Sebâ Şehri Edebiyatta Saba Melikesinin Yurdu Ma’rib Barajı Arîm Seli

12.11.2024

Günümüz Yemen'indeki Sarat Dağları'nın ortasında, eski Saba başkenti Marib'in tarihi barajının kalıntıları

Sebâ Şehri Edebiyatta Saba Melikesinin Yurdu Ma’rib Barajı Arîm Seli

Tarih ve coğrafyadaki Sebâ şehri ve ahalisinin milattan önce 2500'lere kadar uzanan bir geçmişi bulunmaktadır. Eski edebiyata bu şehir Saba Melikesi ve şehrin etrafını saran seddi , meşhur bahçeleri Ma’rib barajı denilen barajı ve Kuran’da da geçen, nankörlük ettikleri için Arim seli ile Rabb’in gazabına uğrayan bir şehir ve ahalisi ile  anlatılmaktadır.

Eski edebiyatçılar Yemen’deki bu şehri San’a ile Hadramut arasında Seddi ile meşhur, Saba veya Sebe ahalisinin yaşadığı bir yer olarak tarif ederler.  [1]

Bu ahalinin eski bir geçmişi olduğu, güçlü orduları olan bir devlet kurdukları, , MÖ 1256 yılında II. Ramses'i, , MÖ 527'de Perslerin en şanlı hükümdarlarından biri olan Büyük Kiros'u ,MÖ 330 yılında Büyük İskender’i yenilgiye uğrattıklarına dair[2] rivayetler de bulunur.

Sebe şehri ve ahalisi eski edebiyatta büyük bir barajı, şehrinin etrafındaki muazzam surları ( sedleri) ) “sağdan ve soldan iki bahçeli, evleri “ ile güzel ve rızkı bol bir şehir ile ahalisi olarak anılmıştır. Ku’ran’da eski edebiyatta Sebâ yurdu yıkılan sedleri ve büyük bir sel felaketine yol açan Arim Seli denilen meşhur su baskını ile de anılmaktadır.

Arap edebiyatı ve efsaneleri bu şehirdeki ahaliyi ticari kervanları, şehirleri basan,  yağma ve talan eden bir ahali olarak göstermektedir. Arapçada “ sebe “ sözcüğü talan ve yağma anlamına geldiği için bu şehirdeki ahaliye şehre de Sebe denmiştir.

Bu şehir ve ahalisi hakkında Kuran’da bir sure de bulunur: “ (Evleri) Sağdan ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki:) "Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlayan bir Rabb(iniz var)." Ancak onlar yüz çevirdiler, böylece biz de onlara Arim selini gönderdik. Ve onların iki bahçesini, buruk yemişli, acı ılgınlı ve içinde az bir şey de sedir ağacı olan iki bahçeye dönüştürdük. Böylelikle nankörlük etmeleri dolayısıyla onları cezalandırdık. Biz (nimete) nankörlük edenden başkasını cezalandırır mıyız?” (Sebe Suresi, 15,16,17 )

Kur’an, yüz çevirdikleri için Rabb’in gazabına uğrayan Sebe ahalisinin 16 metre yüksekliğinde, 60 metre genişliğinde ve 620 metre uzunluğundaki Ma’rip barajının Arim Seli ile yıkılması onucu  sular altında kaldıklarını anlatır. Şehir halkı sular seller altında kalmış, bahçeleri de yıkılmıştır. Kuran’da anlatılan bu sel felaketinin yaşandığı yıkılan Ma’rib barajının kalıntıları günümüz Yemen'indeki Sarat Dağları'nın ortasında, eski Saba başkenti tarihi kalıntıları içinde gözükmektedir. [3]

Efsanelere göre Hz Süleyman’ın sevgilisi Sebâ Melikesi olan Belkıs, yukarıda sözü edilen şehrin, ülkenin ve ahalinin melikesi olmaktadır. Efsanelere göre Belkıs, Yemen padişahlarından Şerahil'in kızıdır.  Başka ve erkek kardeşi olmadığı için babasının ölümünden sonra babasının yerine Taht-ı Belkıs denilen tahta oturur.

Belkıs, Hz Süleyman’ın şanını duymuş,  tonlarca altın ve ziynet eşyası ile Hz Süleyman’ın sarayını ziyarete gelmiş, Süleyman'ın bilgeliği ve serveti karşısında hayretlere kapılmıştır. “Melike Süleyman'ın camdan yapılmış köşküne girince zemini su sanarak eteklerini toplar. Süleyman onun su değil billur olduğunu söyler,  Rivayete göre Süleyman Peygamber melikeyi şaşırtmak için billur zeminin altından su akıtmış ve içine balıklar koydurmuştur.  “

Eski edebiyata Saba Melikesi ve Hz Süleyman arasındaki ilişkileri anlatan konular Kuran’da Neml sûresinde (27/20-44) anlatılan kıssa ile örtüşmektedir.. Bu suredeki anlatılara göre: Sebe, halkı güneşe tapan zengin ve güçlü bir ülkedir.  Hz. Süleyman, bu ülkenin melikesine haber gönderip onu Hak yoluna davet etmiştir.  Ortaya çıkacak sorunu barışcı bir yolla çözmek isteyen Melike Kudüs’e gidip Süleyman’la görüşür.

Divan şairleri Saba yurdundan melikesi, Arim seli, yıkılan barajı, gazaba uğrayan ahalisi konularına çeşitli verileler ile değinmektedir. Özellikle Saba Melikesi, Hüd hüd, Hz Süleyman’dan bahseden her beyitte Saba yurdundan da söz edilmiş demektir. Divan şairleri özellikle sabah yeli ve  bad-ı saba konusuna çok değinmişler,  sık sık Hz. Süleyman’ın esen rüzgarlardan melikesinin kokusunu alması, hüd hüd sayesinde Melike ile haberleşmesi, güneyden esen rüzgarlardan Belkıs’ın kokusunu alması tahayyülleri ile Saba yurduna telmihte bulunmuşlardır.[4]

 

Belkıs Saba Melikesi ve Efsanesi

Hâtem ve Hz Süleyman’ın Yüzüğü

Hüdhüd Nedir İbibik ve Hz Süleyman’ın Ulağı

Mühr-ü Süleyman Nedir Hz Süleyman’ın Hatem Yüzüğü

Asaf Âsef Kimdir Hz Süleyman'ın Veziri

KAYNAKÇA


[1] Çağatay, N., "Samiler-Araplar ve Güney Arabistan Devletleri". Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi". Cilt:4, Sayı: 3, Yıl: 1955

[2] "Marib", İslam Ansiklopedisi: İslam Alemi, Tarihi, Coğrafya, Etnoğrafya ve Bibliyografya Lugati, Cilt 7, ss. 412-413

[3] https://tr.wikipedia.org/wiki/Saba_(kavim)

[4] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/belkis-saba-melikesi-ve-efsanesi/84902

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar