Sinekli Bakkal Özeti ve İnceleme Halide Edip

15.11.2016

Sinekli Bakkal Özeti ve  İnceleme  Halide Edip

 

   Sinekli Bakkal

HALİDE EDİP VE SİNEKLİ BAKKAL HAKKINDA 

 

Halide Edib Adıvar bu romanı 1925 yılından sonra gitmek zorunda kaldıkları ve yıllarca yaşadıkları [1]İngiltere’de iken yazmıştır. Eser  1935 yılında ilk olarak İngilizce “The Clown and His Daughter, “ (Soytarı ile Kızı)  adıyla 1935 yılında Londra'da yayımlanır. Türkçe olarak ilk defa 1935 yılında Haber gazetesinde tefrika edilmeye başlanır.  1936 yılında da kitap olarak basılmıştır.

 

Halide Edip Adıvar  İstanbul günlerinde Akşam, Vakit ve İkdam gazetelerinde yazmayı sürdürürken Mustafa Kemal Atatürk ile siyasi fikir ayrılıkları yaşamaya başlamıştı. Eşi Adnan Adıvar'ın Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşunda yer alması Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılıp Takrir-i Sükûn kanununun kabul edilmesi sonrasında eşi Adnan Adıvar ile birlikte Türkiye'den ayrılıp İngiltere’ye gitmek zorunda kalmışlardı. Sinekli Bakkal adlı romanın İngilizce hazırlanmış olan ilk baskısı bu nedenle 1925 ile 1929 yılları arasında yazılmıştı.

 

1939 yılına kadar 4 yıl İngiltere'de, 10 yılı da Fransa'da yaşamak zorunda kalmış olan Halide Edib Adıvar eserinin Türkçe versiyonun baskısı  bu nedenle  biraz uzun sürmüştü.

Eserin Türkçe baskısı İngilizce ilk baskısından tercüme edilerek yapılmamış, eserin Türkçe baskısı Halide Edip tarafından yeniden düzenlemiştir.  Eserin Türkçe basımından sonra, eser önemli bir ilgi görmüş,  gördüğü ilginin ilk somut başarısı da eserin 1942 yılında kazandığı CHP Roman Armağanı olmuştur.[2]  İlk İngilizce baskısından sonra eser birçok yabancı dile de çevrilmiş, eser günümüze kadar 40 yakın baskı görmüştür.

Halide Edip Adıvar II. Abdülhamit zamanında yaşamış Bizzat II. Abdülhamit ile de tanışma fırsatını elde edebilmiş bir yazardır.  Yaptığı bir çeviri sebebi ile II. Abdülhamit’ten “ Şefkat Nişanı almıştır.”

Sinekli Bakkal romanında eski yeni, doğu batı, aşırı softalar, dejenere tipler  ve normal insanların kültür çatışmaları yaşanırken romanın arka planında Padişah  yanlıları ile Hürriyet taraftarlarının siyasi çatışmaları da ortaya çıkar ve romanda bunlar da anlatılır. Değişen şartlara göre insanların nasıl yön değiştirdiği “ Kral öldü yaşasın yeni kral “ anlayışına sahip insanların ikiyüzlülüğü, romanın fonundaki diğer farklı temalardır.

 

Rabia,  babası soytarı, anası softa kendisi akıllı ve güzel bir kızdır. Babası sayesinde kültürel deformasyonun ne olduğuna şahit olmuş, İmam dedesi ve aşırı softa annesi ile dini kurallarla birlikte aşırı softalığın zararlarına da şahit olmuştur. Konaklara ve yalılara uzanan eğitim süreci sonunda Mevlevi Dervişleri Paşalar, Şehzadeler ve konaklardaki eğitimli insanlardan aldığı görgülerden ideal bir Tük kadını tip sentezine ve karakterine ulaşmıştır.

KONUSU

Softa bir anne ve soytarı bir babadan doğma bir kız olan Rabia annesi ile babası anlaşamayıp ayrılınca annesi ve imam olan dedesi tarafından bir hafız olarak yetiştirilmiştir.  Güzel sesi ile çok güzel Kuran ve ilahi okuyan Rabia, camilerde, köşklerde ve yalılarda sesi dinlenmek istenen ünlü bir hafız olur. Bu sayede konaklara ve yalılara girmeye paşaların ve şehzadelerin katlarında hafızlık yapmaya başlar. Hamisi haline gelen Selim Paşa’nın konağında tanıştığı Mevlevi dervişi Neyzen Vehbi Dede’den ve İtalyan asıllı müzisyen Pregnini’den de müzik dersleri almaya başlar.

Bu sıralarda Kız Tevfik denilen ve Zenne rollerini oynamaya yatkın babası ile de tanışır. Annesinden ayrılıp babası ile yaşamaya başlar. Fakat kadın kılığına girerek Jön Türklere gizli matbuatlar götürüp getiren babası Kız Tevfik yakalanır. Göz tekrar sürgün edilir. Bu arada Preginin Rabia’ya âşık olmuş Müslüman olarak Rabia’ ile evlenmeyi tasarlamaya başlamıştır.  Sonra da Müslüman olmuş, adını Osman olarak kabul etmiş ve Rabia ile evlenmiştir. Rabia ile Osman yeni bir hayata başlarken ülkede 1908 II. Meşrutiyet ilan edilmiş,  eski padişahın yandaşları yeni idarecilerin şak şakçısı kesilmiştir.

Mekân:

Mekân bütün olarak İstanbul’dur. Ama romanın esas mekânı İstanbul, Aksaray semtindeki Sinekli Bakkal Sokağı ve mahallesidir. “Halide Edip’in hayatını incelerken 1913 yılında Evkaf Kız Mektepleri umumi müfettişliği ile vazifeliyken her hafta fakir mahalleleri, bilhassa Sinekli Bakkal’ı ziyaret ettiği dikkatimizi çekmişti. Büyük bir ihtimalle bu gezileri esnasındaki izlenimleri 1935 yılında yazdığı bu romanında kullanılmış olmalıdır.”

“16 Aralık 1999 tarihli bir gazete haberinde belirtildiğine göre; Aksaray’dan Haseki Hastanesi’ne doğru dönünce ikiye ayrılan yolun solunda, sağdaki son sokak Sinekli Bahçe Sokağı imiş.”

 Sinekli Bakkal; bakkalı, kahvesi, ahşap evleri, yakın semtlerdeki konakları, çeşmesi, cumbaları, çiçekli pencereleri ile halka ait ve halk kültürünü temsil eden bir muhittir. Boğaziçi, Bebek, Beyoğlu,  Haliç ile buralardaki yalılar, konaklar ve köşkler yeni ve zengin İstanbul’u temsil eder. Bu muhitlerin sakinleri yüzlerini batıya dönmüş kimselerdir.

Rabia’ hafızlığı sayesinde toplumun tüm kültür katmanlarını görüp tanımak ve sentezlemek şansını elde eder.  Değişen mekânlar ve karakterler kanalı ile toplumun her kesimi tanıtılmış ve izlenmiş olur.

Zaman:

Roman II. Abdülhamit’in zamanında II.Meşrutiyet’e 1908 ‘e kadar uzanan bir. Süreci anlatmaktadır. Roman Sinekli Bakkal’ın tanıtımı Emine ile Tevfik’in evlenmeleri çocuklukları Rabia’nın doğumuyla devam ederek 1908 İhtilalından sonra sürgünlerin dönüşü ile sona erer.

ÇATIŞMALAR

Roman Tanzimatçılardan beri süregelen bildik bir konuyu işler “ Geleneklerimizi ve kimliğimizi yitirmeden batılı kültürün iyi yanlarını almalı kendimiz kaybetmeden batı kültürüne yatkın olabilmeliyiz “tezini işlemektedir. Doğu- batı, eski yeni çatışmalarını ele alan roman, mekân karakter ve düşünce olarak bu çatışmalar üzerinde kurulmuştur. Sinekli Bakkal semti geleneksel yaşantıyı sürdüren halka ait bir mekândır. Bu semtteki sıradan insanlar hayatı cennet veya cehennem algısı üzerinde yaşayan İmam ve Kızı Emine gibi insanlarla birlikte mekânı birlikte paylaşmaktadır. Tevfik gibi tamamen yozlaşmış hem doğulu hem de batılı kimliğin ikisine de kavuşamamış dejenere ve deforme tipler de Sinekli Bakkal adlı mekana sığmaya çabalamaktadır.

Mekânlardaki doğu-batı; eski-yeni çatışması kimliklerde de ortaya çıkmaktadır. Tevfik, ne doğulu ne batılı olabilen yozlaşmış ve deforme bir tiptir. Emine ve Babası İmam dünya hayatını cennete gitmek için yaşamaktadır. Rabia ise geldiği ortamdan Konaklara ve yalılara uzanarak, babası ve dedesinin aşırı uçlardaki kimliklerini de tanıma fırsatı bularak ideal bir hayat tarzı ve düşünce biçimleri evrimleştirmeyi başarmış olan modern bir Türk kızıdır. Ulaştığı bu nokta ile kendisi batıya özenmemiş batılı kendisine özenmiştir. Çünkü İtalyan Pgrini ona hayran olarak Müslüman olup adını “ Osman” ‘a çevirmiştir.

Rabia’nın mekânlardaki güzellik anlayışı; genişlik, açıklık, sadelik ve bol ışıklıdır. Evini bu şekle sokar. Osman’ınki ise karışık ve zıt unsurların birleşmesiyle oluşur.  Romanın deforme tipi olan Rabia’nın babası Zenne Tevfik’in mekânı ise karman çorman, düzensiz, pis ve çirkindir.

 Sinekli Bakkal Romanının Kahramanları

  •  Rabia:  İlhâmi İmamın kızı Emine ve Kız Tevfik diye bilinen orta oyuncusunun kızıdır. Rabia, romanda İdeal Türk kadını olrak gösterilir.  Rabia’nın kişiliğinin oluşmasında dedesi etkili olmuş,  İmam dedesi torununu hafız  yetiştirip İslami bilgilerle donatmıştır.. Paşanın konağına gitmesi ile Rabia’nın kişiliği değişmeye başlar. Rabia konağın ortamını görünce geleneklerine bağlı, ancak batı eğilimli bir karakter olmaya başlar

  • Kız Tevfik: Daima şen şakrak, orta oyununda usta, yakışıklı ve çok düzensiz bir kimliktir.

  • Vehbi Dede: Konakta Rabia’ya ders veren bir Mevlevî dervişidir. Vehbi Dede, teselli ve  teskin edici mizacı ile Rabia’yı etkisi altına alan bir âlimdir.

  • Peregrini (Osman):  Önceleri bir papaz olan  Peregrini daha sonra her hangi bir dine bağımlı olmaksızın yaşamaya başlayan bir müzik hocasıdır. Türkçe’yi çok iyi konuşan dinsiz olmasına rağmen Vehbi Dede gibi dinine bağlı insanlara saygı duyan biridir.  Rabia ile evlenmek için dinini değiştirerek Osman ismini almıştır.

  • Selim Paşa: Eski Dahiliye Nazır, padişaha son derece bağlı bir mizaç ortaya sürmüştür. Öyle ki kendi oğlunu bile gözünü kırpmadan ve elinde kesin delil olmadan sürebilmiştir. Ama diğer taraftan Rabia’ya karşı hep şefkatli olmuş ve iyi davranmıştır.

  • Emine: Rabia’nın annesidir. Önceleri Rabia’yı çok sevmiş ancak sürgünden dönen babasını kendisine tercih edince, elinden gelse Rabia’nın boğazına sarılmak istemiştir. Elini öpmek için gelen kızını kovmuştur.

  • İlhamî İmam: Rabia’nın büyük Babası, mahalleliye devamlı cehennemden bahseden bir imam.

  •  

SİNEKLİ BAKKAL ÖZETİ 

Olaylar Abdülhamit Dönemi İstanbul’unda geçer. Olayın geçtiği Sinekli Bakkal dar bir sokağın adıdır. Bu sokaktaki evler iki katlı, evleri cumbalı pencerelerinin önü çeşit çeşit çiçeklerle süslüdür.  

Burası mahallelinin bir çeşit toplantı yeridir. Öyle ki İhtiyarlar çeşme başında doğuran kadınların olduğunu bile söylerler. Mahallenin imamı da bu sokakta oturur. Mahalledeki bakkalın sahibi ise Mustafa Efendi’dir. İmamının kızı Emine,  bakkallık yapan, karagöz oynatan ve orta oyunculuk da yapan Tevfik ile  babası istemediği için kaçmış öteki mahallede nikâhlarını kıymışlardır.

İmama göre zevk ve cümbüş gafillerin işidir ve bunlarla uğraşanlar cehennemliktir. Genç yaşında eşini kaybetmiş bir daha da evlenmemiştir. Emine adındaki kızından başka kimsesi yoktur.

 Emine hamarat ve titiz yetiştirilen asık suratlı kısacası imamın inancına göre yetiştirilen bir kızdır. Emine on yedi yaşında iken Kız Tevfik ile kaçmıştır ama Zenne rolüyle oyunlara çıkan “Kız Tevfik” ile hiçbir bir ortak yanları yoktur

Kız Tevfik makyaj da yapan en ciddi anlarda bile gülmekten kendini alamayan haylaz bir delikanlıdır. Kız Tevfik hem dayısını hem de annesini kaybetmiş birinden dükkân, diğerinden de bahçeli bir ev ona miras kalmıştır. 

Emine, oyunculuğu bırakıp bakkal dükkânı işleteceğine söz veren Kız Tevfik ile imamın evinden kaçar. Bunun üzerine İmam tüm mahallelinin karşısında Kızı Emine’yi evlatlıktan reddetmiştir.

Tevfik düzensiz biri olduğundan dükkânın malları bayat, dükkânı ise pislik içerisindedir. Müşteriler yavaş yavaş azalmaya başlayınca Emine dükkânın kontrolünü eline alıp Tevfik’i çırak gibi kullanmaya başlar. Dükkân Emine’nin idaresinde düzene girmeye başlar. Fakat Tevfik’in şaklabanlıkları ve boş boğazlıklarına şahit olunca onu evden kovar. Tevfik içki içip mahalleliyi rahatsız edince komisere şikâyet edilip Gelibolu’ya sürgün gönderilir.

Ama Emine sürgün gönderilen Tevfik’ten hamiledir. Kısa bir süre sonra Rabia adını verdiği bir kızı dünyaya gelir. Emine Tevfik’ten ayrılınca babası ile yeniden barışır.  Babası İmam Hacı İlhami Efendi ile Emine Rabia’yı tam bir dini eğitim ile yetiştirirler. Bunun üzerine Rabia’yı güzel bir eğitimle hafız yaparlar.

Rabia’nın sesi ve kendisi çok güzeldir. Sesi ve güzelliği Zaptiye Nazırı Selim Paşa’nın karısı Sabiha Hanımı bile hayran bırakır. Selim Paşa’ların konağına bu yüzden misafir olurlar. 

Konağın görevlilerinden Pregrini ile Mevlevi Dervişi Vehbi Dede Rabia’nın musiki hocası olurlar. Rabia biraz büyüdüğünde Hiç görmediği kız Teνfik sürgünden dönmüştür. Rabia bir gün babası ile görüşme fırsatı bulur. Yapılan tenkitlerin aksine babasını çok sevmiştir. Durumu öğrenen İmam “ya anneni, ya babanı” demesi üzerine Emine babasını tercih edip onunla birlikte yaşamaya başlar. Bunun üzerine Emine, Rabia’ya çok kızmıştır.

 
Selim Paşa’nın oğlu hürriyet taraftarı Hilmi Bey, sözde bir görevle Şam’a sürgün edilmiştir.  Kız Tevfik, Hilmi Bey’e Avrupa’dan gelen gazete, dergi ve diğer evrakları kadın kılığına girerek Fransız pastanesinden alıp Hilmi Bey’e ulaştırmakla görevlidir. Bir gün Tevfik  bu işinde   Şam’a sürgün gönderilir. 

Padişaha sadakatini göstermek için, oğlunun sürgün edilmesinde de rol alan Selim Paşa, Rabia’nın babasının sürgün edilmesine aldırmamış; ama Rabia’ya olan desteğini sürdürmektedir. Buna rağmen Rabia, konaktan elini çekmiş, babasının dükkânını işletme yolunu seçmiştir. 

Rabia, mahallelinin yardımı ile dükkânın işlerini yürütmeye çalışır. Kendisine yardım edenler arasında da İtalyan Pregrini ve Mevlevi dervişi Vehbi Dede’de vardır.  Bu iki müzisyen öğrencileri Rabia’ya derin bir sevgiyle bağlıdır.

Rabia’nın ünü çok artmıştır. Ramazan aylarında camilerde mukabele okuduğu herkes Rabia’yı dinlemeye gelmektedir. Rabia, sık sık mevlitlere çağrılan  büyük itibar gören meşhur bir hafız olmuştur.

Rabia’yı dinlemekten zevk alan Pregrini, Rabia’ya âşık olmuştur. Bu aşkın etkisiyle Müslümanlığa karşı sevgi duymaya başlar. Bir gün Vehbi Dede’ye  “Müslüman olmak ve Rabia ile evlenmek istediğini” bildirir. Vehbi Dede de bunu Rabia’ya açıklar. Rabia da Pregrini’ye karşı ilgisiz değildir. Daha sonra ikisi anlaşıp evlenirler. Pregrini verdiği sözde durup Müslüman olur ve adını Osman olarak değiştirir.

II. Abdülhamit’e tam bir görev duygusuyla bağlı olan, padişah aleyhinde çalışanlara türlü işkenceler ettirmekten çekinmeyen Selim Paşa, kendi oğlunu da sürdükten sonra yavaş yavaş değişmeye başlar. Babalık ve insanlık duyguları uyanır, görevinden ayrılır

İmamla, kızı Emine bir süre önce ölmüşlerdir. Osman imamın evini satın alır ve evin tamiratlarını yapar. Karı koca bu evde yaşamaya başlarlar.  Fakat 1908 de Meşrutiyet ilan olmuştur. Tevfik, sürgünden döner. Nitekim vapurdan indiği zaman Sinekli Bakkal’ın yaşlı, genç bütün ileri gelenleri kendisini “Yaşa, Varol” larla karşılarlar, nutuklar söylenir, omuzlara alınır. 

Artık yaşlanmış, göbek bağlamış, yorulmuş bir adam olan Kız Tevfik bütün bu olanları analmaya çalışmaktadır. Onu omuzlayanlardan ikisini hemen tanımıştır. Birisi sürgüne gitmeden önce ona karakaolda işkence eden Gözpatlatan Muzaffer, diğeri ise Hakkı’dır.  Mevlevi Dede onun kucağına bir çocuk getirip “Bu da torunun…” deyince daha da şaşırmıştır. 

İLGİLİ LİNKLERİMİZ

 

Sinekli Bakkal Basımı, Yazımı Konusu Çatışmaları Halide Edib Adıvar

Halide Edib Adıvar Kalp Ağrısı Konu Özet İnceleme

Halide Edip Adıvar Hayatı Eserleri Edebi Kişiliği

Vurun Kahpeye Roman Özeti ve İnceleme Halide Edip

ATEŞTEN GÖMLEK Özeti Halide Edip Adıvar

Sinekli Bakkal Özeti ve İnceleme Halide Edip

Mor Salkımlı Ev Hakkında Konu Özet İnceleme Halide Edip

Mor Salkımlı Ev Özeti Halide Edip

Sinekli Bakkal Basımı, Yazımı Konusu Çatışmaları Halide Edib Adıvar

“Halide Edip Adıvar Tatarcık Hakkında Konusu Özeti

Halide Edip Adıvar Zeyno’nun Oğlu Hakkında İnceleme ve Özeti

Halide Edib Adıvar Kalp Ağrısı Konu Özet İnceleme

Akile Hanım Sokağı Hakkında Konu Özet ve Halide Edip

Halide Edip Adıvar Yolpalas Cinayeti Konusu ve Özeti

Sevda Sokağı Komedyası Hakkında ve Özeti Halide Edip Adıvar

Seviyye Talip Hakkında Bilgiler Özeti ve Halide Edib

Dağa Çıkan Kurt ve Halide Edip Adıvar Hakkında

 KAYNAKÇA

[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/halide-edip-adivar-hayati-eserleri-edebi-kisiligi/74594

[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Sinekli_Bakkal

0

1

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar