El Kızı Hakkında Konu Özet ve Orhan Kemal

05.05.2020

El Kızı Hakkında Konu Özet ve  Orhan Kemal


El Kızı adlı roman,  Orhan Kemal’n  ( 15 Eylül 1914 Adana, Ceyhan, 2 Haziran 1970 Bulgaristan Sofya) en acıklı ve en güzel romanlarından biridir. El Kızı adlı romanın ilk baskısı 1960 yılında yapılmış [1] yazıldığı yıl içinde basılan yazarın ustalık döneminde yazılmış olan bu roman sonraki zamanlarda defalarca yeni baskı görmüştür.

Edebiyatımızın sosyal Gerçekçilik anlayışındaki bir romancısı olan Orhan Kemal, eserlerinde “  eleştirel sosyal  gerçekçilikle, romantik-psikolojik gerçekçilik unsurları iç içe” işleyen bir romancı olmuş hapis arkadaşı  Nazım Hikmet ‘in önerisi ile [2]  öykü ve roman türünde eserler veren Orhan Kemal yazdığı çok sayıda romanı ile edebiyatımızın en ünlü romancıları arasına girmiştir.

El Kızı tabiri Anadolu’da kayın validelerin gelinler için kullandığı bir tabir olmaktadır. Gelin kaynana çekişmesi halk kültüründe sık işlenen bir mevzudur. Orhan Kemal bu romanının bir yandan sosyal gerçekçi diğer bir yandan romantik bir cepheden ele almış, yazar bu romanında ezilen gelin ezen fettan kaynana imajı üzerinde bu romanını kurgulamıştır. “Aile  içi çekişmeleri anlatmaktaki başarısı[3] ile de dikkati çeken bir romancı olan Orhan kemal’in bu romanı temel olarak sosyal bir roman olarak kabul edilemez.

Roman, verdiği mesajlar ile de dikkati çeker. Ezilen gelin modeli olarak karşımıza çıkan Nazan, yetim kaldığı ve baskıcı bir teyze eli altında yanlış telkinlerle büyüyen sesiz kalmayı, kadere razı olmayı erdem kabul eden ezilen bir temiz yürek tipiyle anlatılmıştır.  Acıma hissi, duygu sömürüsü, gerçekçi olmasına rağmen romantik bir abartı da taşıyan roman bir parça da halkçı amaç gözettiği, yüksek satış yakalamak amacı ile de kaleme alındığı intibasını veren bir yaklaşıma sahiptir.

 

ROMANDAKİ KARAKTERLER

Nazan: Yetim kalıp teyzesi tarafından yanlış telkinlerle büyümüş, kaderci, çilekeş, ağzı ve ar dili yok, kocasına şirin ve yakın görünmeyi bile ayıp olarak öğrenmiş, saf ve kimsesiz bir gelin

Hacer:  Gelini Nazan’ın tam tersi karakterde, hizmetçilik yaptığı konakların beyleri ile kırıştırmış, süse, püse,dedikoduya, gezmeye , tozmaya, eğlenceye, fettanlık ve fesatlığa düşkün kıskanç bir kaynana

Mazhar: İyi yürekli , karısı Nazan’a sahip çıkmaya çalışan annesinin huylarını bilmesine rağmen, Nazan’ın çekingen ve içine kapalı ruh halini aşamayan bir hukukçu.

Haldun:  Mazhar ve Nazan’ın doktor çıkan oğlu. Annesini bulduğunda artık çok geçtir.

El Kızı Özeti  Orhan Kemal

Balıkçılar bir fırtına sonrasında parmağında pırlanta bir yüzük olan bir kadın cesedi bulmuşlardır. Asaletli bir kadına ait bir yüz ifadesi taşıyan bu kadının açlıktan ve sefaletten ölmüş gibi bir hali vardır. Kadının parmağındaki pırlanta yüzük çok dikkat çekicidir.

Nazan küçük bir yaşta iken anne ve babasını kaybetmiş teyzesi tarafından büyütülmüştür.  Çok güzel bir genç kız olan Nazan, yetim büyüdüğü için içine kapanık, hiç sesini çıkarmayan, her şeyi içine atan, karşı gelmeyi ve hayır demeyi bilmeyen bir mizaca sahiptir. Topuklarına kadar uzanan sapsarı saçları ve güzel gözleriyle teyzesinin evinde bir sığıntı gibidir. Zaten teyzesinin bazı sırlarına da vakıf olmuş, evden de atılmıştır

Nazanların karşısındaki bir apartmanda oturan ve hukuk fakültesi öğrencisi Mazhar,  Nazan'ı çok beğenmiş ve en sonunda Nazan'ı kendisi ile evlenmeye ikna etmeyi başarmıştır. Nazan, teyzesinin yanında bir sığıntı olarak yaşadığı için Mazhar ile evlenmeyi bir kurtuluş olarak görmektedir.  Nihayette Nazan ile Mazhar evlenmişler ama Nazan'ın asıl dertleri evlilikle başlamıştır.

Nazan'ın kayın validesi Hacer, şeytan gibi kadındır. Yaşına başına bakmadan aşırı makyaj yapan ve süslenen bu kadın aynı zamanda fitne, fesat, oğlu eve gelene kadar orada burada dolaşan bir kaynanadır. Hacer, gençliğinde zengin konaklarında hizmetçilik yapmış, o günlerinin acısını çıkartırcasına gösterişli bir hayat özenmiştir.  Konaklarda hizmetçilik yaparken her türlü yalanı, fitneyi, entrikayı görüp öğrenmiş i konaklardaki beyler in hemen hepsi ile de gönül ilişkisi kurmuş çok da fettan bir kadındır.  Birçok evlilik de yapmasına rağmen o hayatı bırakmamış, konaklarda yaşadığı maceraları bırakmak istememiştir. En sonunda evli bir kadın iken Mazhar’ın da babası olan bir subay ile uzaklara kaçıp gitmiş ama subay olan kocası - Mazhar’ın babası – ölünce de tekrar eski kocasının yanına sığınmıştır.  Oğlu ile geri dönüp kabul edildikten sonra fettanlığı bırakmaya, oğlunu büyütmeye gayret içinde olmuştur.

Lakin Hacer için Nazan oğlu ile arasına giren bir El Kızından ibarettir. Nazan’ın sessizliğinden de faydalanarak onu ezmeye başlar. Gezmeye tozmaya ve eğlence düşkün bir kadın olan Hacer, Nazan'ı kabullenemez. Nazan'ın sakinliği onu deli etmekte, Nazan'ı oğluna layık bir gelin görmemektedir.

Oğlu Mazhar'ın paşa kızlarına layık olduğunu düşünen Hacer, oğlunu Nazan’dan kurtarmak için Nazan'ı ezmekte ve Nazan'ın bırakıp gitmesini sağlamaya çalışmaktadır. Nazan'ın bir çocuğu olmuş ama Hacer, oğlunu bile Nazan’dan uzak tutmaya çalışmaktadır.

Nazan ise kayın validesi Hacer’in korkusundan kocası Mazhar’dan bile uzak durmaya başlamıştır.  Öyle ki Nazan, oğlu Haldun ile yakınlaşmaktan bile korkar hale gelmiştir. Hacer, geceleri torunu ile yatmakta , gündüz gezmeye giderken de torununu yanında götürmektedir. Nazan, gezip dolaşmayı bilmediği gibi yerleri silmek, çamaşır yıkamak, yemek yapmak ile vakti geçirmektedir. Hacer’in aksine makyaj yapmak, giyinmek, kokular sürünmek, saçlarını yapmak ve kendine bakmak gibi şeyleri bilmemektedir.

 Mazhar ise karısından ilgi beklemekte, kayın valide korkusu yüzünden kendisine “ siz “ diye hitap eden Nazan'ın sessizliğinin ve böyle davranmasının nedenlerini bir türlü anlayamamaktadır. Nazan ise korkusundan hiçbir şey söyleyememektedir.

Mazhar aslında annesinin huyunu iyi bilmekte hatta karısına acımaktadır. Annesinin süslenip, püslenip yaşına aykırı kıyafetler giymesinden o da hoşnut değildir. Hatta kıskançlık krizlerine girip kavgalar çıkartması onun da sinirini bozmaktadır.

Lakin Nazan, asla Hacer’i kocasına şikayet etmemiş; olanı biteni hep içine atmıştır.

Mazhar ona hediyeler alarak karısına yakınlaşmaya çabalar ve en sonunda ona değerli bir yüzük alıp, kıskanmaması için de yüzüğü ananesine göstermemesini ister.  Mazhar bu yüzük sayesinde Nazan'ın sevineceğini ve kendisine ilgi göstereceğini düşünür.  Ama Nazan kaynan korkusundan ona yakın davranamaz. Üstelik Hacer, bir gün odalarına girerek yüzüğü görmüş ve kıskançlık krizine girerek olaylar çıkarmıştır.

Mazhar en sonunda barda bir kadınla tanışır ve Nazan'ı boşar. Üstelik oğlu Haldun'u bile Nazan'a vermemiştir.  Evden atılan Nazan İstanbul sokaklarına düşmüş ve birkaç ay sonra kocasını gelip onu alacağı hayali ile yaşamaya başlamıştır. Hacer ise bardan gelen kadını görünce çok sevinir. Onu gelini olarak görmeye başlamıştır. Ancak Mazhar'ın yeni karısı Hacer’den beter dişli bir bar kadınıdır. Bu defa bardan gelen gelini Hacer'e dünyayı dert etmeye başlamıştır. Hacer, Nazan'ı çok aramı ama bulamamıştır.  

Nazan'ın oğlu Haldun doktor olup çıkmıştır. Bir gece birileri Haldun’un yanına gelerek sahile bir kadın cesedinin vurduğunu söyleyerek onu iş yerine çağırırlar. Haldun cesede bakınca  büyük bir şoka girmiştir.

 İLGİLİ YAZILARIMIZ

Orhan Kemal Hayatı Edebi Kişiliği Eserleri

Bereketli Topraklar Üzerinde Hakkında Konu Özet İnceleme Orhan Kemal

Baba Evi Romanı Hakkında Özeti Orhan Kemal

Avare Yıllar Roman Özeti Orhan Kemal

ESKİCİ VE OĞULLARI HAKKINDA ÖZET İNCELEME ORHAN KEMAL

Eskici ve Oğulları Hakkında Konusu Türü Orhan Kemal

Orhan Kemal ‘in Murtaza Hakkında Konu Özet İnceleme

Gurbet Kuşları Hakkında Konu Özet İnceleme Orhan Kemal

72. Koğuş Hakkında Bilgiler Konusu Özeti ve Orhan Kemal

El Kızı Hakkında Konu Özet ve Orhan Kemal

Cemile Romanı Orhan Kemal 


[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/orhan-kemal-hayati-edebi-kisiligi-eserleri/74905

[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/orhan-kemal-in-murtaza-hakkinda-konu-ozet-inceleme/106347

[3] Orhan Kemal, E Kızı, Everest Yayınları, (Tanıtım Bülteninden)

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar