Hüseyin Cahit Yalçın Hayatı ve Eserleri

30.06.2011

 


Hüseyin Cahit Yalçın,

 

 d.7 Aralık 1875 - ö.18 Ekim 1957) Servet-i Fünun dönemi edebiyatçısı, II. Meşrutiyet, Atatürk, İsmet İnönü dönemlerinde polemik ve eleştirileri ile dikkat çeken, gazeteci, yazar ve siyaset adamıdır.

İstanbullu bir ailenin oğludur. Babası orta halli bir maliye memuru (Aşar Müdürü) olan Ali Rıza Efendi, [1]annesi ise Fatma Neyyire Hanım’dır.

 

7 Aralık 1875’te babasının görevi nedeniyle bulundukları Balıkesir’de dünyaya gelmiştir.[2] Ağabeyi ise Hüseyin Suat’tır. Hüseyin Suat da kendisi gibi yazar olmuş Servet-i Funun topluluğunun üyelerinden birisi olmuştur. İlköğrenimini İstanbul’da, ortaöğrenimini Serez Askeri Rüştiye’de tamamlamıştır. Çocukluk günleri ve okuma merakının nasıl geliştiğini otobiyografik bir esri olan  “Edebiyat Anıları” adlı eserinde şöyle dile getirmiştir.” Âşık Garip, Kerem Hikâyeleri, Hz. Ali’ nin Savaşları gibi kitaplar benim merakım ve coşkum olmuştur. Ailece okumaya meraklıydık. Babam akşam kahvesini içerken, ablam gaz lambasının yanında bize hikâyeler okurdu. Ama bunların arasında Ahmet Mithat Efendi’ nin hikâyelerinin yeri ayrıydı. Onun hikâyeleri sık sık küçük tartışmalarla bölünür, konular bambaşka yerlere giderdi. Bunun yanında divanlar bana çok yakın görünürdü. Fuzuli, Nedim ve Nabi ’nin divanları elimde, dolaşıp dururdum. Bunların içinde beni en çok etkileyenlerden biri Nesimi’ nin divanıydı.”[3]

 

1889’da on üç yaşındayken annesi ile İstanbul’a gelerek [4] İstanbul’daki Dersaadet İdadi Mülkiyesi’’ne kaydolmuştur. [5] Edebiyat merakı çok küçükken başlamış, lise yılarında iken yazarlığa başlamak için içinde istek doğmuştu. O yıllarda Recai zade Ekrem ile Ahmet Mithat Efendi devrin ileri gelen yazarlarıydı Hüseyin Cahit bu yazarların hayranlığı içindedir. Yazarlığa başlaması ve ilk romanını yazması anılarında şu şekilde yer almıştır. “Bir gün ben de yazabilirim dedim. Dördüncü yılında lise öğrenimim sona eriyordu. Hepimiz mülkiye okuluna geçmeye hazırlanıyorduk. O yıllarda romanlar on altışar sayfalık formatlar halinde haftada bir kez perşembeleri çıkardı. Artin adında bir dağıtıcı dağıtırdı. Artin, kendisinden sürekli kitap aldığım için beni çok iyi tanırdı. Bir gün beni altüst eden bir olayla karşılaştım. Gazetenin birinde bir makale vardı.” ;  “Seyyie-i Tesamüh” ü genç bir yazar yazmıştı. Yazıya Recaizade Ekrem övücü bir önsöz eklemişti. Ne büyük bir şeydi, Recaizade Ekrem’ den övgü dolu sözler almak. Sonunda karar verdim ve yazdım. İlk romanım “Nadide” böyle doğdu. Ona referans yazısı yazacak biri lazımdı. Ahmet Mithat Efendi’ yle böyle tanıştım. Gönderdiğim romanıma güzel bir önsöz yazmıştı “ [6]

 

Anılarında ele aldığı “ Nadide” adlı romanını yazdığı yıl ise 1891 yılıydı.[7] 1893 yılında Mülkiye idadisini bitirdi. Daha sonra Mülkiye Mektebine devam etmeye başlamıştır.

 

Mülkiye’de Fransızca’ya ağırlık vermiş, Fransızca kitap ve dergileri okuyacak düzeyde Fransızca öğrenmişti.[8] 1895-6′da Mülkiye Mektebi’ni bitirmiş, Maarif Nezareti Mektubi Kalemi’nde memur olarak çalışmaya başlamıştı. Arkadaşı Ahmet Şuayıp ile birlikte para karşılığı saraya çeviri yapmaya başlamışlardı.[9] Basın hayatına Mülkiye’den mezun olacakları yıl ve akabindeki işe giremedikleri ilk üç yıl içinde başlamıştı. Kitapçı Karabet’in  ‘Mektup’ isimli dergisini dört arkadaş Karabet’ ten alıp basmaya karar verdiler. Cenap Şahabettin’ in şiirlerini de yayımlayarak basın hayatına girmiş oldular. [10]1896 yılında Mülkiye’yi bitirmişti.

 

Mülkiye’den mezun olduğunda Servet-i Fünun’ un bir edebiyat dergisi haline gelmeye başlamıştı. Mehmet Rauf’un ısrarı üzerine  “Röneka”  adlı küçük bir hikâyesini bu dergide yayınladı.[11] Böylece Servet-i Funun topluluğu arasına girmiş oldu.  Artık Servet-i Fünun’ da yazmaya başlamıştı. Bu arada A. Şuayip, M. Rauf ve Cavit adındaki diğer bir arkadaşı ile bir başka dergi çıkarmak üzerinde anlaşmışlar ama başaramamışlardı. . Tarik ve Sabah gazeteleri ile Mütalaa ve Saadet dergilerinde de yazıları yayımlanıyor ama en çok Servet-i Funun Dergisindeki yazılarına önem veriyordu. [12]Serveti fünun dergisinde öyküleri, eski edebiyat yanlılarına kafa tutan eleştirel yazıları, fıkralar, düzyazıları çıkıyordu. Tevfik Fikret Servet-i Fünun Dergisi'nden ayrılınca bu derginin yönetimini üstlendi. 16 Ekim 1901 tarihinde çıkan sayıda ‘Edebiyat ve Hukuk’ başlığıyla Fransızca’ dan çevirdiği makalesi yüzünden yazı mahkemelik oldukları gibi dergi de kapatıldı. Böylece Servet-i Funun topluluğu da bir daha bir araya gelemeyecek şekilde dağılmış oluyordu.

 

Dergi kapatılınca hayatını öğretmenlik yaparak sürdürmeye başladı.  Bir süre Maarif Nezareti Mektub-i Kalem’inde çalıştıktan sonra 1897 yılından itibaren Vefa ve Mercan İdadilerinde Türkçe, Fransızca öğretmenliği ve idarecilik yapmaya başlamıştı.[13] Dergi kapatılınca II. Meşrutiyetin ilanına kadar suskunluk dönemine girdi. Fakat bu süre içinde 1901-1908 yılları arasında dilbilgisi ve sözlük çalışması yaparak "Türkçe Sarf ve Nahiv" adında bir dilbilgisi kitabı hazırladı.[14]

 

Meşrutiyet'in ilanı ile memuriyetten ayrılıp gazeteciliğe ve siyasete başladı. İttihat ve Terakkinin isteğiyle Ağustos 1908'de Tevfik Fikret ve Hüseyin Kazım Kadri ile birlikte Tanin gazetesini kurdu. “İttihat ve Terakki'nin siyasi alanda bir nevi kalemşoru oldu.” 1908-1912 Osmanlı Meclisi Mebusanı ile 1912 Nisan-Ağustos Osmanlı Meclis-i Mebusanında İstanbul milletvekili seçildi. Yürüttü. 1911'de Düyunu Umumiye Dayinler vekili oldu. 1922 Mayısa kadar Ankara hükümeti tarafından reddedilinceye kadar bu görevinde kalıp yüksek bir aylık almayı sürdürdü.[15] 31 Mart Ayaklanması sırasında matbaası basılarak öldürülmeye çalışılan Hüseyin Cahit, saklanıp kurtulurken Lazkiye milletvekili Mehmet Aslan Bey, Hüseyin Cahit sanılarak öldürüldü. [16]Hükümete yönelik eleştirileri yüzünden 1912’de gazetesinin kapatılması üzerine Viyana’ya kaçan Hüseyin Cahit, Bâb-ı Âli Baskını’ndan sonra İstanbul’a dönebildi.[17]

 

1913'ten sonra İttihat ve Terakki'yi eleştirmeye başladı. I. Dünya Savaşı sonrası Haziran I. Dünya Savaşı sonrası İstanbul’u işgal eden meclisi dağıtan İngilizlerin “Bekirağa Bölüğü”  adı verilen 78 kişiyi tutuklamıştı. Bunlar arasında Hüseyin Cahit’te vardı. Haziran 1919'da İngilizler tarafından Malta'ya sürüldü. [18]Malta’da bir otelde veya pansiyonda oturmasına, ailesini getirmesine izin verildi. Malta’da iken İngilizce ve İtalyanca öğrendi. “Oğlumun Kütüphanesi” adlı çeviri dizisini hazırladı.16 Mart 1921’de imzalanan anlaşma ile serbest kaldı. Diğer sürgünlerden ayrı olarak varlıklı diğer üç kişi ile birlikte 29 Nisan 1921 günü adadan ayrıldı.[19]

 

1922'de eski gazetesi Tanin’in yerine “ Renin “ adını verdiği gazetesini çıkarmaya başladı. Yeniden çıkarmaya başladı. Anadolu’da devam eden milli mücadeleyi destekleyici yazılar kaleme aldı. Bir süre sonra gazetesinin adını tekrar Tanin’e dönüştürdü. İstiklal Savaşı’na destek verse de Saltanatın kaldırılması, cumhuriyetin ilanı, halifeliğin kaldırılmasına muhalif bir konumdaydı. Bu tutumu ve Hükümete yönelttiği eleştiriler nedeniyle 1923'te İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı. 1925'te müebbet sürgün cezası ile Çorum'a gönderildi. Fakat bu sürgün cezası en fazla iki yıl sürmüş yeniden İstanbul’a dönmüştü, 1924-1926 [20] Bu tarihten sonra, Atatürk'ün ölümüne kadar politikanın dışında kaldı.

1933'te Akşam gazetesinde yazılar yazmaya ve Türk kültür hayatının önemli yayın organlarından biri olan Fikir Hareketleri dergisini yayımlamaya başladı. Atatürk'ün ölümünden sonra, İsmet İnönü'nün teklifiyle tekrar politikaya döndü. 1939-1954 yılları arasında İstanbul, Çankırı ve Kars milletvekilliği yaptı. 1948'de getirildiği ulus gazetesi başyazarlığını ölümüne kadar sürdürdü.

 

1954'de Menderes Hükümetine getirdiği eleştiriler ve basın yasalarını ihlal ettiği gerekçeleri ve "Gözü kapalı oy verme" adlı bir makalesinden ötürü, Ulus Gazetesi başyazarı iken 79 yaşında tutuklanarak 26 ay 20 gun hapis, 4444 lira para cezası alarak hapse girdi. [21] yüz üç gün cezaevinde kaldıktan sonra çıktı. 18 Ekim 1957 tarihinde saat 05.45’te öldü ve Feriköy Mezarlığı’na gömüldü.

 Rauf Mutluay'ın "siyasal Anılar" adı altında 1976'da İş bankası Kültür Yayınları'nda Hüseyin Cahit'in 1933-1940 yılları arasında fikir hareketleri dergisi ve 1955'te Halkçı'da yazdığı yazılardan parçalar yer alan sohbet, anı ve denemelerini topladığı bir eseri yayınladı.

 

Nahit Yüksel’de “Fikir Hareketleri “ dergisindeki yazıları ve biyografisi hakkında bir doktora tezi çalışması yaptı.

 

EDEBİ KİŞİLİĞİ

Servet-i Fünun edebiyatının öykü, roman, deneme, sohbet ve eleştiri yazarlarından Hüseyin Cahit yalçın, daha çok gazeteciliği ve eski edebiyat taraftarlarına karşı yeni edebiyat anlayışını savunan yazılarıyla tanınmıştır. Servet-i Funun Topluluğu içinde Halit Ziya ve Mehmet Rauf’tan sonra en önemli hikâye ve roman yazarı olmuştur.

 

Edebiyat-ı Cedide döneminde eski edebiyata karşı yeni edebiyatı, Doğu kültürüne karşı Batı kültürünü savunmuştur. Eleştirileri daha çok Servet-i Fünun anlayışına karşı yapılan eleştirilere cevap niteliğindedir.

 

Öykü ve romanlarını gözleme dayanan, gerçekçi, şairane ve süslü bir üslupla yazmıştır. Servet-i Funun dergisi dağıldıktan sonra 1908 yılında kadar sessiz kalmış, 1908 den sonraki yazılarında Servet-i Funun dönemindeki dil ve sanat anlayışını terk ederek sade yalın ve anlaşılır bir dile yönelmiş,  1908 den sonra politikaya atıldığı için  romancı ve hikâyecilikten ziyade gazeteci yazar hüviyeti kazanmıştır.

Yoğun bir fikir yapısı, keskin bir eleştiri anlayışı vardır. Pervasız, cesur politik makaleler yüzünden çoğu kez ölüm tehditleri almış, hapse girmiş; sürgüne gönderilmiştir.

 

Zamanın bütün tartışmalarına katılmış, inandığı davalar uğruna ömrünün sonuna kadar kalem savaşına devam etmiştir.

 

Fransız İhtilali'ni konu alan Edebiyat ve Hukuk başlıklı çeviri makalesi, Servet-i Fünun dergisinin kapanmasına yol açmıştır. Oğlumun Kütüphanesi genel başlığı altında Fransızca İngilizce ve İtalyancadan eserler tercüme etmiştir.

 

ROMAN: 

  • Nadide (1891) 
  • Hayal İçinde (1901)

ÖYKÜ: 

  • Hayat-ı Muhayyel (1899) 
  • Niçin Aldatırlarmış? (1922) 
  • Hayat-ı Hakikiye Sahneleri (1909)

DİĞER: 

  • Kavgalarım (1910) 
  • Edebi Hatıralar (1935) 
  • Siyasal Anılar (1975) 
  • Talat Paşa (1943) 
  • Türkçe Sarf ve Nahiv (1908) 
  • Benim Görüşümle Olaylar (4 cilt, 1945-47) 
  • Seçme Makaleler (1951)

 

S.FÜNUN ŞAİRLERİ YAZARLARI İLGİLİ LİNKLER


KAYNAKÇA 

  • [1] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları, Ankç. 2005, shf.571-572
  • [2] Nahit Yüksel, Fikir Hareketleri Dergisi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Anabilim Dalı Doktora Tezi, 2004
  • [3] Hüseyin Cahit YALÇIN, Edebiyat Anıları,  T. İş Bankası Kültür Yayınları, 1999
  • [4] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları, Ankç. 2005, shf.571-572
  • [5] https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCseyin_Cahit_Yal%C3%A7%C4%B1n
  • [6] Hüseyin Cahit YALÇIN, Edebiyat Anıları,  T. İş Bankası Kültür Yayınları, 1999
  • [7] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları, Ankç. 2005, shf.571-572
  • [8] ÖMER FARUK HUYUGÜZEL, https://islamansiklopedisi.org.tr/yalcin-huseyin-cahit
  • [9] Hüseyin Cahit YALÇIN, Edebiyat Anıları,  T. İş Bankası Kültür Yayınları, 1999
  • [10] Hüseyin Cahit YALÇIN, Edebiyat Anıları,  T. İş Bankası Kültür Yayınları, 1999
  • [11] ÖMER FARUK HUYUGÜZEL, https://islamansiklopedisi.org.tr/yalcin-huseyin-cahit
  • [12] Hüseyin Cahit YALÇIN, Edebiyat Anıları,  T. İş Bankası Kültür Yayınları, 1999
  • [13] Hüseyin Cahit YALÇIN, Edebiyat Anıları,  T. İş Bankası Kültür Yayınları, 1999
  • [14] https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCseyin_Cahit_Yal%C3%A7%C4%B1n
  • [15] Nahit Yüksel, Fikir Hareketleri Dergisi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Anabilim Dalı Doktora Tezi, 2004
  • [16] https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCseyin_Cahit_Yal%C3%A7%C4%B1n
  • [17] https://tr.wikipedia.org/wiki/H%C3%BCseyin_Cahit_Yal%C3%A7%C4%B1n
  • [18] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları, Ankç. 2005, shf.571-572
  • [19] Nahit Yüksel, Fikir Hareketleri Dergisi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Anabilim Dalı Doktora Tezi, 2004
  • [20] ÖMER FARUK HUYUGÜZEL, https://islamansiklopedisi.org.tr/yalcin-huseyin-cahit
  • [21] Metin Toker, Milliyet Gazetesi, 3 Aralık 1996, 

  Üye olarak ESA şairi ve yazarı olabilir, yazılara katkıda bulunabilir yazı ve şiirlerinizi; tez, inceleme vb paylaşabilir; yazılara katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar