Suzi Çelebi Hayatı Mihaloğlu Ali Bey Gazavatnamesi

26.04.2015

 

 Suzi Çelebi Hayatı Mihaloğlu Ali Bey Gazavatnamesi

 

SUZİ ÇELEBİ

Sûzi Çelebi, ilköğrenimini doğum yeri Prizren'de yapmış, kardeşi Nehârî ile birlikte başladığı medrese tahsilini bir gönül macerası yüzünden  [1] tamamlayamamış, daha sonra tahsilini yarım bırakıp Nakşibendî tarikatına girmiş ve  Nakşibendî Sûzi diye tanınmıştır. Günümüzde Kosova sınırları içinde kalan Prizren ve kalesi 15. Asır başlarından itibaren bir serhat şehri olmuş, Üsküp ve civarını koruyan, ihya eden Yiğitbaşa, İshak ve İsa Beyler, Evranosoğulları gibi akıncı beylerinin korunaklı mekânları olmuştu. Belgrad’ın fethi öncesi ve sonrasında bu yöre Osmanlıya tabi olan Dukagin Beyleri ve  Mihaloğlu Ali Bey ( Köse Mihal) ve Bosna’daki Malkoçoğlu ailesi ve akıncı beylerinin kontrolü altına girmişti. Bosna, Karadağ, Arnavutluk, Kosova, Sırpistan, Avusturya’nın doğusuna hükmeden bu beyler ve akıncılar başta Üsküp, Vardar Yenicesi, Prizren,  Ohrid, Kalkandelen ( Tetova) Alacahisar gibi şehirleri imar ve ihya etmişlerdi. Karaman, Konya, Manisa ve Aydın’dan getirilen Türkmenler ile Türkleştirilen ve İslamlaştırılan bu Balkan coğrafyasında tesis edilen kültür ortamında pek çok şair, tarihçi, yazar, inşacı, münşici, hattat ve sanatçı yetişmişti, Hayali Be, Hayret, Bosnalı Sabi, Suzi Çelebi, Kalkandelenli Sücudi, bu coğrafyada yetişen isimlerden bazıları olmaktadır.

Rumeli'ye ve Belgrat’a geçen Suzi Çelebi Belgrat’taki akıncı beylerinden Mihaloğlu Ali Bey'in yanında kalmaya başlamıştır. [2] Rumelili şairlerin hamisi  olan Ali Bey pek çok şairi etrafında barındırmış ve onlara hamilik yapmıştır.

Bu şairlerin arasında Suzi Çelebi ile çağdaş olan Hayreti de bulunmaktadır. Suzi Çelebi, Taşlıcalı Yahy ile çağdaş ve bir birlerine yakın muhitlerde yetişmiş bir şairdir. Suzi Çelebi Belgrad’a gittiğinde yine birbirlerine yakın muhitlerde doğan ve yetişen Yenice Vardarlı  Hayreti  ile de (d. ? - ö. 1534)  bu yıllar arasında birbirleri ile tanışmış ve Ali Bey’in meclislerinde birlikte bulunmuş olmalıdırlar.  Bilindiği gibi Hayreti de Belgrad’ta bulunmuş ve  Belgrad Şehrengizi’ni de yazmıştır. [3] Suzi Çelebi’nin aslen Yenice Vardarlı olan ve Hayreti  ‘nin hemşerisi ve akranı olan Hayali Bey  ile de gençliğinde tanışıyor olması ihtimali vardır.

Suzi Çelebi’nin, Mihaloğlu Ali Bey’in akınlarına katıldığı da düşünülmektedir. Suzi Çelebi  Köse Mihail’in torunlarından olan  Mihaloğlu Ali Bey’in, kahramanlıklarını manzum olarak yazmış olduğu Gazavatnâme adlı eserinde anlatmıştır. Mihaloğlu Ali Bey’in  ölümünden sonra bir müddet oğlu Mehmed Bey'in yanında bulunmuş, sonra buradan ayrılarak tekrar memleketi Prizren’e dönmüştür.[4]

Gazavatname-i Mihaloğlu Ali Bey, 

Prizrenli Süzi Çelebi'nin  yazmış olduğu Mihaloğlu Ali Bey'in Rumeli'deki gazalarını konu edinen bir mesnevisidir.  (1524).  Bu mesnevi türünün ilk örneklerinden biridir.  Bu mesnevi divan edebiyatımızdaki  pek çoğu tercümeye veya adaptasyona bağlı  mesnevilerden farklı olarak  özgün konusu  ile dikkat çeker. Eser tarihe uygunluk ve gerçeklik  kaygısından da uzaklaşmadan tarihte yaşamış bir kişiyi ve yaşanmış olayları ele almış, mesnevi tarzında yazılmış bir tarih kitabıdır.

Mihaloğlu Ali Bey gazavâtnâmesinin  bilinen dört nüshası vardır. Bu nüshalar Berlin, Levend, Zagreb ve  Ali Emîrî nüshalarıdır.  Tamamının tıpkıbasımı yayımlanmıştır.

Suzi Çelebi ve eseri hakkında bilgi veren kaynaklar Mihaloğlu Ali Bey gazavâtnâmesinin   yazıldığı dönemde SEHİ BE’in tezkiresi  ve diğer bazı  kaynaklarda  bu eserin 15.000 beyit olduğu ileri sürülmektedir. [5]   Ancak eserin bugüne ulaşan  nüshaları 1795 beyitten oluşur. Eserin orijinal halinin  15. 000 beyit olduğu bu güne gelene kadar diğer kısımlarının kaybolmuş olabileceği gibi devrin kaynaklarının yanlış bilgi verme ihtimali  de vardır.  “  Bu durum eserin başlangıçta daha geniş planlandığı halde tamamlanamadığını veya büyük bir kısmının kaybolduğunu da düşündürmektedir.”

Suzi Çelebi’nin yazmış olduğu bu Mesnevi  tevhit ve münacat ile başlamakta, daha sonra Mihaloğlu Ali Bey’in akınları ve hayatının diğer önemli olayları anlatılmaktadır.  

Eser iki bölümden oluşur. Eserin ilk bölümünde  Köse Mihal'in Osman Gazi'ye gelerek Müslüman oluşu, ardından  onun torunlarından Ali Bey'in Erdel üzerine düzenlediği akınlar anlatılmıştır.   Daha sonra  Mihaloğlu Ali Bey ve ona bağlı olan akıncıların Tuna nehrini geçişlerini, düşman üzerine saldırışlarını, bu akınlardaki maceralarını  vb anlatır.  Bu eser iki akıncı beyinin hem biyografilerini hem de gazalarını konu almakta, hem de klasik mesnevilerdeki gibi  Gayrı Müslim Meryem ile Mihaloğlu Ali  Bey’in aşk maceralarını dile getirmektedir.  Eser, akıncı beylerinin yaptıkları akınlar hakkında verdiği tarihi bilgiler açısından da  önem taşımaktadır.

Mesnevinin ikinci  bölümü, Meryem adlı bir Hıristiyan güzelinin Ali Bey'e âşık oluşunu anlatan bir aşk hikâyesi biçiminde kaleme alınmıştır. Mesnevinin bu ikinci bölümü İran ve Arap kökenli aşk hikâyelerini    işleyen  klasik  İran tarzı mesnevilerin özelliklerinin  yerli unsurlara bağdaştırılarak işlendiği bir  mesnevi haline getirilmiştir.  Suzi Çelebi’nin özgün hali on beş bin beyitten oluştuğu söylenen  [6] bu eseri Agâh Sırrı Levent tarafından  incelenmiş  ve   yayımlanmıştır (1956). [7]

Agâh Sırrı Levend,  Sûzî Çelebi’nin  Gazavatname-i Mihaloglı ‘Ali Beğ  gazavâtnâmesini “Gazavatnameler ve Mihaloğlu Ali Bey’in Gazavatnamesi (Ankara 1956).”  adı ile bastırmış,  Sûzî Çelebi’nin gazavâtnâmesi hakkında bilgi vererek  eserin Latin harfleriyle tenkitli metnini  yayınlamıştır. Eserde  Mihaloğlu Ali Bey’in gazavâtnâmesinin Berlin, Levend ve Zagreb nüshalarının ilk sayfaları ile Ali Emîrî nüshasının tamamının tıpkıbasımı da yer almaktadır.  ( bkz Suzi Çelebi ve Gazavatnamesi)

Bu eser: “ Mihaloğlu Ali Bey’in akınları ve hayatının diğer önemli olayları anlatılmaktadır. Sûzî’nin eseri, iki akıncı beyinin hem biyografilerini hem de gazalarını konu alması bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Eser 300’e yakın gazavatnâme ve fetihnâme arasında akıncı gazalarını anlatan   tek olup Rumeli fetihleri hakkında olduğu gibi akıncı beylerinin hayat tarzları hakkında da doğrudan bilgi veren değerli bir kaynaktır.” [8]

Sitemizdeki BazıTevarihler Gazanameler Gazavatnameler Zafername Selimnameler 

Sarhoş Abdi Kimdir Yanıkkale Fetihnamesi

Matrakçı Nasuh Süleymannâme ve Fetihname-i Karabuğdan

Fetihname Nedir ve Örneği

Fetihname-i Mahruse-i İslambol

Bosnalı Sabit'in Zafernamesi Ve Diğer Eserleri

Zafernamei Hazreti Sultan Murad Han Rahimizade İbrahim Çavuş

Şükri Bitlisi Selimname

Keşfi Mehmed Çelebi Selimname

Nişancı Celalzade Mustafa Çelebi Tabakatül Memalik Selimname Diğer Eserleri

Kalkandelenli Sücudi ve Selimname

Kılıççızade İshak Çelebi Selimname İshaknâme

SELİMNAME Koca Nişancı Celalzade Mustafa Çelebi

İbrahim Peçevi Hayatı ve Peçevi Tarihi

Naima Hayatı ve Naima Tarihinden Alıntılar

Enveri Tarihi Düsturname

Tarihi Cevdet Ahmet Cevdet Paşa

KAYNAKÇA

  

[1] Meliha Y. Sarıkaya, SÛZÎ ÇELEBİ TDV İA, cilt: 38; sayfa: 5

[2] Şahamettin Kuzucular,   https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/suzi-celebi-ve-gazavatnamesi/76681

[3] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/suzi-celebi-ve-gazavatnamesi/76681

[4] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/suzi-celebi-ve-gazavatnamesi/76681

[5] Meliha Y. Sarıkaya, SÛZÎ ÇELEBİ TDV İA, cilt: 38; sayfa: 5

[6] Şahamettin Kuzucular,   https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/suzi-celebi-ve-gazavatnamesi/76681

[7] Nazım H. Polat, LEVEND, Agâh Sırrı,  TDV İA cilt: 27; sayfa: 149

[8] Meliha Y. Sarıkaya, [SÛZÎ ÇELEBİ TDV İA, cilt: 38; sayfa:

  •  

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar