Nakkaş Osman: Kanuni avda Hünername c.II y.52b-53a. resmi. TSMK H
Rahş Nedir
Rahş : رخش
Osmanlıca yazılışı: Rahş : رخش
Rahş, kelimesi Farsça kökenlidir. Dilimize de Farsçadan girmiştir. Sözlüklerdeki anlamları “Gösterişli, yürük at”, hızlı ve gösterişli parlak tüylü at anlamlarına gelir. Efsanevi Acem destan kahramanı Rüstem-i Zal’ın atının da adı Rahş’tır. Rüstem-i Zal atı Rahş, ile kardeşi Şahgerd ve Bijen
’in açtıkları kazıklı çukura hile ile düşürülmüş ve atı Rahş ile birlikte ölmüştür. ( bkz Çâh-ı Bijen Nedir Şiirlerde Bijen ve Kuyusu )
Rahş sözcüğünden türetilmiş birçok sözcük ve terkip vardır:
Rahşa ( Farsça ) : parlak, alımlı
Rahşan: ( Farsça ) parlak, alımlı, parıldayan. Parıltılı. Parlak, ışıklı.
Rahşiş : ( Farsça ) Parlayış.
Rahşiye ( Farsça ): Atlar için yazılmış şiir, Atlar için yazılan kaside ya da mersiyeler.
Rahşende ( Farsça ) Parıldayan, parıldayıcı.
Rahş-i gayret: ateşli gayretlenme.
Rahs-i hûrşîd: güneşin aydınlığı.
Rahş-i sabâ-reftâr: çok hızlı giden at. Zal oğlu Rüstem'in atı.
Divan şiirinde atlara özel atları övmek veya ölen atlar için yazılmış kasideler ve mersiyeler dahi vardır. Atları övmek için yazılmış kaside veya mesnevilere rahşiye denmiştir. Eski devrin hayatı göz önünde bulundurulunca rahş yani atların şiirlerimizde ne kadar sık yer alabileceği tahmin edilebilir. ( bkz
Semend Nedir Kula Rahş Esb Rahşiyye ve Esbiyye )
Eski şiirlerimizde at veya rahş süvarisi ile anılır. Rahş, süslü, görkemli, bakımlı parıltılı atlar olarak karşımıza çıkar. Rahş’ın önemi binicisine göre artar. Bu nedenle padişahlar, vezirler vb atları ile de övülür. Divan şairleri hamilerini överlerken atları ile de överler. Mahdumlarının atlarını bazen de Rüstem-i Zal’in atı Rahş ile de mukayese ederler. ( bkz Rahşiyye Nedir ve Rahşiye Örnekleri )
Rahş, divan edebiyatında Rüstem'in de atının adıdır. Rüstem'in atı olan Rahş, pek çok at sürüsü içinde özenle seçilerek bulunmuş ve Rüstem'in atı olmuştur. Rüstem’in atı rahş, her zaman parlak süslü ve çok bakımlı ve yıldırım hızı ile hareket eden rahş-i sabâ-reftâr yani çok hızlı giden bir attır. Rüstem gibi iri dev gibvi bir insanı taşımasına rağmen çok hızlı hareket edebilir. Rahş, Rüstem ile birlikte İsfendiyar ile Rüstem'in çarpışmaları esnasında yaralanmış ama imdatlarına yetişen Simurg'un sayesinde iyileşmiştir.
Bârekallâh zihî rahş-ı hümâyûn-sîmâ
Ki komuş nâmını sultân-ı cihân Bâd-ı Sabâ Nefi
“Allah bağışlasın, ne mübarek yüzlü at ki cihanın sultanı onun adını Bâd-ı sabâ koymuş.”
Kıldı âfâkı münevver tal’ at-ı rahşân-ı ‘ îd
Halka dîbâlar geyürdi mâh-ı nûr-efşân-ı ‘ îd Baki
Ol şehsüvâr-ı mülk-i saadet ki rahşına
Cevlân deminde arsa-i âlem gelirdi teng Bakî
Bârî o şehsüvârın edip kevkebin bülend
Gerdûnı eylesin ana bir rahş-ı tîz-rev Nâdir
Divan şairleri kimi zaman rahş ve Rahşan kelimelerini parlak gösterişli parıldayan manalarında da kullanmışlardır.
Bâde-i la'l ile sâgar-ı rahşândır ruh
Pertev-i hüsniyile mihr-i dırahşândır ruh Meşhuri
Girye fursat virmez itsem rûy-ı rahşânun hayâl
Başka hâlet el virür itdükçe dâmânun hayâl Semerkândî-i Âmidî Âgâh
Rahş, kimi zaman saadet atıdır. Rahş kelimesi zaman zaman halk şiirinde de karşımıza çıkar.
Sa’âdet rahşı sür meydân senündür
Şecâ’at topın ur çevgân senündür
Bu gün âyin ile erkân senündür
O gün Sultân Selîm devrân senündür Aşık Çelebi