İhamı Tenasüb Nedir

15.03.2022

 

İhamı Tenasüp Nedir

Osmanlıca Yazılışı: îhâm :  ايهام

Osmanlıca yazılışı : الإيهام

İhâmın kelime anlamı vehme, şüpheye, kuruntuya, tereddüde düşürmektir.  Bu sanatı kullanan şair o kelimenin bütün anlamları şiirde kullanarak okuyanı tereddüde düşürmüş olur.

 İham Nedir

İham sanatı bir dize veya beyitte birden çok anlamı olan bir kelimeyi en uzak anlamını da amaçlayarak kullanma, kelimeyi akla gelebilecek tüm anlamları ile birlikte kullanma sanatıdır. İham sanatı ilk bakışta hata olduğu vehmini uyandıran fakat detaylı düşününce o kelimelerin akla gelebilecek tüm manalarının da kast edildiği söz sanatıdır. ( Geniş bilgi için bkz İHAM SANATI TANIM VE ÖRNEKLER )

Tenasüb Sanatı Nedir

Tenasüp ise sözlük anlamı ile uyma, uygunluk, birbirini tutma, yakışma anlamlarına gelir. Belli bir konuyla ilgili olarak aralarında ilgiler bulunan birden fazla sözcük, terim veya deyimi mısra ya da beyit içinde bir arada kullanmak sanatıdır. Böyle olunca hasta – tabib ; derd ile deva, talebe ile öğretmen; aşık ile maşuk gibi ilgili sözcükleri kullanmak tenasüb yapmak demektir.  ( Geniş bilgi için bkz TÜRK EDEBİYATI VE ŞİİRİNDE SÖZ SANATLARI  )

İham-ı Tenasüb Nedir

İhamı tenasüb ise iki ya da daha fazla anlamı olan bir kelimeyi bir mısra ya da beyit içinde bütün anlamlarını kastederek kullanma sanatıdır. Böylece beytin genel anlamıyla, kelimenin çeşitli anlamları arasında yakın ilgiler kurulmuş olur. Ancak İham –ı tenasübde ihama yapılan kelime ile beytin diğer kelimeleri arasında tenasüb de olmalıdır. Bu durumda iham ile tenasüp iç içe bulunur. Sözün farklı anlamı ile beyitteki öteki sözcükler arasında anlam ilgileri kurulmuş olur. Sür sâkiyâ kümeyt-i sebük-seyr-i sâgarıGezdirmedir ilâcı su inmiş ayağına(Ey saki, kadehteki çabuk içilen şarabı ortaya sür; ayağına su inmiş, ilacı gezdirme)

Bu beyitte saki, sağar, ayak, (kadehin ince kısmı ) arasında tenasüb vardır. Çünkü bu sözcükler bir birleri ile ilgilidir.  Ayak hem kadeh hem de vücudun ayak kısmı anlamına gelecek şekilde kullanılarak ayağa su inmek, ayak ile gezmek anlamına da gelecek şekilde kullanıldığından sözcükler arasında hem iham hem de tenasüb olduğundan iham-ı tenasüb yapılmıştır.

Pek uçurma bildiğim kuştur benim ey bağ-ban

Bülbülün gülzar-ı âlemde hazarın görmüşüz     Nabi

Beytindeki "uçurma (1. Uçurtmak eylemi. 2. Övgüde aşırı gitme)" ve "hezar (1. bin. 2. bülbül)" kelimeleri arasında hem iham hem de tenasüb vardır.

Mihr solmazsın bana rahm eylemezsin bunca kim

Sâye tek sevdâ-yı zülfün pây-mâl eyler beni          Fuzûlî

Beyitte "mihr" kelimesi hem sıcaklık sevgi göstermek anlamında hem de güneş manasında kullanıldığı için iham yapılmıştır. Sâye-i zülfün derken sevgili veya dostun saçının gölgesi ile güneş ve gölge arasında da iham ve tenasüb oluşmuştur. Gölge anlamındaki sâye ile güneş anlamına da gelen "mihr"  sözcükleri hem iham hem de tenasüb yapılmış olur.

Bu câmda niçin ey sâki neşe’i Cem yok

Şarâb-ı köhne var amma ki eski âlem yok  Seyyif Vehbi

Şair bu beyitte yıllanmış şarabın olmasına rağmen eski meclislerin ve alemlerin olmadığından yakınıyor. Cem ve âlem sözcüklerini ise ihamlı kullanarak sözcüklerin uzak , yakın ve diğer anlamlarını da kast etmiş oluyor. Cem hem şarabın mucidi hem de toplantı topluluk anlamları; alem ise hem evren hem de eğlence anlamları ile kullanılmış oluyor.

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar