Talibi Coşkun Hayatı Aşıklığı

27.05.2011


Talibi Coşkun

 

Âşık Talibi Coşkun  ( Şarkışla/ Tonus  d. 1898-12 Mart 1976)

Nüfus kaydında kimliği ile ilgili şu bilgiler yer almaktadır: 

·         Soyadı: Coşkun, 

·         Adı: Hacı Bektaş, 

·         Baba adı: Mustafa, 

·         Ana adı: Meryem, 

·         Doğum Yeri: Sarkışla, 

·         Doğum Tarihi: 1320, 

·         Mezhebi: Islım, 

·         Medeni hali: Zeliha ile evli. 

·         Vilâyeti: Sivas, 

·         Kazası: Sarkışla, 

·         Köyü: Altınyayla, 

·         Hane no: 113, 

·         Cilt no: 29-2, 

·         Sayfa no: 118. [1]

Asıl adı Hacı Bektaş dır. Kendi beyanına göre 1898 yılında doğdu. Nüfustaki doğum tarihi 1904'dür. Fakat 1974 yılında bastırdığı Kıbrıs Destanı adlı kitabın 19 sayfasında 

Dünyada kendimi beyhude yordum
Aklı karalı çok günleri gördüm
Tamam yetmiş yedi yaşıma girdim
Ak alnımın kara yazıları var

İfadesinde; gerekse destanın sonundaki; 1314 doğumlu muharebelerin Topçu Askeri, yaşlı halk ozanı Talibî Coşkun (20.9.1974)” ibaresine baktığımızda, doğumunun 1898 yılı ortaya çıkmaktadır.[2] A. E. Uysal de kendisinden aldığı bilgiye dayanarak doğumunu 1898 olarak gösterir. 

Talibi, Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Tonus (Altunyayla) köyündendir. [3]Babasının adı Mustafa, annesi ise Taşlıhüyük köyünden Seyitler sülalesinden Meryem'dir. On üç yaşındayken babası, Birinci Dünya Savaşında tifo hastalığına yakalanmış ve kurtulamamış, Sivas’ın Karacalar köyüne defnedilmiştir. Bunun üzerine Talibî, dört kardeşi ile birlikte (Ahmet, Mehmet, Bekir, Fadime) yetim kalmıştır. En büyükleri Talibî’dir. Sülalesi Karabağdatoğulları olarak bilinir. Tüccar olan dedesi Hasan Hüseyin’in isminin halk tarafından Hassük olarak telaffuz edilmesinden dolayı sülale adı Hassükler şeklinde anılır. [4]Hassükler ailesi yaklaşık 200 yıl önce Bağdat’tan gelip Altınyayla’ya gelip yerleşen bir ailedir.  ( bkz DR. DOĞAN KAYA- http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/talibi-talibi-coskun-haci-bektas )

Babası, Bekir Ağa’nın oğlu Mustafa, annesi de Taşlıhüyük köyünden Seyitler sülâlesinden Meryem’ dir. Talibi,1934 yılında soyadı kanunu gereğince Coşkun soyadını seçmiştir.

Talibî, çocukken annesi tarafından Başyayla köyünde Bekir Hoca’ya okumaya gönderilir. [5]Çocukluğu çobanlık yapmakla geçen şairin babası Talibi 13 yaşında iken tifodan ölmüş Talibî, (Ahmet, Mehmet, Bekir, Fadime adındaki dört kardeşi ile yetim kalmıştır. En büyükleri de Talibî olduğu için ailenin geçimi onun sırtına binmiştir. 14 yaşında iken bir rüya sonucu şiir söylemeye başlamıştır. Küçük yaşta annesini ve babasını kaybetmiştir

Talibi babasını kaybettikten sonra ve 13-14 yaşlarında şiir söylemeye başlamış, Bekir Hoca’dan aldığı bilgilerle bir ara köyünde imamlık da yapmıştır. Biraz daha büyüyünce dayısının kızı Keklik Emine’ye âşık olur. [6] Fakat Zırıl Yusuf isimli birisi Keklik Emine’yi kaçırır. Talibi bu olaydan sonra ona kavuşamamış ancak bu olay sonrasında  iyi bir âşık olmuştur.

Keklik Emine’sini Zırıl Yusuf’a kaptıran Talibi, bu aşk acısı nedeniyle içli şiirler söylemeye başlar. Bu şiirleri ile yöresinde tanınan bir âşık haline gelir.  Fakat çok geçmeden diğer meslektaşları gibi gezgin âşıklık mesleğine dâhil olur. Böylece gezip gördüğü yerler hakkında da birçok şiir yazmaya başlayacaktır. [7]

Talibi’ye şiir yazmak ilhamını Keklik Emine vermiş ancak  [8]  Talibi on yedi yaşında iken Kürkçüyurdu köyünden Zeliha ile evlenmiştir. Bu evlilikten Hüseyin, Mustafa ve Kuddusi adlarında üç oğlu olmuştur.  Ancak Zeliha’nın ömrü çok kısa olmuş  henüz genç yaşta iken 1963’te vefat etmiş, çocuklarını yetim, Talibi’yi de dul bırakmıştır.

Talibi birkaç ay sonra da askere gitmek zorunda kalır.  Askerlik eğitimini Konya, İzmir ve Sivas’ta 48 ay olarak yaptıktan sonra 24 yaşındayken tezkiresini almıştır.

 Talibi usta çırak geleneği içinde yetişmeyen kendi kendini yetiştiren bir ozandır. Âşıklık alanında kimseden ders almadan kendini yetiştirmiştir.  Şiirlerini topladığı kitapçıklarını satarak okullarda ve sinemalarda okuduğu şiirlerden kazandığı para ile geçimini sağlamaya çalışmıştır .[9]Ahmet Kutsi Tecer’in, 5-7 Kasım 1931 tarihinde Sivas’ta yaptığı  I. Sivas Halk Şairleri Bayramına katılıma imkânı bulur ama Keklik Emine'ye olan tutkusundan dolayı alay konusu olmuş ve Sivas'tan ayrılmıştır. Sürekli dolaşan Halk Ozanı, Evliya Çelebi'yi rüyasında görmüş ve sürekli dolaşmak için ondan icazet aldığını söylemiştir.

Bu hadise şu şekilde anlatılır. Yoksulluk ve iç sıkıntıları yüzünden Talibî, intiharI dahi düşünür. Bir bardak zehir, hazırlar. Bu sırada açik pencereden gelen rüzgârın da etkisiyle uykuya dalar. Rüyasında   Evliya Çeleb‘ yi görür. Evliya Çelebi rüyasında ona Kur’an-i Kerim okur sonra; “Üzülme sen de benim gibi seyahate çik, kendini avutursun. Hayatına kıyma.” diye öğütlerde bulunur. Rüyanın etkisiyle uyanan Talibi, Rüyasını Pertev Naili Boratav’a anlatır ve ondan Evliya Çelebi’nin kim olduğunu öğrenir. Bu rüyadan sonra artik onun seyahat dolu yılları baslar.

Sohbetlerinde sık sık  67 il, 455 ilçe ve belde, 10.000 köy gezdiğini gururla ifade etmiştir. Ahmet Edip Uysal, Talibi’nin vefatından sonra Ankara’daki Ulucanlar Caddesindeki 58 numaralı evine gittiğinde ülkenin hemen her yerindeki okul müdürlerinin kendisine program yapma izni verdiği sayısız kâğıt gördüğünü ifade etmiştir. Bu yazılar buğun Kültür Bakanlığı HAGEM Arşivindedir. 

Talibi’ bu şekilde gezgin âşıklığa başlamış bütün yaşamını gurbette geçirmiştir. En çok Ankara 'da bulunmuş [10]kitaplarını Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Sivas ve Kayseri de yayınlamıştır.

Gezdiği her yerde Keklik Emine ile Âşık Talibi halk hikâ­yesini anlatmış, bu sayede de meşhur olmuştur. [11]

Talibî,  Ankara’ya sık sık uğrayıp DTCF de öğretim görevlilerini ziyaret etmiş geçimini sağlamada en büyük kolaylığı ve desteği Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğretim üyelerinden görmüştür. [12]

Talibi Coşkun, her olayı iyi, kötü şiirleştiren bir âşık olmuştur. Keklik Emine'nin aşkıyla içli, hüzünlü şiirler yazdı. Sevgilisine kavuşmadan geride özlem tüten, yüzlerce şiir bırakarak 1976 yılında Ankara'da ölmüştür.

“Öldüğünde, cebinden birkaç gün önce kazandığı para çıkmıştır. Yegâne serveti de bu para ve ömür boyu göğsünde gururla taşıdığı altın madalya ve diğer madalyalar olmuştur. Bu para ile kefeni alınmış ve cenazesi birkaç kişinin yardımıyla Ankara Karşıyaka Mezarlığında, Ada G-8’de, 343 no’lu mezara defnedilmiştir.” [13]

Hakkında Çalışmalar

Sırrı Yalçın ''Halk şairi Talibi Çoşkun'un Hayatı ve Şiirleri'' (1936) adlı kitapta bir kısım şiirlerine yer vermiş,  Dr. Doğan Kaya, Hayatı ve şiirleri üzerinde birçok çalışmalar yapmış, makaleler yazmış ve hakkında eserler yazmıştır.

Âşıklık Yönleri

Talibi’nin şiirler belli başlı karakterleri hiciv ve hakikati söylemektir. Yeri geldiğinde ince ve haklı taşlamaları söyleyivermek ten hiç çekinmemiştir. Şiirlerinde bir yeri överken, onun güzelliklerini anlatırken birden övdüğü yerlerin kötü yanlarını ortaya koyan, onu hicveden bir yapıya dönüştüğünü görürüz. Köy ve Köylünün sorunlarını, sosyal eksikliklerini ( Eğitim, Sağlık vb. ) konu olarak şiirlerinde işlemiştir. Bunda da en büyük etken, geçirdiği uzun süreli hastalık olmuştur. Bu özellik aşığın şiirlerinde kalitenin düşmesine sebep olmuştur. [14]

Şiirlerinin bir bölümü Halkevleri tarafından satın alınmış telif hakkı olarak eline geçen 250 lira ile mal mülk yerine yazdığı destan ve şiirleri bastırarak yaşamını sürdürmeye çalışmıştır.  Talibi Coşkun, değişik zamanlarda Ankara Radyosunun halk müziği yayınlarında da görev almıştır. [15]

Şiirlerinde kendine ilişkin sorunlar dışında, doğal felaketler, toplumsal gerçeklere ve siyasal konulara yer vermiş bu güne kadar 193 şiiri tespit edilebilmiştir. [16]

Sözlerinden bazıları ise bestelenmiş ve çeşitli sanatçılar tarafından televizyon, radyo, kaset ve plaklarda seslendirilmiştir: "Nasip Olsa Gine Gitsem Yaylaya", "Çaresiz" v.b. 

Dili sadedir, şiirlerini temiz duygularla, samimi bir üslupla yazmıştır. Şiirlerinde yalnızca kişisel duygularını, yaşantılarını, acılarını yansıtmakla kalmaz, toplumsal gerçekleri, siyasal olayları ve doğal yıkımları da anlatır. Lirik aşk ve gurbet şiirlerinin yanı sıra yergi ve gülmece yanı ağır basan şiirlerde yazmıştır. Soyut ve dinsel konulara hiç girmemiştir.
 

Basılmış Eserleri: 

Ankara Destanı.........................(1938) 
Zelzele Seylap Destanı...............(1944)
Felek yarası ............................(1945)
Samsun Destanı........................(1953)
Kore Harbi Şehitlerinin Destanı.....(1955)
Kıbrıs Destanı ..........................(1961)
İnkılap seferi............................(1913)
Kıbrıs Destanı...........................(1974). 
 

ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER

NASİB OLSA GİNE GİTSEM YAYLAYA


Yüce dağ başında pınar gözüsün
Sürüden seçilmiş emlik kuzusun
Güzellerin başı yayla kızısın
Belki seni bana yazar yaradan

Seni gördüm evvel bahar yaz iken
O güzellik sende cilve naz iken
Güller gonca iken tellez saz iken
Belki seni bana yazar yaradan

Nasib olsa yine gitsem yaylaya
Doya doya baksam suna boyluya
Senin için yalvarırım Mevlâ 'ya
Belki seni bana yazar yaradan

Talibî derdine derman bulmuyor
Aşıklar dünyada murad almıyor
Bu zamanda dilek kabul olmuyor
Belki seni bana yazar yaradan.

ÇARESİZ

Ben söylerim hakikati
Sözlerimde yalan olmaz
Şu dünyada bir derdim var
Buna çare bulan olmaz

Güneş gibi şahsım olsa
Devlet gibi tahtım olsa
Gazi gibi bahtım olsa
Yine bana gelen olmaz

Güller açsam bağlar gibi
Gazel döksem çağlar gibi
Altın olsam dağlar gibi
Kıymetimi bilen olmaz

Hazne dolu akçam olsa
Türlü kumaş bohçam olsa
Yalan dünya bahçam olsa
Benden bir gül alan olmaz

Ben n'edeyim dünyasını
Bana çaktı iğnesini
Şu kalbimin aynasını
Parlatıp da silen olmaz

Elin bahtı yolu bilir
Benim bahtım geri kalır
Kurtlar kuşlar murat alır
Benim gibi kalan olmaz

Talibî der ki n'olurum
Mekânı nerde bulurum
Korkarım garip ölürüm
Mezarımı bilen olmaz

ŞİİRLERİ İÇİN TIKLAYIN

 Bir Gün Ecelden Korkmayan Kullar

Bir Zaman Vefasız Dünyaya

Biz sana Ne Yaptık Keklik Emine

Boz Öküz Destanı

Ey Hak'kın Talibi Gezme Avare

 Önemli Halk Ozanlarımız ( İlgilendiğiniz isme tıklayınız )

Kayıkçı Kul Mustafa  Katib , Erzurumlu Emrah  Erzurumlu Aşık Sümmani  ,  Divriğili Deli Derviş Feryadi ,  Aşık Yemini Derviş Muhammet ( Malatya- Arguvan) ,  Aşık Ferrahi ,  Kağızmanlı Hıfzı  ,  Musa Merdanoğlu  ,  Posoflu Aşık Müdami  Deliktaşlı Ruhsati , Âşık Zülali,  Âşık Şenlik,  Ercişli Emrah  ,  Âşık Ardanuçlu Efkari, Şarkışlalı Âşık  Şarkışlalı Talibi Çoşkun ,  Kaygusuz Abdal  ,  Kul Himmet Üstadım , Arapgirli Aşık Fehmi Gür Tokatlı Nuri 

 

 Kaynakça 

 

[1] https://www.sivaskulturu.com/sivas/asik-talibi-coskun-/oku/152

[2] Doğan KAYA ÂŞIK TALİBÎ COŞKUN’UN ŞİİRLERİNDEKİ YÖRESEL KELİMELER VE DEYİMLER, https://turkoloji.cu.edu.tr/H

[3] Doğan Kaya, Âşık Talibî Coşkun, Sivas, 2005, s. 171-172.

[4] Doğan KAYA ÂŞIK TALİBÎ COŞKUN’UN ŞİİRLERİNDEKİ YÖRESEL KELİMELER VE DEYİMLER  https://turkoloji.cu.edu.tr/H

[5] talibicoskun.org, SON ERİŞİM, 21-11-2012

[6] Doğan Kaya, Âşık Talibî Coşkun, Sivas, 2005, s. 171-172.

[7] Sırrı Yalçın ''Halk şairi Talibi Çoşkun'un Hayatı ve Şiirleri'' (1936)

[8] https://turkoloji.cu.edu.tr/HALKEDEBIYATI/dogan_kaya_talibi_coskun.pdf

talibicoskun.org

[9] talibicoskun.org

[10] Doğan KAYA, ÂŞIK TALİBÎ COŞKUN’UN SEYAHAT DESTANLARINDA KAYSERİ VE YÖRESİ, https://turkoloji.cu.edu.tr/HALKEDEBIYATI/dogan_kaya_talibi_coskun.pd

[11] https://www.ihsanozturk.com/halk-muzik.asp?id=295

[12] Anonim, Talibi Çoşkun, ( https://www.pasababa.com/default.aspx?pid=52) SON ERİŞİM, 21-11-2012

[13] Doğan KAYA ÂŞIK TALİBÎ COŞKUN’UN ŞİİRLERİNDEKİ YÖRESEL KELİMELER VE DEYİMLER https://turkoloji.cu.edu.

[14] talibicoskun.org

[15] talibicoskun.org

[16] Doğan KAYA, TALİBÎ COŞKUN’UN BİLİNMEYEN ŞİİRLERİ, https://www.dogankaya.com/fotograf/talibi_

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar