Türkî Perizâtlar Ülkesi Çiğil Yağma Hıtay Güzelleri

15.07.2023

Türkî Perizâtlar Ülkesi Çiğil Yağma Hıtay Güzelleri


Çiğil ve Yağma Türklerinin yurdu divan şiirinde Türkistan ve Türkî perizâtlar yurdudur. Eski edebiyatta kadın veya erkek güzelliğinin timsali olarak gösterilen Türki perizatlar Çiğil ve Yağma güzelleriydi. Çeliki gözlü Yirkistan güzelleri olarak tasvir edilen Türk’i Perizatlar kara, kaşlı, kara gözlü, uzun kirpikli, ak yüzlü putperest güzelleriydi. Bu nedenle özellikle Çiğil sözcüğü divan şirinde Huban-ı Çiğil ( Çiğil güzelleri ) olarak da karşımıza çıkmaktadır. Hubân-o Çiğiller çekik gözlü, ak tenli, putperest güzeller olarak bilindiğinden bu güzeller Çin ve Tatar güzelleri olarak da anılmıştır.

  • ·Gitti sevdâ-yı hat- ı müşgin ile şûride dil
  • ·Çin ü Tâtar u Hıtâ’dan Hallud’u Nevşâd’a dek Aynî

Divan şairlerinin hayal dünyasında “ Türkî Perizâtlar Ülkesi” misk ahuların yaşadığı, nâfelerin çıkarıldığı ( misk kokularının çıktığı ahuların göbek keseleri) ok, kement, yay kullanmakta çok mahir çelik gözlü avcı güzellerin olduğu, la’l li bedahşanların geldiği efsanevi Türkistan olarak da bilinen Hıta veya Hoten yurdudur. ( bkz Hita-Hoten-ulkesi-ahular-ve-guzellerin-sehri/42527 - ) Türkî Perizât yerine bazen de Türk-i peri peyker , türk-i şûh, türk-i sermest, türk-i peri-rûy, Türk-i perî-çehre de denir. Örneğin kendisine Türkistanlı – Hıta yurduna mensup - anlamına gelen Hatai mahlasını seçen Şah İsmail Türk-i peri peyker ifadesini tercih etmiştir.

  • Sen ey Türk-i peri peyker, ecaib sün-i Yezdan’san
  • Görenden berü ruh-sarun, sözüm, Allahu ekber’dir.”  Hatai ( Şah İsmail )

Ey peri gibi güzel Türk! Sen Yezdan’ın (Allah’ın) bir mucizesisin. Yüzünü gördüğümden Allahu ekber (Allah uludur) derim.

  • ·Bu ne halettir ey Türk-i perî-zâd?
  • Gamından bulmadım bir lahza âzâd. Seyyid Nesimî

  • Raĥm itmedi ol türk-i cefâkȋş maŋa kim
  • Köŋli ķaşıda mûm irür mermerü ħârâ [1]  HÂREZMLİ HÂFIZ

O zalim Turkistan güzeli bana acımadı; onun gönlüne göre mermer mum kadar yumuşaktır.”

  • ·Türk-i cefâ-kȋş kim at bile cevlân ķılur
  • ·Gamze oķındın meni köz köre ķurbân ķılur HÂREZMLİ HÂFIZ

At ile gezinen o gaddar, zalim güzel gamzesinin okuyla göz göre göre beni kurban etmektedir[2]

  • ·Bana bin nâz ile ol Türk-i perî-çehre didi
  • ·Çün ki bu bezm-i safâ-bahşa sen oldun mahrem NECCÂR Sâlih[3]

Divan şairlerin hülyalarındaki Hotenli güzeller sürü sürü ahu besleyen, ahuların göbeğinden dökülen, geyikleri yakalayan, erkek misk geyiğinin karın derisinin altındaki kara renkli salgı bezlerini ( yara kesesi, yara kabukları) toplayıp misk kokuları çıkartan[4] , avcılık konusunda çok mahir, çekik gözlü Türkistan güzelleridir. ( bkz nâfe-ve-nâfe-i-tatar-nedir-misk-amber-hita-hoten-cigil-yagma ) Çiğil ve Yağma [5]Türklerinin yaşadığı Hoten veya Hıta ülkesindeki ahuların göbeklerindeki salgı bezlerinden çıkarılan misk kokuları eski dünyanın krallarının ve hanedan üyelerinin edinmek için servetler ödedikleri en değerli kokulardır. Misk kokularını çıkaranlar ise Türki peri zatlardır. Erkek geyiklerin keselerinin düşürtülmesi veya alınması ile elde edilen misk kokusu eski devirlerin en önemli ticari değerlerinden biriydi. [6]

Hıta, coğrafik olarak Çin'in kuzeyi ile Doğu Türkistan, bugünkü Moğolistan ve Mançurya ile Sibirya topraklarının bir bölümüdür. Divan şairleri Hıta yurdunu ( bazen de Hıta ve Hoten şehri olarak ifade ederler ) çekik gözlü, gaddar avcı Çiğil - Yağma hatta Tatar güzellerinin yaşadığı, Türkistan’ın olduğu bir bölge olarak düşünse de Hıta yurdu sadece Çiğil ve Yağma Türkerlinin yaşadığı bir bölge değildir. Hotan, Türkistan’ın güneyinde, Kunduz ve Belh bölgelerini de içine alan, Sogd, Demir Kapının güneyinde, Tohâristân ‘ın "küçük ordu"su Belh 'in güneyinde bulunan bir bölgedir[7] ( bkz :

Divan şairleri Hıta yurdunu Çin sınırına yakın bir yer olarak bilir ki bu bilgi de yanlış değildir.

  • ·Çin zulfune senin nice diye muşgin dil
  • ·Zülfünün bir kılına değmez iken Çin ü Hata  İbn Kemâl
  • ·İşittik cümle hûbâna Hıtâ’dan armağangelmiş
  • ·zülf-i müşg-i Çîn başdan nigârın pâyına düşmüş Zatî

Firdevsi'nin Şehnamesinde Afrasyab’ın yurdunda Siyavuş’un yerleştiği ve Gengdij adında bir kale inşa ettiği , [8] Hıta, Hoten  adlı Türkistan yurdu, divan edebiyatında vadilerin, ovaların olduğu; ahuların ve ceylanların cirit attığı, Türkistan güzellerinin yaşadığı bir yer olarak tasavvur edilmiştir. ( bkz: Keyhüsrev ( Kiros ve Siyavuş’un Oğlu )

  • ·Feyz-i tıynet başkadır şuh-ı suret başkadır.
  • ·Her gazalı sanma ki deşt- i Hoten ahusudur. Koca Rağıp Paşa

  • ·Saçı şol nafe-i Tatar’dır kim
  • ·Dü alemden anıtı bir tarı yeğdir. Ahmed Paşa

Divan şairleri Türki Perizatlar ülkesinden ahu- yı müşgin, Hoten ve Hıta yurdu, ahu-yu harem , Hıtay (Hıtâ, Hatâ) , misk (müşg) , âhu. müşg-i Hoten, ahu-yı müşgin, ahu-yı Hoten gibi ifadeler ile söz ederler.

  • · Dişleri dürr-i Aden müşg-i Hotendür kohusu
  • · Yâsemîndür teni vü tâze-semendür kohusi  Ahmedi

  • ·Ey çeşm- i ahu hicr ile tenhalara saldın beni
  • ·Çün nafe bağrım hun edip sahralara saldın beni    İsmail Dede

  • Ahmedî saçlaruñuñ vasfın ider anuñ-ıçun
  • Nefesinüñ ki urur müşg-i Hotendür kohusı   Ahmedi

Divan şairleri Hıta, Hoten ve Hıtai ( Hatay ) olarak adlandırdıkları bu bölgede bir de Halluh şehrinden söz ederler. Halluh şehri puta tapan Türkistanlıların şehridir. Bu şehirde Ferhar adında güzeller mabedinin de olduğuna inanırlar. “ Bu şehirde nefislerini putların hizmetine vakfeden yetmiş kadar güzel varmış, bunlardan biri öldüğü zaman yerine nazirini koyarlarmış. Bu put haneye bir kâfir gelirse rahipler o kızları göstererek istediğini beğenmesini teklif edermiş. O kişi de hangisine meylederse o kızı seçip onunla halvete ( görüşmeye) girip visaline nail olurmuş”[9] “ Bu şehre gelenler bu şehirdeki mabede girmekte, mabed’de hizmet eden “ yetmiş güzel kızdan birisine tutulmakta kızların güzelliğine kapılanlar o şehirde kalır ve Budizm’e bağlanırmış”[10]

  • ·Eyledim ol büt-i nâzendeyi nâgah  hayal
  • Oldu kalbim yine  büt- hane-i Ferhar gibi  Elmastraşzade Hilmi 

Divan şairleri Hoten (Hıta, Hıtai) şehrinde olduğu gibi Halluh ve Nevşad şehirlerinde de Ferhar Güzeller Mabedi gibi bir mabed daha olduğunu düşünmüşlerdi. Halluh şehri, Karluk, Çiğil ve Yağma, Türklerinin yurdu olan Türkistan’ın cenubunda, Kunduz ve Belh bölgelerini içine alan, Sogd , Demirkapının güneyinde, Tohâristân ‘ın "küçük ordu"su Belh 'in güneyinde bulunan bir yerdi. Halluh ve Nevşad eski edebiyatta ziyarete gelen misafirlere güzellerin ikram edildiği putperest mabetlerinin olduğu şehirlerdi.

Halluh Şehri ile Karlukların adı bir birlerinin yerine de kullanılmış, Halluh , Çiğil ve Yağmâ Türkleri , Çiğil ve Yağma güzelleri ve Nevşâd şehirleriyle birlikte ele anılmıştı.[11]

  • · Bu zîbâ hüsn ile mümkün mü olmamak meftun
  • · Arûs-ı nazmına hûbân-ı Halluh u Nevşâd   Neşati

  • ·Şahid-i nazmımı bu işve ile görse eğer
  • ·Dilber-i Halluh-u Nevşâd çekerler gerden  Ayni

KAYNAKÇA 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar