Gazavat -ı Ali Ahtem Destanı

08.10.2015
 



Türk Edebiyatında Hz Ali’nin kahramanı olduğu destan sayısı 22 olarak bilinmektedir. En geç 13 yy da oluştuğu düşünülen bu destanların hemen hepsi 14. Yy da yazıya geçmeye başlamıştır. Bu destanların her birinin çok sayıda çoğaltılmış yazma nüshaları olduğu büyük bir kısmının Osmanlıca harflerle ve matbu olarak da basıldığı bilinmektedir. [1]

 

HZ ALİ CENKNAMELERİ: Kesik Baş Destanı, Ejderha Destânı  , Gazavatı Bahri Umman ve Sandık Destan , Gazavat- ı Ali Merhur Şahın Müslüman Olması Destanı, , Yemame Cengi Destanı Ahtem destanı), Gazavat-ı emir ül-müminîn Ali (Feth-i kale-i selasil), Cena-dil kalesi manzumesi, Gazavat-ı Aramrem bin musallat, Gazavat-ı kıssa-i mukaffa, Kıssa-i kahkaha ya da Destan-ı kahkaha, Kan Kalesi Cengi  ,  Muhammed Hanefi Destanı ( 14. yy ) vb. bu ürünlerin XIII. yy.'dan itibaren kaleme alınmış örneklerindendir. XX. yy.'nın ilk yarısı sonlarına kadar Kesikbaş destanı, Geyik destanı, Billur-u azam, Kan kalesi cengi, Hayber kalesi cengi, Muhammet Hanefi cengi gibi  destanları  halk tarafından oldukça çok okunmuş ve bilinmiştir. [2]

 

Hz Ali’nin Cenknamelerini ( Gazavatnameleri) genellikle 14 yy da yazıya geçirilmiştir.  Bu gazavatnamelerin anonim edebiyata oluştuğu düşünülse dahi  14 yy da  yazıya geçiren bazı müelliflerin isimleri  ve yazıya geçirdikleri destanların bazıları bilinmektedir.  Bunlar arasında Sadrettin'in Destan-ı geyik, Destan-ı ejderha 'sı, Tursun Fakih'in Kıssa-i mukaffa, Gazavat-i emir ül-müminin Ali 'si, Beypazarlı Maazoğlu Hasan'ın Feth-i kale-i Selasil, Cenadil kalesi cengi ,Meddah Yusuf, Kirdeci Ali ( Kesikbaş Destanı, Ejderha Destanı vb) Şeyyad İsa, Şems’ül haki, Maazoğlu Hasan, Hz Ali’nin destanlarını yazıya geçiren müellifler ve yazıya geçirdikleri  destanlardır.

 

Ahtem Destanı, Gazavat- ı Ali adındaki 14 yy da yazıya geçirilmiş olan  yazma nüshanın içindeki üç destandan biridir. Gazavat- ı Ali  adındaki yazmanın içindeki diğer iki destan ise Yemame Cengi Destanı ile Merhur Şahın Müslüman Olması Destanıdır.

 

Ahtem Destan’ından Vasfi Mahir Türk Edebiyatı Tarihi adlı eserinde söz etmiş destanın kısa özetini de veren Vasfi  Mahir bu destanın  “ hususi kitaplığımdadır “ diye not düştüğü  Gazavat- ı Ali adlı yazma nüshadaki üç destandan  biri olduğunu da ifade etmiştir. , Ahtem Destanı’nın Yemame Cengi Destanı ve Merhur Şah’ın Müslüman olması adlı diğer  iki destanla aynı olgunlukta ve evsafta olduğunu ifade etmiştir. [3]

 

AHTEM DESTANININ ÖZETİ [4]

 

Cenadil hükümdarı  Mekkeşah  Hz Ali’nin kahramanlıklarını duymuş, adamlarını kılıçtan geçirdiğini öğrenmiş ve çok üzülmüştür.  Hz Ali’yi ortadan kaldırmak için bir tedbir düşünür. Ve Ali’nin başını getirecek olan kahramana yüz altın vereceğini ilan eder.  

 

Cenadil hükümdarı  Mekkeşah’ın kahramanlarından bir tanesi bu yola baş koyar. Hz Ali’nin kellesini getirmek için Mekke’ye kadar gelir. Mekke ‘de Ahtem adındaki bir zata rastlar ve planını Ahtem’e anlatır.

 

Ahtem ise kendi halinde  yaşayan iyi bir insandır.  Üstelik Hz Ali’yi yakından tanıyan ve Hz Ali’yi de çok seven bir Müslüman’dır. Mekkeşah’ın yolladığı adam ile konuşunca çok sevdiği dostu Hz Ali’nin öldürüleceğini anlayınca “ Dostumun başına gelen benim başıma gelsin diye düşünerek  “ Ben Ali’yim, Ali Ben’im der” ve Mekkeşah’ın adamı ile silahsız olduğu halde çarpışır. Mekkeşah’ın damı Ahtem’i öldürür. Katil kahraman  Ahtem’in başını alarak Cenadil’e  Mekkeşah’a götürür.  Cenadil ülkesinin halkı ve şah’ı Mekkeşah bu olaya çok sevinerek bayram ederler. 

 

Cenkten dönen Hz Ali durumu öğrenince çok üzülür. Hemen  Düldül’e binip eline Zülfikar’ı alarak Cenadil ülkesine gelir. Kendisinin ölmediğini getirilen başın kendisine ait olmadığını ilan ederek Cenadil  hükümdarının askerlerini mağlup ederek  Ahtem’in intikamını alarak Mekke’ye döner. 

İLGİLİ lİNKLER 

 

KAYNAKÇA

 

[1] HZ ALİ CENKNAMELERİ, https://www.edebiyadvesanatakademisi.com/edebiyad/1958-hz_ali_cenknameleri.html

[2] HZ ALİ CENKNAMELERİ, https://www.edebiyadvesanatakademisi.com/edebiyad/1958-hz_ali_cenknameleri.html

[3] Mahir Kocatürk, Türk Edebiyatı Tarihi, MEB, 1970, s. 156

[4] Mahir Kocatürk, Türk Edebiyatı Tarihi, MEB, 1970, s. 156

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar