Ahmet Vefik Paşa Hayatı Eserleri ve Tiyatroculuğu

19.06.2011
Ahmet Vefik Paşa Hayatı Eserleri ve Tiyatroculuğu


 

Ahmet Vefik Paşa

 Ahmet Vefik Paşa (d. 3 Temmuz 1823, İstanbul – ö. 2 Nisan 1891, İstanbul). Osmanlı devlet adamı, diplomatı, Tanzimat I. Dönem çevirmeni ve  Tanzimat Tiyatr yazarı.

Türkçülük hareketinin öncülerinden olan Ahmet Vefik Paşa iki defa Maarif Nazırlığı (Eğitim Bakanı) yapmış, Tanzimat Edebiyatını hazırlayan gelişmelere ön ayak olmuş, pek çok çeviri eser yazarak Tanzimat Edebiyatının oluşumuna zemin hazırlamış bir edip ve devlet adamıdır.  İlk Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında İstanbul vekili olarak yer alıp ve başkanlığı üstlenmiştir.  [1] Aynı zamanda 4 Şubat 1878 - 18 Nisan 1878 ve 1 Aralık 1882 - 3 Aralık 1882 tarihleri arasında iki defa Başvekillik (Sadrazamlık, Başbakanlık) görevinde bulunan önemli bir devlet adamıdır.

İlk Türkçe sözlüklerden birisi olan “Lehçe-i Osmanî’nin”  de yazarı olan Ahmet Vefik Paşa, devlet adamlığının yanı sıra 16 dil bilen bir dilci, ülkemizde tiyatro türünün ilk çeviri ve adapte eserlerini yazan tiyatro oyunlarının sahnelenmesinde ve tiyatro kültürünün ülkemizde yerleşmesinde çok önemli katkıları olan bir edip ve bilim adamıdır.  [2]  Bursa  valiliği sırasında bu kentte bir tiyatro yaptırmakla da ün kazanmıştır.

Ahmet Vefik Paşa kimi kaynaklara göre 3 Temmuz 1823’de İstanbul’da doğmuştur. Fakat kimi araştırmacılar doğum tarihi hakkında 1813’ten 1823’e kadar değişik tarihler öne sürmektedirler. [3]Bu bakımdan kesin olarak şu tarihte doğmuştur demek biraz müşkül olmaktadır.

Ahmet Vefik Paşa, Hariciye Nezareti memurlarından Paris maslahatgüzarı Bulgar Türkü asıllı Bulgar Ruheddin Efendi’nin oğludur. [4] Dedesi Yahya Naci Efendi, Müslüman Osmanlı memurlara yabancı dil öğretmek için kurulan ve devletin yıkılışına kadar varlığını sürdüren Tercüme Odası’nın ilk Müslüman asıllı mütercimidir. Babası da Fransızca bilen, çevirmenlik yapmış, Tercüme Odası’nda çalışmış bir memurdur.

Ahmet Vefik Paşa’nın ülkemizde ilk tiyatro çevirmeni olması ve on altı dil bilebilmesindeki en önemli etkenlerden birisi babasının ve dedesinin de bu işlerle uğraşmış olmasından ileri gelmektedir.  Soylu ve saraya yakın bir aileden gelen Ahmet Vefik Paşa büyük Türk şairi Abdülhak Hamit Tarhan’ın babası Hayrullah Efendi ile de kardeş çocuğudur. [5][6]

 

1831 yılında İstanbul’da başladığı eğitimini, seçkin ailelerin çocuklarının okuduğu Mühendishane-i Berr-i Hümayun’da sürdürmüştür. 1834′te babasının Mustafa Reşit Paşa’ya tercüman olarak tayin edilmesi ile gittiği Paris’te dönemin gözde okullarından Saint Louis Le Grand Lisesi’nde tamamlar. Bu okuldaki müfredata göre Latince ve Grekçeyi de öğrenmiştir. [7]Babası, Paris’e elçi olarak atanan Mustafa Reşit Paşa’nın tercümanlığını yapmıştır. Kendisi de Paris’te bulunduğu süre içinde Fransızcayı anadili gibi öğrendi. Fransızcanın yanı sıra İtalyanca, Yunanca ve Latinceyi de öğrenmiştir. [8]

Tercüme Odası

1837’de Paris yıllarının ardından yurda döndüğünde Tercüme Odası’nda memuriyet hayatına mütercim olarak başlar. 1840’da  Londra Sefiri Mustafa Şekip Efendi’nin kâtibi olarak Londra’ya gider ve orada da İngilizce öğrenmiştir.  Ayrıca Garp devlet adamları ile dostluk kurmayı bu görevleri nedeniyle başarmıştır.  

İki yıl sonra Sırbistan’da, İzmir’de, Memleketeyn’de (Sırbistan, İzmir, Eflak ve Boğdan) geçici ve özel görevler alır. Bu arada İstanbul’a döndükçe aşaması yükseltilerek Tercüme Odası’na atanır. [9]

Kısa bir süre pasaport dairesinde müdürlük yapar. Sonra uyrukluk işlerini çözmek ve sonuçlandırmak için İzmir’e gönderilir. 1845 yılında İzmir’den dönünce görevi yükseltilerek “Tercüme Odası Mümeyyiz’i”, 1847’de “mütercim-i evvel” (baş çevirmen) oldu. 1847’de devletin ilk resmi salnamesinin hazırlanması işi kendisine verilmiştir.[10]

1849’da mütercim-i evvel rütbesinin yanı sıra baş mümeyyizlik rütbesini alır. Aynı yıl Reşit Paşa tarafından kendisine Aydın’da bir çiftlik hediye edilen ünlü Fransız şair Alphonse de Lamartine’in rehberliği ile görevlendirilir ve onunla bir buçuk ay geçirmiştir. [11]

1849 yılında Macaristan mültecileri ve Rusların Baserapya’dan çekilme işleri gibi çok önemli devlet işlerini çözmek için görevlendirilir.  Bu görevleri başarı ile yerine getirmiştir.  Olağanüstü yetkilerle Memleketeyn’de – Bükreş-  komiser vekili olarak görevlendirilen Ahmet Vefik Paşa Bükreş halkının gönlünü kazanarak Rusların nüfuzunu kırmaya çalışmıştır.[12]

Bükreş ve Romanya’daki bu başarılarından dolayı Sultan Abdülhamit’ten ve yabancı basından taltifler almıştır

Encümen-i Daniş Üyeliği

1851’de pek çok konudaki derin bilgisi nedeniyle, diğer resmi görevlerinin yanı sıra, yeni kurulan Encümen-i Daniş adlı bilim kuruluna üye seçildi ve bu üyeliğin gerektirdiği çalışmaların içinde yer alır. Encümen--i Daniş’e seçilen 40 kişi arasından asli üye seçilir. Bu görevinin ardından hemen Tahran Büyükelçisi olarak görevlendirilir.  İki ay sonrada İftihar Nişanı aldı. [13]Bu nişan o güne kadar pek az kimseye verilmiştir.

Tahran Elçiliği

Vefik Paşa, 1851’de Encümen’i Daniş’de görevlendirilmesinin hemen ardından Tahran’a elçi olarak atanır  ve dört yıl bu görevi sürdürür. Tahran’da elçilik binasını Osmanlı Devleti toprağı olarak ilan edip bayrak çektiren Ahmet Vefik Paşa, elçilik binalarına bayrak asma âdetini getiren ilk kişi ve büyükelçi olur. [14] Kırım harbi arifesinde İran’ın Türkiye yanında bir politika izlemesini başarmıştır. [15]

Bu görevi esnasında zaten çocukken öğrendiği Farsçasını oldukça geliştirir. Ayrıca İran tarihinin kökenlerini öğrenip; bu ülkenin edebiyat, felsefe ve din konuları ile de yakından ilgilenir. [16] Tahran’da doğu dillerini incelemesi ve dillerin tarihsel gelişimine kafa yorması onu Osmanlıcanın Farsça ve Arapçanın etkisinden kurtarılması düşüncesine sevk etmiş; Türkçü ve Turancı olmasına yol açmıştır.[17]

Diğer devlet görevleri

Paris’teki yıllarından beri hamisi olan Reşit Paşa’nın Abdülmecit’e sadrazam olması ile önemli görevlere getirilen Ahmet Vefik Paşa, “Meclis-i Valay-i Ahkâm-ı Adliye” üyeliği (1855), “Deavi Nazırlığı” (1857), Paris elçiliği (1860) yapar. Paris büyükelçiliği sırasında Beş büyük Avrupa devleti ile yapılan antlaşmaya 1860 yılında imzasını koymuştur. Bu antlaşma ile Fransa’nın Suriye’den çekilmesini başarmıştır. Bu hadiselerle alakalı olarak III. Napolyon ile aralarında yaşanan gerilim, fıkralara konu olur .[18]

Paris sefaretinden İstanbul’a döndükten sonra 1862’de Darülfünun’da Hikmet-i Tarih (Tarih Felsefesi) hocası, aynı sene içinde Bursa’da Evkaf Nazırı olmuştur. Sırp meselesi için iki ay kadar Sırpistan’a gider ve raporları ile hükümete yol gösterici olur.

Darülfünun hocalığı sırasında “Şecere-i Türkî’yi”' (Türklerin soy kütüğü- Ebu'l Gazi Bahadır Han Secere-i Türk ve Secere-i Terakime ) adlı eseri Çağatay Türkçesi'nden İstanbul Türkçesi'ne çevirir.  ( bkz ÇAĞATAY SAHASI TÜRK VE DİVAN EDEBİYATI ) Türklerin tarihinin Osmanlı tarihi ile başlamadığını savunur. Ayrıca “Lehçe-i Osmanî” (Osmanlı lehçesi) Türk lügati hazırlayacak değişik Türk lehçelerinin varlığını göstermiştir.

Evkaf Nazırlığı görevi sırasında 1855 depreminde hasar görmüş Osmanlı yapılarını tamir ettirir. 29 Mayıs 1862 yılında Padişah Abdülaziz tarafından Divan-ı Muhasebat Reisliğine tayin edilerek Sayıştay’ın ilk başkanlığını yapmıştır.[19]

Bursa’ya idari  teftiş gayesi ile giden Ahmet Vefik Paşa, Bursa’yı imar işlerine girişti. Pek çok harap yerleri inşa ederek Bursanın imarı için pek çok gayret göstermiştir.  Bursa’ya yepyeni bir çehre kazandırmaya çalışır.  Deprem dolayısı ile büyük yıkım geçiren Bursa ve tarihi binalarını yollarını evlerini yeniletip baştanbaşa imar ettirir. Türbeleri ve camileri onarımdan geçirtmiştir. [20]

Divan-ı Muhasebat Reisliği görevindeyken iş sahiplerine karşı sert tutumları ve yolsuzluklar yaptığı şikâyetleri ile 1864 yılında Bursa’daki bu görevinden alınarak yıllarca resmi bir görev verilmez. 1871′e kadar bu yüzden görevsiz kalır. Bu yıllarda Voltaire, Victor Hugo ve Lesage’den çeviriler yapmış, okullar için ders kitapları hazırlamıştır.  Mehmet Emin Ali Paşa’nın ölümünden sonra Mahmut Nedim Paşa’nın sadrazam olması ile kendisine yeniden devlet görevleri verilir. 1872’de birinci defa olarak Maarif Nazırı olarak atandı ama 1873’de görevden alınır. Kısa bir süre Edirne Valiliği yapmıştır. 1876’da Petersburg Bilim Akademisi’ne üye seçildiği için Petersburg’a gider.  Lehçe-i Osmanî adlı eserini ortaya çıkarmasında, ona Türk lehçelerini inceleme fırsatı veren bu seyahat etkili olur.

Meclis-i Mebusan Başkanlığı

18 Mart 1877’de çalışmalarına başlayan ilk Meclis-i Mebusan’ın İstanbul üyesi olarak seçilen Vefik Paşa, Mebusan'ın başkanlığını yapar. Oturumları diktatörce idare ettiği yolunda eleştirilere uğradı Divan-ı Muhasebat Reisi Sadrazamlığına getirilir. [21]

1878’de tekrar Maarif Nazırı, daha sonra da sadrazam olur ve yüzyıllardır kullanılan “sadrazam” sözcüğünü “başvekil” olarak değiştirir. Bu göreve geldiği sırada imparatorluk, 93 Harbi’nden yenik çıkmıştır. Rusya ile yapılan ağır anlaşma koşullarını hafifletmek için çalışıp ve donanmanın teslimini önlemeyi de başarır.  3 Mart 1878′de Ayestefanos (Yeşilköy) Anlaşmasını imzalandıktan  iki buçuk ay sonra görevinden alınmıştır.  Abdülhamit’i hal edeceği yönündeki bir jurnal nedeniyle 18 Nisan 1878’de görevinden azledilir. [22]

Bursa  Valiliği

1879-1882 yılları arasında Bursa valisi olarak görev yapar. Valiliği sırasında Bursa yolları ve caddelerini Paris belediye başkanı George Euègene Haaussmann’dan esinlenerek yeniletir. [23]Bursa’da zarar görmüş pek çok önemli anıtın onarımı şehre getirttiği Fransız mimar Leon Parvillee tarafından gerçekleştirilir.  Ayrıca şehre Hükümet Konağı, Memleket Hastanesi, Belediye Binası, Tiyatro binası yaptırmıştır.

Yaptırdığı tiyatro binasında çevirdiği Moliere eserlerinin sahneye konulmasını sağlar; İstanbul’da yıktırılan Gedikpaşa Tiyatrosu’nun oyuncularını himayesine alarak Bursa’ya getirttir; sahnelenecek oyunların dekorundan provalarına kadar her şeyiyle ilgilenmiştir.  [24]Ahmet Vefik Paşa’nın kurduğu bu tiyatro, İstanbul dışında Anadolu’da kurulan ilk tiyatrodur.  Onun izinden giderek Adana valisi Ziya Paşa da 1880 yılında Adana’da bir tiyatro yaptırmıştır.  [25]

Paşa, ayrıca valiliği sırasında “Müntehabât ı Durub-ı Emsal” (Atalar Sözlüğü) adlı yapıtının içeriğini 5000 maddeye çıkarıp Hüdavendigar Matbaası’nda yeniden bastırmıştır.(1881 . [26]

Son Yılları

1882’de Bursa valiliği görevinden alınan paşa, Mehmet Sait Paşa’dan boşalan başvekillik makamına tekrar başvekil atanır ama 3 gün sonra görevden alınır. Bu tarihten sonra da bir daha kendisine resmi bir görev verilmez Padişah II. Abdülhamit’in onu başvekilliğe atayıp 3 gün sonra görevden almasının bazı vekillere gözdağı vermek için olduğu öne sürülür. [27]

Ahmet Vefik Paşa, bu olaydan sonra ölümüne kadar Rumelihisarı’ndaki evinde ilmi ve edebi çalışmalar yaptı. Oluşturduğu kütüphane, “İstanbul’un en zengin kütüphanesi” olarak tanınır.  ( 2 Nisan 1891’de (kimi kaynaklara göre 1890’da İstanbul’da, Rumelihisarı’ndaki köşkünde hayatını kaybetmiş ve Rumelihisarı’nda Kayalar Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Kütüphanesi

Ünlü kütüphanesi, ölümünden sonra kısım kısım satılmış, satış 1902’ye kadar sürmüştür. 1902’de kütüphane binası ve kalan kitaplar Rıza Paşa adında biri tarafından satın alındı. Rıza Paşa Koleksiyonu daha sorna Maarif Nezareti tarafından satın alınmış ve Darülfünun’a verilmiştir. [28]

EDEBİ KİŞİLİĞİ

Bursa 'da kendi adıyla tiyatro kuran, halkın tiyatroyu sevmesi için özellikle komedi türünü seçerek Moliere'den çeviriler yapan Ahmet Vefik Paşa, Türk tiyatrosunun en önemli kilometre taşı sayılan şahsiyetidir. Türk halkının Komedya Komedi tarzına yatkın olması nedeniyle  yaptığı çeviri ve uyarlamaları komedi tarzından seçmiş, tiyatro eserlerinin edebiyatımızdaki çevirmeni ve adapte eserler yazan kişisi olmasının yanı sıra, tiyatro temsillerinin verilebilmesini sağlamış olması bakımından da dikkat çeken bir isimdir. [29]

Tanzimat dönemi bir anlamda Ahmet Vefik Paşa ve çeviri eserleri ile de başlamıştır diyebiliriz. İlk tiyatro çevirimiz A. Vefik Paşa, Mollıere ’den yaptığı " Zor Nikâh "adlı  çeviridir. Bu çeviriyi  A. Vefik Paşanın - Mollıere’den yaptığı diğer on altı çeviri ve uyarlama eseri izlemiştir. [30] ( bkz Kadınlar Mektebi Hakkında Konu Özet İnceleme Mollıere, Kocalar Mektebi Hakkında Konusu Özeti İnceleme - Mollıere, Don Juan Hakkında Özet İnceleme Mollıere)

Rumelihisarı’ndaki yalısında araştırma, inceleme, çeviri ve derleme çalışmalarıyla Osmanlı kültürüne çok yönlü katkılar yapmıştır.  Özellikle Türk tiyatrosunun gelişmesinde önemli rol oynadı. Fransız tiyatrosundan çok sayıda çeviri yaptı. Moliere‘den uyarladığı “Zor Nikâh” ve “Zoraki Tabip” Türk tiyatrosunun ilk oyunları oldu.

1852′de “Müntehebat-ı Durub-ı Emsal” adlı atasözleri derlemesi ve 1876′da “Lehce-i Osmanî” sözlüğünü yayınladı. Milli temele dayalı bir tarih anlayışını benimseyerek Türk tarihinin Osmanlı tarihinden ayrı olması gerektiğini savundu. Bu anlayışı 1869′da yayınlanan “Fezleke-i Tarih-i Osmanî” adlı eserinde dile getirdi.

Özgün tiyatro oyunları yazmayan Vefik Paşa. Uyarlamalarında oldukça başarılı denebilecek bir metot izledi. Yabancı eserleri dilimize uyarlarken halkın beğenisini ve anlayışını kazanacak düzenlemeleri başarı ile uyguladı.  Çok hareketli bir hayata ve devlet görevlerine gitmiş olmasına rağmen edebi anlamda da ülkeiz adına oldukça yararlı hizmetlerde bulunmuştur.

Eserleri

TİYATRO ÇEVİRİ VE ADAPTE ESERLERİ

·         SAVRUK (MANZUM ÇEVİRİ ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye çevirisidir…

·         TARTÜF ( MANZUM ÇEVİRİ ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye çevirisidir…

·         DON CİVANİ ( MENSUR ÇEVİRİ ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye çevirisidir…

·         DUDU KUŞLARI ( MENSUR ÇEVİRİ ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye çevirisidir…

·         İNFİAL-İ AŞK (MENSUR ÇEVİRİ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye çevirisidir…

·         KADINLAR MEKTEBİ ( MANZUM ÇEVİRİ ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye çevirisidir…

·         KOCALAR MEKTEBİ ( MANZUM ÇEVİRİ ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye çevirisidir…

·         OKUMUŞ KADINLAR (MENSUR ÇEVİRİ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye çevirisidir…

·         AZARYA ( UYARLAMA ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye uyarlamasıdır…

·         DEKBAZLIK ( UYARLAMA ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye uyarlamasıdır…

·         MERAKİ ( UYARLAMA ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye uyarlamasıdır…

·         TABİB-İ AŞK ( UYARLAMA ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye uyarlamasıdır…

·         YORGAKİ DANDİNİ ( UYARLAMA ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye uyarlamasıdır…

·         ZOR NİKÂHI ( UYARLAMA ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye uyarlamasıdır…

·         ZORAKİ TABİB ( UYARLAMA ) : Ahmet Vefik Paşa; komedi; ünlü Fransız yazar Moliere’nin eserinin Türkçeye uyarlamasıdır…

·         Bu Çevirileri ve Moliere Uyarlamalarının yanı sıra , Victor Hugo ve Voltaire’in eserlerinden bazılarını da dilimize  tercüme etmiştir.

DİĞER ESERLERİ

·         Müntehabât-ı Durub-ı Emsal (Atasözleri) (1852): Türkçe atasözlerini toplayan eseri.

·         Hikmet-i Tarih (1863) (Tarih Felsefesi)

·         Fezleke-i Tarih-i Osmani (1869) (Kısa Osmanlı Tarihi)

·         Secere-i Türkî(1864) :Doğu Türkçesinden çevrilmiştir.

·         Lehçe-i Osmanî :İlk Türkçe sözlüklerden birisidir.

 Ahmet Vefik Paşa Hayatı Eserleri ve Tiyatroculuğu

Ahmet Vefik Paşa'nın Tiyatroculuğu ve Tiyatroya Katkıları

KAYNAKÇA

·         [1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmed_Vefik_Pa%C5%9Fa

·         [2] Süheyl Ünver, "Ahmet Vefik Paşa Kütüphanesi", Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Cilt 16, Sayı 1, 1967

·         [3] A tilla Şahiner, "Ahmet Vefik Paşa’nın Tarih Anlayışı", Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Erzurum, 2007

·         [4] Ömer Faruk Akün, Ahmet Vefik Paşa, TDVİA. , c.2, shf,143, İstanbul, 1989

·         [5] Barış Özkul, "Tanzimat Döneminde Tercüme Odasında Yetişine Bir Çevirmen-Aydın: Ahmet Vefik Paşa", İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,

·         [6] Ömer Faruk Akün, Ahmet Vefik Paşa, TDVİA. , c.2, shf,143, İstanbul, 1989

·         [7] Ömer Faruk Akün, Ahmet Vefik Paşa, TDVİA. , c.2, shf,143, İstanbul, 1989

·         [8] Süheyl Ünver, "Ahmet Vefik Paşa Kütüphanesi", Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Cilt 16, Sayı 1, 1967

·         [9] ] https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmed_Vefik_Pa%C5%9Fa

·         [10] Ömer Faruk Akün, Ahmet Vefik Paşa, TDVİA. , c.2, shf,144, İstanbul, 1989

·         [11] Ömer Faruk Akün, Ahmet Vefik Paşa, TDVİA. , c.2, shf,144, İstanbul, 1989

·         [12] Süheyl Ünver, "Ahmet Vefik Paşa Kütüphanesi", Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Cilt 16, Sayı 1, 1967

·         [13] Ömer Faruk Akün, Ahmet Vefik Paşa, TDVİA. , c.2, shf,144, İstanbul, 1989

·         [14] Süheyl Ünver, "Ahmet Vefik Paşa Kütüphanesi", Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni, Cilt 16, Sayı 1, 1967

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Esa

Esa

a year ago

İlk salnâme, Tanzimat Fermanının ilanından sonra 1839 ve Mustafa Reşit Paşa’nın istegi ile 1847 yılında Ahmed Vefik Paşa tarafından hazırlanmıştır.