Ahmet Vefik Paşa' Tiyatroya Katkıları

23.05.2013
Ahmet Vefik Paşa' Tiyatroya Katkıları

 

  Ahmet Vefik Paşa

Ahmet Vefik Paşa (d. 3 Temmuz 1823, İstanbul – ö. 2 Nisan 1891, İstanbul). Osmanlı devlet adamı, diplomatı, Tanzimat I. Dönem çevirmeni ve  Tanzimat Tiyatrosu yazarı. ( bkz Ahmet Vefik Paşa Hayatı Eserleri ve Tiyatroculuğu )

Türkçülük hareketinin öncülerinden olan Ahmet Vefik Paşa iki defa Maarif Nazırlığı (Eğitim Bakanı) yapmış, Tanzimat Edebiyatını hazırlayan gelişmelere ön ayak olmuş, pek çok çeviri eser yazarak Tanzimat Edebiyatının oluşumuna zemin hazırlamış bir edip ve devlet adamıdır.  İlk Osmanlı Meclis-i Mebus an’ında İstanbul vekili olarak yer alıp ve başkanlığı üstlenmiştir. [1] Aynı zamanda 4 Şubat 1878 - 18 Nisan 1878 ve 1 Aralık 1882 - 3 Aralık 1882 tarihleri arasında iki defa Başvekillik (Sadrazamlık, Başbakanlık) görevinde bulunan önemli bir devlet adamıdır.

İlk Türkçe sözlüklerden birisi olan “Lehçe-i Osmanî”’nin de yazarı olan Ahmet Vefik Paşa, devlet adamlığının yanı sıra 16 dil bilen bir dilci, ülkemizde tiyatro türünün ilk çeviri ve adapte eserlerini yazan tiyatro oyunlarının sahnelenmesinde ve tiyatro kültürünün ülkemizde yerleşmesinde çok önemli katkıları olan bir edip ve bilim adamıdır.  [2] Bursa  valiliği sırasında bu kentte bir tiyatro yaptırmakla da ün kazanmıştır.

Ahmet Vefik Paşa kimi kaynaklara göre 3 Temmuz 1823’de İstanbul’da doğmuştur. Fakat kimi araştırmacılar doğum tarihi hakkında 1813’ten 1823’e kadar değişik tarihler öne sürmektedirler [3] . Bu bakımdan kesin olarak şu tarihte doğmuştur demek biraz müşkül olmaktadır.

 

Ahmet Vefik Paşa, Hariciye Nezareti memurlarından Paris maslahatgüzarı Bulgar Türkü asıllı Bulgar Ruheddin Efendi’nin oğludur [4] . Dedesi Yahya Naci Efendi, Müslüman Osmanlı memurlara yabancı dil öğretmek için kurulan ve devletin yıkılışına kadar varlığını sürdüren Tercüme Odası’nın ilk Müslüman asıllı mütercimidir. Babası da Fransızca bilen, çevirmenlik yapmış, Tercüme Odası’nda çalışmış bir memurdur.

Ahmet Vefik Paşa’nın ülkemizde ilk tiyatro çevirmeni olması ve on altı dil bilebilmesindeki en önemli etkenlerden birisi babasının ve dedesinin de bu işlerle uğraşmış olmasından ileri gelmektedir.  Soylu ve saraya yakın bir aileden gelen Ahmet Vefik Paşa büyük Türk şairi Abdülhak Hamit Tarhan’ın babası Hayrullah Efendi ile de kardeş çocuğudur. [5][6]

1831 yılında İstanbul’da başladığı eğitimini, seçkin ailelerin çocuklarının okuduğu Mühendishane-i Berr-i Hümayun’da sürdürdü. 1834′te babasının Mustafa Reşit Paşa’ya tercüman olarak tayin edilmesi ile gittiği Paris’te dönemin gözde okullarından Saint Louis Le Grand Lisesi’nde tamamladı. Bu okuldaki müfredata göre Latince ve Grekçeyi de öğrenmişti. [7]Babası, Paris’e elçi olarak atanan Mustafa Reşit Paşa’nın tercümanlığını yapmaktaydı. Kendisi de Paris’te bulunduğu süre içinde Fransızcayı anadili gibi öğrendi. Fransızcanın yanı sıra İtalyanca, Yunanca ve Latinceyi de öğrenmişti. [8]

TİYATRO HAKKINDA YAPTIĞI ÇALIŞMALAR VE TİYATOCULUK YÖNLERİ

Özellikle Türk tiyatrosunun gelişmesinde önemli rol oynayan bir isimdir. Fransız tiyatrosundan ve Özellikle Mollıere ’den yaptığı çeviri ve adapte oyunlar Türk Edebiyatında tiyatronun ilk örnekleri olmuştur. Bu bakımdan devlet adamlığından ziyade Tiyatroculuğu ile tarihe geçmiştir. Tiyatro alanında yaptığı hizmetler oyun yazmakla sınırlı değildir. Dramaturji ve sahneleme teknikleriyle ilgilenmiş Bursa Valiliği sırasında yaptırttığı Tiyatro Binasında sahnelenecek oyunların her şeyiyle ilgilenmiştir.

Doç Dr. Nurhan Tekerek'in aktardığına göre Paris ve St. Louis Lisesi'nde; “Corneille,  Mollıere , Racine, Rousseau,  Balzac  , Bern Ardin de Saint-Pierre, Stendhal  , Chateaubriand gibi Fransız klasiklerini okumak, onlar hakkında yapılan açıklamaları dinlemek fırsatını elde eder”. 18 yaşındayken, babasının tayini Londra'ya çıktığında, babası ile Londra’ya gitmiş ve İngiliz tiyatrosunu da yakından tanıma imkânı bulmuştur.[9]

Moliére'e hem oyun yazarı hem de rejisör olarak hayranlık duyan A. Vefik Paşa. Türk tiyatroculuğunda da onun izinden gitmiştir. 17. yüzyıldaki Fransız yaşantısını dile getiren Mollıere’nin eserlerindeki yabncı unsurlar olan “huy, anlayış, konuşma şekli, kültürel unsurlar dini ve ahlaki telakkileri 19. yüzyıldaki Osmanlı yaşantısına uygun hale getirerek tiyatro eserlerini Türk Toplumuna adapte etmeyi başarmıştır. İlk tiyatro çevirimiz A. Vefik Paşa, Mollıere ’den yaptığı " Zor Nikâh "adlı  çeviridir. Bu çeviriyi  A. Vefik Paşanın - Mollıere’den yaptığı diğer on altı çeviri ve uyarlama eseri izlemiştir.  ( bkz Kadınlar Mektebi Hakkında Konu Özet İnceleme Mollıere, Kocalar Mektebi Hakkında Konusu Özeti İnceleme - Mollıere, Don Juan Hakkında Özet İnceleme Mollıere

 İlk adaptasyon eseri diyebileceğimiz, Zor Nikâh 1868-1869 senelerinde Gedikpaşa Tiyatrosu'nda oynanmıştır. Mollıere’nin eserlerindeki Fransız kültürüne özgü özellikleri Türk Kültürüne adapte etmesi halkın tiyatroyu daha çok sevmesini sağlayan unsurların başında gelmiştir. Zoraki Tabip adaptasyonunu adaptasyonu Tabib-i Aşk (Aşk Doktoru) izlemiştir.

 

Ahmet Vefik Paşa'nın on dokuz adaptasyon yapmış ve on altı tanesi basılmış olarak elimize ulaşmıştır.  Ahmet Vefik Paşa'nın yeni oyunlar yazmak yerine çeviri ve adaptasyon yöntemini tercih ettiğine ilişkin Reşat Nuri Güntekin şunları söyler

“Ahmet Vefik Paşa Türk tiyatrosunun hakiki piri ve patronudur; hakiki sanat tiyatrosunu onun kadar iyi anlayan yetişmemiştir. Ahmet Vefik Paşa, işe Moliére'i adapte etmekle başlamıştır; bu demir gibi bir başlangıçtır.

Paşa, memlekette yerli malı eserle tiyatro kurulmayacağını biliyordu, fakat yabancı eser tercümesiyle de bunun kâbil olmayacağını anlayacak kadar mütekamil kafalı ve sanat işlerine vâkıftı. Tiyatroda vaka icat etmek ve bunlara enteresan bir piyes kurmak zor iştir. [...] Yerli edebiyatçı birdenbire tiyatro yapamaz, fakat hazır patron üzerine elbise biçip diken terzi gibi hazır bir piyes üzerinde çalışmak suretiyle iyi bir adaptasyon meydana getirilmesi daima mümkündür. O zaman kendisinin yapacağı iş orijinal piyesteki tip ve vakaların karşılıklarını kendi muhitinde arayıp bulmak ve o evvelkilerini bunlarla değiştirmekten ibaret kalır. [...] Muharrir ve aktör gibi seyircinin de başka türlü yetişmesine ve normal yoluna girerek ilerlemesine imkân yoktur. (137) Ancak, Ahmet Vefik Paşa'yı Moliére uyarlamaları yapmaya iten bir başka sebep, Melahat Gül Uluğtekin'in isabetli bir şekilde belirttiği üzere; “Aslında Moliére'nin, bir taraftan eleştirel bakış açısına sahipken, öbür taraftan monarşiyle olan zorunlu bağı ve burjuva bir yaşam biçimi benimsemiş olması, Tanzimat dönemi aydınlarının çelişkilerine benzemektedir. İki dönem arasındaki bu benzerlik, Ahmet Vefik'in süreç öncesi çeviri normlarını etkilemiş olmasıdır.”[10]

 Ahmet Vefik Paşa başka yazarlardan da adaptasyon ve tercüme yapmıştır. Bunun için yazarın eserlerinin yer aldığı aşağıdaki listede farklı yazarlardan yaptığı çevirilere de göz atılabilir.

Mustafa Nihat Özön, Zoraki Nikâhı kitabının başında Ahmet Vefik Paşa ve kullandığı dile ilişkin şunları yazmaktadır.

“Vefik Paşa'nın yazılarında kullandığı dil, imlâ ve söz dizimi bakımından ilk zamanlardan beri, “garip, acayip, kendine mahsus” gibi sözlerle nitelenmiştir. [...] Öteki yazılarını bir taraf bırakarak, yalnız tiyatro eserleri için diyebiliriz ki; Vefik Paşa konuşma dilini başarılı bir şekilde kullanmıştır. Konuşma dilini başarılı kullanması sadece, açık bir dille yazıp yazı dilindeki bazı özellikleri konuşma diline uydurmaktan ileri gelmektedir. Vefik Paşa, [...] doğrudan konuşulanı yazmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nda, Tanzimat Dönemi'nde, yeni bir medeniyet projesini hayata geçirmek için bir araya gelmiş olan ve “Kurucular ” (günümüzde bu insanlara toplum mühendisi denilmektedir) sıfatıyla adlandırabileceğimiz bir grup özverili ve çalışkan insanın arasında, Ahmet Vefik Paşa'nın Öncü Kurucular 'dan biri olarak nitelendirilebilecek kadar özel ve saygın bir yeri vardır. Bir Osmanlı aydını/münevveri olarak yaşadıkları, Türk tiyatro sanatını, neredeyse bütün bir Rus edebiyatının Gogol'ün Palto'sundan çıkmasına benzer şekilde, setresinde saklaması, büyütmesi ve henüz çocuk yaşında iken onu başka hamilere bırakmak zorunda kalması, tiyatromuzun hafızasına asla silinmeyecek kadar güçlü bir karakter olarak adını yazmasıyla neticelenir. Ahmet Vefik Paşa, aslında bir devlet adamı ve yerel yönetici olmasına karşın, günlük hayatın karmaşasında estetik hazlardan kendisini mahrum etmek bir yana, bunu etrafındakilerle paylaşmak için duyduğu güçlü heyecanı, idealizmle birleştirerek, sanat için neredeyse yoktan var etmeyi bilen, inatçı ve kararlı tutumuyla göz dolduran bir insandır. Yaşadığı zamanın ve mekânın oldukça ötesinde bir zihin yapısına sahip olmasından ötürü de, etrafındakiler tarafından kelimenin tam anlamıyla “grotesk” bir figür değerlendirilir. Bu gerçeğin de farkında olan Paşa, “Ben kendime ….dedirtinceye kadar az mı uğraştım” diyebilecek kadar da şansına münhasır bir kişiliktir. Ahmet Vefik Paşa'nın ismini Bursa'daki tiyatro binasında ilk gördüğü günden beri ona karşı bir gönül borcu hisseden bu satırların yazarı, bu büyük tiyatro insanının aziz hatırası karşısında eğilmektedir.”

 1879-1882 yılları arasında Bursa. Valiliği Bursa’da zarar görmüş pek çok önemli anıtın onarımını şehre getirttiği Fransız mimar Leon Parvillee tarafından yaptırtmıştı. Bu mimarın kontrolünde şehre Hükümet Konağı, Memleket Hastanesi, Belediye Binası, Tiyatro binası yaptırtmıştı.[11]Yaptırdığı bu tiyatro binası İstanbul dışında Ülkemizin ilk tiyatro binasıydı. Bu tiyatro binasında Kendisinin Mollere’den çevirdiği veya adapte ederek yazdığı eserlerinin sahneye konulmasını sağladı. Bir süre önce İstanbul’da kapatılmış olan Gedik Paşa Tiyatrosunun oyuncularını da İstanbul’dan Bursa’ya davet etmişti. Sahnelenecek oyunların dekorundan provalarına kadar her şeyiyle ilgilendi. [12]

A.Vefik Paşa İstanbul'daki Fasulyaciyan Tiyatrosu'nu Bursa'ya getirtmiş,  aktörleri de maaşa bağlamış, altı kişiden oluşan "Tiyatro Muhipleri Encümeni" kurmuştur. M. Şakir Bey’de bu encümende üye olarak görev almıştı. Bursa Valiliği sırasında “Bir Seyirci Yetişiyor” düsturuyla vatandaşları ve yanında çalışan memurları zorla tiyatroya götürerek tiyatroyu halka sevdirmeye çalışmıştır.[13]

 Yaşamının kalan bölümünde Rumelihisarı’ndaki yalısında araştırma, inceleme, ceviri ve derleme çalışmalarıyla ilgilendi.

TİYATRO ÇEVİRİ VE ADAPTE ESERLERİ,

1-16 sıradaki eserler; Fransız oyun yazarı Jean Baptiste Moliére'e, 17. sıradaki eser Alman şair ve oyun yazarı Schiller'e, son sıradaki eser, Paşa tarafından çevrilip çevrilmediği kesin olmamasına rağmen, Victor Hugo'ya ait adaptasyon ve çevirilerdir.

Savruk (L'Etourdi)(hece vezniyle manzum çeviri)

İnfiâl_i Aşk (Le Dépit Amoureux)(düzyazı çeviri)

Dudu Kuşları (Les Pre***use Ridicules) (düzyazı çeviri)

Kocalar Mekteb (L'Ecole des Maris) (hece vezniyle manzum çeviri)

Kadınlar Mektebi  (L'Ecole des Femmes) (hece vezniyle manzum çeviri)

Zor Nikâhı (Le Mariage Forcé) (uyarlama/adaptasyon) ( 1869)

Tartuffe  (Le Tartuffe) (hece vezniyle manzum çeviri) (1880)

Don Civani (Don Juan  )(düzyazı çeviri)

Tabib-i Aşk (L'Amour Médcin) (uyarlama/adaptasyon) (1869)

Adamcıl (Le Misantrophe) (hece vezniyle manzum çeviri)

Zoraki Tabib (Le Médcin Malgrée Lui) (uyarlama/adaptasyon) (1869)

Yorgaki Dandini (George Dandine) (uyarlama/adaptasyon)

Azarya (L'Avare)(uyarlama/adaptasyon)(1873)

Dekbazlık (Les Fourberies de Scapin) (uyarlama/adaptasyon)(1872)

Okumuş Kadınlar ( Les Femmes Savantes (hece vezniyle manzum çeviri)

Merâkıy (Hayâli Hasta) (Les Malade Imaginaire) (uyarlama/adaptasyon)

Haydutlar (hece vezniyle manzum çeviri) (tercüme)


Hikâye Çevirileri:

Lesage:“Giblas”

Voltaire: “Hikemiyye-i Mikromega”.

Fenélon: “Telemque”.

 Not: Bazı eserlerde Shakespeare tercümeleri yaptığı söylense de, bu konuda kesin bir bilgi yoktur.

Türk Dili ve Tarihi Üzerine Çalışmaları:

Şecere-i Türk (1863)

Lehçe-î Osmanî (1877)

Deneme:

Oyuncuya Bir Oyun isimli bir (deneme) oyunu olduğundan söz edilmektedir.
Eserlerle İlgili Not: Eserler, Behçet Necatigil'in Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, Refik Ahmet Sevengil'in Tanzimat Tiyatrosu III kitaplarına uygun olarak gruplanmış ve kitaplara ilişkin bilgiler de bu çalışmalar ışığında verilmiştir.

Bu Çevirileri ve Moliere Uyarlamalarının yanı sıra, Victor Hugo ve Voltaire’in eserlerinden bazılarını da dilimize  tercüme etmiştir.


KAYNAKÇA

 

[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmed_Vefik_Pa%C5%9Fa

[2] Süheyl Ünver, "Ahmet Vefik Paşa Kütüphanesi", Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Cilt 16, Sayı 1, 1967

[3]  A tilla Şahiner, "Ahmet Vefik Paşa’nın Tarih Anlayışı", Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Erzurum, 2007

[4] Ömer Faruk Akün, Ahmet Vefik Paşa, TDVİA. , c.2, shf,143, İstanbul, 1989

[5] Barış Özkul, "Tanzimat Döneminde Tercüme Odasında Yetişine Bir Çevirmen-Aydın: Ahmet Vefik Paşa", İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,

[6] Ömer Faruk Akün, Ahmet Vefik Paşa, TDVİA. , c.2, shf,143, İstanbul, 1989

[7] Ömer Faruk Akün, Ahmet Vefik Paşa, TDVİA. , c.2, shf,143, İstanbul, 1989

[8] Süheyl Ünver, "Ahmet Vefik Paşa Kütüphanesi", Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Cilt 16, Sayı 1, 1967

[9] Tekerek, Nurhan. “Bursa'da Tiyatro Tutkunu Bir Devlet Adamı: Ahmet Vefik Paşa”. 22Ocak 2005

[10] https://www.etutodasi.biz/edebiyat-11sinif/29994-ahmet-vefik-pasanin-tiyatroya-katkilari.html

[11] Ali Özçelebi, Ahmet Vefik Paşa, Bursa ve Molière,Bursadakultur.org sitesi, (Erişim tarihi:25.06.2011

[12] Atilla Şahiner, "Ahmet Vefik Paşa’nın Tarih Anlayışı", Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Erzurum, 2007

[13] Tekerek, Nurhan. “Bursa'da Tiyatro Tutkunu Bir Devlet Adamı: Ahmet Vefik Paşa”. 22Ocak 2005

 

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar