Al Midilli Konusu Özeti ve John Steinbeck

23.04.2020
Al Midilli Konusu Özeti ve John Steinbeck


Al Midilli ve  John STEINBECK 

Özgün adı The Red Pony  olan  Amerikalı yazar  John STEINBECK Türkçeye Al Midilli olarak çevrilen roman   İlk üç bölümü 1933-1936 yılları arasında dergilerde yayınlanan ve 1937'de Covici Friede yayınları tarafından kitap haline getirilen bir romanıdır.

Gençliğinde ve üniversite yıllarına Salinas Vadisi adlı vadide tarım işçisi olarak çalışan john Steinbeck birçok romanında Salinas Vadisinde yaşayan çiftçilerden ve ailelerden söz etmiş Gazap Üzümleri

Cennetin Doğusu , Fareler ve İnsanlar , İnci  gibi roman ve diğer eserlerinde de Salinas Vadisinde geçen olaylar ve insanlardan söz etmiştir. Yazarın Al Midilli adlı romanı da Salinas Vadisinde geçen hikâyelerden oluşur.

Nitekim isimleri farklı olsa da romandaki pek çok kişiyi, yazarın yakından tanımış olduğu gerçek insanlar olarak kabul etmek de mümkündür. Olaylar Jody Tiflin adındaki bir çocuğun başından geçen, gözlemlediği veya hikâye olarak dinlediği öykülerden oluşur.  Yalın bir dille anlatılan ve Amerikan Gerçekçiliği denilen  bu  sosyal roman iki kez filme de uyarlanmıştır.

Romanın ilk film uyarlaması 1949 yılında yapılmıştır.  Bir diğer film uyarlaması ise Tv için yapılmış baş-rollerini Henry Fonda ve Maureen O'Hara’nın paylaştığı filmin yönetmenliğini Jerry Goldsmith yapmış 1973 te gösterime giren bu film Emmy ödülünü de kazanmıştır.  [1]

  

Karakterler

Jody Tiflin – Romanın kahramanı masum ve kibar birisi  Carl Tiflin'in oğlu Billy Buck'dan atları eğitmeyi öğrenir.

Billy Buck - orta yaşlı bıyıklı geniş bacaklı kısa boylu bir at bakıcısı. Jody  Tiflin’e atların bakımı hakkında bilinmesi gereken her şeyi öğreten bir adam

Carl Tiflin - Jody Baba'si. Düzeni seven çiftliğini sürekli düzenli ve iyi durumda görmek isteyen bir adam.

Büyükbaba - Bayan Tiflin'in babası, deniz kenarında yaşayan ve sürekli olarak eski günlerini hatırlayan ve  eski günleri hakkında uzun hikayeleri anlatmayı seven yaşlı bir adam .

ARMAĞAN[2]

Jody annesi-babası ve çiftliğin kâhyası ile beraber Salinas kasabasında bir çiftlikte çiftçilik yapmaktadır.  Çok memnun olan Jody, babasının bu atı ona armağan etmesi için ortaya koyduğu tüm şartları da kabul eder. Babası da bu atı Jody’ye armağan eder.

Jody ‘de bu kırmızı midili ata Gabilon adını verir. Gabilin artık Jody’nin hayatının en önemli parçasıdır. Okulu dışındaki tüm vaktini bu atıyla geçirir.  Çiftliğin kahyası olan Bill Buck’tan at bakımı ile ilgili her şeyi öğrenmekte kendisi de böyle bu taya bakmaktadır. Jody’nin tek hayali bir an önce atına binip sürmektir fakat  tayı eyere ve geme alıştırmak hayli vakit almaktadır.  Babası tarafından Şükran Günü'nde ata binmesine izin verecektir.

Fakat Jody, okulda iken atı yağmurun altında kalmış ve hastalanmıştır. Kâhya ve Jody atı iyileştirmek için uğraşmaya başlarlar ama at git gide kötüye gitmektedir.  Jody de atı iyileştirmek için geceleri dahi atın yanında yatıp kalkmaya başlar. Jody’in geceler boyunca atının nefes borusunu tıkayan mukusu temizlemek zorunda kalır.

Bir gün uyandığında ahırda hasta tayını göremez.  Hemen dışarıya çıkar ama atının üzerinde atını deşeleyen akbabaları görmüştür. Öfke ile bir akbabayı öldürür ama Gabilin çoktan ölmüştür. Kâhya Bill bütün bu olanlardan kendini suçlu hissetmektedir.

 

 ULU DAĞLAR

Jody’nin en büyük merakı Salinas Vadisinin uzağında duran görkemli dağlara çıkmaktır.   Bu dağların üstünde ve arakasında neler var onları çok merak etmektedir. Bir gün çiftliğe adı Gidano olan yaşlı bir

Meksikalı adam gelir. Gitano, ölene kadar çiftlikte kalmayı istemektedir. . İhtiyar çok eskiden bu vadideki bir kulübede yaşamış ve artık geri dönmüştür. Jody’nin babası i bu adamın birkaç gün bu çiftlikte kalmasına izin verir.

 Jody  de bu adama dağların arakasında neler olduğunu sorar. İhtiyar da çocukken o dağlara gittiğini ama pek de aklında bir şey kalmadığını anlatır. Bir gün ihtiyar Gidano bir ata binerek aniden çiftlikten çekip gitmiştir. Onu en son görenler o ihtiyarın atı ile dağlara doğru gittiğini söylemişlerdir.   Jody'nin babası, adamın neden dağlara gittiğini merak edip durmuştur.

VAAT

Babası Jody’nin ölen atı için çok üzüldüğünün farkındadır.  Ayrıca babası Jody’e daha fazla sorumluluk vermesi gerektiğini düşünmektedir.

 Babası ona çiftlikte hamile kalacak olan bir atın bakımını vazife olarak verir. Eğer bu ata iyi bakarsa atın doğuracağı tayı Jody’e verecektir. Jody kulunlayan ata özenle bakmaya başlar. Her gün de bu attn doğacak olan tay ile geçireceği günleri hayal etmektedir.  Fakat bu atın doğum yaparken tayın ölümüne sebep olabileceği sebebi ile endişelenmektedir. Ama kahya Billy Buck , bu tayı sapasağlam doğurtacağını ve Jody’e vereceğine söz vermiştir.

Nitekim Nelly adını verdiği hamile atın doğurma zamanı gelmiş ama ancak tay ters gelmektedir. Bu nedenle bu tay da ölecektir. Bunun üzerine Kâhya ani bir kararla atı öldürür ve karnını keserek küçük siyah tayı dışarı çıkarıp Tayı Jody’nin önüne bırakır.”İşte tayın “der.”Söz vermiştim ve yapmak zorundaydım. Onu elle beslemek zorunda kalacaksın işte tayın”.

İNSANLARIN LİDERİ

Jody’nin büyük babası çiftliğe gelmiştir. Büyükbaba geçmişte yaşadığı günleri anlatmaktan bıkmayan bir adamdır. Günler boyunca Jody’e vahşi batıya doğru yaptıkları büyük göçü ve Kızılderililer ile olan mücadelelerini anlatmaktadır.  Büyükbaba en batıya gide gide, okyanusa ulaşmışlar oraya gidene kadar da başlarından pek çok macera geçmiştir.

Carl Tiflin, , Büyükbaba'nın kahvaltı masasındaki hikâyelerinden şikâyet etmekte : " Bu olup bitenleri neden hiç unutmuyor.  Onlar olup bitti . Tekrar tekrar dinlemekten bıktık “ diye  şikayet ediyordu..

Kısaca büyük babanın hikâyelerini Jody den başka hiç kimse dinlemiyor, Jody’den başka kimse bu hikâyelerden hiç zevk de almıyordu.

JUNIUS MALTBY

San Francisko’da muhasebeci olarak yaşamakta olan Junius Maltby  solunum rahatsızlığı için kuru hava öneren doktorunun tavsiyesi üzerine bu kasabaya gelmiştir. Junius , dul bir kadın ve çocuklarıyla bir evde yaşamaya başlar. Bu kasabanın da havası ona iyi gelmiştir.  Ama bir sürer sonra kasaba halkı dul bir kadınla aynı evde yaşadığı için dedi kodu yapar.

Bunun üzerine Junius da ev sahibi olan bu dul kadınla evlenip kadının çiftliğine de sahip çıkmaya başlar.  Dul kadın da Junius Maltby  çiftliğe bakacak diye çiftlikte çalışan işçiyi de çıkarır.

 Ancak Junius Maltby  Çok tembeldir ve işleri sav saklamaktadır. En sonunda giderek fakirleşmeye başlarlar. Junius Maltby ‘in bu kadından iki çocuğu olur ama karısı doğum yaparken ölür.

 

İLGİLİ LİNKLERİMİZ

 

Gazap Üzümleri John Steinbeck

Cennetin Doğusu ve Özeti John Steinbeck

Fareler ve İnsanlar Özeti John Steinbeck

Gazap Üzümleri ve Özeti John Steinbeck

İnci John Steinbeck

Ay Battı ve John Steinbeck Hakkında Konusu Özeti İnceleme

Al Midilli Konusu Özeti ve John Steinbeck

KAYNAKÇA


[1] https://en.wikipedia.org/wiki/The_Red_Pony

[2] John STEINBECK,  : Al Midilli, Belkıs ÇORAKÇI, Milliyet Yayınları Bağcılar , 1996

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar