Dânişmendnâme ve Nüshaları Hakkında Bilgiler

06.03.2014

 



Dânişmendnâme   ve Nüshaları Hakkında Bilgiler

 

Anadolu'nun Türkleşmesi mücadelesini dile getiren 12. yüzyılda anonim edebiyatta sözlü olarak ortaya çıktığı daha sonra yazıya geçtiği düşünülen İslami Dönem destanıdır. Destan, Battalname ve Saltık Gazi Destan ile birlikte İslami Dönmede ortaya çıkmış Anadolu'nun Türkleşmesini ve İslamlaşmasını konu edinen üç destandan biridir. Danişment Gazi Destanı, Battal Gazi ve Saltık Gazi Destanı üçlemesinin ikinci halkası özelliği gösterir. Bu bakımdan  Battal Gazi Destanın devamı gibi oluşturulan bir destandır.

 

Danişmentnamede, Danişment Gazi’nin Battal Gazi’nin soyundan geldiğine dair manevi bir bağ oluşturulmuş, Danişment Ahmed Gazi ‘nin Battal Gazi’nin soyundan geldiği ifade edilmiştir. Hatta destan Battal Gazi Destanının devamı gibi düşünülüp yazılmış bir destan özelliği göstermektedir. “Danişment Gazi Destanı, Battal Gazi Destanı'nın tamam olduğunu, Battal Gazi ve gaza arkadaşlarının ebediyete intikal ettiğini bildiren cümleler ile başlar.”


Benzer bir bağlantı aşağıda da ifade edileceği gibi Eba Müslim Horasani destanı ile de oluşturulmuştur. ( Bkz :  DANİŞMENT GAZİ HAYATI DEVLETİ DESTANI VE ÖZETİ )

Destan XI. Yüzyılda yaşamış olan Sivas, Niksar, Amasya ve Malatya civarlarında bir devlet haline gelen Melik Danişment Gazi'nin hayatı etrafında şekillenmiştir. Destan, Danişmendliler’in kahramanlıklarını, Bizans, Haçlı ve Ermenilerle olan savaşlarını anlatır. Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasına en büyük emeği geçen Melik Gazi’nin hayatı savaşlar, mücadeleler, fetihler içinde geçmiş, zaten destansı bir hayat yaşayan Danişment Gazi’nin hayatı bu eser içinde destan haline gelmiştir.

 

Bu destanda da onun savaşları, Anadolu'daki fetihleri ve çeşitli kerametleri anlatılmaktadır. Danişmendnâme pek çok yönden tarihle iç içe olan pek çok yönden tarihi gerçeklere uygun, kahramanları yaşamış Türk beyleri olan, Anadolu’yu tarihi ve gerçek özellikleri ile anlatan bir eserdir. Destan halk arasında çok sevilmiş yakın  zamanlara kadar sözlü gelenekte de anlatılmıştır.  Evliya Çeleni Seyahatnamesinde Danişmentname’nin 17 yy da halk arasında anlatıldığından söz etmesi bu yüzyıla kadar destanın Halk arasında canlı olarak anlatıldığını ortaya koymaktadır.[1]

Eser üç farklı zamanda ve üç ayrı müellifin yazdığı üç farklı varyant şeklindedir. Eserin şimdiye kadar on dokuz nüshası tespit edilmiştir Bu on dokuz nüsha üç temel nüshadan çoğalmış nüshalardır. Bu nüshalar ve bulundukları yerler şu şekildedir

 

  • 1-Paris Nüshası
  • 2-Muallim Cevdet Nüshası
  • 3-Hüseyin Namık Orkun Nüshası
  • 4-Kütüphaneler Genel Müdürlüğü Nüshası
  • 5-Niksar Nüshası
  • 6-Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Nüshası
  • 7-Emirî Nüshası
  • 8-Türk Tarik Kurumu Nüshası
  • 9-Leningrad Nüshası
  • 10-Koşmaoğlu İsmail Nüshası
  • 11-Eşref Ertekin Nüshası
  • 12-Muzaffer Ozak Nüshası
  • 13-M.Fahri Bilge Nüshası
  • 14-Aladdin Alpay Nüshası
  • 15-Kazan Millî Kütüphanesindeki nüsha
  • 16-M.Fuad Köprülü Nüshası
  • 17-Osman Turan Nüshası[ [2]

 

Danişment Gazi Destanı anonim edebiyata oluştuktan sonra üç ayrı müellif tarafından farklı yüzyıllarda kaleme alınmış olarak üç farklı yazma eser ve onlardan çoğaltılmış nüshalar halinde karşımıza çıkmaktadır. [3] İlk nüshasının Mevlâna İbn-i Ala tarafından II. İzzeddin Keykavus zamanında, yine onun emriyle H.642/M.1244–1245 tarihinde te'lif edildiği tahmin edilmektedir. [4] [5]

 

Danişmentname’nin ilk kez yazıldığı zamana dair çok sayıda rivayet vardır. Bu rivayete göre: Danişmentname’nin yazıya geçirilen ilk nüshası Anadolu Selçuklu Sultanı İkinci İzzeddin Keykavus’un emriyle İbn-i Ala tarafından gaziler arasında derlenerek yazıya geçirilmiştir. İbn-i Ala halk arasındaki rivayetlerin doğrularını toplayıp, Danişmendname’yi ilk kez yazmış diğer nüshalar ise ortadan kaybolan ama bu nüsha esas alınarak yazılan nüshalar şeklindedir.  İbn-i Ala’nın yazdığı bilinen nüsha bugüne kadar ele geçmemiştir.

 

Danişmentname’nin ikinci nüshasının ne zaman ve kim tarafından yazılmış olduğuna dair kesin bir tarih ve bilgi yoktur. Ancak birçok araştırmacılar H.762/M.1360–61 tarihinde, yani I. Murat devrinde kaleme alındığı konusunda birleşirler. Eserin ikinci kez yazılan nüshasını: Genel kanaata göre “ Osmanlı Hükümdarı Sultan İkinci Murad’ın emriyle Tokat Dizdarı Arif Ali yazmıştır. Arif Ali Danişmendname’yi Türkçe olarak aralarında manzum parçaların da bulunduğu bir nesir diliyle 17 bölüm halinde yazıya geçirmiştir. [6]( bkz Rehber Ansiklopedisi, Danişmentname maddesi..) [7]

 

Danişment Gazi Destanının elimizde olan nüshalarının yazarı Tokat Dizdarı Arif Ali’dir. Tokat Dizdarı Arif Ali’nin II. Murat’a takdim ettiği Danişmentname’nin İbn-i Ala tarafından derlenmiş ve telif edilmiş olan nüshasından da faydalanılarak yazılmış olması veya bu eserin İbn-i Ala tarafından yazılmış olan eserin bir çeşit kopyası olmuş olması da kuvvetle muhtemeldir.  Özetle Danişmentname, Tokat Kalesi dizdarı Arif Ali tarafından, Mevlânâ İbn-i Âlâ’nın te'lif ettiği eserin yeniden kaleme alınarak yazılmış bir nüshasıdır. Arif Ali'nin kaleme aldığı Danişment Gazi Destanı oldukça sade bir dille yazılmıştır.

Eserin üçüncü nüshası ise hası ise XVI. yüzyıl tarihçilerinden  Gelibolulu Mustafa Ali  'nin Mirkatü'l-cihâd'ıdır. Gelibolulu, adı geçen eserini, Arif Ali'nin kaleme aldığı Danişment Gazi Destanı'nın nüshalarından birini esas alarak yazmıştır. Bu bakımdan bir anlamda elimizdeki tüm nüshalar Tokat Dizdarı Arif Ali'nin yazmış olduğu metinden hareketle oluşmuş metinlerdir.

 

Bu gün de esas metin olarak kabul edilen Danişmentname metinleri, Tokatlı Ali’nin yazdığı ikinci yazılışı esas olarak ele almaktadır. [8]

 

Danişment Gazi Destanı, “on yedi meclisten” oluşan oldukça hacimli bir destandır. Eserdeki bölümler birbirlerinden bağımsız ama birbirlerini izleyen bölümler şeklindedir. Her bölüm bir diğerinin devamı halinde bağımsız gözüken parçalar şeklindedir. Destanın diğer bir özelliği ise Halk Hikâyelerimiz gibi manzum nesir karışık özellikler göstermesidir.

 

Başta Paris olmak üzere, eserin bazı nüshaları Danişment Gazi'nin Malatya'dan fetihler yapmak için çıkış tarihini, hicrî 360 yılı olarak gösterilse de Muallim Cevdet ve diğer bazı nüshalarında gün ve ay aynı olarak hicrî 460 olarak düzeltilmiştir. Bu tarih ise Miladi takvimde 1068 yılına rastlamaktadır. 1068 tarihi ise Danişment Gazi’nin hayat öyküsü ile uyuşan bir tarihtir. Eserde anlatılan pek çok olayın tarihle olan irtibatı üzerinde kesin bir araştırma yapılmamıştır. Bununla birlikte destanın içeriği ve mahiyeti tarihi olaylarla örtüşebileceği kanısını güçlendirmektedir.

 

Eserin sonunda, Selçukluların tahtında Sultan Rükneddin'in bulunduğu kaydedilmiştir. Bu da tarih olarak 1262 ile 1266 yılları arasına rastlamaktadır. Dolayısıyla destan yaklaşık 200 yıllık bir dönemi içermektedir.

 

Danişmend Gazi Destanı'nda olayların geçtiği mekânlar tamamının gerçeğe uygun ve tarihi gerçeklerle uyuşan mekânlardır.  Olduğu söylenebilir.  Battal Gazi ve Saltukname ve Saltuk Buğra Han Destanı'nda olduğu gibi efsane ülkelere veya mekânlar bu destanda bulunmamaktadır.  İsimleri geçen yerlerin tamamı Anadolu'dadır ve büyük bir kısmı Danişment Gazi’nin biyografisi ile uyumlu gözükmektedir.  Malatya'dan harekete geçen ordusu; Kayseri, Ankara ve Kastamonu çizgisinin kuzeyinde kalan ve Karadeniz'e kadar olan kısmı fetheder. Destanda bu bölge içerisinde bulunan şehirleri ve diğer bazı yerleri eski ve yeni isimlerle kaydetmekle ve günümüze ulaştırmıştır.

 

 Bu coğrafya içinde kalan Sivas, Tokat (Dükiyye), Kayseri (Kayseriyye), Kastamonu (Kastamonuyye vaya İsneboliyye), Bolu (Boliyye), Çorum (Yankoniyye), Gömenek (Sisiyye), Amasya (Amasiyye ve Haraşna), Canik, Osmancık (Eflanus), Ankara (Engüriyye veya Ma'muriyye), Gümüşhacıköy (Gümüş şehri), Niksar (Harsanosiyye), Karahisar, Zile (Karkariyye), Turhal (Kaşan), Malatya (Malatiyye), Çankırı(Mankuriyye), Sinop (Sinobiyye), Samsun (Samiyye), Anadolu (Rum) bizzat hâdiselerin geçtikleri yer veya yerler olarak defalarca zikredilir. Bu coğrafya dışında kalan İstanbul (Kostantiniyye)'un zaman zaman zikredilmesi, buranın Türkler tarafından fethedilmesi hayalinin tarihi seyrinin bir parçasıdır. [9]

 

Sayılan bu yerler Danişment Gazi’nin kendi hayatında fethedilen ve Danişment devletinin hâkim olduğu bölgeler ile örtüşmektedir. Danişmentname'nin doğallığı diğer destanlara nazran tarihle olan bağlarının çok kuvvetli olması, destandan çok tarihi olaylara yakın durması, tarihi olaylar ve kişilerle örtüşen yapısı sebebi ile bu eser pek çok Osmanlı tarihçisi tarafından tarih kitabı olarak değerlendirilmiş ve kaynak olarak kullanılmıştır.

 

Özellikle Tokat ve Tokat'a yakın olan yerlerdeki olayların ayrıntılı olarak anlatıldığı dikkati çeker. Bunun nedeni ise Müellif olan Arif Ali’nin Tokat Dizdarı ve Tokatlı olması nedeniyle olduğu düşünülmektedir. [10]

 

Destan, vaka zincirini Eba Müslim ve Battalname'ye dayandırması açısından ilginç özellikler taşır. Battal Gazi gibi fetihlere Malatya’dan başlar. Danişment Gazi rüyasında sık sık Battal Gazi’yi görmekte ve ondan emirler almaktadır. Melik Gazi, Battal Gazi'nin sancaktarı onun vazifesini devam ettiren, Battal'ın ve  Ebu Müslim Horasan 'in sancağını bayrağını taşıyan ikinci kuşak bir İslam cengâveri olarak gösterilmektedir. 

 

Danişmentname'nin Eba Müslim  Destanı ile bağlantıları da Battalname ile kurulan bağlantılara benzer şekillerdedir.  Destana göre Danişment Gazi’nin babası Eba Müslim’in yakın arkadaşı Harizmli Mızrab’ın soyundan gelmektedir. Melik Gazi'nin amacı  Battal Gazi ile Ebu Müslim Horasan ’in amaçları ile birebir örtüşmektedir. Amaçları ve hedefleri yanıdır. Danişment Gazi, destanda Battalgazi'nin âlemini taşırken, Eba Müslim'in de  sancağını taşımaktadır. [11]

 

Bu noktalardan hareketle  Danişment Devletinin kurucusu Danişment Gazi'nin hayatı etrafında şekillenen Danişmentname Anadolu'da İslamiyet’in yayılmasını ve Anadolu'nun Türkleşmesini dile getiren üç önemli destandan biridir. Bu üç destan 12 ve 13 yy arasında İslamiyet’in Anadolu 'da yerleşmesini anlatan tarihi olaylar, menkıbeler ve kişileri dile getirmektedirler. 

 

İslami Dönem destanları İlgili Linkler

 



KAYNAKÇA

 

  • [1] Yaşar Ocak, Danişment name, İslam Ansk. , TDV Yayınları, İst., 1993 C. 8,, shf 480
  • [2] https://estelll.blogcu.com/danismendname-nushalari/2920597
  • [3]  https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%A2ni%C5%9Fmendn%C3%A2me
  • [4] Necati Demir, Dânişmend Gazi Destanı, Hece Yayınevi, Ankara 200
  • [5] Yaşar Ocak, Danişment name, İslam Ansk. , TDV Yayınları, İst., 1993 C. 8,, shf 480
  • [6] Rehber Ansiklopedisi, Danişmentname maddesi..)
  • [7] ŞÜKRÜ AKKAYA ,KİTAB-İ MELİK DANİŞMEND GAZİ-DANİŞMENDNAME, https://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1020/12363.pdf
  • [8] Yaşar Ocak, Danişment name, İslam Ansk. , TDV Yayınları, İst., 1993 C. 8,, shf 480-483
  • [9] Necati Demir, Dânişmend Gazi Destanı, Hece Yayınevi, Ankara 2006.)
  • [10] Necati Demir, Dânişmend Gazi Destanı, Hece Yayınevi, Ankara 2006.)
  • [11] Yaşar Ocak, Danişment name, İslam Ansk. , TDV Yayınları, İst., 1993 C. 8,, shf 480-483

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar