KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarVarsak Türkmenleri ve Varsağı Nazım Şekli

Varsak Türkmenleri ve Varsağı Nazım Şekli

25.04.2025

Varsak Türkmenleri

Varsak ve Farsak sözcüğünün vaşak anlamına geldiğine dair görüşlerde bulunur. Ancak Varsak adında bir Yörük aşireti de vardır. Varsak Türkmenlerine Farsaklar Varsak Türkmenleri, Varsak Yörükleri, Varsaklılar da denmiştir.  Varsak Türkmenlerinin adını Tarsus’ta Osmanlıya karşı direnen Varsak adlı bir beyden geldiği düşünülür. [1]

Varsak Türkmenlerinin Tarsus Sancağı'ndan, Mersin i(eski adı İçil- İçel iline) Adana; Feke, Kozan, Saimbeyli, Osmaniye, Düziçi, Tunceli (Nazimiye) Aydın ve Kayseri'ye kadar yayıldıkları belirlenmiş olmaktadır.  [2]Hatta Antalya’nın Kepez ilçesinde de Varsak adlı bir semt bulunmaktadır.

Varsağı nazım şeklinin adını Varsak Türkmenlerinden almış olduğu düşüncesi kuvvetli bir ihtimaldir.  Varsaklar; kış aylarında Güney Akdeniz, Çukurova ile Antep yakınlarına kadar olan yerlere inen yaz aylarında Maraş Yozgat ve Kırşehir arasındaki kışlak yaylalara konan göçen,  göçer Türkmen aşiretlerinden birisidir.  Varsaklar da 1864- 1865 yılları arasında Derviş Paşa ve  Ahmet Cevdet Paşa ’nın emrindeki Fırka-ı İslahiye orduları ile; bir kısmı yazlık yayla yerlerinde, bir kısmı da güneydeki kışlık yerlerinde iskana mecbur bırakılmışlardır.

Varsağı Nazım Şekli

Varsağı nazım şekli  “Varsaklara ait”, “Varsak tarzı” anlamına gelmektedir. Varsağı türünde en çok örnek veren Karacaoğlan ve Dadaloğlu; ' Güney Akdeniz, Çukurova, , Antep ile Yozgat Kırşehir ve Kahramanmaraş arasındaki yaylak yerlerde yaşamış olan konargöçer âşıklardır.

Varsağılardaki söyleyiş edası ve ahenk yapısı çok büyük ölçüde bozlaklara benzemektedir. Varsağılar da bozlaklar gibi yüksek perdeden girişe, haykırışlara başlamaya uygun yiğitçe bir nida ile başlamaktadır. Bu üslup ve nida sistemi açık alanda var gücüyle bağırmaya uygundur. Bu söyleyiş ve seslendirme yapısı koyaklar,  dağ başları, dere kenarlarına konup göçen Türkmenlerin yaşama biçimiyle uyumludur.

Varsağı,  Konargöçer Türkmenlerin, Yörüklerin, Varsakların konar göçer ve yayla yaşamına uygun, hayata bakışları ile ilintili, başı buyruk ve yiğitçe nidalar ile dolu,  kavgacı, hamasi bir sesleniş ve içeriklere sahip, yayla, oba yaşantısından izler taşıyan özel manzumelerdir. Varsağı bu nedenlerden dolayı sadece Çukurova ve Uzunyayla ekseninde konargöçer yaşayan Türkmen âşıklarının kullandığı hatta icat ettiği bir nazım şekli olmaktadır

Varsağıların kendilerine özgü bir ezgisi, havası olduğu anlaşılır. Varsağılar genellikle; “  be hey, bre, yürü bre, haydi, haydi bre , hey, hey hey , hey  gidi “ gibi yiğitçe nidalar ile başlar. Varsağıların yüksek perdeden söylenmesi gereken nidalar ile başlaması,  söyleyiş edası ve içerikleri  bozlakları andırmaktadır. Zaten her ikisi de açık alanlarda ve yaylalarda seslendirmeye uygun nazım şekilleri ve müzikal formlardır.

Sesleniş ve müzikal edasıyla bozlakları andırırken, içerik ve sesleniş edası ile de Koçaklamanın  benzeri olan varsağılar; ezgileri ile semâi ve diğer koşma türlerinden de ayrılır.  Koçaklamalar; kavga, dövüş , savaş, silah gibi konuları daha da çok öne çıkarması ile varsağılardan ayrılır.

Ünlemler – nidalar – ile başlamayan varsağılar ezgisi, ahengi ve söyleyiş edasıyla fark edilir. Varsağılarda;  dağlara, düşmanlara, kadere vb kafa tutma, mertçe sesleniş,  yiğitlik;   talihe, gurbete, feleğe, yaylaya sitem; hayattan şikâyet;  düşmana öfke gibi konular işlenmektedir.

Varsağı aşık edebiyatımızın koşma türleri içerinde ele alınan, şekil özellikleri ile daha çok semaiye benzeyen aşık edebiyatı nazım şekli olmaktadır.  Karacaoğlan , varsağı türünde en çok eser veren aşığımız olmaktadır. Karacaoğlan ‘ın varsağıları genellikle 4 +4 duraklı, 8 heceli ölçü ile Semai nazım şekline benzer bir yapıda söylemiştir. Ancak Dadaloğlu'’nun söylediği varsağılar, diğer koşma türleri gibi 11 heceli de olabilmektedir.  

Bu nedenle Varsağıların daha ziyade nidalı, girişleri, içeriği, edası, yiğitçe seslenişi, ve ezgisi ile diğer koşma türlerinden ayırt edilmesi gereken bir nazım şekli olduğu anlaşılır.

VARSAĞI

Bre ağalar bre beyler

Ölmeden bir dem sürelim

Gözümüze kara toprak

Dolmadan bir dem sürelim

 

Amen hey Allahım aman

Ne aman bilir ne zaman

Üstümüzde çayır çemen

Bitmeden bir dem sürelim

 

Bana felek derler felek

Ne aman bilir ne dilek

Âhir ömrümüze helâk

Etmeden bir dem sürelim

 

Karacaoğlan der cânân

Güzelim sözüme inan

Bu ayrılık bize heman

Ermeden bir dem sürelim    Karacaoğlan

 

Olmaz (Be Çağlayıp Akan Irmak)

Be çağlayıp akan ırmak
Vaktlı vaktsız akmak olmaz
Lekeliktir be gaziler
El üstüne düşmek olmaz

Binelim arap atlara
Yaraşır koç yiğitlere
Ağzı açık na-mertlere
Yiğit sırrın açmak olmaz

Arap at da Burak olur
Koç yiğitte yürek olur
Bun deminde gerek olur
Yiğide hor bakmak olmaz

Ararsan var kalbin ara
Eller sana ne der göre
Tuz ekmek yediğin yere
Hiyanetlik etmek olmaz

Karac'oğlan'ın dediği
Na-merde boyun eğdiği
Koç yiğidin sevdiği
Gelirse de koçmak olmaz   Karacaoğlan'ın Hayatı İle İlgili Tespitler ve Edebi Kişiliği

https://edebiyatvesanatakademisi.com/category/karacaoglan-siirleri-16-17-yy/717

İLGİLİ LİNKLERİMİZ

 

VARSAĞI

Yürü Bre Bolkar Dağı Varsağı

Yürü Behey Bulgar Dağı Varsağı

Varsağı Yürü bre Çiçek Dağı

Varsağı Seçkin Örnekleri

Olmaz Be Çağlayıp Akan Irmak Varsağı

Kuğumu yâre gönderdim- Varsağı


KAYNAKÇA


[1]  Ali Sinan (Osmanlı'ya Karşı Bir Türkmen Boyu: Tarsus Varsakları , Ankara, 1999, s.170-179

[2] Gökbel, Ahmet (1998), Anadolu Varsaklar’ında İnanç ve Adetler, Atatürk Kültür Merkezi Baskanlığı Yayınları, Ankara.

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da