Gelibolulu Mustafa Ali Kunhul Ahbar

01.11.2014

 

 

Gelibolulu Mustafa Âlî

 

Âlî, 948/1541’de Gelibolu’da doğdu.  Asıl Adı Mustafa’dır. Kaynaklar, babasının ticaret adamı Hoca Ahmet b. Abdullah adlı birisi olduğunda birleşmektedir. Altı yaşında eğitime başladığı, Habîb-i Hamidî’den Arapça, kendisi gibi Gelibolulu olan Surûrî’den tefsir ve fıkıh dersleri almış olduğu kaynaklardan edinilen bilgiler arasındadır.  Eğitimine Gelibolu’da başladığını ama İstanbul’da da birçok hocadan ders aldığı bilinmektedir. Hocası Surûrî’nin etkisi ile şiire başlamış, ilk şiirlerini “Çeşmî” mahlasıyla yazmış, sonraları “Âlî” adını kullanmıştır. Bu yüzden Gelibolul Mustafa Ali olarak bilinir.[1]

 

“Mustafa Âlî, dört divan tertip etmiş, hamse oluşturacak kadar [Mihr ü Mah, Riyazü’s-Salikîn, Tuhfetü’l-Uşşak, Camiü’l-Buhur Der-Mecalis-i Sur, Mihr ü Vefa] mesnevi yazmıştır.  Divanlarında bulunan 1549 gazel yer almaktadır. Edirneli Nazmî, Muhibbî, Halepli Edip ve Zatî’den sonra en çok gazel yazan divan şairleri arasında yer alır. Şeyhi,  Necati Bey  ve Mesihi  gibi önceki asrın şairlerine ve  Baki' , Hayali Bey , Ruhî, İshak,  Usulî   ,  Fuzuli , Sultan Murat, Celâl,  Salih, Emrî, Gınayî, Rahmî gibi çağdaşı olan gazel şairlerine nazireler yazmıştır Fars şairlerinden Hafız-ı Şirazî ve Molla Camî’den etkilenmiştir. [2]

Gelibolulu Mustafa Âlî, Osmanlı Devleti’nin 16. yüzyıldaki en önemli aydın, tarihçi, edebiyatçı ve devlet adamlarından birisi olmuştur.. Divân kâtipliği, tımar defterdarlığı, sancak beyliği vs. gibi, devletin değişik yönetim kademelerinde önemli vazifeler de bulunmuş önemli şairdir. [3]Çok  sayıda eser veren ve çok yönlü bir Osmanlı aydını olan Mustafa Âlî, siyaset, tarih,  edebiyat, ahlâk ve tasavvuf gibi birçok alanda önemli eserler  bırakmıştır.   Gelibolulu Ali nin mühim eserleri tarihe dair olanlardır.  Gelibolulu Ali , devletin görevlendirdiği resmî vakanüvis olarak tarih yazmamış, eserlerini bu bakımdan daha objektif olarak  yazmayı başarmıştır.[4] Gelibolulu Mustafa Ali ’nin objektifliği Avrupalı tarihçiler tarafından da kabul edilmektedir. Avrupalı meşhur tarihçi Hammer, Osmanlı tarihine dair yazdığı büyük eserinde Âlî’yi hem kaynak olarak kullanmış hem de onun hayatı ve eserlerinden genişçe bahsetmiştir. [5]

 

İLGİLİ LİNKLER 

 

 

Künhü’l-Ahbâr

 

 Gelibolulu Mustafa Ali ’nin en büyük ve değerli eseri olarak kabul edilen Künhü’l-Ahbar, Türkçe bir genel tarihtir. Eser, Hz. Âdem’den başlayarak Sultan III. Mehmed dönemine kadar olan hadiselerden bahseder. Künhü’l-Ahbar, bir dibâce ve müellifin ‚rükn  dediği dört bölümden oluşmaktadır. Eser, Ahmet Uğur’un başında bulunduğu bir heyet tarafından neşredilmiştir.34Yazmaları:TSMK, Bağdat Köşkü, nr. 238;TSMK, Emânet Hazînesi, nr. 1392; TSMK,

 

Eserin yazma nüshası yaklaşık 1000 sayfa ve dört bölümden oluşmaktadır. [6]Âli’nin en büyük eseri olan Künhü’l-Ahbar, yazıldığı yüzyıldan başlamak üzere günümüze kadar birçok tarihçi ve müellif tarafından kullanılmış ve birçok esere kaynaklık etmiştir. XVII. yüzyılın meşhur tarihçilerinden İbrahim Peçevî, 1520-1639 yıllarını içine alan eserini kaleme alırken kullandığı kaynaklar arasında Âlî Efendi’nin adını da zikreder. Hammer de eserini yazarken bu eserden yararlandığını ifade etmektedir. Künhü’l-ahbâr Peçevî, Solakzâde, Hezarfen Hüse­yin Efendi, Naîmâ ve Mustafa Nuri Pa­şa gibi daha geç devir Osmanlı tarihçileri tarafından kaynak olarak kullanılan bir  eser olmuştur.

 

Künhü’l-ahbâr Türkçe bir genel tarihtir. Eser 4 rükne ayrılmıştır; 1. Rükn dünyanın yaratılışından Hz. Adem’e kadar geçen zaman, 2. Rükn Ademden başlayarak peygamberler, Arap ırkı, Hz. Peygamber ve Onun peygamberliği ve mucizeleri, Emeviler, Abbasiler, Arap emirleri, 3. Rükn Türk ırkı, Oğuzlar, Türk ve Çerkez kölemenleri, Fatımiler, Eyyubiler, Akkoyunlu ve Karakoyunlular, Dulkadirliler ve Diğer Türk hakanlarından söz edilir. 4. rükn Osmanlı tarihine ayrılmıştır. [7]Bu son bölümde ayrıca devlet adamları, âlim ve şairlere ait uzun biyog­rafiler, Osmanlıların aslı, etnolojileri ve idarecilerinin durumuyla ilgili müstakil kısımlar da bulunmaktadır.[8]

 

Künhü’l-Ahbâr’da her padişahın tahta çıkışı ile yeni bölümler başlar; padişahın doğum tarihi, bahşiş, hediye ve ihsanları belirtilerek, meziyetleri, seciyesi ve idarî kabiliyeti ile çocukları anlatılır. Ardından padişahın saltanat süresi içinde başından sonuna kadar meydana gelen olaylar “birinci, ikinci, üçüncü hâdise “diye kısımlara ayrılarak verilir. Padişahın ölümü ve defin merâsimi ile siyasi kısım denebilecek bu bölüm tamamlanır. [9]

 

Künhü’1-ahbâr’ın yazımına muhtemelen 1000 (1592) yılı kışında başlanmıştır. Mü­ellif, eserİn bir yerinde  sekiz yıl, bir başka yerinde on  yıl  çalıştığını ve eseri  sürekli değişiklik­ler yaparak ilâveler (ta’likat) yazdığını söylemektedir. 1008′de (1599-1600) Kahire’ye giden Âlî’nin  Kahire’de de bu eser  üzerinde çalışmaya devam ettiğine dair işaretler vardır.

 

Eserin, sayılan yüz­lerle ifade edilen yazma nüshaları mevcuttur. Bu da eserin ne kadar sevildiğini ve esere ne kadar değer verildiğini göstermektedir. Ali eserini yazarken pek çok kaynaktan yararlanmıştır. Örenğin ilk üç bölüm için başvurduğunu belirttiği ve yazdığı kaynak sayısı 200 den fazladır. Nitekim mukaddi­mede 100 eser ve otuz kadar müellif ismi verilmektedir. [10]

 

Eserini Osmanlı idareci ve aydın kesimini bil­gilendirmek, Fâtih Sultan Mehmed’den Kanunî Sultan Süleyman’a kadar olan dört büyük padişah dönemini aydınlatmaktır.

 

Künhü’1-ah-bâr’m ilk baskısı, İstanbul’da Takvim-hâne-i Âmire’de bölüm tertibine uyul­maksızın beş cilt olarak yapılmıştır (1277-1285/1860-1868). Yaratılıştan İstanbul’un fethine kadar olan tarihi ele alan bu baskıda 500 varakı bulan dör­düncü bölümün muhtemelen en önem­li son kısmı ile diğer bazı bölümler ek­siktir. Bu kusur Nihal Atsız tarafından, İstanbul kütüphanelerinde bulunan üç nüshaya dayanılarak günümüz Türkçesi ile hazırlanan III. Murad ve III. Mehmed dönemlerine ait kısımların baskısıyla (İs­tanbul 1968) kısmen giderilmiştir. Kün-hü’1-ahbâr’ın dördüncü bölümünün mukaddimesinin daha sağlam bir bas­kısı Leiden nüshasından Jan Schmidt tarafından gerçekleştirilmiştir.

 

Eserin Kayseri Râşid Efen­di Kütüphanesinde bulunan 635 ve 606 varaklı iki nüshasına dayanılarak Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan  Yavuz Sultan Selim sonuna kadar olan bölümü Ahmet Uğur. Ahmet Gül, Mustafa Çuhadar ve İ. Hakkı Çuhadar tarafından iki kısım olarak neşredilmiştir (Kayseri 1997). Aynı nüshalara dayalı olarak II. Selim, III. Murad ve III. Mehmed devirlerini de Faris Çerçi doktora tezi olarak hazırlamış, eser daha sonra üç cilt halinde neşredilmiştir (Kayseri 2000). Ancak bu son neşirler sınırlı sayıda nüshalara dayandığından fazla güvenilir değildir.

 

Eserin tezkire kısmı ise Mustafa İsen tarafından yayımlanmıştır (Ankara 1994) [11]Künhü’l-ahbâr’m çeşitli yazmaları ese­rin değişik bölümleri halinde Türkiye, Mısır ve Avrupa kütüphanelerinde bu­lunmaktadır. İstanbul’da sonu itibariy­le tam olan nüshalar Nuruosmaniye, Topkapı Sarayı Müzesi ve Süleymaniye  kütüphanelerinde mevcuttur. [12]

 

Eserin dördüncü rüknü TTK tarafından İstanbul, 2009  günümüz diliyle  basılmıştır. [13]

Künhü’l -Âhbâr Gelibolulu Mustafa Âlî (ö.1008/1600)’nin dünya tarihi olarak kaleme aldığı eseridir. dört rükn (bölüm)’den oluşur. Eserin dördüncü rüknü başlangıçtan Eğri Seferi (1005-1596)’ne kadar olan Osmanlı Tarihini ihtiva eder.

 

Dördüncü Rükn, metin ve indeks ciltleri olmak üzere iki cilt halinde planlanmıştır. Dolayısı ile tıpkıbasımın bu ilk cildi metinden ibarettir. İkinci cilt ise bütünüyle indeksi ihtiva etmektedir

 

İçindekiler: [14]

  • Dibace-i Künhü’l-Ahbar
  • Osman Gazi’nin Taht-ı Saltanata Cülusu ve Mertebe-i Tayin, Hutbe ve Sikke-i Bülend-Rütbe Mezayasıyla İştihar-ı Me’nusu
  • İkinci Şehriyar-ı Cihan Sultan Orhan: Serir-i Saltanata Cülusları
  • Saltanat-ı Padilşah-ı Salis Sultan Murad b. Sultan Orhan b. Osman Gazi
  • Menakıb-ı Sultan Yıldırım Bayezîd Han b. Sultan Murad
  • Menakıb-ı Saltanat-ı Sultan Mehmed Han b. Yıldırım Bayezîd Han
  • Zikr-i Saltanat-ı Sultan Murad Han b. Ebi’n-Nasr Mehmed Han
  • Zikr-i Saltanat-ı Ebu’l-Feth Sultan Mehmed Han
  • Fasl: Der Saltanat-ı Sultan Selim b. Bayezîd Han Fatih-i Mısr
  • Der Saltanat-ı Sultan Süleyman Gazi b. Selim Han-ı Namdar li Müellifihi Kanuni
  • Der Saltanat-ı Selim Şah b. Sultan Süleyman Han
  • Fasl-ı Salatanat-ı Sultan Murad Han b. Sultan Selim b. Süleyman Han
  • Cülus-ı Sultan Mehmed Han b. Murad Han

ESERDEN ALINTILAR

“…Hacı Bektaş Veli’nin kerametleri o kadar çoktur ki saymakla bitmez. Ne yazık ki zamanımızda dervişleri, başıboş bir şekilde dolaşmakta, namaz ve abdest ve belki de yüzünü yıkamaktan uzak, gittikleri yolları belirsiz, zamanın heveslerine boyun eğen bir grup gezgin olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Bunlar Hacı Bektaş Veli Hazretlerine sözle bağlanmışlardır. Yoksa amel ve inanç yönüyle ondan ne kadar uzaktadırlar. Bunun gibi, o yüce velinin nefes evladı kişilerin birçoğu da onun haliyle hâllenememişlerdir. Bendeniz 1005/1596 yılında O yüce velinin dergâhını ziyaret etme şerefine eriştim. Bu esnada evlatlarından İskender Çelebi b. Abdullah ve İbn-i Huda ile görüştüm, sohbet ettim. Bu iki kişiden duyduğuma göre, bu büyük velinin türbesi, o asırdaki Tatar Beylerinden birinin, O’na inanan ve bağlanan kızı tarafından yapılmıştır. Daha sonra Şeytan Murat lakabıyla bilinen ve Kayseri Beylerbeyi olan bir kişi tarafından türbenin kubbesinin üzeri kurşunla kaplanmıştır. Rivayete göre bu kişinin, bu yüce pirin manevî himmetiyle beylerbeyi olduğu ve O’na vefa borcunu ödemek üzere türbeyi kurşunla kaplattığı ve restore ettirdiği söylenir.

 

KAYNAKÇA

 

[1] GELİBOLULU ALİ MUSTAFA HAYATI VE ESERLERİ, https://edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=33072

[2] Prof.Dr. Nihat ÖZTOPRAK, Bağdatlı Ruhi, https://eogrenme.anadolu.edu.tr/eKitap/EDB301U.pdf. shf, 92

[3] GELİBOLULU ALİ DİVANLARI VE DİĞER ESERLERİ, https://edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=33072

[4] Arş. Gör. Kasım ERTAŞ, GELİBOLULU MUSTAFA ÂLÎ’NİN HAYATI VE ESERLERİ, https://www.jasstudies.com/Makaleler/1224369987_11Ert, SHF.  7

[5] Atsız, Âlî Bibliyografyası,s.22; İsen, Gelibolulu Mustafa Âlî,s. 8-9.

[6] Ercan GÜMÜ, 16. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ’NDE MEYDANA GELEN MUHALİF NİTELİKLİ HAREKETLERİN OSMANLI TARİH YAZARLARI VE ESERLERİNE YANSIMASIMASTER TEZİ, T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM  DALI YENİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI, https://tarihicihan.blogcu.com/gelibolulu

[7] https://www.tarihbilinci.com/forum/tarih-kitap-tanitimlari/10199-kunhu-l-ahbar

[8] https://www.tarihbilinci.com/forum/tarih-kitap-tanitimlari/10199-kunhu-l-ahbar

[9] İsen, Mustafa (1994). Künhü’l Ahbar’ın Tezkire Kısmı. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yay.

[10] https://www.tarihbilinci.com/forum/tarih-kitap-tanitimlari/10199-kunhu-l-ahbar

[11] İsen, Mustafa (1994). Künhü’l Ahbar’ın Tezkire Kısmı. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yay.

[12] https://www.tarihbilinci.com/forum/tarih-kitap-tanitimlari/10199-kunhu-l-ahbar

[13] ] Künhül Ahbar Dördüncü Rühn Osmanlı Tarihi Cilt1 Tıpkıbasım Gelibolulu Mustafa Ali – TÜRK TARİH KURUMU – Künhü l-Ahbar & Dördüncü Rühn-Osmanlı …

[14] https://www.ttk.gov.tr/index.php?Page=Yayinlar&KitapNo=857

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar