İrsal-i mesel Nedir ve Örnekleri

16.07.2017
 
 

İrsal-i mesel  Nedir ve Örnekleri

Konuşurken veya yazarken  meşhur olmuş  hikmetli sözler kullanmak sanatı

  • Osmanlıca yazılışı : المثل رسال إ
  • Osmanlıca yazılışı: irsal :  ارسال
  • Osmanlıca yazılışı : مثل - Mesel

İrsal :  ارسال Sözlük anlamları:   gönderme, gönderilme, yollama, salıverme, koyuverme şekillerindedir. مثل – Mesel ise, misal verme, mesel anlatma,  kıssa, hikmetli söz, özlü söz manalarındadır.

  • irsâl-i mesel : konuşurken atasözü kullanma. 3) elçi gönderme.
  • İrad-ı Mesel : Hikmetli sözlerden misal verme
  • irsâlü’l-meseleyn : Şairin bir beyitte iki hikmetli söz söylemesi

Edebiyatta Mesel Getirme İrsal- ı Mesel

İrsal- ı Mesel المثل رسال إ Örneklendirme,  ifadeye güç katmak için atasözü ve özdeyiş gibi özlü bir söz kullanma,  misal getirerek ifadeyi güçlendirmek ve ispatlamak için uygun bir misal verme sanatıdır.

İrsal göndermek,  yollamak, mesel ise hikmetli özlü, misal anlamına da gelecek şekilde “ taşınan söz, gönderilen hikmetli misal “atasözü vecize ve ya hikmetli söz ortaya koymak, örnek alınacak hikmetli bir söz söylemek manasına gelir.

Edebiyatta İrsal-ı mesel – mesel getirme: şiir veya nesir yazılarında veya konuşurken savunulan fikri,  görüşü ispat etmek, , söze güç ve güzellik katmak, fikre kanıt ve delil sunmak amacıyla konuya uygun atasözü, vecize, hikmetli söz, delil, kıssa ve misaller getirmek demektir.

“Söylenen bir düşünceyi inandırmak ve pekiştirmek amacıyla söze bir atasözü ya da atasözü değerinde bir örnek katmak.”  Cem Dilçin

İrsâl-i mesel akıldan ziyade duygulara hitap edecek hikmetli bir misal ile ifadeye güç katmak işidir. Temel amaçlardan diğeri ise okuyucu itiraz edemeyecek kadar fire ikna etmektir.  İrsali mesel de en önemli taraf fikrin herkesçe kabul görecek kuvvetli bir fikir olması veya herkesçe kabul gören hikmetli bir sözün kullanılmasıdır. ( BKZ   İrâd-ı ve İrsal-ı Mesel Söz Sanatı Örnekleri ( İzahlarıyla)  Anılan iki fikir arasındaki alaka kuvveti ne derece güçlü ise irsâl-i meselin edebî değeri o nisbette kudretli olmuş demektir.

İrsal-i mesel belagat sanatlarından biri olarak kabul görür. “ Padişah olsan da derler er kişi niyetine”  sözünde olduğu gibi irsal-i mesel de kullanılacak fikirler itiraz edilemeyecek derecede kuvvetli,  mısra-ı berceste gibi akılda kalmaya zorlayacak derecede ahenkli ve bariz olmalıdır.  İrsali meseller parlak sade,  alıntısı yapılan sözün aslına  sadık,  üslup ve ifade yönünden kuvvetli zekâ ürünü sözlerdir.

Allah'a sığın şahsı halimin gazabından
Zîrâ yumuşak huylu atın çiftesi pektir        Ziya PAŞA

İrsal-i mesel olarak yazılan beyitlerin ve dizelerin pek çoğu zamanlar atasözünü dönüşmüş ve herkes tarafından bilinir hale gelmiştir.

İrsal-i mesel sanatında şair genellikle kendine ait olmayan hikmetli bir sözü kullanır. Fakat çoğu kez alıntı yapılarak şiire alınacak bu söz şairin şiirde kullandığı vezne uymayacaktır. Şair bu durumda iktibas- alıntı yaptığı sözü vezne uydurmak için orijinal söz üzerinde bir takım değişiklikler yapmak zorunda kalır. Bu şekilde özgün bir özlü sözden farklı bir hikmetli söz daha ortaya çıkmış olur.

İrsali mesel sanatının olduğu beyitlerde alıntı bir atasözü vecize veya hikmetli söz kullanılırken,  meşhurdur, meseldir,  zira elbette nitekim gibi bazı sözler bulunur

Kirpikleri uzundur yârin hayâle sığmaz
Meşhûr bir meseldir mızrak çuvala sığmaz

 Şiirlerde irsal-ı ve İrad-ı Mesel

İrsal-i mesel, İrâd-ı mesel olarak da bilinir.  Genellikle şiirde kullanılan veya şiirde kullanıldığı farz edilen bir söz sanatıdır.  Bu söz sanatında şair, ilk dizede fikir söyleyip ikinci dizede fikrine kuvvet verecek özlü sözü getirerek bu sanatı yapmış olur.

irsal-i mesel de seçilen örnekler herkes tarafından bilinen,  doğru olarak kabul görmüş, atasözleri ve  özdeyiş gibi sözler ile  üstat bilinen velilerden veya  kelam erbabından alınmış  hikmetli sözlerdir.

 Nabi,  Necati , Koca Ragıp Paşa, Ziya Paşa  gibi şairlerimiz irsal-ı mesel ve darb-ı mesellerde çok gzel örnekler vermişlerdir.   Hikemi Tarz ve Türkî Basit üslubunda şiirler yazan bir çok şair de  atasözleri , özlü ve  hikmetli sözlere yer vermeye özel önem vermişlerdir.

Cihan-ârâ cihan içindedir arayı bilmezler
O mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler         Hayali Bey

Hayali düşmenin aldanma tevâzûlarına
Seyl dîvârın ayağın Öperek hıedm eyler        Hayali Bey

Ehl-i dillerde bu mesel anılır 
Kim ki çok söyler ise çok yanılır (Taşlıcalı Yahya)

Allah'a sığın şahs-ı halimin gazabından
Zirâi "Yumuşak huylu atın çiftesi pektir"
Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma
"ZerdCız palan ursan eşek yine eşektir"     Ziyâ Paşa

Cihanda ihtiyar etsem n'ola uryan olup bir dost 
Felek kimine atlas giydirir ömrüm kimine post         (Cemali)

Esnafa da biraz insaf gerektir
Bal tutan parmağın yalar demişler”

“Geldimse n’ola ben şuara bezmine ahir?
Adet budur ahirde gelir bezme ekâbir… “           Nevî

Meclisindeki şairler ordusuna, en son ben geldimse ne olacak Adet budur ki, ekâbir olanlar meclise en son gelir.” 

İrad-ı mesel de kullanılan sözlerin hepsi şairin başkalarından alıntı yaparak söylediği, atasözleri ve vecizeler olarak anlamak hatalıdır. Şairin kendisi de kendine ait olan özlü bir söz ortaya koyabilir.  Yani şairin kendisi de hikmetli sözler oluşturabilir.  Ayrıca şair bir atasözünü veya vecizeyi kendi şiirindeki vezne uydurmak zorunda kalarak değişik bir şekilde söylemek zorunda da kalabilir. Bu durumda fikir sabit kalmakla birlikte seçilen kelimelerin vb yeri değişebilir.

Örneğin :

Serv-i kaddindir cenân eyleyen gülşende pest
Bu mesel meşhurdur kim  dest ber bâlâ-yı dest   Hayali

Hayali bey bu beytinde Türkçesi el elden üstündür sözünü belki de vezne uydurmak için Farsça olarak  “dest ber bâlâ-yı dest “    şeklinde söylemiştir.  


İRSAL-İ MESEL ÖRNEKLERİ

Sözde darb-ı mesel irâdına söz yoktur.
Söz odur âleme senden kala bir darb-ı mesel          Nabi

Kimse tâyin edemez  âlemde
Kendi mahiyetini ra’yi ile
Münferid vasıta rü’yet iken
Göremez kendini dide bile             Namık Kemal

Âyînesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde       Ziya PAŞA

Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma
Zer-dûz palan ursan eşek yine eşektir         Ziya PAŞA

Ey güzellikle göğüne hûrşîd olan yakma bizi
Yerde kalmaz çün bilirsin dûd-ı âhı kimsenin ( NECATİ)

Dîde kan ağlar iken eylerem ağyâra niyâz
Suya gark olan kişi destini sunar mâra ( HAYÂLÎ )

Tok olanlar bilmez çektiğini aç kalanın
Sırtı pek kimseye ahvâl-i şitâ yaz görünür ( SAMİ )

Habîb eşiği rakîbe şeref verirdi velî
Çemende gezmek ile zağ andelîb olmaz ( NECÂTİ)

Ağyar elinden çekme gönül nâfile gamdır
Hasmın sitemin anlamamak hasma sitemdir ( NEFİ 

Miyân-ı güft ü gûda bed-meniş îhâm eder kubhun
Şecaât arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler       ( KOCA RAGIB PAŞA

 

0

3

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar