Hüdhüd Nedir İbibik ve Hz Süleyman’ın Ulağı

16.04.2017
 

HÜDHÜD – İbibik- ( Hz Süleyman’ın Ulağı)

 

Osmanlıca yazılışı  hüdhüd :  هدهد

 

Hüdhüd;   Mürg-i Süleyman  veya çavuş kuşu olarak da bilinen bir kuştur. “İslami literatürde hüthütün ‘ebü’l-ahbâr, ebü’r-rebî’, ebü ibâd, ebü seccâd’ gibi birçok adları daha vardır[1]  Arapçadan dilimize girmiş olan hüdhüd kuşunun Türkçede çavuşkuşu, ibibik, ipek kuşu,  taraklı, ibikli gibi eş anlamlıları vardır.

Hüdhüd;   Süleyman Peygamber ile Sebâ Melîkesi Belkis arasında haber getirip götüren ve edebiyatta haberci kuşlar arasında kabul edilen bir kuştur.

 

Bu kuş,  divan ve İslam edebiyatında adı en çok geçen kuşlar arasındadır.  Hüdhüd,  F.Attar  ’ın meşhur eseri  Mantıku’t Tayr daki mürşid-i kâmili simgeleyen rehber ve önder kuştur.  ( bkz  F.Attar ve Gülşehri'nin Mantıku't Tayr'ı Özetler Alıntılar-  Edirneli Nazmi ve Pendi Attar Tercümesi )

Kuşdilini bilen;  Hz. Süleyman'ın da habercisi ve kılavuzu olan,  Belkıs Saba Melikesi ve Efsanesinde ona haberler getiren ve Melikeye haberler taşıyan, Hz Süleyman' ın kılavuzu olan, çok keskin bakışlara ve nazarlara da sahip olan bir kuştur. Başındaki sorgucu nedeni ile bilge, şeyh veya önder özelliği taşıdığı düşünülen bir kuş olarak da meşhurdur. ( bkz -  Mühr-ü Süleyman ( Hz Süleyman’ın Yüzüğü- Hatem Yüzük-  )

Ey nâme sen ol mehlikâdan mı gelürsen
Ey hüdhüd-i ümmid. Seba'dan mı gelürsün   Nabi

Hüdhüd;   Anka ( Zümrüd-ü Anka- Simurg) , Hüma Hümây Kuşu ve Bülbül’den sonra divan edebiyatında üzerinde en çok durulan, ismi en çok geçen kuştur.   Hüdhüd,  “yuvasını ağaç kovuklarında veya yüksek toprak deliklerinde yapan,  Uzunluğu 28 cm kadar, gagası uzun yay biçiminde, tüyleri turuncu-kahverengi olup başı sorguçlu, kısa kanatlı bir kuştur” Hüdhüdün en önemli fiziki özelliklerinden birisi de başındaki dikkat çekici güzellikte olan tepeliğidir. – kepez-

Hüdhüdün Farsçadaki bir adı da “şâneser”dir (tarak başlı). İran efsanelerine göre bir kadın olan hüdhüd, çırılçıplak saçını tararken kayın pederi içeri girdiğinden dolayı utancından kuş olan bir kadındır. Tarağı saçlarında kalmış ve o tarak da onun başlığı olmuştur. [2]

Halk arasında Hüdhüd hakkında birçok inanış doğmuştur. Bunlara göre hüdhüd:  “Eşine bağlı, eşi ölünce yeni bir eş aramayan, yaşlandıklarında anne ve babasının yiyecek temin eden annesi öldüğünde uygun bir yer buluncaya kadar onu başında taşıyan, başındaki tepeliği de anne ve babasına karşı bu hürmeti sonucu elde eden bir kuştur.” [3]

Edebiyatımızdaki en önemli haberci kuş, Hüdhüd’dür. Hz Süleyman ile ilgili oluşan efsanelerde Hüdhüd kuşunun adı çok sık geçer. Hüdhüd çok uzaklardaki suyu havadan görebilen,  Hz Süleyman'a ve ordusuna kılavuzluk eden, Saba Melikesinden aldığı haberleri Hz Süleyman'a taşıyan, Hz Süleyman'ın mektubunu da Saba Melikesine ileten bir kuştur.  Hüdhüd’den , Kur’an-ı Kerim’de de söz edilmiş , Hüdhüd ile  Hz. Süleyman'ın kıssası Kuran’da  yer almıştır. (TDVİA, 1998: C 18, 461) “Kur’an-ı Kerim’de Hz. Süleyman'a kuşdilinin öğretildiğini, Hz. Süleyman’ın cinler,  insanlar ve kuşlara hükmettiği belirtilir.

Divan şairleri hüdhüdü,  haberci bir kuş olması, çok uzaktan görebilmesi, çok keskin nazarlara ve gözlere sahip olabilmesi,  ötüş şekli, başındaki tepeliği- kepez, sorguç-  ile anarlar.  Hüdhüd,  mektup getiren, haber götüren, çok uzaktaki sulak yerler görebilen,  başındaki tepeliği ile bilgeliği, şeyhliği, önderliği veya insan-ı kâmil-i sembolize eden bir kuş olarak anılır.

Yürürken sorgucunun sallanışından dolayı ‘sâhib-i külâh’  olarak da adlandırılması, Hz Süleyman tarafından karınca ve arı yemekten men edilmesi,  Hz Süleyman ile Saba Melikesinin evlenmelerinde rol alması, Hz Süleyman’a kılavuzluk etmesi,  çok uzaktaki suları bulabilmesi,  bir iki gün kaybolduktan sonra  ya Saba Melikesinden haber getirmesi veya Hz Süleyman'a düşman ordularının yerini görüp bildirmesi,  kıssalarına da telmihler getirmesi hüdhüd ile ilgili karşımıza çıkan diğer ayrıntılardır.

Niçe varam ey Süleymânum saña yasakcı var
Hüdhüd-i Belkıs’veş kapuñda bir nacakcı var        Ravzi Hayatı ve Edebi Yönü ( Edincik- 16. Yy )

Bir iki gün dîdeden oldunsa pinhan bâri gel
Bir neşât-âver haberle hüdhüd-i bînâ gibi       Necati Bey
“Bir iki gün gözden kayıp oldunsa, bari gören hüthüt gibi neşe getiren bir haberle gel bari.

Kıl hemdem-i Süleyman cân Hüdhüdünü sa’y et
Bu murg-ı râz-dârı gör sahib-i külehdir                             Hayali Bey

“Çalış, çabala can hüdhüdünü Süleyman peygambere can ciğer arkadaş et. Sır saklayan külah sahibi kuşu gör.”

Hüdhüdün hayretini âsaf-ı Cem-kadre yetür
 Nâlesin mûrçenin sem’-i Süleymana irür             Şeyhi [4]

“Hüdhüdün şaşkınlığını Cem kıymetli Asaf’a, Hz. Süleyman’ın vezirine ulaştır. Küçük karıncanın çığlığını (da) Süleyman’ın kulağına ilet”

Bu nedenle, hüdhüd, mektup, name, Saba Melikesi, Hz Süleyman, ulak, sayrı  vb kelimeleri ile birlikte kullanılır. Hüdhüd kelimesinin geçtiği yerlerde Hz Süleyman ile Saba Melikesinin arasındaki aşka ve haberleşmelere telmih vardır demektir.

Hüdhüd gibi bînâ gerek anı arayanlar
Vîrâneye bûm olmağıla genc bulunmaz.      Nedim

“Hazine bulmak için hüthüt gibi görebilmek gerek, Onu arayanlar, viranede baykuş olmakla (hazine) bulunmaz.” Bu beyitte hüdhüdün keskin gözleri ve bilgeliğine işaret edilmiştir.

Germ olup bu mürg-i dil kıldukça cânân ile bahs
Gûyiyâ hüdhüd durur k’eyler Süleymân ile bahs   Revani ( 16 Yy) Şairler

 

Kuşlar ile İlgili Konu Başlıkları aşağıdadır.

KAYNAKÇA

  • [1] KÜBRA ESKİGÜN, KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE EFSANEVİ KUŞLAR, YÜKSEK LİSANS TEZİ , KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ , AĞUSTOS-2006
  • [2] Ömer Faruk Harman – Cemal Kurnaz, Diyanet İslam Ansiklopedisi
  • [3] Ömer Faruk Harman – Cemal Kurnaz, Diyanet İslam Ansiklopedisi
  • [4] KÜBRA ESKİGÜN, KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE EFSANEVİ KUŞLAR, YÜKSEK LİSANS TEZİ , KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ , AĞUSTOS-2006

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar