24.06.2015
ANKA
İran esatirlerinden edebiyatımıza girmiş divan şiirinin başlıca mitolojik kuşlarından biri olan efsanevi bir kuştur. Anka mazmunu Simurg ve Zümrüd-ü Anka ile bir anlamda, yani eş anlamlı düşünülmüş, genellikle hüd hüd, Kafdağı, Elbruz Dağı, Hüma ile birlikte kullanılmıştır. Türk mitolojisinde karşılığı Tuğrul Kuşu’dur.
Anka tahayyülünün pek çok özelliği divan ve halk şiirimizde karşımıza çıkar. “İran efsanesine göre, o kadar yaşlıdır ki dünyanın yıkılışına üç kez tanık olmuştur”
Anka'nın kanatlarında insanlar taşıyabilen devasa bir kuş olması, yanarak ölmesi, öldükten sonra küllerinden yeniden doğması, yüzünün insana benzemesi, kaf dağında yaşaması, boynunun çok uzun olması, tüylerinin bütün kuşların tüylerinden meydana gelmesi, çok renkli olması, otuz tür kuşun alametlerini bir den göstermesi, onun yanına sadece hüd hüd ile diğer 29 kuşun ulaşabilmiş olması, boynunda ak bir halkanın bulunması, diğer kuşları avlaması [1]; Cem’e üzüm fidanı vererek Cem’in şarabı bulmasına vesile olması, [2] üzerine bir yıldırım düşerek yanması ama küllerinden yeniden doğması, dört kanatlı ve insan yüzlü olması, çok nadir olması gibi özelliklerinin tümü şiirimizde karşımıza çıkmaktadır. ( BKZ Anka ( Zümrüd-ü Anka- Simurg) Mazmunu ve Özellikleri- Beyitlerle-)
Simurg, ulaşılmaz oluşu ile sevgiliye benzetilir. Gönül ve Şehinşahlar da ulaşılmaz olduğu için Anka gibidir. Anka avlanması mümkün olmayan bir kuş olduğu için ulaşılmaz sevgiliye veya şehinşaha , yada ulaşılamaz şeyler dileyen gönüle benzetilir. ( bkz Si-reng :Nedir Anka Simurg )
"Siyah zülfü Hümâ kanadının gölgesiymiş. Güzellik ülkesine onun için padişahmış"
Dört kanadı açılınca saldığı gölge âlemi karanlığa sürükler ve hava kararır. Üzerine Anka’nın gölgesi düşen büyük mertebelere ulaşır. Veya şehinşahların gücü ve kudreti Anka’nın gölge salmasına benzetilir. Bu gölgeye maruz kalan refaha kavuşur. Bu bakımdan Anka ile saye salmak ( gölge salmak) birlikte kullanılır.
"Zülfünün gölgesinin Hümâ'sını ağyar üstüne salma. Bir kara yüzlüyü; hükümdar, taht sahibi yapma"
"Saçının perçemi Hümâ kuşu gibi üstüme gölge saldı. Sana kul olduğum için âlemin padişahı oldum"[4]
“Uçarken sel sesine veya gök gürültüsüne benzer sesler çıkarır. Göz kamaştırıcı bir parlaklığa sahiptir. İnsan gibi konuşur ve düşünür. Bilgisi ve hünerleri çok fazladır. Tüyleri ile yaraları iyi eder. Terk edilmiş çocukları alıp götürür. İlmini öğretir. İnsanları uzak diyarlara götürür. Yakıp kendisini çağırabilsinler diye insanlara tüylerini verir. Tüyleri yaralara merhemdir. Uçarken ağaçların ve bitkilerin tohumları döktüğü için bereket saçar. Çok uzun yaşadığı için her ilmi ve sırrı öğrenmiştir. Kimseye muhtaç olmadan kendi başına yaşadığı için kanaati temsil eder. Ulaşılması zor bir makamdan olmasından dolayı, sevgiliyi, şehinşahı, şeyhi hatta insanı kâmil mertebesini de sembolize edebilir. Yaratılmış olan her şeyin özünü ve alametini taşır. O yüzden Anka’yı gören kendisini görmüş olur.
Ben istiğna Kaf’ında hümayun kanatlı bir Anka’yım. Hüma’nın ( devlet kuşunun) kanatlarını istemek bana hiç düşmez ( yakışmaz)
Anka çok yüksekten uçar. Saye salması uğur getirir. Gölgesinin düştüğü yerde olanların " başına devlet kuşu " konmuş olur. O yüzden devlet veya devlet kuşu tabirleri ile de birlikte kullanılır. Devlet kuşu ve Huma demek esasında Anka demektir. ( BKZ Hüma Edebiyatta Humâ Umay Hümây Kuşu)
Anka iyi talih, iyi şans, kader ve çerh ile de birlikte karşımıza çıkabilir. Onun görmek uğur getirir. Zaten iyiliksever bir kuştur. Örneğin Rüstem'i Zal, çok iri olduğu için dünyaya gelemez bunu gören Anka gelerek Rüstem'in anasının karnını yarar ve Rüstem'in doğmasına yardımcı olur. [6]
Gönül istigna Kaf’ında Anka ile başa baş uçuyor. Devlet bana devlet kapısı ( humanın gölgesini) arz etmeye kalkmasın.
Anka gibi yüksekte olmak demek devlete, mala, mülke, makama tenezzül etmemek demektir. Dünya malına tamah etmemek, şana şöhrete makam ve mevkiye aldırmamak anlamını vermek isteyen şairler Anka ile yan yana olduklarını söylerler.
Anka bana defalarca av oldu. Ama yabancılar bunun uçurma olmadığını söylemesinler ( palavra attığımı sanmasınlar veya uçurtma avladığımı söylemesinler ) Anka'nın bir masal motifi oluğunu divan şairleri de bilmekte ama yukarıda zikredilen konular, benzetmeler, telmihler istiare ve teşbihler için Anka'yı çok sık kullanmışlardır.
Cihanda rahat etmek istiyorsan Tıpkı Anka gibi vücudun hiç olmayacak. Anka’nın vücudu olmadığı için ne avcısı vardır ne de evi.
Günümüz şiirinde de karşımıza çıkar.
Kuşlar ile İlgili Konu Başlıklarımız
KAYNAKÇA
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın