Hikmet Onat Hayatı Resim Sanatı ve Taploları

03.02.2012


               

HİKMET ONAT 

1882 İstanbul - ö. 1977 İstanbul), Türk ressam.

İstanbul’un Tophane semtinde doğdu. Dz.Gv.Kd.Binbaşı Kanlıcalı Murat Ahmet Bey’in oğludur. Asıl adı Ahmet Hikmet’tir. Soyadı kanunu çıktıktan sonra Onat soyadını almıştır.

Rüşdiyeyi (ortaokul) bitirdikten sonra deniz binbaşısı olan babasının yönlendirmesiyle Heybeliada Deniz Harp Okulu- Bahriye Mektebi’ne girdi. Lise eğitiminden sonra harbiye sınıfına geçerek güverte sınıfından mülazım (teğmen) rütbesiyle mezun oldu (1901).

Ahmet Hikmet Bey daha Bahriye Mektebi’nde iken resim ve sat sanatına özel ilgi duymuş,  yurt dışında resim eğitimi gören askeri ressamlardan Mehmet Ruhi Arel ile birlikte ders görmüştü.[1] Askeri okullardaki resim derslerinde fenn-i menâzır  yani perspektif öğretimine dayalıydı. Bu nedenle resim sanatına olan ilgisini pekiştirdi. Deniz   Resim Sanatına olan üstün yeteneği hocaları tarafından takdir ediliyordu. “Beybaba Şükrü” Bey’den feyz almıştı. Öğrencilik yıllarından itibaren resim yapmak onun için bir tutku olmuştu

 İlk görevine Heybetnüma talim gemisinde başladı ve burada üsteğmen oldu(1903). Sonra sırasıyla Saadet (1904), Nimet Huda (1906) ve Merkez Sefinesine (1907), Aziziye açığına (1907), Filyos Liman reisliğine (1908) getirildi. Bu dönemde Sanayi-i Nefise Mektebi’ne (Güzel Sanatlar Akademisi) devam edeceğinden kendi arzusu ile kadro dışı bırakıldı. İstifa ederek Bahriye’den ayrıldı(1908) [2]

5. rütbeden Mecidi nişanı ile gümüş liyakat madalyasına sahip olan. Bahriye Mektebi’nden arkadaşı  Mehmet Ruhi Arel Bey’in haber vermesi üzerine Sanayi-i Nefise-i Şahane’ye (Güzel Sanatlar Akademisi) kaydoldu. 1905 yılında İstanbul Sanayi-i Nefise Mektebi'ne girdi.

 Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi okulunun akademik kadrosunu yurt dışında eğitim görmüş Osman Hamdi Bey, Salvatore Valeri, Ömer Adil Bey, Joseph Warnia Zarceck gibi, figür geleneğini bilen öğretmenlerden oluşuyordu. Bu okulda Bahriye fotoğrafçısı   Ali Sami Boyar ‘ın yanında çalıştı.[3] Resim hocası Salvatore Valery’nin çalışkan ve yetenekli bir öğrencisi olarak resim sanatı tahsilini başarı ile tamamlayıp Bahriye'den ayrılarak Osman Hamdi Bey  dönemi (1883-1910) Güzel Sanatlar Akademisi (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) ünlü resim öğrencileri arasına girdi. [4] Mehmet Ruhi Arel' ile birlikte Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi’nde resim derslerine devam etti.  1908’de Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, ve Güzel Sanatlar Birliği’nin kurucuları arasında yer alarak sergilerine katıldı

Mezuniyetinden sonra, 1910 yılında açılan Avrupa sınavlarını kazandı Halil Edhem Bey’in Güzel Sanatlar Akademisi müdürlüğü zamanında devlet bursu ile Paris’e gönderildi(1910).  Paris Güzel Sanatlar Akademisi'nde Fernaed Cormon Atölyesi'nde dört yıl çalıştı. Bu dönemde Paris’te bulunan İbrahim Çallı, Mehmet Nuri Arel,  Feyhaman Duran ve Hikmet Onat için, ressam Cormon “benim en iyi öğrencilerim Türklerdir.” beyanında bulunmuştu. Paris’te başarılı geçen öğrencili döneminde hayran olduğu ünlü ressamların eserlerinden de kopyalar yaptı. I. Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine Feyhaman Duran ile birlikte  Paris - Marsilya - Pire yoluyla İstanbul’a döner. ( bkz  Feyhaman Duran Hayatı Sanatı ve Tabloları )  Yurda döndükten sonra Mekteb-i Sultani’de (Galatasaray Lisesi) resim öğretmenliği görevine başladı. Müdür Halil Ethem’in isteği üzerine Sanayi-i Nefise Mektebi’ne geçti. Varnia Zarzecki’nin yerine hazırlık sınıfı hocalığına, ardından da atölye şefliğine atandı.

1914 yılından sonra  Osmanlı Ressamlar Cemiyeti,  kurulmuştu. Bu cemiyet Şehzade Abdülmecid Efendi'nin de maddi desteği ve Ressam Ruhi’ Arel'in önerisiyle çoğunluğu Sanayi-i Nefise Mektebi mezunu  Sami Yetik Şevket Dağ     İbrahim Çallı , Agah Bey, Mehmet Ruhi Arel, Ahmet Ziya Akbulut , Halil Paşa, Hüseyin Zekai Paşa, Nazmi Ziya Güran,   Hüseyin Avni Lifij Feyhaman Duran Mehmet Ali Laga  gibi ressamlar tarafından kurulmuş, [5] kendisi de bu kuruluşun en başında yer almıştı.Aynı yıl Enver Paşa tarafından açılmış olan Şişli resim atölyesinde altı ressam arkadaşıyla birlikte kahramanlık tabloları yapmakla görevlendirildi. Bu atölyede savaş kompozisyonları, hamasi tabloların yapımında çalıştı. Kısa bir süre Nişantaşı Sultanisinde, daha sonra kendisi için kadro açılan Sanayi-i Nefise Mektebi’nde çalışmaya başladı.

(1915). 1914-1918 yılları arasında, Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın desteklediği Şişli Atölyesi’nde diğer 1914 kuşağı sanatçıları gibi savaş ve asker konularında resimler yaptı.[6] Kendisi de  1914 Çallı Kuşağı (Türk İzlenimcileri):   İbrahim Çallı, Feyhaman Duran  ,  Nazmi Ziya Güran ,  Namık İsmail Hüseyin Avni Lifiç,  Sami Yetik',   Şevket Dağ,  Mehmet Ruhi Arel, Ali Sami Boyar gibi Çallı Kuşağı ressamları arasındaydı.

 1922 yılında Güzel Sanatlar Cemiyeti'ne kurucu üye olarak katıldı. 1939 yılında Halkevleri  ve CHP tarafından düzenlenen “Yurt Gezileri” kapsamında  Bursa’ya gitti.[7]  Bursa da bursa ile ilgi bir çok resim yapmış bu resimlerini de sonraki yıllarda düzenlenen sergilerde sergilemişti. Kendi ismini taşıyan resim atölyesinde  ve Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki uzun profesörlük döneminde yüzlerce sanatkâr yetiştirdi.  1949 yılında ise emekli oldu.

Hikmet Onat , Paris'te eğitim gören arkadaşları (Mehmet Ruhi Arel , Namık İsmail, Feyhaman Duran ,  Çallı, Hüseyin Avni Lifij ) ile Akademi'de modern usullerle eğitim yapılmasına el birliği ile çalıştı.

“ Osmanlı Ressamlar Cemiyeti ” ve “Güzel Sanatlar Birliği”nin kurucularından olan Hikmet Onat , “Galatasaray Yurdu” ve “Galatasaray Lisesi”ndeki sergilerle, Güzel Sanatlar Birliği, Devlet Resim Sergilerine, yurt içi ve yurt dışında açılan pek çok karma sergiye eserleriyle katılmıştır. Viyana ve Berlin’de açılan (1918) “Savaş Resimleri Sergisi”nde teşhir edilen çoğu savaş konulu ve diğer çeşitli konulardan meydana gelen 143 adet eserin içinde onun eserleri de bulunmaktaydı. Yapıtları Devlet Resim ve Heykel Sergileri'nde yer aldı. 1973 ve 1974 yıllarında üst üste 34. ve 35. Devlet Resim ve Heykel Sergisi ödülüne layık görüldü.

Önce, yıllarca hasta yatan ve elleriyle baktığı eşi öldü. Eşinin cenazesi üç beş dostu ile kaldırıldı. Arkasından ilk ve son sergisinin hazırladı. Bu sergiye eski yeni pek çok resmini seçkin bir davetli önünde sergiledi. [8]İlk ve son sergisini ölümünden birkaç ay önce açan sanatçı, 14 Mart1977’de 95 yaşını aşkın bir yaşta iken Peritonit' hastalığı teşhisiyle 16 Mart 1977'de 95 yaşında iken İstanbul’da öldü. [9]

   

Barbaros'un Türbesi                                                               Tekneler 


HİKMET ONAT'IN RESİM ANLAYIŞI VE SANATÇI KİŞİLİĞİ 

Paris döneminde ve İstanbul’a dönüşünde Boğaziçi konulu pek çok resim yapmıştı. Çallı Kuşağının izlenimci bir ressamı olarak doğaya bağlı duygulu ve coşkulu resimler yaptı.  “ İzlenimci tuş tekniği diyebileceğimiz ve fırça yetkinliği ile açıklayabileceğimiz bir form ve inşa yöntemi ile üst düzeyde ve çok sayıda yapıt üretti.  Bu dönemdeki resimlerinde peyzajları ile dikkat çekti.  [10]

Taha Toros, Hikmet Onatın sosyal yaşantısı hakkında şunları yazmıştır. " Son derece mütevazı bir kişiydi. Gösterişi sevmez, reklâma sırtını çevirmiş bir sanatkârdı. Onat, çok az, fakat öz konuşurdu. İçine kapanıklığı nedeniyle, kendisini, toplumun gürültülü yaşamından uzak tutardı. Ancak, takdir ve saygı toplayan yönleri vardı. Hayat arkadaşı, yıllarca yatalak şekilde, dört duvar arasında yaşadı. Melek huylu Hikmet Onat, aynı zamanda her felaketi tevekkülle karşılayan, dayanıklı bir kişiydi. Bu açıdan Hikmet Bey günlerinin çoğunu hastası ile baş başa geçirir, dışarılarda pek görülmezdi. Ancak, elverişli havalarda ve erken saatlerde boğaza giderek o güzelim manzaraları tuvaline aktarırdı.[11]         

Empresyonist akımın Türkiye'deki devamcılarından olan Hikmet Onat, Türk resim tarihinin büyük ustalarındandır. 1914 Çallı kuşağı ressamlarından olan Hikmet Onat bu gruba mensup olan diğer sanatçılar gibi resim sanatımızın modernleşmesinde büyük emekleri olan ressamlardan biri olarak kabul edilmektedir.

Hikmet Onat, natürmort ve portre, peyzaj ressamı olarak tanınmıştır. Pek çok deniz resmi yapmış,  durgun sahilleri, sahillerdeki tekneleri, kayıkları, yelkenlileri, sandalları, mavnaları, yosunlu kayaları resimlemişti.  Eserlerinde dinginlik, huzur ve sükûnet konuları hâkimdir. Resimlerinde işlediği diğer en önemli konular ise İstanbul ve Boğaziçi’dir.  İstanbul ve Boğaziçi’ye dair pek çok resim yapmıştır. Hikmet Onat, realist bir ressamdır. Bu anlayışını “gerçek içindeki şiiri arıyorum” diyerek ifade etmiştir. “Onat, tabiattaki, gerçekteki şiiri aramakla, dış gerçeğin yanında kendi iç gerçeğini, kendi duygularını yansıtmayı da hedef aldığını ifade eder. İmzasına bakılmadan Hikmet Onat’ın resimleri kolayca tanınır. Geniş ve rahat fırça sürüşü, yapay nesneleri doğayla kaynaştırıp doğanın ayrılmaz bir parçası haline getiren duyarlı teknik yöntemi ile özgün bir üsluba sahiptir.” [12]

Şili atölyesinde kahramanlık ve savaşla ilgili konularda birkaç resim yapmıştır.  Atatürk'ün anıtı ile Mustafa Kemal, Mareşal Fevzi Çakmak'la İnönü üçlüsünü bir arada yaptığı tablo bunlara örnektir.

Resminde kavranan biçim ve renk oluşumları ayırıcı nitelik yönünden çok belirgindir. Serbest fırça vuruşlarıyla sağlam bir desene dayanan teknik ustalığı, eserlerinde bir üslup birliği gösterir. Bahriye Mektebi’nde gördüğü disiplinli asker eğitiminin onun tüm sanat hayatı boyunca mazbut, disiplinli ve düzenli çalışmasında büyük rolü vardır. “ [13]

Eserleri, İST. RESİM VE HEYKEL MÜZESİnde, Milli Kütüphane Koleksiyonunda, Deniz Müzesi’nde Özel Müze ve karma kuruluşlarda, yurt içi ve yurt dışı özel koleksiyonlar ile aile koleksiyonunda bulunmaktadır. 

 
Üsküdar 


Önemli Eserleri:

  • Siperde Mektup Okuyan Askerler
  • Salacak'ta Kayıklar Ve Kızkulasi
  • Peyzaj
  • Büyükdere
  • Büyükada,Dilburnu
  • Manolyalar
  • Çengelköy,Onat
  • Balıkçı Tekneleri
  • Topkapı Sarayı
  • İstanbul Peyzajı
  • Meyve Tabağı


KAYNAKÇA 

  

 İLGİ DUYABİLECEĞİNİZ  LİNKLER

1914 Çallı Kuşağı (Türk İzlenimcileri):   İbrahim ÇallıFeyhaman Duran  ,  Hikmet Onat Nazmi Ziya Güran ,  Namık İsmail ,  Hüseyin Avni Lifiç,  Sami Yetik',   Şevket Dağ,  Mehmet Ruhi Arel, Ali Sami Boyar

 Müstakil Ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği kurucuları :   Refik Epikman ,  Cevat Dereli  ,  Şeref Akdik , Mahmut Cûda,  Nurullah Berk  Hale Asaf , Ali Avni Çelebi  ,  Zeki Kocamemi  Muhittin Sebati  , Ratip Aşir AcudoğlU

Not: Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, Resim,Tablo, kaligrafi, ebru, Fotoğraf, minyatür, hat, sedef, el işi, oya, bezeme, Telkari, kazaziye  benzeri çalışma  ve araştırmalarınızı, sitemize üye olarak ,  bize başvurarak ESA'da paylaşarak kültürümüze katkıda bulunabilir, kendinizi ve ürünlerinizi tanıtabilirisiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya [email protected]

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar