28.01.2016
Faide-i Haber
Tahir’ül Mevlevi, “Edebiyat Lügati “ adlı eserine almayı lüzum gördüğü terimlerden biridir. Bu bakımdan özellikle “belagat” ve “meani” ilmi ve tabirleri ile ile uğraşan eski edebiyatçıların önemseyebileceği bir husus olabileceği için bu maddeyi de eserimize almayı uygun gördük.
Tahir’ül Mevlevi: “ Faide-i haberi şu şekilde açıklar: “ Meani tabirlerindendir. Bir haberden edinilen malumat demektir”
Bir meâni tabiri olarak eski dilde haber “ sıdka ve kibze ihtimali olan söz ” [1] şeklinde tarif edilir. Sıdk; doğru, gerçek ve İçtenlik; kıbz ise, yalan söyleme demektir. Yani doğru veya yalan olma ihtimali taşıyan söz demektir. Faideyi haber ise iletisi yalan olmayan doğru olan ve haberin haberi iletilecek olan kişiye faydası olacak haber demektir.
Faideyi haber in amacı sadece “birisine bilmediği bir şeyi bildirmek amacıyla söylenen söz ve haber olmak amacıdır. Haberi veren kişiye ise muhbir denir. Faide-i haber i sadece "haberi vermek amacı" olan, yani haberi bilmeyene sadece haberi vermek, haberin iletisini iletmek amacı taşıyan, onun da haberi öğrenmesi amacı dışında başka amaç taşımayan haberdir. Eskiler bunu daha basit bir şekilde şöyle açıklamışlardır. “Muhbirin haberiyle kastının muhataba bir hükmü bildirmek kastıdır”
Faide- yi haber haberi hiç bilmeyene haberi iletmek, duyup da idrak etmemiş olana yeniden ve kuvvetlendirerek söylemek, inanmayana da haberin doğru olduğuna inandıracak şekilde ısrar ve yeminle iletmek, böylece haberi öğrenmesi gerekene haberin faydasına inandırmaktır.
Örneğin “sana miras çıktı” dediğiniz kişi habere inanmazsa “ vallahi billahi sana miras çıktı” denmesi gerekecekse faideyi haberi sağlamak için bu şekilde dahi denecektir.
İlgili Konu Başlıkları Ve Linkler
Muhabere Nedir Güvercinle Haberleşme Ulak Tatarî Posta Menzil
Bâd-ı Saba Nedir Haberci Sabah Rüzgârı
Kırlangıç Şiirlerimizde Kırlangıç
Kebûter ve Kebk Nedir Şiirimizde Güvercin
KAYNAKÇA
[1] Tahir’ül Mevlevi, Edebiyat Lüğati , Enderun kitabevi İstan. 1973, shf, 49
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın