Irak İle Bağdat Divan Şiirinde Irak-ı Arap ve Acem

13.05.2017

 

 

Irâk

Osmanlıca yazılışı; Irak :  عراق

Irak ( Ülke)  Nedir Neresidir

Sözlüklerdeki anlamı ile  Fırat ve Dicle nehirleri arası ile Bağdat'ın kuzeyine kadar uzanan arazînin adıdır. Osmanlılar bu  bölgeye Irak adını vermiş, Osmanlı devleti yıkıldıktan sonra bu bölgede kurulan devletin de adı olmuştur.

Eski edebiyatta  daha çok İran ve Acem mülkünün sınırları içinde kalan  Dicle nehri ile aşağı Basra` ya kadar olan bölge, Dicle ile Fırat’ın birleştiği Şatt’ül Arap ırmağının iki tarafını ifade eden bölge olarak anlaşılmıştır. ( BKZ  Basra Şehri Divan Edebiyatında Basra)

Eski edebiyatta Irak bölgesi, sınırları iki millet tarafından bölünmüş coğrafik bir arazi olarak düşünülür. Bu nedenle bu arazideki demografik yapı ve siyasi nüfuz alanları göz önünde bulundurularak Şat nehrinin batısı Irak-ı Arap, Şat nehrinin doğusu ve kuzey doğusu ise Irak-ı Acem olarak ifade edilmiştir.

Anuñ kavlin Irak u Isfahânda (409/9)
İşiden dir ki lillah derrü kâyil               Ahmedi

 Günümüzde üç parçaya bölünmek üzere  olan Irak   sınırları ise  aşağı yukarı  Irak-ı Arap ve Irak-ı Acem  topraklarının büyük ölçüde birleşmiş halidir.  

Irak-ı Arap ve  Irak-ı Acem  Anadolu’ya yakınlığı, Bağdat ve Şat nehirleri münasebeti ile Divan şiirinin coğrafyası içinde adından en çok söz edilen  coğrafyalardan biridir.

Eski edebiyatımızda Irak Bağdat, Basra ve Dicle ile Fırat’ın birleştiği Şat nehirleri ile sık sık anılır. Bağdat ve Basra’dan Hulagu Han’ın yağma ettiği harap ettiği şehirler olarak anılır.  ( bkz Ayyâr Nedir Bağdat Ayyârları) Bağdat eski edebiyatta cennete benzeyen bahçeleri, hurmaları, türbeleri,  Dârü’s-Selâm, Medînetü’s-Selâm Burc-ı Evliyâ, ve Behişt-âbâd, Bağdat’ta yaşamış olan İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe ve Abdülkâdir-i Geylânî  vb. ile  meşhur deyyusu Gayur u Bağdat Nedir Bağdat Deyusu ve Bağdat Ayyârları  ile meşhur bir ülkedir. Bu nedenle şiirlerimizde Bağdat, meşhur haydut ve haramileri ile de anılır.[1]  ( bkz Bağdat Şehri Divan Şiirinde Dârü’s-Selâm)

Bağdat, şiir dünyamızda turnaların ve leyleklerin uçup geldiği, haber getirdiği, bağları ve bahçeleri ile de masalsı bir ülkedir.

İki turnam gelir (de) Bağdat elinden
Gül alır gül verir kendi elinden      
Pir Sultan Abdal

Bağdat ellerinden gelen durnalar
Durnalar ne haber yardan ne haber ey   Anonim Türkü


Yüksek yüksek uçan güzel turnalar

Aman Bağdat size Hasan geldi mi Karacaoğlan

Aman aman Bağdatlı
Yanağı baldan tatlı
Kış günü yar yanında
Yaz günü sahra tatlı  
 HATAY - TÜRKÜLERİ[3]

Bağdat ve Irak üzerine sultanların ve Genç Osman’ın sefer yaptığı bir ülke ve şehirdir. Hatta Irak üzerine yapılan seferlere dair müstakil eserler de yazılmıştır.  (Beyan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn Matrakçı Nasuh )

Evvel Bağdat'a sefer olanda
Dalkılıç yazıldı çıktı Genç Osman  
Konya Türküleri

Irakka'dan beri gelen gaziler
Irakka'nın goncagülü soldu mu
Yenilen bir habar duydum oradan
Öldü derler Cerit Bekir öldü mü     Gaziantep Türküleri

Irak, Türkçe`de "uzak" anlamına gelen  anlamıyla ve  Türk musikisinin en eski makamlarından birisi olması nedeniyle çeşitli cinaslar ve diğer kelime oyunları için de kullanılan  bir kelime olmuştur.

İsfahan'ı vü Irak'a Zâtiyâ seyr eyleyip
Bu makama gelmeğe etdikçe şeh nâz ağlarım     Zatî

Ey rekb-i Iraki hele uşşaka haber kıl
Şehnazıyicân alemi gel zır ü zeber kıl      Kadı Burhaneddin

KAYNAKÇA

[1] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/bagdat-sehri-divan-siirinde-daru-s-selam/86058

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar