HERSEKLİ ARİF HİKMET HAYATI VE EDEBİ YÖNÜ

15.11.2016

 
 
 
 HERSEKLİ ARİF HİKMET (1839- 1903)
 

Hayatı

1839 yılında Mostar’da dünyaya geldi. Hersek Valisi İstolçalı Ali Paşa’nın torunu, Hersek valisi İstolçali Ali Paşazade Zülfikar Nafiz Paşa'nın oğludur. [1]

Babası ve dedesinin ölümü üzerine önce Hersek’ten Bosna’ya, oradan Bursa’ya göç etti. Bursa’dan da 1854 yılında İstanbul’a geldi.  Hersek’te başlayan eğitimini İstanbul’da sürdürdü. Yedi yıl Mektûbî-i Sadâret-i Âlî Kalemi’nde memur olarak çalıştı.  

Dedesi ve abasından kalan mirası sayesinde Lâleli Çukurçeşme’deki konağında yaşamaya başladı. Bu konağını devrin ileri gelen şairlerinin buluşma mekânı haline getirdi.

Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliyye Muhâkemât-ı Cezâiyye zabıt kâtipliğine, ertesi yıl Temyîz-i Hukuk Dairesi zabıt kâtipliğine tayin edildi. Daha sonra Dersaâdet Birinci Hukuk Dairesi mümeyyizliği ve Mahkeme-i İstînaf Hukuk Kısmı mümeyyiz-i sânîliği görevinde bulundu.

Bu görevleri esnasında iken şiir ve edebiyatla ilgileniyordu. Hatta genç yaşına rağmen şairler ve edipler arasında oldukça tanınmış ve saygı gören bir kişiydi. Nitekim daha yirmi yaşlarında iken Encümen-i Şuara topluğunun kurulmasında öncü olan şairler arasındaydı.  1861-1862 yıllarında faaliyet gösteren Encümen-i Şuara ’nın en genç şairi ve henüz yirmi iki yaşında olmasına rağmen Encümen toplantılarının çoğu,  onun Lâleli Çukurçeşme’deki konağında yapılmıştı.[2]  Encümen’in reisliği Leskofçalı Galip’e ev sahipliği ise Arif Hikmet Bey’e düşmüştü. [3]  [4]Encümen her hafta Hersekli Ârif Hikmet Bey'in evinde toplanıyor,  Encümen üyeleri şiirlerini bu topluluk önünde birbirlerine okuyordu. ‖ Hersekli Arif Hikmet Bey’in konağında hemen her Salı günü yapılan ve 1861 yılında başlayan bu toplantılar, Ocak 1862 yılına kadar yaklaşık bir yıl süresince devam etmiştir. [5][6]

Encümen-i Şuara ( Şairler Encümeni ) nın şairlerinin  hepsinin  soyları  veya memuriyetleri nedeni ile   Rumeli ile bağlantıları vardır. Şairlerin hemen hepsi devlet memuruydu ve birçoğu çalıştıkları kurumlarda tanışmışlardır. Hemen hepsi bir tarikat mensubuydular ve  bir bölümü, müdavimi oldukları tekke veya dergâhlarda tanışmışlardı. [7] Bu durum henüz o yıllarda yirmi iki yaşında olan Hersekli Arif Hikmet Bey’in devrin şairleri arasında ne denli itibar gördüğünü ispat etmesi bakımından önemliydi.

Mart 1880 de  İstînaf Hukuk Kısmı mümeyyiz-i sânîliği  görevinden istifa etti. Üç yıl sonra Erzurum Merkez Bidâyet Mahkemesi Hukuk Dairesi reisliğine getirildi. Bursa, Manastır, Yanya, Kastamonu, Adana ve ardından Cezâir-i Bahr-i Sefîd vilâyetlerinde de Merkez Bidâyet Mahkemesi Hukuk Dairesi reisliği görevlerinde bulundu.

 8 Ekim 1897 de  Dersaâdet İstînaf Mahkemesi üyeliği, Haziran 1900 de  Dersaâdet İstînaf Hukuk Mahkemesi başkanlığı,  Ekim 1901 de  Mahkeme-i Temyîz üyeliğine terfi etti. [8]

Elli beş yıl boyunca askeri ve hukuki alanlarda Osmanlı Devlerinin çeşitli görevlerinde bulundu. Kısa süren iki evlilik yaptı. Fakat bu evliliklerinden çocuğu da olmadı. Bu nedenle hayatının büyük bir kısmını bekâr ve yalnız olarak yaşadı.  

22 Safer 1321 (20 Mayıs 1903) tarihinde İstanbul’da vefat etti. Fâtih Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra Topkapı Kabristanı’nda annesinin yanına defnedildi.[9]

 

EDEBİ VE SOSYAL HAYATI

Hersekli Arif Hikmet Bey’in biyografisi hakkında en detaylı bilgiler sunan İbnülemin Mahmud Kemal onun yakın dostlarından biriydi. İbnülemin Mahmud Kemal’e göre  “itikadı sağlam ve dinî meselelerde hassas, heyecanlı, taşkın ve kabına sığmaz bir insandı. Mizacı onu derbeder, disiplinsiz ve rindâne bir yaşayışa sevketmiş, bu yüzden aralarında yer aldığı Encümen-i Şuarâ şairlerinin çoğu gibi içkiye müptelâ olmuştu.[10]  Yakından tanıdığı Mehmet Akif Ersoy  ve İbnülemin Mahmud Kemal gibi ediplerin verdikleri bilgilere göre olağan üstü bir hâfızaya sahip Türkçe, Farsça ve Arapça pek çok şiiri irticâlen söyleyebilen, kendi şiirlerini de ezbere bilen bir insandı.

Şiirlerinde toplumsal konulara yer verdi. Devrinin sorunlarını şiirlerinde dile getirirken devrin yöneticileri ve isimleri ile uğraşmadı.  Belli kişi ve olayları hedef almadan devrin sorunlarını genel yönleri ile aldı.

 

Yaşadığı dönemin eğilimlerine rağmen klasik Divan Şiiri inin çizgileri içinde kaldı. Şiirlerinde klasik şiirlerde işlenen dini tasavvufi konular, kadın, aşk gibi konuları işledi. Buna rağmen eski edebiyat yeni edebiyat tartışmaları içine girmediği gibi yenilik taraftarı şairler de geniş bir hoş görü ve sevecenlik ile baktı.  “Eski şiiri savunan şairlerle birlikte, yenilik peşinde olan yeniyi savunan şairlerle de beraber olmuş;  hatta onları fikirleri ve sanatıyla etkileyebilmişti.[11]

 

Edebiyat dünyasında daha çok şair yönü ile öne çıktı. Nâilî, Fehîm, Neşati  , Vecdî, Güftî, Nabi Nedim  gibi şairlere nazireler yazdı  Naili Kadim’e yirmi dokuz, Fehîm ’e de on altı nazîre (Özgül, s. 35) [12]yazan şair daha çok bir nazire şairi olarak dikkat çekti.

 

DİVANI

 

 İbnülemin Mahmud Kemâl, Hersekli Ârif Hikmet’in şiirlerini ”Külliyât-ı Âsâr-ı-Divân “ adı altında bir araya getirdi ve  başına bir de mukaddime ekleyerek yayımladı.  165 gazelin bulunduğu divanında Münacat,iki Tehlîl, bir Tazarru’,birTevhit,bir Naat ile  diğer din ve tarikat büyüklerinin övüldüğü manzumeler [13]bulunmaktadır. Divân’daki toplam beyit sayısı 1757’dir.

Eserleri

  •  
  • Levâyihü'l-hikem,
  • Levâmiü'l-efkâr,
  • Sevânihü'l-beyân,
  • Misbâhü'1-izâhve Asâr-ı Hikmet

 Hersekli Arif Hikmet (ö.1903) Şiirleri

 

 KAYNAKÇA

 

[1] Hasan Aksoy, HERSEKLİ ÂRİF HİKMET BEY, TDİA, cilt: 17; sayfa: 233-235

[2] Hasan Aksoy, HERSEKLİ ÂRİF HİKMET BEY, TDİA, cilt: 17; sayfa: 233-235

[3] Dr. Lokman TURAN, 19. YÜZYıL DİVAN ŞİİRİNDE YENİLEŞME TEMAYÜLLERİ,A.Ü. Türkiyat AraştırmalarıEnstitüsü Dergisi Sayı 12 Erzurum 1999)

[4]  Şahamettin KuzucularEncümen-i Şuara ve Tanzimat Şiirinin Oluşumu

[5]  Şahamettin KuzucularEncümen-i Şuara ve Tanzimat Şiirinin Oluşumu

[6] Eyüp CÜCÜK- Ayhan DOĞAN, Osmanlı Devleti’nde Eğitimin Modernleşmesi Sürecinde Öncü Bir Şahsiyet: Ahmed Kemal Paşa’nın Eğitim Politika ve Uygulamaları (1847-1878) Kastamonu Education Journal, 2020, Vol. 28, No:6, 2465-2483

[7] Derya KILIÇKAYA ,ENCÜMEN-İ ŞUARA VE ESERLERİ,     https://www.researchgate.net/publication/338544863_ENCUMEN-I_SUARA_VE_ESERLERI                                                                                                        

[8] Hasan Aksoy, HERSEKLİ ÂRİF HİKMET BEY, TDİA, cilt: 17; sayfa: 233-235

[9] Hersekli Ârif Hikmet, Divan (nşr. İbnülemin Mahmud Kemal), İstanbul 1334.

[10] Hasan Aksoy, HERSEKLİ ÂRİF HİKMET BEY, TDİA, cilt: 17; sayfa: 233-235

[11] Metin Kayahan Özgül, Hersekli Arif Hikmet, Ankara 1987.

[12] Metin Kayahan Özgül, Hersekli Arif Hikmet, Ankara 1987.

[13] Metin Kayahan Özgül, Hersekli Arif Hikmet, Ankara 1987.

0

2

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar