Ali İzzet Özkan Hayatı ve Aşıklığı

27.05.2011

 
 

HAYATI

Ali İzzet, 1902 yılında Sivas'  Şarkışla ilçesinin Emlek yöresi  Hüyük köyünde doğmuştur.

Bu yöre Bu yöre  Aşık Veysel  de dahil olmak üzere  Şarkışlalı Aşık Veli  ,  Pir Sultan Abdal'Aşık Agahi Kul Sabri, Şarkışlalı Talibi Çoşkun Ali İzzet Özkan, Serdari, Aşık Hüseyin, İzzeti,  Şarkışlalı Aşık Devrani Palabıyık Mustafa, Âşık Ali gibi  pek çok ozan yetiştirmiş kültürel bir coğrafyadır. Emlek yöresi  Seme, Güldede, Karababa ve Beserek Dağları’nın yer aldığı bir coğrafi bölge, Sarkışla, Gemerek, Akdağmadeni ve Yıldızeli dörtgeninde yer alan kültürel bir yöredir. [1]

Bu kültür Alevi-Bektaşi felsefesi ile halk edebiyatı ve şiirini oluşturan bir kültürdür. Ali İzzet'in köyü olan Emlek yöresi Hüyük köyünden Âşık Palabıyık Mustafa, Âşık Yusuf, Âşık Kul Sabri, Âşık Hasan Devranı gibi usta ozanlar yetişmiştir. [2]Ali İzzet, Âşık Veli Palabıyık Süleyman gibi âşıklar yetiştiren bir soydan gelir. Babası tarafından ise dedesi olan  Aşık Palabıyık Mustafa'da yörede tanınmış bir ozandır. 

Anasının adı Kamer, babasının adı Musa'dır. Musa Ağa, Âşık Palabıyık Mustafa’nın olgudur. Musa Ağa, Cumhuriyet öncesi köyde muhtarlık yapmış, kısmen hali vakti yerinde, kısmen de köy ağasıdır. Ali İzzet henüz bir buçuk yaşındayken annesi Kamer ölmüştür. Babası Musa Ağa, Hatice Adlı bir kadınla evlenir. [3]Fakat üvey annesi olan bu kadın Ali İzzet'i öz oğlu gibi bakıp büyütecektir.  

Emlek, kültürünün odağını, Alevi-Bektaşi felsefesi oluşturduğundan yöre çok zengin ve canlı bir ozan geleneği harmanı olduğundan Ali İzzet cem meclislerinde, alevi dedeler, alevi ozanlar ile zakirlerin sazları deyişleri ve felsefeleri ile büyümüştür. Cem meclislerinde yöredeki âşıkları tanımış dinlemiş ve Âşık Edebiyatı ve şiirinin her türünde örnekler dinleyerek büyümüştür. Ali İzzet'in saza ve şiire ne zaman merak sardığını kendisi de bilmemektedir. . Soranlara "Ben kendimi bildim bileli evimizden hiç âşık eksik olmazdı. Ben de onlardan heveslenerek saz çalmaya başladım" demiştir. [4]

Şarkışlalı Ali İzzet Özkan belli bir öğrenim görmemiş, 13–15 yaşlarında cem, cemaat ve  Âşık meclislerine katılmaya, anne tarafından akrabası olan İğnecik- Şarkışlalı Âşık Veli ile Kılıççili Agâhi’den, Kale köylü Şarkışlalı Kemter Baba'dan etkilenerek  büyümüştür. Ali İzzet, 12–15 yaslarına değince köyde bir kıza sevdalanır. Biraz da bu sevdanın etkisiyle ozan olmaya karar verir. Anne tarafından İğdecikli Âşık Veli ile akrabadır. Ayrıca Kılıççılı Agâhi'den, Kale köylü Kemter Baba'dan çok etkilenmiş onların deyişlerinin ilhamları altında büyümüştür.  Köylüleri Âşık Garip Ali'den (Kul Sabri) usta-çırak ilişkisi içinde saz çalıp şiir yazma konusunda dersler almaya başlar. [5]Âşık Sabri den usta - çırak  ilişkisi içinde saz çalıp şiir yazma konusunda aldığı dersleri tamamladıktan sonra daha küçük yaşta iken iyi bir Âşık olmuştur.

Ali İzzet daha 15 yaşındayken 1917 yılında kendi köylerinden Hüseyin Çavuş'un kızı olan Gülizar ile evlenir. Babasının İkinci evliliğinden sonra Ali İzzet babasından ayrılır. Babasının verdiği bir iki tarlayı ekip biçerek yaşamaya çalışır.  ( İhsan Öztürk, agy.)  

Kul Sabri onun gerçek ustası diğerleri ise onun yetişmesinde katkıda bulunan manevi ustalarıdır.  O yıllarda civar köylerde yetişen çok sayıda âşık akranları vardır. Bunların arasında akranı olan Sarıkayalı Hüseyin Gür soy, Sivrialanlı Veysel Şatıroğlu, Ortaköylü Aziz Üstün, Saraçlı Hasan Yüzbaşı oğlu gibi ozanlar bulunmaktadır. Ali İzzet bu ozanların hepsi ile tanışmış yörelerindeki meclislerde düğünlerde toplandıkları köy odalarında kış geçesi eğlencelerinde çalıp söyleşmişlerdir.

Önceleri Kul Sabri’nin öğrettiği türküleri, yöresindeki âşıkların deyişlerini söyleyen Ali İzzet, daha sonra kendi oluşturduğu şiirleri ve türküleri de çalıp söylemeye başlar.  Bağlı olduğu Alevi Dergâhındaki  âşıklar 1924 yılında ona "İzzetî" mahlasını vererek artık usta bir ozan olduğunu tasidk etmiştir.  Mahlasını alır almaz gezgin âşıklık geleneği gerewğince hareket etmeye başlar. Nitekim mahlasını aldığı yıl   para kazanmak için   gittiği Adana'da Çukurovalı Halk Ozanlarıyla karşılaşmalar yapmıştır. [6] 1930'lu yıllarda Sivas'ta düzenlenen 2. Âşıklar Bayramı’na da katılır.

1925 ile 1926 yılları arasında askerlik hizmetine alınmış ama 08.15.1926 tarihinde Elazığ Askeri Hastanesi’nden çürük raporu alarak terhis edilmiştir. Askerlik sonrasında köyüne dönen Ali İzzet 1927 yılında köylerinden Fatma adlı kızla ikinci evliliğini yapar. Bu iki evliliğinden 10 çocuk (İlk eşinden 7, ikinci eşinden 3) 40 torunu olacaktır.[7]

Yöresindeki gezgin âşıklarla birlikte yöresindeki köyleri gezmeye deyişlerini ve şiirlerini okumaya başlamıştır. Alevi cemlerinde çalıp söyleyenler ile çalıp söylemeye başlar. Dede’ler ile birlikte edep ve erkân üzere semah çalar, cem yürütür. 1930 lu yıllarda türkü söylemek cem ayinlerine katılmak yasaklanmış bu yüzden de tutuklanarak kısa bir müddet cezaevine girmiştir. [8]Ali İzzet 1936 yılında Sivas Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanır. Üç buçuk aylık tutukluluktan sonra suçsuz bulunarak, serbest bırakılır. Ali İzzet'in bizzat bana söylediğine göre, bu tutuklama olayı, köyde kendisini çekemeyenlerin ihbarı sonucu gerçekleşmiştir.”[9] Dedelik yaparak halkı dolandırdığı iddiası ile hapse girip çıkması sonucu rençperliği bırakarak gezgin bir Ozan haline dönüşüp diyar diyar gezmeye başlar.

Ali İzzet hayatı boyunca üç kez tutuklanacaktır. İlki "köylerde dedelik yaparak halkı dolandırıyor" diye ihbar edilmesidir. Diğer ikisi ise komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla olacaktır.

1939 yılına kadar çiftçilikle uğraşmış, fakat hapisten çıkması sonrasında kendisini ozanlığa daha çok vermeye başlamıştır. Her yıl birkaç kez Hacı Bekas Dergâhına uğramakta çalıp söylemektedir.  Bir gün ona bu dergâhta İzzet-i Kalem mahlâsı verilir. O da bundan sonra şiirlerini ç İzzet-i mahlâsıyla söylemeye başlayacaktır.


1940 yılı âşık için çok önemli bir yıl olmuştur. O yıl arkadaşı Sarıkaya’lı Âşık Hüseyin ile Ankara'ya gidip Halkevi’nde konserler verir.  Halk Partisi'nin ileri gelenleri ile tanışır. . O dönemin en önemli yayınlarından olan "Ülkü" dergisinde şiirleri yayımlanmaya başlar. Daha sonra Köy Enstitülerinde Âşık Veysel'le birlikte gezici saz öğretmenliği yapmaya başlamıştır.

1944-45 yılında Hamidiye Köy Enstitüsü'nde ayda 400 lira maaşla çalışır.( ( İhsan Öztürk, agy.)    Uzun yıllar yurdun çeşitli yerlerinde gezip dolaşıp konserler vermektedir. Artık sık sık Ankara’ya gelip gitmekte dost meclislerinde bulunmaktadır. Bu meclislerde bulunan dostlarından birisi onu şu anlatmaktadır. “Ala kiliseli Mehmet Özkan’ı, Benli Hasanlı Aslan’ı, İlyas Hacılı Has gül’ü, Hardallı Hüseyin Özyazici'yi, Kavaklı Fazlı’yı, Sarıkayalı Durmuş Çetinkaya'yi özellikle Hüyüklü İzzet Savaş’ı dinlemeye doyamazdı. Geçmişte yasayan usta sairlere olan hayranlığın hiç gizlemezdi. Akranı olan ozanlardan, örneğin Veysel, Aziz Üstün, Hasan Devranı vb. gibi sairlerden şiirler okununca beğenmez, illâki bir kusur bulurdu.” [10]

DP iktidarında CHP taraftarı oluşu ve DP aleyhinde propaganda yapmak ve Komünist olmakla itham edilerek baskılara maruz kalır ve tutuklanır, 27 Mayıs İhtilalinden sonra Şair Behçet Kemal Çağlar onu Cemal Gürsel ile tanıştırır. Cemal Gürsel, Ali İzzet'ten Anadolu'nun köylerini dolaşmasını ister. Ali İzzet de bu görevi kabul eder. Dolaştığı yerlerde 27 Mayıs Devriminin amaç ve özünü anlatmaya çalışır. [11]Bu çalışmalar sonucunda birçok sol görüşlü aydın, yazar ve politikacı ile tanışır. Avni Dilligil ile Anadolu’nun çeşitli kentlerinde, Konusu Alevilik ve Bektaşilik olan "Dört Kapı Kırk Makam" adlı bir oyunu sergilerler. 

Türkiye İsçi Partisi'nin kurulması ile de Mehmet Ali Aybar ve Sefer Aytek’in teşvikleriyle Tip’in o zaman kurdurduğu Ozanlar Derneği’ne üye olur. Bu örgütte yaptığı çalışmalar sonucu sosyalizm ve sol düşünce ile tanışır. Sosyal içerikli şiirlerini daha çok bu dönemlerde yazar. TİP'in içinde bir takım görüş ayrılıkları baş gösterince bu örgütle bağlarını koparır. [12]

Üretken bir Halk Ozanı olan Ali İzzet beş yüzden fazla şiir yazmış ve bu şiirlerini çıkardığı kitaplarda toplamıştır. Bazı türküleri de sanatçılar tarafından plağa okunmuştur.  Bunlar arasında  “Şu Sazıma Düzen Ver, Mühür Gözlüm" de vardır.

Prod. Dr.İlhan Başgöz,  şairin hayatını ve şiirlerini eserinde toplamıştır. Aşık Ali İzzet Özkan, Pan Yayıncılık / Türkçe Programı Yayın Dizisi, İstanbul, 1994, 2. Basım


Yayınlanmış Kitapları

·         “ Bugünkü Anadolu Halk Şiiri” 1942 / İstanbul

·         “ Türk’ün Sazından” 1951 / Ankara

·         “ Âşık Ali İzzet Ağlıyor” 1955 / İstanbul

·         “ Kitap Küçük Dert Büyük” 1956 / Sivas

·         “ Teller de Muradın Alsın” 1958 / Ankara

·         “ Şiirler” 1963 / Ankara

·         “ Ali İzzet Kıbrıs Adasında Neler Görmüş” 1964 / Ankara

·         “ Sürmeli” 1966 / İstanbul

·         “ Mühür Gözlüm” 1967 / Sivas

·         “ Mühür Gözlüm Genişletilmiş Baskı” 1969 / Ankara

·         “ Kırkambar” 1974 / İstanbul

ŞİİRLERİ İÇİN TIKLAYIN

·         Kader Torbası

·         Şu sazıma bir düzen ver

·         Kıskanırım (Mühür Gözlüm)

·         Aşkın Polisleri

·         ALIŞTIM

·         MECNUNUM LEYLAMI GÖRDÜM)

·         Bir Allahı Tanıyalım

 

KAYNAKÇA 

[1] Doğan Kaya, Emlek Yöresinde Âşıklık,Geleneği, dogankaya.comhttps://www.turkuler.com/ozan/aliizzet.asp

[2] Ömer Saylık Davutoğlu “ Aşık Ali İzzet Özkan”omersaylikdavutoglu.blogspot.com/2008/07/, son erişim,02-08-2013

[3] İlhan Başgöz, Aşık Ali İzzet Özkan, Pan Yayıncılık / Türkçe Programı Yayın Dizisi, stanbul, 1994, 2. Basım

[4] İhsan Öztürk, Ali İzzet Özkan, ihsanozturk.com/halk-muzik.asp?id=266, son erişim,02-08-2013

[5] Âşık Ali İzzet’in Hayat ve Şiirleri, Âşık Bali’nin Demeleri” Yıl ve Yer adı yok.

[6] ]https://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=1802, son erişim,02-08-2013

[7] İhsan Öztürk, Ali İzzet Özkan, ihsanozturk.com/halk-muzik.asp?id=266, son erişim,02-08-2013

[8] lhan Başgöz, Aşık Ali İzzet Özkan, Pan Yayıncılık / Türkçe Programı Yayın Dizisi, stanbul, 1994, 2. Basım

[9] Ömer Saylık Davutoğlu, agy.

[10] Ömer Saylık Davutoğlu “ Aşık Ali İzzet Özkan”omersaylikdavutoglu.blogspot.com/2008/07/, son erişim,02-08-2013

[11] İlhan Başgöz, Aşık Ali İzzet Özkan, Pan Yayıncılık / Türkçe Programı Yayın Dizisi, stanbul, 1994, 2. Basım

[12] İlhan Başgöz, Aşık Ali İzzet Özkan, Pan Yayıncılık / Türkçe Programı Yayın Dizisi, stanbul, 1994, 2. Basım

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar