete ulaşmış olan Nevres’in bazı gazelleri bu havâlide uzun hava tarzında okunur. Bâzı şiirleri de Kerkük’te tenzîle (İlâhî) formunda bestelenerek, tekke muhitinde hâlen icrâ edilmektedir. [4]Tanbûrî Ali Efendi tarafından hüseynî makâmında yürük-semâî olarak bestelenen, “Senden bilirim yok bana bir fâide ey gül” ile “Kâr etmez âhım sen gülizâre” gibi şarkıları bugün bile zevkle dinlenilmektedir. Ziya Paşa ’nın dostluğunu kazanan ve Ziya Paşa tarafından korunan şâirin divanı da yine onun marifetiyle bastırılmıştır. Namık Kemal’le aralarında bir münâkaşa meydana gelmiş, bu münakaşa daha sonra bir düşmanlık şekline dönüşerek, şâirin ölümüne kadar devam etmiştir. [5]
Divan-ı içinde Fuzuli ’nin Leyla ile Mecnun mesnevisinden etkilenmiş bazı kısımlar da bulunmaktadır. [6]
Destan-ı Hayal : Genç hükümdarlar nasihta konulu eski şark hikayelerinin yer aldığı küçük bir mesnevidir. Altı hikâyeden oluşan bir mesnevi olup müstakil olarak basılmış (1289), ayrıca Osman Nevre’in 1290 yılında eski harflerle bastırdığı divanın 1290 baskısının için de yer almıştır (s. 299-318).
GAZEL
Sînemde ger müessir bir dûd-ı âh olaydı
Ruh-sârıñı yakardım ger gökde mâh olaydı
Evvel seniñ elinden şekvâya ben giderdim
Âlemde ‘âşıkâna bir dâd-hâh olaydı
Zülfüñ görenlerin hep bahtı siyâh olurmuş
Tek zülfünü göreydim bahtım siyâh olaydı
Olmazdı kalb-i mahzûn tâ böyle zâr u mecnûn
Çeşmiñ kılaydı efsûn zülfüñ penâh olaydı
El çekdim ey vefâsız vaslın temettu‘undan
Rûyıña bâri bende tâb-ı nigâh olaydı
Kasd eylemek rakîbe kûyuñda pek günehmiş
Ben hasmım öldüreydim koy bir gün?h olaydı
Hattıñ Habeş kuluyla alsaydı Fas diyârın
Zülfün sevâd-ı Çîne tek pâdişâh olaydı
‘Ömrüm içinde senden ger bir vefâ göreydim
Râzı idim gâmıñla ‘ömrüm tebâh olaydı
Güçmüş murâda ermek Nevres vefâ yolunda
Ey kâş kûy-ı yâre bir başka râh olaydı
KAYNAKÇA
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/osman-nevres-hayati-edebi-kisiligi/75728
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/osman-nevres-hayati-edebi-kisiligi/75728
[3] Vildan Serdaroğlu [NEVRES, Osman -]cilt: 33; sayfa: 58
[4] Vildan Serdaroğlu [NEVRES, Osman -]cilt: 33; sayfa: 58
[5] Alim YILDIZ,agy,
[6] Alim YILDIZ,agy,