28.09.2019
ÖMER SEYFETTİN'İN ÖYKÜLERİ VE ÖYKÜCÜLÜĞÜ
Ömer Seyfettin, Türk kısa hikâyeciliğinin ve Maupassant Tarzı Olay Hikâyeciliğinin ülkemizdeki en iyi uyarlayıcıcı ve başlangıcı olmaktadır. Yazarı 6 Mart 1920'de hayata gözlerini yummuştu. özellikle tarihi ve kahramanlık konulu öykülerini Maupassant Tarzı Olay Hikâyeciliği denilen tarz ile kaleme aldı.
İlk öykülerini çoğunlukla tarih ve kahramanlık konularını işlemiş olan Ömer Seyfettin, 1918 yılından sonraki öykülerinde Türkçü, Turancı ve Milliyetçilik misyonundan bir nebze kurtularak Efruz Bey , Yüksek Ökçeler , Teselli , Terakki gibi öykülerinde daha serbest konulara doğru yönelmiş, sosyal ve toplumsal konularda, aşk ve diğer konularda da öyküler yazmıştır. Buna rağmen her dönemde yazdığı öykülerde vaka hikâyecisi olmayı da terk etmemiştir.
“ Batı medeniyetine özenmeyi şuursuzluk” olarak gören Ömer Seyfettin, adlı öykülerinde bu fikri işlemiş, Forsa, Pempe İncili Kaftan gibi öykülerinde tarih ve kahramanlık, Mehdi Piç, Bir İttihatçının Hatıra Defterinden adlı hikâyelerinde ise ittihatçılara ve çağındaki sosyal ve siyasi olaylara değinmiş, Perili Köşk gibi öykülerinde batıl itikatlara inanmanın saçmalığını işlemiş Bahar ve Kelebekler gibi öykülerinde ise aşk konularını dile getirmişrtir.
Sokaktaki konuşulan dille " edebi eserlerin yazılabileceğini, canlı ve konuşulan dilin edebi eserlerin dili olması gerektiği fikride olan Ömer Seyfettin öykülerini canlı dili konuşlan halktan kişilerin anlayacağı, duru, sade, açık anlaşılır bir dille öyküler yazmış, öykülerinde tarih şuuru, kahramanlık, devlet ve millet sevgisini halka aşılamayı birinci gaye olarak görmüştür. Milli Edebiyatın dil anlayışını öykülerinde işleyerek sade bir dille nesir eserleri yazılmaya başlanmasında öncülük etmiş olan Ömer Seyfettin, modern Türk Edebiyatının dil anlayışını ortaya koyan bir öykücü olarak edebiyat tarihimize girmiştir.
DİYET HAKKINDA DEĞERLENDİRME
Diyet adlı hikâye, Ömer Seyfettin’in konusu en ilginç öykülerinden biridir. Öykü tıpkı diğer hikâyeleri gibi bir olay hikâyesidir. Öyküdeki onur, şeref, vefa, haysiyet timsali olarak gösterilen Koca Ali karakteri yazarın yarattığı en ilginç karakterlerden birisi olarak dikkat çeker.
Öykü, tamamen yerli unsurlar tavır ve tepkilerle oluşmuş, Ömer Seyfettin’in bu öyküsü ilk yazıldığı günden beri en sevilen öykülerinden birisi olmuştur.
DİYET ÖZETİ
Koca Ali, sözünün eri, vefalı, namus ve ahlak timsali şahsiyet ve onur sahibi bir adamdır. Herkes tarafından böyle de bilindiği halde Koca Ali’ye iftira atılmış, bunun sonucunda Koca Ali, hırsızlıkla suçlanmıştır. Hiçbir suçu olmadığı halde eğer kendisini aklayamaz ise Koca Ali’nin kolu Şeriat hükümlerine göre kesilecektir. Kısasa kısas gereği olarak hangi kolu ile hırsızlık yapmış ise o kolunun kesilmesi gerekir.
Hırsızlık ile suçlanmak böylesi bir iftira ile karşı karşıya kalmak Koca Ali’yi çok üzmüştür. Lakin suçsuz olduğunu ispatlayabilecek tanıkları da yoktur. Kadı suçsuz olmadığını ispatlayamadığı için Koca Ali’yi suçlu bulmuş bir kolunun bileğinden kesilmesine karar vermiştir.
Kolunun kesilmemesi için diyet ödemek zorundadır. Lakin kolunu kesilmekten kurtarmak için lazım gelen diyet parasını bulacak imkânı da yoktur. Koca Ali’nin suçsuz olduğuna emin olan ahali onun kolunun kesilmemesi için diyet parasını ödeyecek birisini armaya başlamışlar en sonunda bu parayı ödeyecek birisini bulmuşlardır.
Kasap Hacı Mehmet ahalinin baskılarına dayanamayarak Koca Ali’nin kolunun diyetini ödemeye mecbur kalır. Koca Ali de diyetini ödeyen Kasap Hacı Mehmet’e borcunu ödemek için onun yanında çalışmaya başlar. Fakat Kasap Hacı Mehmet ona çok eziyet etmeye her fırsatta ve her defasında “ Diyetini ben ödedim “ diyerek Koca Ali’yi köle gibi çalıştırmaktadır. Koca Ali uzun bir müddet tüm bunlara katlanır. Çünkü kolunu Kasap Hacı Ali kurtarmıştır ve ona büyük bir vefa borcu da vardır. .
En sonunda Kocas ali Kasap Hacı Ali’nin aşağılamalarına ve sık sık başına kaktığı iyiliğinin altında kalmaktan usanmıştır. Sürekli olarak onurunun kırılmasına ve onun kölesi haline gelmesine artık katlanamamaktadır. Bunun üzerine kolunu keserek Hacı Ali’in önüne atmaya karar verir.
Kasap Hacı Ali bir gün yine yaptığı iyiliği onun başına kakmıştır. Bunun üzerine Koca Ali ,kolunu bir kütüğün üstüne koyup büyük bir satırla koluna var kuvvetiyle vurup kolunu Kasap Ali’nin önüne atar. “ Al diyetini “ deyip özgürlüğüne kavuşur.
Ömer Seyfettin 'in Bazı Hikâyeleri
Ömer Seyfettin Hayatı Hikayeciliği Eserleri
Pembe İncili Kaftan Konusu Metni Ömer Seyfettin ve Hikayeciliği
Diyet Özeti Konusu Ömer Seyfettin ve Öyküleri
Ömer Seyfettin Kütük Hikayesi Konusu Özeti İnceleme
Ömer Seyfettin Topuz Konu Özet İnceleme ve Tam Metni
Ömer Seyfettin Falaka Öyküsü Hakkında İnceleme ve Metni
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın