KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarSîmkeş Altın Gümüş İşleme Nakış

Sîmkeş Altın Gümüş İşleme Nakış

05.11.2022

 

  Sîmkeş Nedir

 

Osmanlıca yazılışı: simkeş : سیمكش 

 

Sîmkeş, Farsça kökenli bir sözcüktür. Dilimize Farsçadan girmiş bir tamlamadır. Sîmkeş Farsca , sîm  سيم ( gümüş ) ve  çekilen, çekilmiş, çekme anlamlarına gelen "keşîden" كشيده fiilinden gelen keş sözcüğü ile kurulmuş bir tamlamadır. Sîm sözcüğü gümüş, gümüş rengi, gümüş renkli, gümüş para,  gümüş sırma anlamlarına gelir.. ( BKZ Sîm Nedir Gümüş Tenli Sevgili Ay Hilal ve Işığı ) Keşîden" كشيده fiilinden gelen – keş sözcüğü ise çekmek, çeken çekilmiş anlamına gelmektedir. Simkeş , gümüş çeken anlamındadır. ( bkzDünya ve Türk Tarihinde Gümüş ve Gümüşçülük ) Simkeşhane ise simkeşlerin tel çeltiği imalathanedir.

Simkeş, altın ve gümüşten tel çekme sanatı veya bu sanat dalı ustası demektir. Eski devrilerde simkeş sanatı ile uğraşanlar altın veya gümüşü tel haline getirip altın ve gümüş tellerden yüzük, küpe, zincir, kolye, bilezik gibi mücevherler yapan ustalardır. [1] Simkeş işleme sanatı ile dokunan altınlı gümüşlü dokuma işleri ile uğraşanlara da simkeş veya tiraz denmiştir. Simkeşler, kazaziye denilen gümüş işleme sanatı ile uğraşan kişilerdir. Kazaziye sanatı İpek veya naylon tel üzerine burularak sarılan çok ince (0,08 Mikron – saç teli kalınlığında) 24 Ayar altın ve 1000 Ayar gümüş teller ile yapılan gümüş işleme sanatıdır. [2] ( bkzKazaziye El Sanatı ve Tarihçesi - Trabzon İşi Telkari Hasır Kazaziye El Sanatları) Telkari el sanatı da simkeşlik sanatı ile yakından alakalı bir gümüş ve altın işleme sanatı tekniği olmaktadır. ( bkz Mardin Telkari Sanatı) Erimiş madenlerden tel yapmak, Nakkaşlık  , Simkeş, Telkari , Kazaziye  , altın  ve gümüş tellerle kumaş örme sanatlarında  kullanmak üzere;  sırma  tel çekmek,   altın, gümüş, bakır ve diğer madenleri inceltmek  işine ve bunları incelten alete de denir. ( bkz Nakkaşlık Sanatı ve Nakkaşlık) Bunun için altını ve gümüş ince tel haline getirmek ise hadde olarak ifade edilmektedir.

Simkeş ile  Farsça “tırâz” (ipek ve sırma ile işleme, nakış ve süs) kelimesi arasında anlamca büyük yakınlık bulunur.  Tiraz ustaları çok ince altın ve gümüş tellerden ipekli kumaşlar dokuyan kimselerdir. Emevi, Abbasi ve Osmanlı devletinde hanedan üyeleri için özel dokunan ahalinin giymesi yasak olan İpek kumaşlar üstüne altın ve gümüş tellerle kumaş yapımına büyük önem verilmişti. Bu kumaşları ipek iplikler kadar ince altın ve gümüş tel çekebilmek büyük bir ustalık gerektiriyordu. Bu ustalar sarayda simkeşhane ve “dârütırâz” denilen yerlerde bu kumaşları dokuyordu. Simkeşler hem incecik altın ve gümüş tel çekebilen hem diba, seraser, zerbaft, kemha [3] kumaşları dokuyan hem de üzerlerine nakışlar işleyen kişilerdi. Osmanlının çöküş dönemine kadar hanedan üyeleri bu tip kumaşlardan dokunmuş ve işlenmiş elbiseler giyerdi. Bu kumaşları ve elbiseleri ahalinin giymesi ise yasaktı.  Kabe’ye gönderilen örtüler de tiraz ve simkeş ustalarının ellerinden geçerdi. ( bkz Divan Şiirinde Saray Giysileri Diba Canfes Kemha Seraser Zerbaft - Abalı ile Dibalı Üryani ile Kabalı )

Sîm şiirlerimizde, gerçek anlamı olan gümüş manası ile de karşımıza çıkar. Ay ve hilal suların üzerine gümüş tel çeken simkeşe vb de benzetilir. Ay, hilal, sevgilinin yüzü ve su arasında daima bağlantılar kurulur.  Simkeş ile hadde ve haddeden geçirmek çok yakın anlamlıdır. Bu bakımdan hadde sözcüğünün geçtiği yerlerde simkeş anlamını da anlamak gerekecektir.

Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana
Mey süzülmüş şişeden ruhsâr-ı âl olmuş sana        Nedîm

Hadden efzûn mihrüm ol nâ-mihrbân bilmezlenür
Hep bilür çok sevdügüm ammâ hemân bilmezlenür         Baki

Beni eşkümle gördüñse kapuñda satma sîmüm var

‘İnâyet umageldüm hem ‘azîmüm hem yetîmüm var  Behişti  Ramazan 

Benüm sâğar gibi sîmîn-beden gül yüzlü yârüm yok

Surâhî gibi bir sâfî gönüllü râzdârum yok              Revani

Bekçinin gör unvanını
Lal ü cevahir kanını
Metheylesem gerek size
Sırmakeşler evsafını      İstanbul- Anonim

 

KAYNAKÇA 

[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/trabzon-isi-telkari-hasir-kazaziye-el-sanatlari/80052

[2] “Bu ürünlerin örgü şekilleri ören kişilerin kendi özel isteklerine göre farklı model ve tasarımlarda şekillendirilebilir. Çok zarif görünümünün yanında bu ürünler aynı zamanda da çok sağlamdır.” Kazaziye El Sanatı ve Tarihçesi

[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/eski-edebiyatta-giysiler-canfes-catma-cuha/86188

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da