İhâm Sanatı
Edebiyatta iham, birden fazla gerçek anlamı olan bir kelimenin yakın ve uzak tüm anlamlarıyla ilişkilendirilerek kullanılması sanatıdır.
KONU BAŞLIKLARI
· İham Nedir Osmanlıca Yazılışı Kökeni
İham Nedir Osmanlıca Yazılışı Kökeni
Osmanlıca Yazılışı : îhâm : ايهام
Osmanlıca yazılışı : الإيهام
İham, Arapça kökenlidir. Arapçadaki vehm sözcüğünden gelir ve vehme kapılma, şüpheye, kuruntuya düşürme, yanıltma, hayale kaptırma anlamı taşır.
Edebiyatta ise birden fazla manası olan bir sözcüğün her manasını da akla getirebilecek şekilde kullanma, bu şekilde de o kelimenin tüm anlamlarını dize içinde kullanma sanatıdır. İham sanatında kullanılan bir kelime birden fazla anlam taşır. Kelimenin taşıdığı bu anlamların hepsi uzak veya yakından kelimenin anlamı ile lakalı olursa iham yapılmış olur.
Edebiyatta İham
Bir dize veya beyitte birden çok anlamı olan bir kelimeyi en uzak anlamını da amaçlayarak kullanma, kelimeyi akla gelebilecek tüm anlamları ile birlikte kullanma sanatıdır.
İham sanatı ilk bakışta hata olduğu vehmini uyandırıp, ince düşünüldüğünde ince ve kelimelerin akla gelebilecek tüm manalarını da kast etme sanatıdır. Bu nedenle kelimenin her manasını da akla getirebildiği için anlama güzellik kattığı kabul edilen anlamla ilgili bir söz sanatıdır.
Edebiyatta iham iki veya daha fazla gerçek anlamı olan kelimenin bir beyitte her anlamı ile kast edildiği; kelimenin yakın ve uzak tüm anlamlarıyla ilişkilendirilerek kullanıldığı söz sanatıdır. [1]
İhamlı sözlerde ilk bakışta dilbilgisi ve anlam açısından bir hata olduğu şüphesi ortaya çıkar. [2]Ama ince düşünüldüğünde sözcüğün bir den çok manasının hepsini birden vermek istediği anlaşılır.
Sahn-ı çemende durma saalınsun sabâ ile
Azâdedir nihâl bugün berg ü bârdan Bakî
Bâr sözcüğü hem meyve hem yük anlamında kullanılmış, Bâr’dan kurtulmakla ağaçlar hem meyveden hem de yükten kurtulmuşlardır.
Her gelen rind kanar zevke bu mecliste Kemâl
Cânib-i rahmete son çektiği sâgarle döner (Yahya Kemâl,
“Kanar” kelimesi "aldanmak " ve "doymak" manalarına gelecek şekilde îhâmlı kullanılmıştır.
Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş (Bayburtlu Zihni)
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı
“ayağ-ayak" kelimesi 1. Kadeh, 2. İnsan uzvu, göçürmek ise hem göçmek hem de dışarı çıkmak, hatta içmek manalarını da akla getirecek şekilde ihamlı kullanılmıştır.
Çemende güllere şebnem fütâde ben gül-i câma
Bakılsa çeşm-i insâf ile şebnem kanda ben kanda ( NABİ)
Dedim bi’llah eyâ gonca niçin hâl-i siyâhın yok
Gülüp gül bigi kim gülem ben gülde dağ olmaz ( Ayni)
Ey gonca! “senin neden siyah yerin yok” dedim. Gül gibi gülerek “Ben gülüm, gülde yara olmaz” dedi.
Hüsrevâ Ferhâd’ınım gel bağrımı hûn eyleme
Yaşımı şîrîn lebin hecriyle gülgûn eyleme ( ZÂTÎ )
Ey Hüsrev ! ( Ben senin Ferhad’ınım, gel ( artık) bağrımı kana bulama; gözyaşımı şirin dudağının ayrılığı ile gülgûn eyleme. Şirin – hem Ferhatın Şirin’i hem de hoşa giden anlamında kullanılmıştır.
Gül üzülsün gonca açılsın bana sen gül yeter
Ağlasın bülbüllerin ey gonca tek sen gül yeter ( ZATİ)
Gül kelimesi beyitte hem gülmek fiili, hem de çiçek adını kas ederek ihamlı kullanılmıştır.
TEVRİYE İLE İHAM
İham sanatı en çok tevriye ile karıştırılır. Tevriyede uzak anlam kastedilirken biri uzak diğeri yakın iki gerçek anlamın bulunduğu izlenimi ortaya çıkar. Tevriye de bir sözcük hem mecaz hem de gerçek anlamı ile kullanılırken; iham sanatında bir sözcüğün ikiden fazla anlamı da, kelimenin uzak anlamı da kast edilir. Tevriye sadece birden çok anlamı olan lafızlarda, îhâm ise her tür kelimede bulunur.
Kinayeden ise asıl anlamı yazılan bir sözcüğün mecaz anlamı kast ettiği için ayrılır. İham sanatında beyitteki genel anlam ile kelimenin ikiden de fazla değişik anlamları arasında yakın bir ilgi bulunmalıdır.
Hak-i paye bir rikab ihdası naciz ise de
Kılma red kır atı ver ya al bağışla bir kula"
beytinin ikinci dizesindeki" kır atı ver (1. Üzengiyi kırıp at. 2. Kır renkli atı ver)"; "al (1. Kırmızı renkli at. 2. Almak eylemi)" ve "kula (1. Kula cins at. 2. Kula, köleye, bendeye)" kelimelerinde böyle bir durum söz konusudur.
Şu halde iham sanatı beyitteki genel anlama uygun düşen sesteş sözcükleri, yakın ve uzak, anlamlarının tümünü akla getirecek, tüm anlamlarıyla kast edip ilişkilendirerek yazma sanatına iham denir.
Kan edüp bağrım içim âh etme her dem ey felek
Hürmetüm dut bir iki gün kim senün mihmânunam
(Ey felek bana her an ah ettirerek bağrımı kanla doldurma. Ben senin misafirinim, bir iki gün beni hoş tut.)
Kan, ah etmek, dem (an) kelimeleri bir arada kullanılmıştır. Dem kelimesinin kan ve nefes anlamları da vardır. Burada kan anlamı kastedilmiyor ama mısrada geçen kan ile ilgi kurulmuştur.
İham-ı Tezat
Birden fazla anlamı olan bir sözcüğünün mısra ya da beyit içinde söylenmeyen anlamıyla karşıt anlamı olan bir sözcük arasında ilgi kurularak yapılan iham sanatıdır. İhâm-ı tezâd (îhâm-ı tıbâk, îhâm-ı mutâbakat) İham—ı tezat da dize içinde geçen iki kelimenin anlamları bakımından birbirinin zıddı olduğu vehmini uyandırmasıdır. Ancak sözcüklerin görünüşte zıt anlamlı olduğu zannedilse de gerçekte ise zıt anlamlı değildir. Zıt anlamlı gözüken kelimelerin her ikisi de mecaz, kinaye yahut uzak anlamda kullanılmış olduğundan aralarında zıtlık yoktur.
Vakt-i iftâr kühen sözlere karnım toktur
Vehbiyâ aç elini hayr duâ eyle hemân
(İftar vakti modası geçmiş sözlere karnım toktur. Ey Vehbi, elini aç ve hemen hayır dua eyle
Eğer ihama konu olan kelimenin amaçlanmamış, manası bir tezat içinde verilirse sanat, iham-ı tezat adını alır.Bu durumda iham ile tezat birlikte bulunur.
Rind-iserbaz ana derler elin ayağ ediben
Der-imeyhanede gam yemez ayak kabıyıcin" Aşki[3]
beytinin ilk dizesindeki "ayak" (1. ayak, 2. kadeh)ile 'el" kelimesi karşıt anlamlı oldukları icin iham-ıtezat yapılmıştır.
Şemîm-i kâkülün almış nesîm gülşende
Demiş ki sünbüle sende emânet olsun bu
(Sabah esen hafif tatlı rüzgâr, gül bahçesinde senin kâkülünün güzel kokusunu almış ve sünbüle demiş ki, sende emanet olsun bu koku-.)
İham-ı Tenasüp
İhama konu olan kelimenin amaçlanmamış manası ile beytin diğer kelimeleri arasında tenasüp sanatı söz konusu ise buna ihamı tenasüp denir. Bu durumda iham ile tenasüp iç içe bulunur. Sözün söylenmemiş anlamıyla mısra ya da beyitteki öteki sözcükler arasında anlam ilgisi kurulan ihamdır.
Sür sâkiyâ kümeyt-i sebük-seyr-i sâgarı
Gezdirmedir ilâcı su inmiş ayağına
(Ey saki, kadehteki çabuk içilen şarabı ortaya sür; ayağına su inmiş, ilacı gezdirme)
"Pek uçurma bildiğim kuştur benim ey bağ-ban
Bülbülün gülzar-ı âlemde hazarın görmüşüz" Nabi
Beytindeki "uçurma (1. Uçurtmak eylemi. 2. Övgüde aşırı gitme)" ve "hezar (1. bin. 2. bülbül)"[4] kelimelerinde olduğu gibi.
İLGİLİ BAŞLIKLARIMIZ VE LİNKLERİ
· Mekniyye Nerdir ( istiare-i mekniye ) Kapalı İstiare
· Mekni- anh ve Mekni -bih Nedir
· Kinaye Nedir Örneklerle Kinaye Söz Sanatı
· Kinaye Örnekleri Açıklamaları ve Tanımlarıyla
· MECAZLA İLGİLİ SÖZ SANATLARI
· Türk Edebiyatı ve Şiirinde Söz Sanatları Y
· Divan Şiirinde Yergi Amaçlı Söz Sanatları Prof.Dr. Mine Mengi)
· Erkan-ı İstiare ve Erkan ı Teşbih Nedir.
· İstiare Söz Sanatı Nedir ( Türleri ve Örnekleri )
· İhâm Sanatı Tanım ve Örnekler
· Açıklamaları ile Muhteşem Hüsnü Talil Örnekleri
· Hüsn-i Ta'lîl Sanatı Nedir Hüsnü Talil
· İrâd-ı ve İrsal-ı Mesel Söz Sanatı Örnekleri ( İzahlarıyla)
· Cemiyet Nedir. Cemiyet Söz Sanatı
· İltifât Nedir ve İltifat Söz Sanatı
· Kasr Söz Sanatı Nedir ve Örnekleri
· Kat’ Söz Sanatı Nedir
Muad Nedir ve İade Söz Sanatı
· Lüzûm mâ lâ yelzem ( Söz Sanatı)
KAYNAKÇA
[1] Diba Bahadıroğlu, İham Sanatı Nedir? https://www.makaleler.com/iham-sanati-nedir
[2] Durmuş, İsmail , İslam Ansiklopedisi , cilt: 41; sayfa: 46, Tevriye Maddesi,
[3] İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü
[4] İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü