Manas Destanı Hakkında Çalışmalar Analizler ve Anlatıcıları

16.06.2011

 

https://www.yenidenergenekon.com/wp-content/uploads/2009/03/image0021.jpg

Manas Destanı ve Hakkında Yapılan Çalışmalar

 

Manas Destanı ve Hakkında Yapılan Çalışmalar

slami Dönem Türk edebiyatında oluşan ilk destanın Manas Destanı olduğu düşünülmektedir.

Müslüman olan Kırgız Türkleri ile Karahıtay ve Karlukların din savaşlarını mücadelelerini anlatır. Bu yapısıyla daha sonra oluşacak olan Saltukname, Battal Gazi Destanı, DANİŞMENTGAZİ DESTANI  ve İSLAMİ OĞUZ  Destanının mayasını teşkil eden özellikler de taşır. Manas destanından sonra oluşacak İslami Dönem destanlarının yapısı da Manas’taki gibi kahramanların İslami yeti yaymak için rakipleriyle giriştiği mücadelelere dayanacaktır

 

Kırgız Türklerinin millî destanıdır. Mani dinini yaşayan Karahitaylar ile Müslüman Karahanlılar arasındaki mücadelede Kırgızların durumunu ve Manas adlı kişiyi anlatan destan, çeşitli kaynaklar tarafından XV. yüzyıldan XII. yüzyıla kadar dayandırılır. Manas Destanına ilk defa, Kazak-Kırgız yöneticisi olan Rus aslından Franel tesadüf etmiştir. [1]Daha sonra Çokan Velihanof 1856 yılında destanı dinlemiş fakat Destanın en uzun parçasını Radloff yazıya geçirerek 1885te yayınlamıştır.

https://www.yenidenergenekon.com/wp-content/uploads/2009/02/destan.jpg

Ünlü Türkolog Wilhelm Radloff (1837–1918), Manas Destanı'yla ilgili ilk derlemeyi, Kırgızistan'ın Tokmak kenti güneyindeki Sarı Bağış boyuna mensup bir Manasçıdan (destanı günümüze kadar nesilden nesile aktara gelen sözlü anlatıcılar) 1869'da yapmıştır. Halk arasında bu sözlü Türk Halk Edebiyatı anlatıcılarına ırçı veya comokçu da denmiştir.( Metin TURAN, Türk Destanları) Ir – ırlamak veya yırcı şiir söyleyen, türkü, şiir anlamına gelir.


 Manas destanı Kırgız Türkçesinden, Kazak Türkçesine de aktarılarak 4 cilt halinde yayınlanmıştır. Manas adını taşıyan ilk cilt Almatı'da 1961 yılında yayınlanmıştır. Türkiye’de Manas Destanı ile ilgili olarak henüz yayınlanmamış bir doçentlik tezi" ve yayınlanmış bir doktora tezi hazırlanmıştır, Yine 1995 Manas yılı münasebetiyle Emine Naskali Gürsoy hanımefendi tarafından yayınlanan Manas Destanı" ve değişik makale tebliğlerin işlendiği iki kitap? 1995 yılının eserleri olarak kütüphanelerimize girmiştir. Kazak edebiyatında Manas destanıyla ilgili ilmi çalışmalarda ilk sırayı Alkey Margulan almaktadır. Şokan Jene Manas adlı eser 1971 yılında Almatı'da basılmıştır." [2]

Manas Destanı hakkında pek çok Kazak asıılı bilim adamının çalışmaları vardır. Bunlar arasında en önemli çalışmalardan birisini de  Rahmangul Bergibaev'in Kaıosar Bulaq (Billur Gibi Kaynak) isimli kitabında bulmaktayız. Adı geçen kitapta "Muhtar Avezov [ene Marıas" (Muhtar Evezov ve Manas) adlı makale 346-356. sahifeler arasında verilmiştir".[3]

 

 

 

MANAS DESTANI HAKKINDA YAPILAN ANALİZLER

 

En yerleşik yargıya göre Manas Destanının asıl kaynağı;   Mani dinine mensup olan Kara Hitaylarla Müslüman olan Karahanlılar arasında, XII. yüzyıl başlarında meydana gelen siyasi ve askeri mücadeleler sırasında Kırgızların yaşadıkları olaylardır. Bazı kaynaklar XVI. yüzyılda yaşamış Manas adlı bir tarihi kişilikten söz ederken, bazı araştırıcılar da Manas destanındaki olayların XVIII. yüzyılın ortalarına değin uzandığı görüşünü ileri sürmektedirler. Kırgız Türkleri arasında geniş bir kahramanlık destanı olan Manas Destanı, Müslüman Kırgızlarla Putperest Kalmuklar arasındaki mücadeleleri anlatır. Destan üç bölümden oluşmaktadır. Bunlar; Manas, oğlu Semetey ve torunu Seytek ile ilgili bölümlerdir.

Bazı kaynaklara göre de Manas destanı yedi bölümden oluşmaktadır. Henüz bölüm sayısında dahi karar kılınamamış olması, destanın hacmi ile ilgili olduğu kadar üzerinde yeteri kadar inceleme ve değerlendirme yapılamamış olduğunun göstergesidir.

Destan asıl olarak bir kahramanlık destanıdır. Bazı kaynaklara göre destan üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler, Manas, oğlu Semetey (destanın sadece ikinci bölümünü okuyanlara Semeteyci denir) ve torunu Seytek'i konu edinir. Sadece bu üçleme 500.500 dizedir. Manasçılardan aktarıla geldikçe dize sayısı 1.500.000'e kadar çıkmaktadır. [4]

Destan; savaş hengâmeleri sırasında oluşan aşk maceraları, eğlenceler, düğünler, Şamanizm'in etkisi altındaki inançlar, gelenekler ve kâhinlerin rollerini betimlemektedir. Kırgız Türkleri arasında doğan Manas destanı Kazak-Kırgız kültürünü beslemiştir. Manas'ın babası Cakıp Han'dır. Annesinin adı Çığrıcı'dır. Cakıp Han evlendikten on dört sene sonra Manas doğmuştur. Doğumu üzerine civardan gelen elçiler, onun bir kahraman olacağını hemen anlamışlardır. On yaşına gelince tam bir kahraman olur. Düşmanlarının üzerine saldırarak perişan eder. Atlarına at erişemez, zırhına ok işlemez. Cakıp Han, oğlunun atılganlıklarını, kahramanlıklarını görünce, onu korumak, onunla arkadaşlık etmek üzere, Bakay adında bir kişiyi onun yanına koymuştur. Manas, Nogay boyundan gelmektedir. Kalmuk baskınlarına karşı Kırgız halkının birliğini, bütünlüğünü korur ve bir kahramanlık ve özgürlük sembolü haline gelir.

Destan üç ana parçadan oluşur. Birinci destan Manas’ın Müslüman olmayan Karluklarla yaptığı mücadeleleri anlatır. İkinci destan Manas’ın oğlu Semetey’in, üçüncü destan ise Manas’ın torunu Seytek’in mücadelelerine dayanır.

https://www.yenidenergenekon.com/wp-content/uploads/2009/03/image0012.jpg

MANAS DESTANININ ANLATMA GELENEĞİ VE DESTANA YAPILAN KATKILAR.

 

Manas destanı anlatma geleneği günümüzde de devam etmektedir. Kırgızistan’da halen yaşayan anlatıcıları bulunmaktadır. Bu bakımdan canlı ve profesyonel anlatıcıları bulun yegâne destan olma özelliğini de taşımaktadır. Fakat bu anlatıcılar destanın tümünü değil Manas, Semetey, Seytek ( Baba: MANAS, oğul Semetey, torun Seytek) bölümleri şeklinde anlatmaktadırlar. Her ana bölümün 500.000 beyit civarında oluştuğu düşünülürse bu destanın anlatımı ve destanı dinlemek için ne tür geleneklerin oluştuğunu tahmin etmek güç değildir.

 

Manas destanı bir bakıma Kırgızların folklor, tarih, anane, adet ve diğer tüm geleneklerinin bir çeşit ansiklopedisi sayılabilir. “Destanının bütününü söyleyenlere Manasçı, bir kısmını söyleyenlere Ircı denilir. Manasçılar, destanı anlatırken kendi zamanlarının etkisi altında kaldıkları olaylar ile kendi duygu ve düşüncelerini de ustaca katmışlardır.” [5]

 

Destanın ulaştığı hacim, o yıllardan bu tarafa geçen süreçte orijinal haline pek çok ilavenin yapıldığını gösterir. Anonim eserlerin tümünde görülen bu duruma göre destanın anlatıcılarının katkılarıyla gelişe gelişe bu boyuta ulaştığına hükmetmek zor değildir.

 

“ Manas destanının oluşturduğu gelenek içerisinde, destanı aktarma biçimine göre kavramlar da gelişmiştir. Halk arasında ve sözlü halk edebiyatında Manas destanı söyleyen ozanlara ırçı veya comokçu denmiştir. Kırgız edebiyatında Manas destanı söyleyen ozanlar ikiye ayrılmıştır. Bunlar comokçu ve camakçı'lardır. Comokçular, Manas destanını kendi devirlerinde yaşamış olan ozanlardan duyup kendilerine göre yorumladıktan sonra okuyan kişilerdir. Manas destanının bazı bölümlerini büyük comokçulardan dinledikten ve belleklerine yerleştirdikten sonra ona eklemeler yaparak veya kısaltarak okuyan ozanlar ise camakçılardır. Ayrıca Manas des anının birinci bölümünü (Manas) veya üç bölümünü (Manas, Semetey, Seytek) eksiksiz okuyanlara manasçı, destanın sadece ikinci bölümünü (Semetey) okuyanlara ise Semeteyci denir.” [6]

 

İslami Dönem destanları İlgili Linkler

KAYNAKÇA 

 

[1] w/goster.php?i_nu=211)

[2] Doç.Dr. Ali Berat ALPTEKİN"KAZAK EDEBİYATlNDA MANAS DESTAN'ı pdf)

[3] Doç.Dr. Ali Berat ALPTEKİN"KAZAK EDEBİYATlNDA MANAS DESTAN'ı pdf)

[4] Metin TURAN, Türk Destanları

[5] Doç.Dr. Ali Berat ALPTEKİN"KAZAK EDEBİYATlNDA MANAS DESTAN'ı pdf)

[6] Metin TURAN, Türk Destanları ]

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar