15.09.2015
DERVİŞ ŞEMSEDDİN VE DİH MURG MESNEVİSİ
(ö. 919/1513’ten sonra)
Yavuz Sultan Selim zamanında (1512-1520) eser vermiş, Deh-i Murg adlı eseri ile tanınan Divan Edebiyatı yazarıdır. Doğum ve ölüm tarihi belli olmayan Derviş Şemseddin’in 16. yy ilk çeyreğine kadar yaşamış olduğu ortaya çıkar. Küçük ve sembolik bir eseri olan Dih-i Murg sayesinde adını öğrenebildiğimiz Derviş Şemseddin bu eserini V. Mahir [1]ve Fahir İz’e göre 1503 yılında Hasan Aksoy’a göre de 1514 yılında yazmıştır.
Devrin kaynaklarından alınan bilgilre göre de en az 1514 yılına kadar hayatta kalmış olduğu anlaşılan Derviş Şemseddin’in hakkında devrin kaynakları yeterli bilgi vermemişler Latifi;, Seferihisar’dan geldiğini yazmışken Aşık Çelebi ve Kâtib Çelebi ise Acem’den geldiğini ifade etmişlerdir. Latifi;, “Ol ahd-i hümâyûnun âhirlerinde âhirete gitmiştir” diye yazarak ( Latîfî, Tezkire, s. 209-21) [2] Yavuz Sultan Selim ’in son yıllarında vefat ettiğini ifade etmiş olur. Latîfî ve Âşık Çelebi’nin tezkirelerinde birkaç şiiri de yer alan Derviş Şemseddin’in divan sahibi bir şair olduğu bildirilmiş, [3]ama Derviş Şemseddin’in divanı henüz ele geçmemiştir.
Derviş Şemseddin’in elimize ulaşan tek eseri olan Deh Murg’u, Hasan Aksoy ” Kuşların Münazarası “ şeklinde dilimize çevirmiş, Hasan Aksoy, bu eseri yedi yazma nüshasını da karşılaştırarak tenkitli ve tıpkıbasımlı olarak yayınlamıştır. [4]
İdris Güven Kaya, İstanbul Üniversitesinde Dehmurg hakkında bir mezuniyet tezi çalışması yapmış, bu lisans tezini geliştirerek beş yazma nüshadan oluşturduğu metni yayımlamıştır. [5]
DİH MURG’UN YAZILIŞ TARİHİ
Ankara Genel Kitaplığı’ndaki (nr. 433) nüshada mevcut, “Bu hikâyet tamâm olmuştur yavuz / Sâl-i hicretten dokuz yüz tam dokuz” (Kaya, s. IV) beytinden dolayı Fahir İz ve Vasfi Mahir eserin 1503 te yazıldığını bildirmişler [6]ama eserin İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’de bulunan bir nüshasındaki (TY, nr. 3814/2) şu beyit “Bu hikâyeden ki olmuştur henüz / Sâl-i hicretten dokuz yüz on dokuz” ifadesi ise eserin 1514 yılında yazıldığını ve Derviş Şemseddin’in de bu tarihe kadar yaşadığını ortaya koymaktadır.
DİHMURG’UN ÖZELLİKLERİ VE ÖZETİ
Dehmurg adlı mesnevisi “fâilâtün fâilâtün fâilün” kalıbıyla yazılmış, F. Attar’ın meşhur eseri olan Mantık’ut Tayr adlı eserinin tarzına ve konusuna benzeyen bir içeriğe sahip 710 beyit civarında sembolik bir hikâyedir. Deh Murg , Mantık’ut tayr ile alegorik konusu ve kuşların temsil ettikleri karakterler, kuşların sembol olarak kullanılması ve temsili bir üslubun seçilmesi yönlerinden benzerlik taşır fakat vaka düzeni, kuşların temsil ettikleri karakterler ve meslekler bakımından farklıdır. r Mantıku't Tayr vahdet-i vucut düşüncesini izah etmek için yazılmış, ama Deh-murg iyi bir Müslüman nasıl olmalıdır sorusuna cevap vermek istemiştir. Eserde kuşlar ve temsil ettikleri karakterler vasıtası ile öğütler ve nasihatler verilir.
Bir nasihat kitabı olan Dehmurg, diğer klasik mesneviler gibi tevhid ve naat bölümleri ile başlar. padişahı öven bir manzumeden sonra asıl hikâyeye geçilir. Alegorik bir eser olan olan Dehmurg’da baykuş (sûfî), karga ( zarif ve bilgili bir şair), tûtî (âlim, molla), kerkes – gerges kuşu (kalender), bülbül (hânende), hüdhüd (hekim), kırlangıç (müneccim), tavus (tüccar- rum- ı bezirgani ), keklik (Ferhad) ve leylek (dindarı) temsil eden alegorik karakterler olarak karşımıza çıkar. Eserde kuşların dilinden övünmenin boş ve kuru bir şey oduğu, namaz kılmak gerektiği, Allah’ın birliği ve büyüklüğü, dua etmek gerektiği insan hayatına dair bazı iyi ve kötü tespitler, tasavvuf ve dinle ilgili bazı nasihatler ve telkinler yapılmıştır.
Güzel bir bahçede yüzlerce kuş yaşamaktadır. Bunlar arasında on kuş konuşmaktadır. Sufi olan baykuş, diğer kuşları beğenmeyerek kendini övmeye başlar. Daha sonra âlim bir molla olan Tuti de diğer kuşları küçümseyip kendini över. Şair karga da Sufi baykuşu kötüleyip kendini öven şiirler söyler. Molla Tuti de kargayı kötüleyip kendini över. Böylece diğer kuşlar kendilerini övüp diğer kuşların işlerini mesleklerini, kötüleyerek hikâye devam eder. En sonunda Leylek Dağların Ferhad’ı olan kekliği kötüleyerek kuşların namaz kılmadıklarını ve namazın faziletlerini dile getirir. Her kuş kendini öne çıkarıp diğerlerine kötülerken kendine göre doğru olan yolları öğütler. Böylece kuşlar ve temsil ettikleri meslekler ve karakterlerin dilinden devrin, ilim, ahlak, din, tasavvuf, musiki, astroloji astronomi, ticari hayatı ve dini bilimleri hakkında bilgiler de verilmiş olur. Bütün kuşlar leyleğe hak vererek birlikte dua ederler ve Allah’ı överler böylece en büyük varlığın Allah olduğu kabul edilir ve eser biter.
Eser şairane bir üslupla yazılmış, söz sanatları ve mazmunlarla kuvvetlendirilmiş, canlı bir şiir dili ile yazılmıştır. Eserde bir takım gerçekçi betimlemelere de yer verilmiş, kuşların dilinden çeşitli insan karakterleri ve meslek sahipleri ser ve hicivli bir dille tenkit edilmiştir. [7]
DİH MURG’UN NÜSHALARI
Dih Murg adlı mesnevisinin: İstanbul Üniversitesi (TY, nr. 3814/2, 713 beyit), Nuruosmaniye (nr. 4987/2, 648 beyit), Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (nr. 3700/857), Türk Dil Kurumu (nr. A 239 [bu iki nüsha için bk. Levend, s. 107]) kütüphaneleriyle İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı (Muallim Cevdet, nr. K 365/1, 677 beyit), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Seminer Kitaplığı (nr. 3796/3, 648 beyit) ve Ankara Genel Kitaplığı’nda (nr. 433) olmak üzere toplam yedi nüshası tespit edilmiştir.[8]
Kuşlar ile İlgili Konu Başlıkları aşağıdadır.
KAYNAKÇA
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın