09.06.2015
İran Minyatürlerinde Belkıs
Saba Melikesi Belkıs ve Efsanesi
Belk’ıs Yemen’ deki Efsanevi Saba Melikesidir.
Divan edebiyatının belli başlı mazmunlarından biri olan Belkıs, günümüz Habeşistan (Etiyopya) veya Yemen'inin olduğu topraklarda hüküm sürdüğü farz edilen, tarih öncesi Saba Krallığı'nın hükümdarı olan melikenin adıdır. Bu ülkenin var olduğu veya yok olduğu konusuna dair şüpheler olsa bile divan şiirine kaynaklık eden esatirlerde ve adı verilmese bile Kitabı Mukaddes'te söz edilen bir melikedir. Efsanelere göre Belkıs, Yemen padişahlarından Şerahil'in kızıdır. Başka ve erkek kardeşi olmadığı için babasının ölümünden sonra babasının yerine Yemen'e hükümdar olur ve Taht-ı Belkıs denilen tahtına oturur.
Eski Ahit'e göre: Saba Kraliçesi (Melikesi), Süleyman Peygamber’in bilgeliğini duydu ve onu sorularıyla test etmek amacıyla beraberinde baharat, altın ve değerli taşlardan müteşekkil birçok hediye ile yola çıktı (1. Krallar 10:1-13 ve 2. Tarihler 9:1-12 ). Kraliçe, Süleyman'ın bilgeliği ve serveti karşısında hayrete düştü ve Süleyman'ın tanrısına dua etti. Süleyman kraliçeye hediyelerle karşılık verdi ve "ne isterse alabileceğini" söyledi. Kraliçe zaten çok zengindi ve Süleyman'a hediye olarak 4,5 ton altın getirmişti (1. Krallar 10:10).[1]
Esatirlere göre ise Hz Süleyman ‘ın yolu Melike’nin ülkesine düşmüş, su bulmak için Hüd hüd kuşunu yollamıştır. Hüdhüd gidip gezmiş dönüşünde Belkıs’ın, bahçesi, memleketi ve kendisi hakkında Hz. Süleyman’a haberler getirmiştir. Hüdhüd, hayvanlarla konuşabilen Süleyman Peygamber'e Saba adlı bir ülkeye gittiğini ve oradaki halkın güneşe ve puta taptıklarını söyler.
Belkıs da, çok güzel bir melikedir ama puta tapmaktadır. . Hz Süleyman ona tekrar hüdhüd ile haber haber göndererek imana davet eder. Hüdhüd, mektubu pencereden girerek Belkıs’ın yatağına bırakır Belkıs, uyanıp mühürlü mektubu görünce meclisini toplayıp görüştükten sonra Hz Süleyman’a kız kıyafetinde beşyüz genç erkekle birlikte altın ve zümrütlerle dolu pek çok hediye yollar. Fakat Hz Süleyman bu hediyeleri almayıp kendisinin gelmesini ister. Süleyman'ın bilgili adamlarından Âsaf bin Berhiyâ veya Hızır "Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm" der. Melike Süleyman'ın huzuruna getirilir.[2]
Melike’den de önce getirilmiş olan Melike’nin tahtı kendisine gösterilir. “ Bu senin tahtın mı diye sorarlar ve Melike tahtının oraya nasıl geldiğine hayretler içinde kalarak “ evet “ der.
Daha sonra Melike Süleyman'ın camdan yapılmış köşküne girince zemini su sanarak eteklerini toplar. Süleyman onun su değil billur olduğunu söyler, Rivayete göre Süleyman Peygamber melikeyi şaşırtmak için billur zeminin altından su akıtmış ve içine balıklar koydurmuştur. Bunun üzerine Melike imana gelir ve Hz. Süleyman’ın eşi olmayı kabul eder. [3]
Belkıs, ismi Türkçe’ye Balkız olarak geçmiş bu kıssa divan şiirinde oldukça çok kullanılmıştır. Divan şairleri Sabah yeli, ile bad-ı saba sözleri ile hep bu olaya telmih etmişler, Hz. Süleyman’ın esen rüzgarlardan melikesinin kokusunu aldığı, hüd hüd ile ona haber saldığı, güneyden esen rüzgarlarının ona Belkıs’tan koku getirdiğini vb tahayyül etmişlerdir.
Devlete Belkıs maksudu getirir lahazada
Kuvve-i kudsiye olsun aşikar – rüzgar Akif Paşa
Bir Süleyman’ım ki rabbat’ül hical-i bağ-ı kuds
Hâmilat’ül arş, Belkıs-ı hayalimdir benim Avni
Ne yanar kimse bana âteş-i dîlden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı Fuzuli
Bârgâh-ı himmet-i merdân sultânsız mıdır
Arş-ı Belkîs-i himem bilmem Süleymânsız mıdır Şeyh Gali
Niçe varam ey Süleymânum saña yasakcı var
Hüdhüd-i Belkıs’veş kapuñda bir nacakcı var Ravzi Hayatı ve Edebi Yönü ( Edincik- 16. Yy )
HZ SÜLEYMAN İLE İLGİLİ LİNKLER VE BAŞLIKLAR
KAYNAKÇA
0
1
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın