Bedehşan ve Lâl-i Bedahşan

12.07.2015

 

 

Bedehşan- Lâl-i Bedahşan 

 

Bedahşân Bölgesi Ortaasayada Afganistan’ın kuzeydoğusunda Çin -Türkistan ve Hindistan arasında kalan bir bölgedir.  Yüksek dağların olduğu, Taciklerin ve Acemlerin yaşadığı bu bölge doğası ve güzelliği ile de meşhurdur. ( bkz Bedahşân Bölgesi Edebiyatımızda Bedehşân Toharistan)

Hıta veya Hoten - Hata ülkesine giden  yolların başında bulunan bu bölge, eski edebiyatta, lâl taşlarının ülkesi, Hoten ve Hıta ülkesinin bir parçası, misk kokularının geldiği yer,   misk ahularının olduğu Çiği ve Yağma güzellerinin  gezdiği bir ülke olarak bilinir. ( bkz Misk Müşg Nedir Misk-i Ahu Misk-i Hoten)

 Burası  Türkistan güzellerinin yurdu, çekik gözlü ahu avcısı  Türkistan güzellerin vatanıdır.( bkz Nâfe Nedir Nâfe-i Tatar Misk Amber Hıta Hoten Çiğil Yağma)

Daha ziyada, kan rengi  alev kırmızısı lâl taşlarının yurdu  olarak bilinen Bedehşan  ülkesi  ateşe taban Zerdüştlerin yaşadığı Ferhar güzeller mabedinin de bulunduğu bir yerdi. Eski edebiyatçıların hayallerine göre  bu  efsanevi ülkedeki Ferhar şehrine gidenler, bu güzeller mabedini gezer, bu mabedde onlara bu mabeddeki kara, kaşlı, kara gözlü, uzun kirpikli,  ak yüzlü  putperest güzellerden biri ikram edilirdi. ( bkz  Halluh Hoten Nevşâd Şehirleri ve Ferhar Güzeller Mabedi

Esasında  bu tasavvurlar coğrafik olarak tam da örtüşmese de divan şairlerinin zihninde yakınlık   hatta aynilik ilişkisini kuruyor, Hoten, Hıta ve Bedahşan aynı ülkede yan yana veya iç içe olarak düşünülüyordu. 

Bu bölge Divan şiirinde Ahuların -  Hotenlerin de yaşadığı  bölgeye de yakın  la’l ve zümrütleri ile  tanınan masalımsı bir ülke olarak tasavvur edilmiştir.  Bedahşan la’-i yakutu, zümrüdü, diğer mücevherleri ile divan şairlerinin hayal ülkelerinden biridir. Bu nedenle Badehşan kelimesi  mücevher takan sevgili,  renginden dolayı da sevgilinin yanağı, şarap, kan, kırmızı gül,  yakut, mücevher,  gözyaşı, şarap gibi kelimelerle  birlikte kullanılır.

Ruhun akisnden ol Hurşid-i rahşan

Taşı la’l eyledi dağı Bedehşan               Şeyhi

Jale kıldı  her kenarı sahil-i bahr-i Aden

Lale hak-i gülşeni kan- ı  Bedehşan  eyledi.   Baki'

 

Mey midir ruhsârını mihr-i dırahşân eyleyen

La‘lini sâgar mıdır kân-ı Bedahşân eyleyen         Nedim

 

Bu bakımdan divan şairleri Bedehşan kelimesin oradan çıkan  kırmızı taşlar ve La'l ile birlikte renginden dolayı la'le benzettikleri şarabı ifade edecek şekillerde de kullanılırlar

Yaraşur halka-i rindâna disem ey Bâkî

Hâtem-i Cemdür anuñ la’l-i Bedahşânı kadeh    Baki

Baki bu beyitte Lal'i Bedhşan ile elden ele döndürülen şarabı kastetmektedir.

Bedehşân sözcüğü şairlere la'l adındaki kırmızı taşları bu kırmız mücevherler de  renginden dolayı, şarabı, gözyaşını  vb hatırlatır. La'l taşlarının hem rengi hem de şekilleri aşığın gözyaşları gibidir. Âşıkların gözyaşları tıpkı La'l-i Bedehşan taşları gibi  kıpkırmızı akar. Divan şairlerinin anlayışına göre La'l taşları ile Bedehşan'ı , göz yaşlarını,  şarabı  vb  birlikte düşünmek gerekir.

Demâdem gözlerimden la’l-i yâkût eylerim peydâ

Cevâhir pâresiz tıfl-ı dil-i giryânım eğlenmez               Şeyh Galip

Kâr-bân-ı Çîndir gelmiş Bedahş  iklîmine

Kâle dökmüş tarf-ı ruhsârında yer yer perçemin  Şeyh Galip

 

Stanbul’um Karaman’um diyâr-ı mülket-i Rûm’um

Bedahşân’um ve Kıpçağ’um ve Bağdad’um Horasânum   Kanûnî S.Süleyman Muhibbi

 

Yâkût dudaguñ bulalı ki_oldı câna kût (346/5)

Biñ tane urdı lal-i Bedahşâna beñlerüñ        Ahmedi

 

Allem’Allah iy yüzi Yûsuf olur beyi beleş

Alsa bir bûseye biñ lal-i Bedahşânı lebüñ       Ahmedi

 

Şaldı hûñ-ı cigere lal-i Bedahşânı lebüñ

Karayup sohdı yire çeşme-i hayvânı lebüñ         Ahmedi

 

Kamerdür alnun ey dilber velî la'lün şeker dirler

Saçun sünbül benün Hindû dişün dürrin güher dirler  Seyhoğlu Mustaf

 

Mutrıbın feyzini gör la'l-i şeker-hâyında

Ki nefes kand-ı musaffâ oluyor nâyında             Nedim

 

Tut dilüni eyleme la'l-i leb-i cânânı medh

Bendeye lâyık degüldür eylemek sultânı medh      Adlî II. Bayezit

La’l-i nabın yarin hokka feminden

Almasam incinir alsam incinir

Yıllarca ağlayup hicr ü gamından

Gelmesem incinir gelsem incinir        Aşık Ömer

 

Şarab-ı la'linin lezzeti dilber

Ne ab-ı Kevser'de ne Zemzem'de var

Mu'ciz'-i enfasın ey verd-i ahmer

Ne Mesiha'da var ne Meryem'de var          Dertli ( Aşık Dertli )

 

 

İLGİLİ BAŞLIKLAR VE LİNKLERİMİZ

 

Dürr İnci Divan Şiirinde İnci

Dürr-i Aden - Aden İncisi

Dürr-i Yekta Nedir Şiirlerde Dürr-i Yetim

Bedahşân Bölgesi Edebiyatımızda Bedehşân Toharistan

Hıta Hoten Hata Yurdu Ahular Çiğil ve Yağma Güzellerİ

Halluh Hoten Nevşâd Şehirleri ve Ferhar Güzeller Mabedi

Misk Müşg Nedir Misk-i Ahu Misk-i Hoten

Nâfe Nedir Nâfe-i Tatar Misk Amber Hıta Hoten Çiğil Yağma

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar