Gazel
Yazanlar peykerim destimde bir peymâne yazmışlar
Görüp mest-i mey-i aşk olduğum mestâne yazmışlar
Bana teklîf-i zühd etmezdi idrâk olsa zâhidde
Yazıklar kim anı âkil beni dîvâne yazmışlar
Değildir gözlerinde sâye-i müjgânı uşşâkın
Hatın resmin beyâz-ı dîde-i giryâne yazmışlar
Benim âşık ki rüsvâlıkla tutdu şöhretim şehri
Yazanlar kıssa-i Mecnûnu hep yâbâne yazmışlar
Nice zâhirdir ey Nef'î sözünden dildeki sûzun
Yazınca nüsha-i şi'rin kalemler yâne yazmışlar
Günümüz Türkçesi
1-Resmimi çizenler, elimde bir kadeh tutar şekilde çizmişler. Aşk şarabının sarhoşu olduğumu görüp o sarhoş halimle çizmişler.
2-Zahidde zerre kadar anlayış olsa bana kendi yolunu tavsiye etmezdi. Yazık ki onu akıllı, beni deli yazmışlar.
3-Âşıkların gözlerinde görülen kirpiğinin gölgesi değildir. Sevgilinin yüzündeki ayva tüylerinin resmini ağlayan gözün beyazı üzerine çizmişler.
4-Rüsvalığım yüzünden şöhretim bütün şehri kapladı. Gerçek âşıkbenim. Bu yüzden beni bırakıp da Mecnun hikâyesini yazanlar yabana yazmışlar.
5-Ey Nefi! Gönlündeki ateş, sözlerinden nasıl da belli olmada. Senin şiir defterini yazarken kalemler az daha yanacak olmuşlar
Nefi Hayatı Edebi Kişiliği Eserleri
Nefi Seçkin Şiirleri Gazel ve Kasideleri
Nefi Divanı ve Seçilmiş Şiirleri
Nefi’yi idama götürmesi muhtemel şiiri