Kağızmanlı Hıfzı Hayatı

27.05.2011

Kağızmanlı Hıfzı

1893 - 1918. Kağızman’da doğan Kağızmanlı bir Halk Ozanıdır.

1893 yılında Kağızman’ın Toprakkale Mahallesinde doğmuş olan Kağızmanlı Hıfzı'nın asıl adı Recep'tir. 1893 yılının Rumi Recep ayında dünyaya geldiği için, adını ailesi onun adını Recep koymuştur.  [1] Hıfzı lakabını ise daha dokuz yaşında iken hâfız olmayı başarması nedeni ile almıştır. Hıfzı, Kuranı hıfz eden anlamındadır.  

Ailesi

Kaynaklara göre, dedesini adı Yakup Bey’dir. [2] Babasını adı ise  “Kıla/kula-sarı” takma adı[3] ile bilinen Ağadede’dir.  Annesi aynı mahallede oturan mütevazı bir ailenin kızı Suna hanımdır. Babası Ağadede’yi 1922 yılında, annesini ise, iki yıl sonra yanı 1924 yılında yitirmiştir.[4] Hıfzi Recep’in Dursun, Mehmet, Yakup ve Serfiraz adlı kendisinden büyük Ali adlı kardeşi[5] ise kendisinden küçük olmak üzere beşkardeşi daha vardır.

Çocukluğu Hafızlığı Yetişmesi

Recep’in doğup büyüdüğü mahallenin adı Toprakkale mahallesidir. Kağızman’ın bu mahallesinde daha önceleri Esmanî, Cevlanî, Esrarî, Yusuf Sezai gibi şiirler söyleyen ve halk hikâyeleri anlatan ozanlar yetişmiştir.

Mahir Baranseli, M.Fahrettin Kirzioğlu’nun yazılarına ve Mustafa Turan’ın amcaoğlu Kerim Başar’a dayanarak verdiği bilgilere göre Recep (Hıfzı) daha dört yaşında iken medreseye gitmeye başlamıştır. Nitekim dokuz yaşına gelince Kuranı hatmedip Toprakkale Mahallesi medresesinin hocası Hasankaleli Hafız Lütfü Efendi’den hafızlık icazeti[6] almayı başarmıştır.

 Kuran’ı öğrenip daha çocukken hıfz etmesi nedeni ile Hıfzı lakabını almayı hayli erken başarmıştır.  Hıfzi Recep daha çocukken dini eğitimi ziyadesiyle almış hatta daha çocuk yaşında, kendi akranlarına kuran öğretmeye başlamıştır. Kaynaklara göre daha dokuz yaşındayken hafız olmuş çevresinde Hafız olarak tanınmıştır.[7]  Herkesin ona Hafız olarak seslenilmesinden dolayı da adını kimse kullanmaz olur.  Bu nedenle şiir söylemeye başladığı zaman da mahlasını Hıfzı olarak kullanacaktır. On iki yaşında ikebn devrin medrese geleneğine göre  “Pifikli Nakşibendi Şeyhi Yusuf Hoca’dan “El alarak” Nakşibendi tarikatine girer.”[8]

15 yaşında kaval çalmayı öğrenen Kağızmanlı Hıfzı, adından çok hafız lakabı ile tanınır. 15 yaşında iken şiir söylemeye başlamıştır. Küçük yaşlarda şiire ilgi duyan Hıfzi, kendi adından çok Hafız adıyla bilinmiştir.

Dönemin bilinen âşıklarından Kağızmanlı Yusuf Sezai’den bağlama çalmayı öğrenen Hıfzı,[9]ayrıca Âşıklık Geleneğimizin tüm niteliklerini de hıfz etmeye çalışmıştır. Sadece saz ve kaval çalmayı öğrenmekle yetinmediği gibi def çalmasını da öğrenir.  Tüm bunlar ondaki öğrenme istidadının ne derece yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Önceleri ezberleyip söylediği eski usta malı şiirlerin yanında kendi şiirlerini de yazmaya başlamıştır. Ondaki öğrenme kabiliyetine baktığımız zaman ne kadar çok usta malı şiir ezberlemiş olabileceğini tahmin etmek zor değildir.  

Henüz on beş yaşına dahi gelmeden kendi geçimini kendisi sağladığı da anlaşılır. Kışın camilerde Kuran okumuş, yazın bahçelerde, bağlarda çalışarak geçimini sağlarken [10] diğer yandan da âşıklık geleneğini icra etmeye başladığı anlaşılır.  

Ergenlik çağlarında hayli erken olgunlaşmış, onun hayatını derinden sarsacak bir gönül macerası yaşamış amcasının kızı Suna’ya âşık olmuş,  onu babasına istetmiş ama bu kız ona verilmemiştir.  

Hayatına dair bilinen diğer bir ayrıntı ise Sona adlı bir kızla evlenmiş olmasıdır. 1911 yılında kendi mahallesinde oturan öğrencileri arasında bulunan ve komşuları Celloların Hamza’nın[11] kızı Sona ile evlendirilir. “Hıfzı’nın âşık olup evlendiği Sona İran’dan gelip Ağrı’ya Ağrı’dan Kağızman Torakkale’sine yerleşmiş Cellolar (Celaliler)lakaplı, Kürt kökenli bir ailenin kızıdır” [12]

Şenlik, Nihani, Sümmani, Zülali ve Mudami gibi Hıfzı’nın da bade içtiğine “ Badeli âşıklardan biri “ olduğuna inanılır. ( BKZ  BADE İÇME RÜYADA AŞIK OLMA GELENEĞİ VE ÖZELLİKLERİ )  Söylentilere göre “ Hıfzı, bir gün bahçede beliren ışık içindeki bir kızı gördükten sonra bayılmış,  ertesi sabah Hıfzı’yı orada bulanlar eve getirmişler.  Bir süre sonra kendisini ziyarete gelenlerin arasında gördüğü bir kızı bahçede gördüğü ışık içindeki kıza benzetir. Bu olayı ve sonrasındaki gelişmeler Hıfzı’nın bade içmesi olarak kabul edilmiştir. “ [13] ( bkz  Bade ve Bade içmek ( Divan ve Halk Şiirinde )

Kaynaklara göre Hıfzı’nın başına gelen bu olay 1912 yılında olmuştur.[14] Rüyasında gördüğünü söylediği kız evlendiği kız olan Sona’nın küçük bacısı Ayşe’dir. Rüyasında gördüğü kızın Ayşe olduğunu söyleyen Hıfzı’yı ağabeyleri dövmüş ve buna çok karşı çıkmıştır. Bu olay üzerine Hıfzı’nın evini ve köyünü terk edip yakınlarda bulunan Şaban köyüne giderek bir yıldan fazla süre o köyde imamlık yaptıktan sonra tekrar Kağızman’a döner.

Kaynaklar Hızı’nın evden ayrıldıktan sonra saz çalmanın yasak olmadığı Kadiri tarikatına girdiği daha sonra da Mevleviliği seçtiğini yazmaktadır. Bu yıllarda köylerde imamlık da yapmaktadır. Söylentilere göre karısının küçük kardeşsi Ayşe, Hıfzı’ya kaçmış ailesi onu geri alarak, Karabağ’ da halasının oğluna kocaya verdiği söylenmektedir.[15]

1918 yılında yedi yıllık karısı Sona ölünce, geride Telli 4, Haşım 2, ve sekiz aylık Hüsniye adlı çocukları yetim kalır. Hıfzi 1. Dünya Savaşının sonuna doğru (1918), geride 3 küçük çocuk bırakan karısını yitirmiştir. Hıfzı’nın Hüsniye adlı kızı çok çabuk ölecektir.  Hıfzı’nın oğlu Haşim ise büyüyüp evlenecek çoluk çocuğa karışacaktır.  

İşte tam bu sıralarda Rus işgali ve Ermeni mezalimi başlamış olur. Kağızman’da içinde Hıfzı’nın da bulunduğu 105 kişi Ermeni komitacılar tarafından esir alınmıştır. Kazım Karabekir Komutasındaki ordu bölgeyi ele geçirmek için harekete geçince Türk ordusunun gelişini haber alan çeteler ellerinde bulundurduğu 105 kişiyi bıçakla ve kamayla öldürürler. [16] Hıfzı da ağır yaralanır, şehre yaralı yaralı inen Hıfzı şehirde daha hastaneye gitmeden ölür. Öldüğünde daha 25 yaşında çok genç biridir.

 

Şairlik Yönleri

Medrese eğitimi almış bir Hafız olan Hıfzı usta bir şairdir. Bu eğitim gücünü ozanlık eğitimi ve icrasında da başarıyla göstermiştir. Hıfzı,  daha çocuk iken tarikat dervişleri ile yoğun bir âşıklık muhitinde yetişmiş, âşıkların devam ettiği kahvelerde onlarla ilişki kurarak halk ozanlığına meyil etmiştir. Onun edebî kültürü ve terbiyesi âşık kahvehanelerinde ve tekkeler arasında belirmiştir.

Yetiştiği muhit, son derece zengin ve yaygın bir âşıklık geçmişi olan Azerbaycan ve Kars âşıklarının şekil verdiği âşıklık muhiti olmaktadır.  Doğuştan yetenekli bir şair olan Hıfzi’nin sesinin de çok güzel olması nedeni ile komşuları saz ustası Yusuf Sezai’nin dikkatini çekmiş Kağızmanlı Hıfzı özellikle Yusuf Sezai’nin saz ve söz tedrisatında kendini geliştirmiştir. Ondan usta malı türküler, saz çalma yeteneği, hikâye anlatma hatta hikâye tasnif etme  ( musannif hikâyeci olma ) tekniğini de öğrenmiştir.

Saz def ve kaval çalmayı bilen Kağızmanlı Hıfzı,  koşma, destan ve semai türlerinde çok güzel örnekler vermiş bu şiirlerinde, uyak, ölçü ve şiir tekniğinde neredeyse kusursuz olmayı başarmıştır.  Arapçaya hâkim tasavvufa vakıf olmasına rağmen çok sade bir Türkçe ile yazmaya özen göstermiştir.

Hıfzı’nın hem çok sade hem de oldukça akıcı, gerçekçi, lirik ve yalın bir şiir söyleyişi vardır. Daha çok yaşadığı olayları  şiirlerine konu edinmiş olan Hıfzı’nın şiirlerinde derin bir duygusallık bulunur.  Hıfzı’nın birlikte büyüdüğü amcası Sail beyin kızı Ziyade’nin veremden ölmesi üzerine söylediği “Sefil Baykuş” ağıtı onun şiirdeki ustalık düzeyini göstermesi bakımından yeterlidir.   Şeyda Bülbül, Çiçekler ve Turnalar adlı ağıtları da  [17]  duygusallık yönü çok güçlü diğer şiirleridir.

Hıfzı’nin şiirleri ince, hassas bir ruhun seslenişleri şeklindedir.  Çok genç yaşta ölmüş olması Türk edebiyatı için büyük bir kayıp olmuştur.  Doğuştan gelen yüksek düzey yeteneğe sahip olan bu sanatçı çok  fazla ürün verme şansına sahip olamadan çok erken yaşta ölmüştür.

 

HAKKINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR

Kağızmanlı Hıdzı için  yazılan en önemli kaynak F. Kırzıoğlu’na aittir. F. Kırzıoğlu 1941 yılında Kağızman’a gelerek bizzat Hıfzı’nın oğlu Haşim, kızı Telli, amcasının oğlu Kerem, Kardeşinin oğlu Rahmi, kayınları Murat, Mehmet, Mevlüt, Asker, İsmail, baldızı Gülavat sağ iken görüşerek kaleme almış ve yayımlamıştır. Zerger Mahir Baranseli ,F. Kırzıoğlu’nun tespit ettiği bilgilere dayanarak  1965 yılında “Kağızmanlı Hıfzı “adlı bir kitap yayımlamıştır 

·         Mustafa Turan “Kağızman ve Aşık Hıfzı” 1988

·         Zerger Mahir Baranseli ,F. Kırzıoğlu’nun tespit ettiği bilgilere dayanarak  1965 yılında “Kağızmanlı Hıfzı “

·         Yard. Doç.Dr. Ali Berat Alptekin-Esma Şimşek, Türk Folkloru Araştırmaları, Milli Folklor Araştırma dairesi Yayınları 114-1989 sayfa 143

·         Yard. Dr. Ali Berat Alptekin ve Esma Şimşek, Hıfzı’dan bahseden kaynak, kitap ve makalelerin 79 adet olduğunu ifade ederler. [18]

 Önemli Halk Ozanlarımız ( İlgilendiğiniz isme tıklayınız )

Kayıkçı Kul Mustafa  Katib , Erzurumlu Emrah  Erzurumlu Aşık Sümmani  ,  Divriğili Deli Derviş Feryadi ,  Aşık Yemini Derviş Muhammet ( Malatya- Arguvan) ,  Aşık Ferrahi ,  Kağızmanlı Hıfzı  ,  Musa Merdanoğlu  ,  Posoflu Aşık Müdami  Deliktaşlı Ruhsati , Âşık Zülali,  Âşık Şenlik,  Ercişli Emrah  ,  Âşık Ardanuçlu Efkari, Şarkışlalı Âşık  Şarkışlalı Talibi Çoşkun ,  Kaygusuz Abdal  ,  Kul Himmet Üstadım , Arapgirli Aşık Fehmi Gür Tokatlı Nuri 

 
ŞİİRLERİ İÇİN TIKLAYIN :

·        Sefil Baykuş Ne Gezersin Bu Yerde

·         Serim Sevdalanıp Aşka Düşeli

·         Bu Dünya

·         Bulak Başında Sevgiliye

·         Çiçekler

·         Dertli Firkatli Hasretli

·         Düşer mi

·         Kadar

·         Kar çiçeği

·         Kendine

·         Kuşlara

·         Vatan Özlemi

·         Seher Yelleri (Alemi İnşam)

·         Sefil Baykuş Merak Eder Dilimi

·         Yalvarış

·         Ecel Tuzağını Açamaz Mısın

·         Emmizade Küsmemişem Ben Senden

·         Sefil baykuş ne gezersin bu yerde

·         Mevla Bilir

·         Uyan Ey Gözlerim

·         Ezel Seyranımda (Bu Mudur)

·         Ağlama Gözlerim Mevla Kerimdir

·         Ben Garibim Sahibim Yok

·         Bin Üçyüz Otuzbir Tarih

·         Bir bölük turnalar müjde getirdi

·         Bu Ah u Zarımı Kimler Dinlesin

·         Bu meydanda kılıç çalıp kan döken

·         Eğlen Eğlen (Gafilden Şikarım)

·         Gelen Olmaz Giden Olmaz

·         Günüdür (Ey Piri Penahım)

·         Herkes bir belaya mecnun oluptur

·         İslam'a Bir Müjde Dünyalar Kadar

·         Kendisi Kahraman Eşeği Pişik

·         Kim İdi (Uçan Kuşlar)

·         Mübarek Olsun (Coştu Hasret)

·         Narası Gafletten Beni Uyardı

·         Şeyda bülbül ne yatarsın bu yerde

·         Uyan ey gözlerim hab-ı gafletten

·         Uyan Gözlerine Kurban Olduğum

·         Uyandım Ki Esiyor Bad-ı Firkat

·         Ürkütme İncitme Zalimkar Avcı

·         Yine Hayalime Düştü Sevdiğim

·         Zulümden münezzeh adil padişah

·         Ağlama Gözlerim Mevla Kerimdir

 


KAYNAKÇA

 

[1] Baranseli, Z. Mahir (1965). Kağızmanlı Recep Hıfzı. Kars: Halkevi Yay

[2] Z.Mahir Baranseli, Kağızmanlı Recep Hıfzı, Kars 1965 Özkenet Matbaası 68 s.Kars Halkevi Yayını 1.

[3] PROF. DR. ENSAR ASLAN,” HIFZI, Recep Hıfzı” http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/hifzi-kagizmanli-recep

[4] Anonim, Şair Hıfzı https://kagizmaninsesi.com/sair-hifzi-biyografi,2.html,, son erişim,12 Eylül 2013 Perşembe

[5] PROF. DR. ENSAR ASLAN,” HIFZI, Recep Hıfzı” http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/hifzi-kagizmanli-recep

[6] PROF. DR. ENSAR ASLAN,” HIFZI, Recep Hıfzı” http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/hifzi-kagizmanli-recep

[7] Bekir Karadeniz, Kağızmanlı Hıfzı, https://ozanlar.biz/hifzi-k.html, son erişim23-11-2012

[8] Baranseli, Z. Mahir (1965). Kağızmanlı Recep Hıfzı. Kars: Halkevi Yay., Çelik (Kırzıoğlu), Fahrettin (1941). "Kağızmanlı Hıfzı". Kars Doğuş Dergisi. 15 (56): 1-16.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar