Ateşle Muhabere Haberleşme
Eski devrilerde kaleler sınır boylarını, stratejik yerleri, şehirleri, önemli yolları, geçitleri, menzilleri vb korumak için yapılırdı. Kaleler ve menzillerin arası bir günlük yol uzaklığında yaklaşık kırk km olmasına dikkat edilir, büyük kaleleri koruyan, küçük kaleler, metrisler, tabyalar ve derbentler de inşa edilirdi. Eskiden düşman kaleyi kuşatınca yüksek yerlere ateşler yakılır ateşle ve dumanla etrafa haber verilir, derbentler, küçük kaleler ve büyük kaleler arasında bu şekilde haberleşme temin edilmiş olunurdu.
Örneğin Çukurovada’ki Bizans ve Ermenilerin inşa ettikleri Toprakkale, Yılan Kalesi, Dumlu, Anavarza, Kozan vb gibi her bir kale diğeri ile dumanla haberleşebilecek ve muhasara esnasında bir diğerinin imdadına yetişecek şekilde yaklaşık 40 ar km uzaklıklarda inşa edilmişlerdir.
Ateşin miktarı ve yakma şekli çeşitli manalar taşır, duman ve taş ile gerekli mesajlar iletilirdi. Bu adet sanıldığı gibi sadece Kızılderililerin değil pek çok kültürün kullandığı bir metottu.
Bunun dışında kaleyi düşmana karşı savunmak imkânı kalmadığında da kaleyi, köyü, şehri vb ataşe vererek terk etmek veya zapt edilen kaleyi artık kullanılmaz hale getirmek, yani kaleyi yıkmak veya yakmak eski bir gelenek veya yapılması lazım gelen bir mecburiyetti.
Kalenin muhasara altına aldığını ateş yakarak haber vermek veya kaleyi yıkmak divan şiirinde şairlerimizin kullandıkları bir mazmun olmuştur.
Etraf-ı kainata haber kılmağa güneş
Od yaktı evc-i kal’a –i gerduna nağehan ( Fuzuli)
Kâinatın etrafına haber vermek için Güneş, feleğin kalesinin en yüksek burcuna ateş yaktı.
Encüm değildir zahir olan ol gice gökte
Yaktı sürur u suruna gerdun dokuz hisar ( Nev’i)
O gece gökte olan parıltılar yıldız değildi. Felek ( sünnet düğünü şerefine) dokuz hisar yakmıştı.
İlgili Konu Başlıkları Ve Linkler
Muhabere Nedir Güvercinle Haberleşme Ulak Tatarî Posta Menzil
Bâd-ı Saba Nedir Haberci Sabah Rüzgârı
Kırlangıç Şiirlerimizde Kırlangıç