Yazıda Stefan Zweig ‘in Amok Koşucusu adlı eseri hakkında bilgiler, eserin özeti, konusu, ana fikri, kahramanları, olay örgüsü, eser hakkında yorumlar, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi yazar ve eseri arasındaki ilişkiler yer almaktadır.
ESER VE YAZAR HAKKINDA
Amok Koşucusu Stefan Zweig ‘ın 1922 ‘de yazdığı içinde aynı adlı bir öyküsü de bulunan öykü kitabının adıdır.
II. Dünya savaşında Gestapo ve Nazilerden fiziki olarak kaçmayı başaran Zweig, ruhen onlardan kaçamamış, Naziler geliyor korkusunu sürekli olarak içinde büyütmüştü. Onlardan en uzak ülkelere kaçsa dahi gittiği her yerin Naziler tarafından işgal edileceğini sanıyordu.[1] Stefan Zweig , birçok eserini kendisini intihara doğru götüren bu ruh hali içinde yazmıştı. Amok Koşucusu da işte bu ruh halini, sürekli kaçışı ve koşuşu anlatan bir eser olarak karşımıza çıkmıştı.
Stefan Zweig'ın Brezilya'da sürgünde iken Şubat 1942'deki intiharından birkaç ay önce tamamladığı Satranç, adlı eseri ile daha önceden yazmış olduğu Amok Koşucusu Avusturyalı yazarın II. Dünya Savaşı yıllarındaki ruh halini ortaya koyuyordu. Nazilerden kaçarak yaşamaya çalışan Zweıg, Naziler ‘den kurtulmanın tek çaresinin intihar ve ölüm olduğunu düşünmeye başlamış bu romanını da kendisini intihara doğru sürükleyen o ruh hali içinde yazmıştır.[2]
Amok Koşucusu'nun başat konusu da işte bu ruh halini yan intiharı anlatıyordu. Yazar bu eserinde kendi yaşamından ya da tarihteki gerçek kişilerin hayatlarından kesitler katarak intiharları anlatmıştı. Onun bu eseri bu ruh halin tanımlayan en önemli eseridir. Kitap, “Bir Çöküşün Öyküsü” , “Leporella”, “ Amok Koşusu” adlarındaki yedi öyküden oluşmaktadır.
Amok Koşucusu'nda yer alan öykülerin ortak noktası ise intihardır. Eser, “kendi yaşamından ya da gerçek kişilerin yaşamlarından kesitler katarak yazdığı bu öykülerde Stefan Zweig'ın duyarlı kişiliğini, olağanüstü gözlem gücü” ile yazılmıştır.
Kitaba da ismini veren “ Amok Koşucusu “ adlı öyküde Kendi yıkımına ve ölümüne doğru son hızla koşarak giden amok hasatlığına tutulmuş bir doktorun hikâyesi anlatılmaktadır. Aşk delisi olan, aşkından deliren bu doktor, amok hastalığına yakalanmış ve intihara doğru sürüklenmektedir.
Amok sözcüğü Malezya ve Filipinlerde görülen ilginç bir hastalıktır. Kelime anlamı sinir krizi geçiren, gözü kara, hiddetle saldıran ve öldüren, katletmeye yönelik çılgınlık, eline geçirdiği silahla koşarak önüne çıkan her şeyi öldürmeye başlama durumunu tanımlayan bir sözcüktür. Bu kelime cinnet halinde olma, sonuçlarını hesap edemeden şiddet kullanma halini ifa de etmektedir. Psikoloji ‘de kullanılan bu tabir derin bir düşünce döneminin sonrasında gelen şiddet ve bazen cinayet ile sonuçlanan atakların görüldüğü durum olarak izah edilmektedir. Bu özel durum altında öldürme ya da yaralamalarda bulunan kişilere amok koşucusu adı verilmektedir.
İntihar, Stefan Zweig'ın zihnini gençlik yıllarından beri meşgul eden, bir anlamı kalmadığını anladığı anda yaşamına kendi eliyle son verebileceğini üniversite yıllarında dile getiren bir yazardı. Psikolojiye ve Freud’un öğretilerine derin bir ilgi duyan Zweig’ın eserlerinde Freud’un öğretileri ele alınmış,[3] Sabırsız Yürek adlı romanında da bu öğretileri dile getirmiştir. lk evliliği sırasında karısı Friederike ile intihar etmek isteyen Stefan Zweig, İkinci Dünya Savaşı sırasında, 1942 yılında ikinci karısıyla birlikte intihar ederek hayatına son vermişti. [4]
TADIMLIK
“İşte Amok? Evet Amok, şöyle oluyor: Bir Malezyalı, herhangi bir sıradan, kendi halinde adam içkisini içiyor? Ruhsuz, ilgisiz, donuk bir biçimde oturuyor oracıkta. Sonra ansızın ayağa fırlıyor, hançerini kapıyor sokağa fırlıyor? Dosdoğru koşuyor, dosdoğru? Nereye gittiğini bilmeden? Yoluna ne çıkarsa insan olsun, hayvan olsun, hançerini saplıyor, akan kan onu daha da çıldırtıyor? Ağzı köpürüyor, kudurmuş gibi oluyor? Ama koşuyor, koşuyor, koşuyor, ne sağa bakıyor, ne sola, acı acı haykırarak, elinde kanlı hançeriyle korkunç koşusunu sürdürüyor? Köylerdeki insanlar bu Amok koşucusunu hiç bir gücün durduramayacağını bilirler? o gelirken uyarmak için ? Amok! Amok!? diye haykırırlar ve herkes kaçışır?. Ama o hiç durmadan koşar, görmeden koşar, önüne çıkanı devirir? sonunda kuduz bir köpeği vururcasına vurup öldürürler onu ya da ağzından köpükler saçarak yere yığılıp kalır.?”
Stefan Zweıg İLE İLGİLİ LİNKLER
Sabırsız Yürek Romanı Hakkında ve Özeti Stefan Zweıg
Erika Ewald’in Aşkı Hakkında ve Özeti Stefan Zweıg
Alacakaranlık Hikâyesi Hakkında Özet Stefan Zweıg “
Karmaşık Duygular İnceleme ve Özet Stefan Zweıg
Dünün Dünyası Hakkında İnceleme Özet Stefan Zweıg
Stefan Zweıg'ın Nişan Öyküsü Konusu Özeti
KAYNAKÇA
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/stefan-zweig-hayati-edebi-kisiligi-eserleri/148463
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/satranc-romani-hakkinda-ozeti-stefan-zweig/80569
[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/sabirsiz-yurek-romani-hakkinda-ve-ozeti-stefan/84642
[4] https://www.idefix.com/kitap/amok-kosucusu-stefan-zweig/tanim.asp?sid=Q6LQ48PHNA3CIBYMICQM