Ferman ve Berat Nedir.
Osmanlıca yazılışı ferman : فرمان
Osmanlıca yazılışı berât : برات
Ferman sözcüğünün Osmanlıca lügatlerdeki anlamları : “ Kesin emir, hüküm, bildiri, buyruk, padişah tarafından verilen yazılı emir”[1] ; berat – برات- sözcüğünün anlamı ise “vergi, resim, icâre gibi hazîneye yahut vakfa âit paraları toplamak yetkisini veren vesîka” [2]
Ferman Farsça kökenli bir kelimedir ve buyurmak anlamına gelen farmân kelimesinden dilimize girmiş, hükümdarın tuğrasını taşıyan yazılı emirlere, berat ve menşurlara da ferman denmiştir. ( bkz Ferman Nedir ve Şiirimizde Ferman ) Berat sözcüğü ise Arapça kökenlidir. Sözlüklerdeki anlamları: Bir hizmet veya haktan yararlanmak için devletçe verilen belge şeklindedir. Osmanlı İmparatorluğu’nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan ya da ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu. Şeklindedir.
Osmanlıca da berat sözcüğü ile birçok tamlama kurulmuştur.
berât-ı cibâyet: vergi, resim, icâre hazineye veya vakfa âit paraları toplamak için yetki vesikası
berât gecesi: Hz Muhammed’e peygamberliğin bildirildiği Şaban ayının onbeşinci gecesi.
berât-ı hümâyûn: pâdişâha mahsus ferman.
berât-ı terhânî: büyük bir hizmet karşılığı olarak vergiden muaf tutulma belgesi.
Diğer tamlamalardan ve sözcük anlamlarından da anlaşıldığı gibi berat Arapça kökenli bir kelimedir. Beratlar yazılı kâğıt ve mektup şeklinde verilmiş; padişahın tuğrasını ve mührünü taşıyan vesikalar şeklinde düzenlemişlerdi.
Resmi belge veya imtiyaz senedi manasına da gelen berat Osmanlı Devletinde bir kimseye verilen rütbe, nişan veya toprak imtiyazını gösterir padişah fermanıdır. Üzerinde Padişah tuğrası bulunan Beratlara; nişan, berat-ı şerif, nişan-ı şerif ve hüküm de denilmiştir. Beratlar içerdikleri imtiyaz ve verilen haklara göre: tımar, iltizam, muafiyet, mülakat, malikâne, imtiyaz, beylerbeylik, nişancılık, defterdarlık, vezirlik, imamet, hitabet, feraset ve tababet izni beratları ile serdarlık beratları gibi çeşitli imtiyaz, memurluk, hak, maaş, salahiyet ve görevlendirmeler vb için verilmişlerdir. Beratlar Dîvânî hat ile yazılmış, üzerine tuğra çekilmiş resmi belgelerdir.
Tuğralar, beratlar ve fermanlar tezhip, hat ve müzehhep yani altınla süsleyen sanatçıların ortak bir çalışmasının ürünüdür. Berat ve fermanlar altın suyu ile yazılmışlardır. ( bkz Tezhip Nedir ve Türk Tezhip Sanatının Tarihçesi- Tezhip Türleri ve Kullanılan Malzemeler )
Tugrası berâtuñ yazılur ekseri altun
Rûyuñda kaşuñ zerd olur ise n’ola şâhâ Baki'
Beratlarda verilen hizmet, yeri, geliri, maaşı, berat verilen kişinin ismi, beratın veriliş nedeni kişiden istene şeyler, açıkça yazılıdır. Kumandanlık, seraskerlik veya diğer mühim vazifeler için verilen beratlarda berat alanın salâhiyeti de açıkça belirtilirdi. Beratların yazılmasını Sadrazam, Reisül Küttab’a emreder ve beratlar kalemdeki divanı hat üstadı olan memurlara yazdırılırdı.
Edebiyat ve Şiirlerde Berat
Şiir dünyamızda berat bu manalarından süzülen özellikleri ile de karşımıza çıkarken sevgili ile âşık arasında kurulan münasebetler içerisinde de kullanılmıştır. Sevgili bir hükümran iken âşık bir bendedir. Âşık sevgilisinden çeşitli imtiyazlar bekleyen onun emrine amade bir köledir. Sevgilinin güzelliği Hak’tan verilen imtiyazlar ile elde edilmiştir. Onun güzelliği beratlarla da sabittir. Sevgilin kaşları, yüzü vb beratların üzerine konulmuş tuğralara benzetilir. Sevgilin teni bir kâğıda gözleri kaşları, siyah ayva tüyleri vb ak kâğıt üzerine kara kalemle çekilmiş keşidelere, divani hatlara, Tuğra
ve mühürlere benzetilir. Bu tip düşüncelerde hattatlık ve nakkaşlık sanatına dair işaretler ve remizlere de işaret edilir. ( bkzNakşetmek Nakış ve Nakkaş Nedir - Nakkaşlık Sanatı ve Nakkaşlık )
Berât- ı zer nişan üstünde bir tugra-yı garradır
O ebru –yu siyeh kim çehre-i tâbana yazmışlar. Fazli ( A.T. Onay , Mazmunlar, s. 232 )
Hatın geldikçe ruhsârından artar tazelik terlik
Berat ile verilmiş gibi şahı m sana dilberlik Bursalı Cenani ( A.T. Onay , Mazmunlar, s. 232 )
Visalinle güzerân bir deme divani kısmette
Berat-ı Iyş-ı Cem menşur-u ömrü ruh yazmışlar Naili
Naili’nin beytinde de görüldüğü gibi berat sözcüğü ile şarabın mucidi Efsanevi İran hükümdarı Cem) sık sık karşımıza çıkar. Cem’in içkinin içilmesine içki eğlencelerine izin vermesi, tüm beratları yenilemesi, herkese haklarını ve imtiyazlarını geri vermesi, 21 Mart, nevruz, bahar, işret, şarap ve meclis mevzuları ile birlikte anılır. ( bkz Cem Cemşid-i Hurşit )
Huruş edince hamel taht –gâhına hurşid
Berat-ı işreti rindanın oldu hep tecdid
Güneş ( güneşin oğlu olduğu kastıyla Cemşid-i Hurşit) koç burcunun tahtına gelip oturunca rintlere içki serbet oldu ve izin beratları yenilendi. Efsaneye göre Cem, güneşin koç burcuna girdiği 21 Mart gecesi tahta çıkmış, o günü nevruz olarak ilan etmiş, beratları yenileniş ve içkiyi serbest bırakmıştır.
Fikr-i ikbal ile ikbal-i cihanı terk et
Destine almadı hiç kimse berat-ı te’bid Nu’man Mahir ( A.T. Onay , Mazmunlar, s. 232
Benüm menşûr-ı a‘mâlüm yeterdi rûz-ı mahşerde
Seg-i kûyuñ izi olsa berâtumda nişân içün Ahi Benli Hasan,
Tuğralar ve Osmanlı Padişah Tuğraları- Yazar: Dr. Ercan Mensiz,
Tuğra Öyküsü Konusu Metni ve Ömer Seyfettin
Tüm Yönleriyle Tuğra Yazımı Yapımı Bölümü Türleri
KAYNAKÇA
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/ferman-nedir-ve-siirimizde-ferman/100645
[2] https://www.osmanice.com/osmanlica-3006-nedir-ne-demek.html#:~:text=ber%C3%A2t%20~%20%D8%A8%D8%B1%D8%A7