ANTOLOJİ NEDİR
Antololoji sözcüğünün eski Türk edebiyatında ve Osmanlıcadaki karşılığı müntahabat ( منتخبات) tır. Müntahabat seçki, antoloji manasına gelir. Tabakat ve Tezkire sözcükleri de anatoloji ile yakın anlamlı antolojiler ile alakadar sözcükler olmaktadır.
Antolojiler çeşitli konulara göre yapılmış eser, konu, şiir, öz geçmiş derlemeleri olmaktadır. Örneğin TDK sözlüklerinde antoloji : “yazınsal ürünlerden güzel parçalar seçilerek oluşturulan ve türlü yöntemlere göre düzenlenen yapıt” Şeklinde tarif edilir. Anatolji, daha ziyade şiir, hikâye, masal, fıkra antolojileri şekillerinde tertip edilmiş eserler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu derlemeler sadece yurt içinden seçilmiş derlemeler şeklinde olabileceği gibi beynelmilel seçkiler ve derlemeler şeklinde de olabilmektedir. Bu işlevleri nedeni ile antolojilere çağdaş Türk edebiyatında “Seçki, güldeste, müntehabat, , seçilmişler, seçmeler), numûne (örnek), gülşen (gül bahçesi), gülzâr (güllük), güldeste, deste, derimlik gibi ” gibi çeşitli adlar da verilmiştir.
Şu halde antoloji hazırlamak genellikle seçilmiş, şiir, hikaye, fıkra, masal vb derlemesidir. Bu nedenle antoloji kelimesine karşılık Türk edebiyatında en çok seçki tabiri kullanılır. Seçki veya antoloji, bu seçkileri hazırlayan kişi veya kişilerin beğeni ve tercihlerine göre yapılan seçkiler ve derlemeler olmaktadır.
Günümüzde bir çok kişinin ortak çabası ile de antolojiler hazırlanmaktadır. Antolojiler seçilmiş konu ile ilgili seçilmiş eserlerin çeşitli sırlamalara tabi tutularak, tertip edilmesinden oluşur. Bu sırlamalar harf, tarih, kronolojik sıra, yazar adı veya eser adına vb göre tertip edilebilir.
TARİHTE ANTOLOJİ
Antoloji sözcüğü Antik Yunan kökenlidir. “Yunancadaki anthos (çiçek) ile legein (toplamak) kelimelerinden türemiştir”. [1]Şu halde sözcük, çiçek derlemek, çiçek toplamak manasına gelmektedir.
Tarihte bilinen ilk antoloji örnekleri de Greklere aittir. Bilinen ilk örnek MÖ 2. yüzyılda Gadaralı Meleagros'un “ Çelenk “ adlı eseridir. Bu eseri Antik Yunan edebiyatında 2. yüzyılda ise, Diagenianus ile MÖ.1. yüzyılda Makedonyalı Philippos ‘un eserleri izlemiştir. Antik Yunanlı Diagenianus anthologion (antoloji) adını kullanan ilk yazar ve derlemeci olmuştu [2]
Antolojiler, çeşitli meslek dallarındaki ünlülerin, sanatçıların, din adamlarının, kralların şiirlerin, şairlerin vb derlemesi şeklinde hazırlanmış eserlerdir. Sonraki dönemlerde Batı ve Doğu edebiyatlarında antoloji benzeri ve türevi olan eserler birlerinden farklı mecralarda ve farklı şekillerde oluşmaya başlamıştır.
ANTOLOJİ BENZERİ TÜRLER VE TEZKİRELER
Doğu İslam ve Türk edebiyatlarında farklı adlar ile ama işlev olarak antolojiler ile aynı olan ilk eserler Arap edebiyatında biyografi ile eş görevde olan “ Tabakat “ , Acem edebiyatında ise tezkire türü eserler olmaktadır. Şu halde belli bir meslek grubuna dâhil olan kişilerin hayatları hakkında bilgiler veren “tabakat” türü eserler antoloji olmaktadır. Arap edebiyatında ilk tabakat örnekleri 7. Yy dan itibaren, din ve devlet büyüklerinin müstakil veya bir kaçının özgeçmişini aktaran eserler şeklinde yazılmışlardır.
Tabakat dışında Türk ve İslam edebiyatında antoloji benzeri işlevlere sahip olan çok sayıda edebiyat türleri bulunmaktadır. Tezkire, menakıb, vefayat , devha , sefine, tuhfe , hadika, fihrist , silsilename , şairname , gazavatname , sicil gibi başlıklarla kaleme alınan biyografiler bir kişiyi değil de bir çok kişiyi anlatır.[3] Bu bakımdan bu tip eserlerin tek bir kişi veya meslek için yazılmış olmadıklarında antoloji gibi derleme eserler olmaktadır.
Fars edebiyatında ise antoloji benzeri ilk ürünler tezkireler olmaktadır. İran edebiyatında yazılan ilk tezkire ise şairler antolojisidir. Fars edebiyatında yazılan ilk tezkire türü eser ise Muhammed b. Salam el-Cumâhî’nin Tabakatü’ş-Şuarâ adlı eseridir. İbn Kuteybe’nin Kitabü’s-sir ve’s-suarâ’sı ise bu alanda yazılmış ikinci antoloji olmaktadır. Fars Edebiyatı’ndaki Lübâbü’l-elbâb, Baharistan ve Devletşâh tezkiresi gibi eserler[4] edebiyatımızda şair biyografileri veya şiir ağırlıklı antolojilerin hareket noktaları olan eserler olmuşlardır.
DİVAN EDEBİYATINDA NAZİRE ŞİİR ŞUARA TEZKİRELERİ
Türk edebiyatında antoloji benzeri ilk eserin Kaşgarlı Mahmud ’un yazmış olduğu Divan-ı Lügat-it-Türk adlı eserin olduğu söylenebilir. Bu eser bir sözlük olmaktan ziyade bir çeşit antoloji ve derleme çalışmasıdır.
Türk edebiyatında antoloji benzeri diğer türler tezkireler olmaktadır. Tezkireler; Tezkiretü'l-Şuara (Şairler Tezkiresi), Tezkiretü'l - Hattatin (Hattatlar Tezkiresi), Tezkiretü'l - Evliya (Evliyalar Tezkiresi) gibi. "Hadikatü'l-Vüzera", "Sefine-i Mevleviyye" gibi konularına, kapsadıkları kişilerin mesleklerine göre çeşitli adlarla anılmıştır. [5]
Türk edebiyatında şair biyografisi ağırlıklı ilk eser Ali Şir Nevai ’nin Çağatay Türk Edebiyatı sahasında yazmış olduğuMecalisü'n Nefais adlı tezkire kitabı olmaktadır. Malik Bahşî ‘nin Feridüddin Attar’dan çevirdiği Tezkiretü’l – Evliya adlı eser ise Anadolu sahasında yazılmış olan ilk tercüme tezkire olmak özelliği taşır. Türk edebiyatında ilk nazire derlemeleri ise 15. Yy dan itibaren görülmeye başlanmıştır. Mezidoğlu Ömer'in Mecmûatii’n- Nezâir (1487)[6] ( bkz Nazire Nedir Türk Şiirinde Nazire Tanzir ve Nazire Mecmualar ) 16. Yüzyıldan itibaren ise Türk edebiyatına mahsus ilke telif tezkire eserleri gözükmeye başlar , Sehî Bey , Latifi , Âşık Çelebi’nin tezkireleri yazılmış olan ilk tezkirelerimiz olmaktadır.
Başlıca tezkireler şunlardır:
Şuara Tezkireleri ve Tüm Şair Tezkirelerimiz
Tüm Yönleri ile Şair Şuara Tezkireleri
Sehî Bey ve Heşt Behişt Tezkiresi
Meşairü'ş Şuara Tezkiret'üş Şuara Âşık Çelebi
Mecalisü'n Nefais İlk Tezkire Ali Şir Nevai
Riyazi Tezkiresi: Riyazu’ş-Şu’ara
Halk edebiyatında ise Cönk Nedir Osmanlıca Şiir Defterleri divan şiirindeki şiir veya şuara tezkirelerinin yerini tutmaktadır. ( bkz Sefine Sefînet-üş-şuârâ Gemi Keşti Cönk ve Şiir Mecmuası Alakası )
Cönkler “çoğunlukla Âşık Edebiyatı, Halk edebiyatı ve halkiyat ürünlerini ihtiva eden; uzunlamasına açılan, ensiz, uzun yazma mecmualar” olmaktadır. [7][8] ( bkz Mecmu'a İle Cönk Nedir ve Özellikleri )
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATINDA ANTOLOJİ
Çağdaş edebiyatımızda modern anlamadaki ilk antoloji örneği Şinasî’nin Tercüme-i Manzume adlı eseri olmaktadır. Bunu eeski ve yeni nesir türü eserlerden alıntılanmış olan parçalarının bir araya getirildiği 1865-1868 yılları arasında 5 cilt olarak neşredilen Letaif-i İnşa adlı bir antoloji izlemiştir.[9] Bu eserin ilk cildi Refik, diğerleri sadece Tevfik imzasıyla yayımlanmıştır. Bu eserleri Şinâsî, Müntahabât-ı Eş’ârım, İstanbul: Tasvîr-i Efkâr Matbaası, 1287 [1870]. Ziya Paşa’nın Harâbât (1874)[10] Ebuzziya Tevfik’in , Numune-i Edebiyata Osmaniyye, İstanbul: Mihran Matbaası, 1296 [1878]. adlı eseri takip etmiştir. Ziya Paşa, antolojiye karşılık olarak seçme, seçilmiş manasına gelen müntahabat terimini kullanmış onun kullandığı bu tabir Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar da kullanılmıştır.
Türk Edebiyatındaki Başlıca Antolojiler:
· Celal Sahir ve Mehmed Âsim, Müntahabat Çocuk Şiirleri, İstanbul: Maarif-i Umumiyye Nezareti, 1918.
· Sadettin Nüzhet, Bektaşi Şairleri, İstanbul: Devlet Basımevi, 1930.
· Ahmet Talat, Çankırı Şairleri, 2 cilt, Çankırı: Çankırı Matbaası, 1930.
· Ali Canip Yöntem, Türk Edebiyatı Antolojisi, İstanbul: MaarifVekâleti, 1931.
· Mehmet Fuat Köprülü, Divan Edebiyatı Antolojisi, 1932-1934
· Taha Ay, Türk Kadın Şairleri, Universum Matbaası, 1934.
· Vasfi Mahir Kocatürk, Şaheserler Antolojisi, Ankara: MaarifYayınları, 1934.
· Sadettin Nüzhet Ergun, Halk Edebiyatı Antolojisi, İstanbul: Devlet Basımevi, 1938.
· Murat Uraz, Edebiyat Antolojisi: 1908-1923 Arasında Yetişen Şairlerimiz, İstanbul: Suhulet Matbaası, 1938.
· Behçet Kemal Çağlar, Orhan Burian ve H. Y. Şehsuvarolğu, Mütarekeden Sonrakiler 1918- 1938, İstanbul: Yücel Mecmuası, 1938.
· Fuat Köprülü, Türk Saz Şairleri, 5 cilt, İstanbul: Kanaat Kitabevi, 1930-1940.
· Necmettin Halil Onan, İzahlı Divan Şiiri Antolojisi, Ankara: Maarif Matbaası, 1941
· Pertev Naili Boratav ve Halil Vedat Fıratlı, İzahlı Halk Şiiri Antolojisi, Ankara: Maarif Vekâleti, 1943.
· Türker Acaroglu, Çocuk Şiirleri Antolojisi, İstanbul: Güven Basımevi, 1944.
· Sadettin Nüzhet Ergun, Bektaşi Edebiyatı Antolojisi: Bektaşi Şairleri ve Nefesleri, İstanbul: Maarif Kütüphanesi, 1945.
· Cevdet Kudret, Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman, 3 cilt, İstanbul: Nebioğlu Yayınları/Varlık Yayınları, 1945,1959.
· Yaşar Nabi, Türk Yenilik Şiiri Antolojisi (Tanzimattan Cumhuriyete Kadar), İstanbul: Varlık Yayınevi, 1947.
· Yaşar Nabi, Yeni Türk Şiiri Antolojisi (Cumhuriyetten Bugüne Kadar), İstanbul: Varlık Yayınevi, 1947.
· Vasfi Mahir Kocatürk, Divan Şiiri Antolojisi, İstanbul: Varlık Yayınevi, 1947.
· Feyzi Halıcı, Bizim Şairler Antolojisi, İstanbul: Ekicigil Matbaası, 1952.
· Kenan Akyüz, Batı Tesirinde Türk Şiiri Antolojisi, Ankara: Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi, 1953.
· Abdulbaki Gölpınarlı, Divan Şiiri, İstanbul: Varlık Yayınları, 1954.
· Vasfi Mahir Kocatürk, Tekke Şiiri Antolojisi, Ankara: Buluş Kitabevi, 1955.
· Hilmi Yücebaş, Hiciv Edebiyatı Antolojisi, İstanbul: Dizerkonca Matbaası, 1955.
· İlhan Başgöz, İzahlı Türk Halk Edebiyatı Antolojisi, İstanbul: Ahmet Halil Yaşaroğlu, 1956.
· Tahir Alangu, Cumhuriyetten Sonra Hikâye Roman (1919-1930,1931-1940,1941-1950), 3 cilt, İstanbul: İstanbul Matbaası, 1959-1965.
· Murat Uraz, Batı Edebiyatından Seçme Özetler: Destan, Hikâye, Roman ve Tiyatro, İstanbul: Türk Neşriyat Yurdu, 1962.
· Vasfı Mahir Kocatürk, Türk Nesir Antolojisi, Ankara: Edebiyat Yayınevi, 1963.
· Vasfı Mahir Kocatürk, Türk Edebiyatı Antolojisi: Başlangıçtan Bugüne Kadar, Ankara: Edebiyat Yayınevi, 1967.
· Vasfı Mahir Kocatürk, Saz Şiiri Antolojisi, Ankara: Ayyıldız Matbaası, 1963.
· Abdülbaki Gölpınarlı, Alevi-Bektaşi Nefesleri, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1963.
· Cemal Süreya, Mülkiyeli Şairler, Ekin Basımevi, 1966.
· İbrahim Zeki Burdurlu, Öğretmen Şairler Antolojisi, İzmir: İzmir Eğitim Enstitüsü Uyanış Dergisi, 1966.
· Sunullah Arısoy, Türk Hiciv ve Mizah Antolojisi, İstanbul: Varlık Yayınları, 1967.
· Yaşar Nabi, Mustafa Baydar ve M. Sunullah Arısoy, Başlangıçtan Bugüne Türk Hikâye Antolojisi, İstanbul: Varlık Yayınları, 1967.
· İbrahim Zeki Burdurlu, Atatürk Şiirleri Antolojisi, İzmir: İzmir Eğitim Enstitüsü, 1967.
· Yaşar Nabi, Başlangıçtan Bugüne Türk Şiiri, İstanbul: Varlık Yayınları, 1968.
· Şemsettin Kutlu, Türk Romanları: Başlangıçtan Günümüze Kadar, İstanbul: Türkiye Yayınevi, 1970.
· Asım Bezirci, Dünden Bugüne Türk Şiiri, 1968
· Abdülbaki Gölpınarlı, Türk Tasavvuf Şiiri Antolojisi, 1971
· Rauf Mutluay, Tanzimattan Günümüze Kadar Türk Şiiri, 1973
· Mehmet Kaplan, Birol Emil, inci Enginün ve Zeynep Kerman, Yeni Türk Edebiyatı Antolojisi, 5 cilt, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 1974.
· Mehmet Fuat, Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi, 1985
· Enis Batur, Kara Mizah Antolojisi, İstanbul: Hil Yayınları, 1987.
· Ataol Behramoğlu, Son Yüzyıl Büyük Türk Şiiri Antolojisi, 2 cilt, 1993
· Şerif Aktaş, Yenileşme Dönemi TürkŞiiri ve Antolojisi, Ankara: Akçağ Yayınları, 1996.
· Selim İleri, Modem Türk Edebiyatında 99 Hikâyeciden 99 Hikâye, İstanbul: Oğlak Yayınları, 1997.
· Bediha Tamsöz, OsmanlIdan Günümüze Kadın Şairler Antolojisi, İstanbul: Ayyıldız Yayıncılık, 1998.
· Abdullah Özkan ve Refik Durbaş, Cumhuriyetten Günümüze Türk Şiiri Antolojisi, 5 Cilt, İstanbul: Boyut Dosya Yayınları, 1999
KAYNAKÇA
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Se%C3%A7ki
[2]https://tr.wikipedia.org/wiki/Se%C3%A7ki
[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/tum-yonleri-ile-sair-suara-tezkireleri/75670
[4] Araş Gör. İsrafil BABACAN,OsmanlıSahasıŞâirleri Hakkında Yazılmış“Tezkire-i Mecâlis-i Şu’arâyıRûm”AdlıTanınmayan Bir Tezkire, Ahmet Yesevi Üvers. Dergisi, 2007 ,sayı40: 1-16
[5] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/tum-yonleri-ile-sair-suara-tezkireleri/75670
[6] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/nazire-nedir-turk-siirinde-nazire-tanzir-ve-nazire-mecmualari/122656
[7] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/conk-nedir-osmanlica-siir-defterleri/133761
[8] Refik ve Tevfik, Letaif-i İnşa, 5 cilt, İstanbul: Tercüman-ı Ahvâl Matbaası ve Tasvir-i Efkâr Matbaası, 1281-1285 [1865-1868],
[9] Fırat KARAGÜLLE, Türk Edebiyatında Antoloji
[10] Ziya Paşa, Harabat, 3 cilt, İstanbul: Matbaa-i Amire, 1291-1292 [1874-187