Gaza ve Gazavataname Nedir

09.03.2016


 Gaza ve Gazavataname :

 

 

 

 

Osmanlıca yazımı gaza / gazâ :  غزا

Din uğrunda kâfirlerle yapılan mücadele, muhârebe, düşmana kasdetmek. Cenketmek demektir. Gaza kelimesinin çoğulu  “ gazâvat – gazevâttır.”

Arapçada gaza, cenk etmek, cenge gitmek, name ise Farsçada “ yazı, destan, mektup ) anlamına gelir Gazavat ise gaza kelimesinin çoğuludur.  Kelime Gaza ve çoğulu olan Gazavat kelimesi ile name kelimesinden oluşmuştur.

 Gaz ve gazâvatın sözlüklerdeki değişik anlamları şunlardır:  “Din uğrunda kâfirlere karşı yapılan savaş, cihat. İnsanların İslâmiyet'i işitmeleri, Müslüman olmakla şereflenmeleri yahut Müslümanların dinine, vatanına ve namusuna tecavüz eden düşmanı kovmaları için yapılan muharebe. Din vatan ve millet gibi mukaddes değerler uğruna yapılan cihat ve mücadele. Din uğruna savaş.”  [1]Bu anlamları ile cihat sözcüğü ile eş anlamlı hale gelmiştir.

 

Gazavâtnâmeler ise din uğruna yapılan savaşları din ve devlet büyüklerinin  din veya devlet uğruna yaptıkları savaşları anlatan eserlerdir. Düşmana ve din düşmanlarına karşı açılan cihatları, yapılan savaşları, akınları, fetihleri  tasvir eden,  din veya devlet büyüklerinin   savaşlarını, kahramanlıklarını ve zaferlerini,  nesir ya da şiir biçiminde anlatan bu  edebî türlerin  tek bir savaşı anlatanlarına  “Gazaname”   tüm savaşları ve hayatı anlatanlarına ise gazavatname denmiştir.  

Gaza ve Gazavatname’nin Arapçadaki karşılığı ise "magazi" dir.  Araplar din uğruna yapılan savaş ve savaşları anlatan eserlere  Magazi demişlerdir.  Gazavatnameler Arap edebiyatında siyer kitaplarında  karşılaşılan bir bölüm iken daha sonra müstakil bir eser türü haline gelmişlerdir. Arap edebiyatında en meşhur “megāzî” örneği Vâkıdî’nin (ö. 207/822-23) Kitâbü’l-Meġāzî adlı eseridir.  [2]

 

Türk edebiyatında yazılan ilk gazavatname ve gazanamelerin “ DÂNİŞMENDNÂME “ Saltukname “ ve “BATTALNAME  ” olduğunu savunlar da olmuştur. [3]Ancak bu eserler daha ziyade destanî unsurlar taşıdıkları için destan olarak kabul edilmişlerdir.  

Gazaname, gazavatname ve megazi adı ile anılan din uğruna yapılan savaşı veya savaşları anlatan bu eserler sonraki dönemlerde zafername ve fetihnamaler ile karışmış hepsi bir birinin yerine kullanılmaya başlanmıştır. Sonraki dönemlerde Fetihnameler ve Zafernamaler de gaza ve gazavatname sayılmışlar hepsi birden gaza veya gazavatname olarak anılmışlardır.

 

Bu  eserler belli bir döneme ait olayları ayrıntılı bir şekilde anlattıklarından tarihçiler için de  için de önemli bir kaynaktır Türk Edebiyatındaki ilk gaza ve gazavatname örnekleri 13 yy.dan itibaren görülür.   İlk gazanameler ise, Hz Ali, Hz Hasan ,  Hz Muhammet, Hz. Hamza  , Hz Ömer  , Battal Gazi , Muhammed Hanefi   gibi din  uluları ve cengâverlerinin gaza ve  gazalarını anlatan megazilerin  Türkçe tercümeleri veya Türkçeye geçen  anlatılarının derlemeleridir.  Dolayısı ile Türk edebiyatında KİRDECİ AL gibi  dervişlerin  yazıya geçirildikleri   ilk Gaza ve Gazanameleri dini mahiyettedir.  

Edebiyatımızda bu türdeki ilk eser Gazavatname-i Sultan Murad adlı eserdir. Ancak gazavatname, fetihname ve zafername türündeki en çok eser. Kanuni ve Yavuz Sultan Selim için yazılmıştır. Gazavatname ve zafername türündeki eserler ise 19yy.  başlarından itibaren bir daha yazılamayacaktır.  

Osmanlı devlet büyüklerinin  gazalarını anlatan ilk gaza ve gazavâtnâme örneklerinin ise 15. yüzyılda yazılmaya başlandığı görülür.  Bilinen ilk gazavatname II. Murat’ın gazalarını anlatan “Gazavataname-i Sultan Murat” adlı  eserdir.  Osman Gazi, Orhan Gazi ve I. Murad ve Yıldırım Bayezid’in gazalarını anlatan gaza namelerin var olduğu bilinse dahi günümüze gelmemiştir. Bazı bulgulara göre Orhan Gazi zamanından beri  müellifleri de bilinmeyen bazı  gazanamelerin  meydana getirildiğine dair işaretler vardır.  Âşık Paşa’nın yazmış olduğu tarih kitabına bu tür gazanamelerin de  kaynaklık ettiği bilinen bir gerçektir.  Kâşîfi'nin Gazaname-i Rum'u bu türün ilk örnekleri arasında sayılmaktadır.

15 yy da yaygınlaşmaya başlayan Gaza ve Gazavatnaler, I. Selim ve Kanuni dönemlerinde büyük artış göstermiş,  duraklama ve gerileme döneminde  azalmış, en son gazanameler ise   Kırım savaşı 1854 ve Türk Yunan  Savaşları 1897 den sonra yazılmıştır.  

Mevlevi ve Bektaşi dergâhlarında Gazaname okumak veya anlatmak geleneğinin olduğu bazı dervişlerin ise bu menkıbe, gaza ve gazavatları mecliste okunması için yazıya geçirdikleri ve bu eserlerin dergâhlarda okunduğu da anlaşılmaktadır. Nitekim Hz Muhammed, Hz. Ali, Hz Hamza ile ilgili pek çok gazanameyi yazıya geçiren  KİRDECİ ALİ’nin bu eserlerini Mevlevi dergâhlarında okunması için yazdığı bilinmektedir. Kirdeci Alî, Kesik Baş Destanı adlı eserinin yanı sıra Güvercin Destanı  ve Ejderha Destanı adında iki destan  daha yazmıştır. Bu destanlar  ekmeklerini yaptığı dergâhın şeyhinin emri üzerine yazıya geçirilmiş olduğu, hatta  Mevlevilerin   yaptıkları yaren cemlerinde  - cem ayinlerinde -  okunması için yazıya geçirilmiş olduğu düşünülmektedir.[4]

Gazavatnameler hakkında derli toplu bir çalışma yapılmamış, Ağah Sırrı Levent, " Mihaloğlu Ali Bey' in   Gazavatnamesi " adlı eserinde bu eserler üzerinde  geniş bilgiler vermiştir.

Türk edebiyatında tespit edilebilen gaza ve gazavatnalerin  sayısı 250’ dir. [5]Bu eserlerin kırk âdeti manzum diğerleri  mensurdur.[6] TEVARİH-İ ÂL-İ OSMAN  ,  Şehname  türü eserler velilerin hayatını anlatan menakıpnamler bu türe dahil edilmemelidir.

 

GAZAVATNAME ÖRNEKLERİ

Gazavât-ı Sultan Murad b. Mehemmed Hân: İzladi ve Varna (1443-44) Târih-i Ebü'1-Feth: Tursun Bey (Fatih dönemini içeren eseridir) Mahrûsa-i Fetlı-i Kostantıniyye: Tâc-zâde Ca'fer Çelebi , Feth-i Kostantıniyye: İmam-zâde Mehmed Es'ad, Şükrî-i Bitlîsî'nin Selîm-nâmesi, Üsküplü İshak Çelebi'nin Selîmnâmesi, Kalkandelen'li Sücûdî'nin Selîm-nâmesi, Keşfî'nin Selîm-nâmesi,

 

Gaza ve Gazavatname Türleri

  • Din büyüklerinin gaza ve gazavatlarını anlatanlar
  • Padişahların gaza, fetih veya  tüm savaşlarını anlatan eserler.
  • Ünlü komutanların, akıncı beylerinin veya  vezirlerin  fetih savaş veya savaşlarını anlatanlar
  • Seferleri, fetihleri, ülke veya kalelerin  zapt edilmesini anlatanlar

 

İLGİLİ lİNKLER 


KAYNAKÇA

 

[1] https://www.luggat.com/gazavat/1/1

[2] Dr Aslan Tekin Türk Edebiyatında Terimler, Elips Yyaınları, Ank. 2006, s. 135

[3] MUSTAFA ERKAN, https://islamansiklopedisi.org.tr/gazavatname

[4] https://www.edebiyatvesanatakademisi.com//search?term=G%c3%9cVERC%c4%b0N+DESTANI+K%c4%b0RDEC%c4%b0+AL%c4%b0+HZ.+MUHAMMET++%c4%b0LE+G%c3%9cVERC%c4%b0N

[5] LEVEND, Agâh Sırrı (2000). Gazavat-nâmeler ve Mihaloğlu Ali Bey'in Gazavat-nâmesi, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

[6] LEVEND, Agâh Sırrı (2000). Gazavat-nâmeler ve Mihaloğlu Ali Bey'in Gazavat-nâmesi, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar