Necati Cumalı Hayatı Romancılığı Şairliği

23.05.2012

Necati Cumalı Hayatı Romancılığı Şairliği

 

Necati Cumalı

Yazılarında N. C, N. C. Acar, Ahmet Necati, N. Cumalı, A. N. Acar takma adlarını da kullanan Türk yazar, şair ve avukat.

Cumhuriyet Dönemi şair ve yazarlarından birisi olan Necati Cumalı, 13 Ocak 1921'de Yunanistan'ın sınırları içinde bulunan Florina'da doğmuştur (  Florina kazasının Osmanlı devrindeki adı Cuma kazasıdır. Cuma kazası Manastır'a bağlıydı ve bu kaza Cuma beyleriyle meşhurdu.)  80 yaşında iken 10 Ocak 2001, İstanbul'da ölmüştür.Necati Cumalı, Balkan Savaşları'ndan sonra Yunanistan'ın eline geçerek Osmanlı Devleti sınırları dışında kalan Yunanistan’daki Florine ( Cuma ) kasabasında 13 Ocak 1921 yılında dünyaya gelmişti. Yazarın asıl adı Ahmet Necati Acar’dı.  Kendisine Necati Cumalı adı ve soyadını verişini şu şekilde açıklamıştır. “Babamın aldığı Acar soyadını yakıştıramadım şiirlerime. Edebiyatımızda Ahmet bolluğundan geçilmiyordu. Bir Ahmet daha olmak istemedim. Mahkeme kararıyla Necati’ye uyumlu gelen Cumalı soyadını aldım.[1]

 

Ailesi,  Kurtuluş Savaşı’ndan sonra  yapılmış olan atı Trakya Türkleri ile Batı Anadolu Rumları arasındaki mübadele yıllarında 192 1924 yıllarında Türkiye’ye göç edip İzmir, Urla’ya yerleşmiş çiftçi bir ailedir. Babasının adı Mustafa Bey annesinin adı Fitnat Hanım’dır. Necati Cumalı, bu ailenin altı çocuğundan en büyüğüdür. Ailesinden dinlediği Makedonya hikâyelerini aldığı notlar ve yaptığı birkaç ziyaret sayesinde, yazdığı "Makedonya 1900"de yer alan Dila Hanım hikâyesi ile filmleştirecek "Viran Dağlar"da ise, babasının dayısının oğlu Zülfikar Bey'in hikâyesini anlatacaktı.

 Necati Cumalı  İlkokulunu Urla’da bitirdikten sonra İzmir Erkek Muallim mektebinin ortaokuluna giderek bu okuldan mezun oldu.  Okul yıllarında ailesi ile birlikte çiftçilik yapıyor, yaz aylarında ve boş kaldığı vakitlerde onlara yardım ediyordu. Tütün tarlalarında çalışırken Urla’daki köylülerin ve çiftçilerin yaşam mücadelelerine özlemlerine, dertlerine aşklarına gelenek ve göreneklerine şahit olmuştu. Necati Cumalı bu günlerinde gözlemlediklerini daha sonraki şiirlerinde romanlarında öykü ve romanlarında malzeme olarak kullanacaktı. 1931/1932’de Urla Şehit Kemal İlkokulu’ndan, 1935’te İzmir Erkek Muallim Mektebi'nden mezun oldu.  Lise öğretimini yatılı İzmir Atatürk Lisesi'nden 1938 yılında mezun olarak tamamladı. [2]İzmir Atatürk Lisesi'nde okudu­ğu yıllarda edebiyata ilgi duydu. Şiirler yazıyor ve bunları Urla'daki bir dergide yayımlıyordu.[3]

Liseden sonra önce İstanbul Hukuk Fakültesine girdi.  Kaydını İstanbul Hukuk Fakültesinden Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne aldırarak Ankara Hukuk fakültesinden mezun oldu.  (1941).

ÇALIŞMA HAYATI 

Ankara Hukuk Fakültesi'nde okudu­ğu yıllarda (1939-41) Orhan Veli, Nurullah Ataç gibi şair ve yazarlarla dostluk kurmuş, Orhan Veli'nin şiir anlayışından etkilenmişti. İlk şiiri Urla Halkevi Dergisi olan "Ocak"'ta "A. N. Acar" ismiyle 1939 yılında yayımlanmış[4] 1940 yılında ise Varlık dergisinde[5] bir şiir daha çıkmıştı. Edebiyat dünyasına bu ilk şiirleri ile adım atmış oluyordu.Mezun olduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı yayın müdürlüğünde daha sonra da Ankara'da Toprak Mahsulleri Ofisi'nde (1941-1942) çalıştı. 1943 yılında askere giden askerliğini Çanakkale-Ezine’de yedek subay olarak yaptı. Bu yıllarda Kızılçullu Yolu (1943) adlı eseri çıkmış oldu. Askerlik yıllarında şiirler de yazmaya devam etmişti. Nitekim askerde iken yazdığı şiirleri “Harbe Gidenin Şarkıları” adıyla 1945 yılında yayımladı.

Askerlik dönüşünde Ankara’ya yerleşti. 1945-1948 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü’nde çalışmaya başlamıştı. Bu yıllarda Cahit Sıtkı Tarancı ile Ankara’da bir ev kiralamışlar ve birlikte kalmışlardı. [6] Bu yıllarda görevi nedeni ile Nurullah Ataç, Sabahattin Eyüboğlu ve  Ahmet Hamdi Tanpınar  ile tanışma fırsatı buldu. 1945'ten itibaren Ulus gazetesi ile Varlık, Ülkü, Ankara gibi dergilerde şiirleri pei peşe çıkıyordu. Bir müddet Ankara Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Devlet Tiyatrosu Operası Yayın İşleri biriminde (1945-1949) görev aldı. 1945’ten itibaren Harbe Gidenin Şarkıları (1945),  Mayıs Ayı Notları (1947) adlı şiir kitapları da çıktı. 1945 yılında Yücel dergisinde “Aysız Geceler" adındaki ilk öyküsünü yayımladı.

 İlk üç kitabı şiir olmasına rağmen 1945’den ve yayınlanan ilk öyküsünden sonra kendisini düz yazıya vermeye başlamıştı. Böylece oyun, öykü ve roman üzerinde yoğunlaşmaya başladı. [7]1948’de Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ndeki görevinden ayrılarak avukatlık stajı yapmak için İzmir’e gitti. Urla ve İzmir’de avukatlık yaptı. 1948-1957 bu yıllar arasında İzmir ve Urla’yı yeniden gezmiş, çocukluk yıllarından da bildiği izlenimlerle birleştirerek, Tütün Zamanı ( Zeliş ), İğneci Öyküsü ,ACI TÜTÜN , Susuz Yaz gibi eserleri ile öykü ve oyunlarına aktarmıştı. İlk yazılan ve temsil edilen oyunu olan “Boş Beşik”1949 oyunu ile dikkatleri çekmeye başlamıştı. [8]Yayınlana ilk öyküsü ve Boş Beşlik adlı oyunu sonrasında tamamen öykü, roman ve tiyatro türlerine yönelmeye karar verdi.

1950-1952 yılları arasında Urla’da, 1953-1957 arasında ise İzmir’de avukatlık yapmıştı.  İzmir’de iken 1956, Ara Tiyatro’sunu kurarak yöneticiliğini üstlenmiş Güzel Aydınlık” (1951), “İmbatla Gelen” (1955), “Güneş Çizgisi” (1955) adlı şiir kitapları da çıkmıştı. İlk öykü kitabı olan "Yalnız Kadın" adlı kitabı da İzmir'de iken yayımlanmıştı. Yalnız Kadın adlı hikâye kitabı olarak nesir dünyasına kesinkes adım atmış oluyordu.

1957'de “Değişik Gözle” kitabının Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazanması üzerine öykü ve romancılıkta karar kılmıştı. Bu tarihten itibaren romancı ve öykücü olarak öne çıkmaya başlasa bile şiirler ve oyunlar da yazmayı sürdürmüştü. 1957 yılında serbest avukatlığı da bırakarak kendi imkânları ile Paris'e gitti. 1957- 1959 yılları arasında Paris Basın Ataşeliği memurluğu yapmış, Paris teki yılları   "Aşk Duvarı" ve "Zorla İspanyol" gibi oyunlar ile öykülerine ilham ve malzeme kaynakları olmuştu. [9]1957-1959 yıllarında Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Basın Ataşeliğinde çalışmıştı.[10] Fakat maddi imkânsızlıkları nedeni Paris’te en fazla bir yıl kalabilmişti

Türkiye’ye dönen Cumalı 1959’da İstanbul’a yerleşti.  1959- 1963 yıllarında İstanbul Radyosu'nda redaktörlük yaptı. [11]  İlk romanı " Necati Cumalı'nın Zeliş ( Tütün Zamanı )  1959'da tefrika edilmişti. Tütün Zamanı yazarın  (1950-1957) yılları arasında Paris Basın Ataşeliği memurluğu, 1957-1959 yıllarında Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Basın Ataşeliğinde çalıştığı zamanlarda yazılmış[12] ve üçlemenin ilk romanı olan bu romanı oldukça ses getirmişti.Roman daha yayınlanmadan senaryo haline getirilmiş ve ilk yayımlandığı yıl olan 1959 yılında filme de alınmış, Orhon M. Arıburnu'nun yönetmenliğinde beyaz perdeye de aktarılmış, filmin başrollerini Yılmaz Güney ve Cavidan Dora paylaşmışlardı.

1960'ta hariciyeci Berin Teksoy’la evlendi; evlendiği yıl i Susuz Yaz öyküsü de yayımlandı.1963-1965 arasında eşinin Dışişleri’ndeki görevi nedeniyle  Tel-Aviv'e, sonra da Paris'e gitti. Bundan sonraki yıllarda yurt dışı gezilerine çıkan yazar, edebiyat çalışmalarını aralıksız olarak sürdürdü. 1963 ten sonra devlet görevlerinden emekli oldu. 1963 yılından itibaren hayatını yazarak kazanmaya başladı. 1963’te “Susuz Yaz “ adlı öyküsü 14. Uluslararası Berlin Film Festivali‘nde Altın Ayı ödülünü kazanmış ve bu film Türk sinemasında önemli bir kilometre taşı olmuş aynı zamanda Necati Cumalı’nın adı da popüler olmuştu. 1966'da eşi Berin Hanım, Necati Cumalı’nın yazdığı bazı yazılar nedeni ile hariciyedeki görevlerinden azledilmişti. Bunun üzerine yurtdışından dönerek İstanbul’a yerleşmek zorunda kalmışlardı. 1967'de dolduğu yer olan Manastır Cuma köyüne ve Makedonya’ya bir gezi düzenledi. Ardından ABD, Sovyetler Birliği, Bulgaristan, İran, Yunanistan, Almanya, Çekoslovakya, Finlandiya'ya yurt dışı geziler yaptı.

Necati Cumalı 1970 yılına kadar Urla’da serbest avukat olarak çalıştı ve boş zamanlarında kendini edebiyata verdi. 1970 yılında İstanbul’a yerleşti. 1970 ten sonrası hayatının geri kalan kısmını İstanbul’da tamamladı. Cumalı, sonraki yıllarda yaşamını roman ve oyun yazarlığı ile sürdürdü. 1992’de, Necati Cumalı da 70 yaşında iken TYS, Oktay Akbal'ın başkanlığında. Necati Cumalı için 13 Ocak 1992 günü Karaca Tiyatrosu'nda "Necati Cumalı Gecesi"  bir tören olarak düzenledi. Ayrıca Türk Dili Dergisi 1992 yılının Mayıs ayındaki 30. Sayısını Necati Cumalı sayısı olarak yayımlandı.[13]Yugoslavya, Bulgaristan, ABD, Sovyetler Birliği, İran, Yunanistan ve Çekoslovakya'dan davetler aldı ve bu ülkelere ziyaretler gerçekleştirdi.[14]

Öykü ve romanlarından önemli bir kısmı filme alındı.  Tiyatro oyunları yıllarca sahnelenip televizyona ve sinemaya uyarlandı. Eserleri peş peşe baskılar yapan, yabancı dillere çevrilen Necati Cumalı çok sayıda da ödül aldı. 10 Ocak 2001 tarihinde yakalandığı karaciğer kanserinden kurtulamayarak İstanbul'da hayata veda etti. [15]

Ölümünden sonra çocukluk ve avukatlık yıllarını geçirdiği Urla'da onun tarturasını yaşatmak amacıyla "Anı ve Kültür Evi" açıldı.[16]  İstanbul, Beşiktaş ilçesinde Vişnezade Şairler Parkı'na bir heykeli dikildi.[17] Çocukluk, gençlik ve avukatlık yıllarını geçirdiği Urla'da her yıl 10 Ocak'ta olmak üzerine anma törenleri yapılmaya başladı.


NECATİ CUMALI'NIN EDEBİ KİŞİLİĞİ

Necati Cumalı, edebiyata yalın şiirlerle ve güçlü Sabahattin Ali etkileri taşıyan hikâyelerle girmiş, giderek özgün bir soluk oluşturmuş usta bir Türk edebiyatçısıdır. Yaklaşık altmış yıl boyunca şiir, öykü, roman, oyun, deneme, inceleme ve günceleriyle edebiyatın hemen her alanında eser verdi. Oldukça üretken bir yazar ve şair olarak edebiyatımızda haklı bir şöhret buldu.

Kimi eserlerinde vakaları anlatırken Ahmet Mithat Efendi gibi kişisel görüşler ileri sürmesi gibi teknik kusurlara da düşmüştü.  Buna rağmen gerçekçi, tutarlı vaka dizgileri,  mantıklı ve sağlam betimlemeleri gerçek hayatın özelliklerini yansıtan yaklaşımları ile başarıl bir roman, öykü ve oyun yazarı oldu. Geleneksel motifleri ve gerçekmiş hissi uyandıran olay yazılarını çağdaşları gibi siyasi amaçlar gözeten tek taraflı yaklaşımlar sergilemeden yazdı. Köy ve köylü sorunlarını ele alırken gerçekçiliği sadece köylüyü devlete kışkırtacak veya  sadece en uçtaki kötü örnekleri ortaya koyacak şekilde yazmadı. Yapaylığa düşmeden, siyasi amaçlara alet etmeden, illaki devlet ve rejime kışkırtma amacı gütmeden olayları gerçek hayattaki gibi doğal düzlemlerinde olumlu ve olumsuz yanları ile birlikte ortaya koymaya çalıştı.  . 


Köy konulu roman ve öykülerinde sorunları abartmadan ideolojik yaklaşımlara alet etmeden, şişirip, karalamadan ele aldı. Sorunları rejim  sorunu haline getirmeye kalkışmadan yansız, bir tutumla ve doğal bir yaklaşımla ortaya koydu.

Vakaya dayalı yazılarındaki tip ve karakterler, abartısız ve gerçek hayatta yaşamış hissi veren doğal özelliklere sahip sıradan insanlardır. Tiplemelerinde destansı epik tipler ve karakterler bulunmaz, Tiplemeleri duyguları, davranışları, eylem ve tavırları ile aşırı uçlardan kişiler değildir.  Eserlerindeki karakterler gerçek hayta gördüğümüz insan modelleridir. Necati Cumalı, az rastlanılan, sivri olay ve kişileri konu etmeden, uç noktalarda aranan bir gerçekçilik anlayışından uzak bir  gerçekçilik içinde kaldı.

 

Necati Cumalı, köylüyü ideolojik obje olarak görmeden köylünün  kusurlarını, zaaflarını ya da erdemlerini  gerçekçi bir yaklaşımla ortaya koymuş, köylü yaşadığı doğal ortamı içinde töreleri, değer yargıları, duyguları ve inançlarıyla sadelikle yansıtmasını bilmiştir. Romanlarında Batı Anadolu köylüsü ve kasabalısının hayatı, hayat mücadelelerini kendi yaşantısından ve gözlemlerinden de faydalanarak Batı Anadolu köylülerinin doğa, yoksulluk, devlet ve yöneticileri ile olan ilişkilerini ele aldı.  Mesajlarını Uzlaşmacı bir bakış açısıyla köylüyü başkaldırıya sevk etmek amacıyla değil, devletin köylü üzerinde bir daha düşünmesini sağlamaya gayret eden, köylü ve köylünün sorunlarına çözüm bulunmasını bekleyen,  bir anlayışla aktardı.

Gerçekçiliğin gerçek koşulları olan  sadelik, doğallık ve doğruluktan ayrılmadan roman ve öyküler yazdı.  Kişilerini dar, basit dünyaları içinde anlattı. Tiplemelerin eylemlerini realiteye uygun olarak yansıtmayı başardı.Eserlerindeki tipler karakterler, olaylar ve duygular tanıdık, bildik yadırgamadığımız hayretler içinde kalmadığımız,  olay, tip ve konular oldu. .  Necati  Cumalı, okumuş şehir insanının önyargılarından uzak, ideolojik ve şartlanmaları düşünmeyen, alabildiğine doğal ve yansız kalmayı başaran, bunu yaparken de özgün ve doğal kalmayı bilen ve böyle yazabilen ender yazarlardan oldu.

Tütün Zamanı" (1971'de Zeliş adıyla), "Yağmurlar ve Topraklar", "Acı Tütün" romanları bu ürünlerin en başarılıları arasındadır. "Ay Büyürken Uyuyamam" adlı öykü kitabında Anadolu insanının cinsel bir tablosunu çizdi. Öykü, roman ve oyunlarından bazıları sinemaya da uyarlandı. Oyunları en çok sahnelenen Türk yazarlarından birisi olmayı başardı. Necati Cumalı, hikâyelerinde Anadolu’da yaşayan bir aydının gözlem ve izlenimleri, hatıraları  ile anlatmayı tercih eden bir yazar oldu.

Oyunlarında da toplum dertlerini ele alarak oyunlarını genellikle, aşk, evlilik, kadın-erkek ilişkileri etrafında yazdı.


ŞAİRLİK YÖNÜ 

İlk şiirlerinden başlayarak yalın, aydınlık anlatımlı, lirik şiirler yazmış şiirlerini Varlık, Servet-i Fünun - Uyanış, Yeni İnsanlık gibi dergilerde yayımlamıştır.“Harbe Gidenin Şarkıları “kitabıyla toplum sorunlarına duyarlık gösteren şiirleri ile dikkati  çekmeye başlar. Buna rağmen sevinç, özlem, kuruntu, aşk, gibi bireysel konuları işleyen şiirler yazmayı da sürdürmüştür Garip kuşağı denilen 1940 sonrası dönemin şairlerinden olan Cumalı ölçü olarak serbest şiir tercih ederken orta tabaka insanlarının aşk, sevinç, özlem gibi bireysel sorunları ile çağın toplumsal sorunlarını irdeleyen konular arasında gidip gelen şiirler yazmıştır.

1960-1965 arasındaki şiirlerinde dönemin siyasal ortamının etkilerini yansıtan, kavga şiirlerine yer vermiştir. Bu tarihten sonra yazdıklarını Başaklar Gebe (1970), Ceylan Ağıdı (1974), Aç Güneş (bütün şiirleri, 1980), Tufandan Önce (bütün şiirleri, 1983), Aşklar Yalnızlıklar (toplu şiirleri, 1985), Kısmeti Kapalı Gençlik (bütün şiirleri, 1986) adlı kitaplarda toplamıştır.Cumalı,  hemen hemen her türde eser vermiş üretken bir yazardır. 1955'ten sonra şiirin yanı sıra öykü, roman ve tiyatro türlerine de yöneldi. “ Şiirsel dili ve ayrıntıları ustaca kullanmasıyla kendini kolayca okutturmayı ve kabul ettirmeyi başarıyordu.”


ESERLERİ

Şiir kitapları:

1. Kızılçullu Yolu (1943), 2. Harbe Gidenin Şarkıları (1945), 3. Mayıs Ayı Notları (1947), 4. Güzel Aydınlık (1951), 5. Denizin İlk Yükselişi (İlk üç kitapta yer alan şiirle­rin tamamı, 1945), 6. imbatla Gelen (1955), 7. Güneş Çizgisi (1957), 8. Yağmurlu Deniz (Son iki kitabın 2. baskısı ve yeni şiirleri, 1968), 9. Başaklar Gebe (1970), 10. Ceylân Ağıdı (1974), 11. Aç Güneş (Bütün şiirleri, 1980), 12. Bozkırda Bir Atlı (1981), 13. Yarasın Beyler (1982).


Hikaye kitapları:

1.Yalnız Kadın (1955), 2. Değişik Gözle (1956), 3. Susuz Yaz (1962), 4. Ay Büyürken Uyuyamam (1969), 5. Makedonya 1900 (1976), 6. Kente inen Kaplanlar (1976), 7. Dilâ Hanım (1978), 8. Revizyonist (1979), 9. Yakubun Koyunları (1979), 10. Aylı Bıçak (1981).

Romanları:

1. Tütün Zamanı ( Zeliş )(1959, 2. baskısı Zeliş adı ile, 1975, 1979), 2. Yağmurlar ve Topraklar (1973), 3. Acı Tütün (1974), 4. Aşk da Gezer (1975).

Oyunları:

Bunların sayısı onsekiz olup altı kitapta toplanmıştır. 1. Boş Beşik, 2. Ezik Otlar, 3. Vur Emri, 4. Susuz Yaz, 5. Tehli­keli Güvercin, 6. Yeni Çıkan Şarkılar, 7. Nalınlar, 8. Masallar, 9. Kaynana Ciğeri, 10. Derya Gülü, 11. Aşk Duvarı, 12. Zorla İspanyol, 13. Gömü, 14. Bakanı Bekliyoruz, 15. Kristof Ko-lomb’un Yumurtası, 16. Mine, 17. Yürüyen Geceyi Dinle, 18. İş Karar Vermekte.
Denemeler:
1. Niçin Aşk (1971), 2. Senin İçin Ey Demokrasi (1976), 3. Etiler Mektupları (1982).

Diğer eserleri:
1. Langston Hughes’ten Şiir Tercümeleri (1961), 2. Appollanaite’den Şiir Tercümeleri (1965). Susuz Yaz hikâye­si hem tiyatroya uygulandı, hem de filme çekildi. Dilâ Ha­nım hikâyesi de filme alındı (1978). Boş Beşik oyunu filme alındı (1955). Yağmurlu Deniz adlı sür kitabı ile TDK 1969 Şiir Ödülü aldı. Değişik Gözle kitabı ile 1957, Makedonya 1900 kitabı İle de 1977 Salt Faik Hikâye Armağanı’nı kazan­dı.

Ödülleri

·         1957 Sait Faik Hikaye Armağanı (Değişik Gözle adlı kitabıyla)

·         1969 Türk Dili Kurumu Şiir Ödülü (Yağmurlu Deniz adlı kitabıyla)

·         1984 Yeditepe Şiir Ödülü (Bütün Şiirleri I ile,  Tufandan Önce)

·         1995 Yunus Nadi Ödülü

·         1995 Orhan Kemal Ödülü: Viran Dağlar romanı ile

·         Ömer Asım Aksoy Ödülü

·         1977 Sait Faik Hikâye Ödülü: 1957 ve Makedonya 1900 kitabıyla 

·         1981 Kültür Bakanlığı Tiyatro Ödülü: Dün Neredeydiniz? adlı oyunu ile 


KAYNAKÇA 

 

[1] Cumalı, Necati (1982). “Etiler Mektupları”. Türk Dili. S. 364. s. 205)

[2] DOÇ. DR. MUTLU DEVECİ, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/cumali-necati

[3] Temel Britannica, Necati Cumalı Maddesi,

[4] Kocabiyik, Deniz. "Necati Cumalı'nın romanlarında ve masallarinda ve tema". https://tez.yok.gov.tr

[5] Temel, Tamer. "Necati Cumalı'nın oyunlarındaki 'kadın karakterlerin' incelenmesi". https://tez.yok.gov.

[6] DOÇ. DR. MUTLU DEVECİ, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/cumali-necati

[7]  Ahmet Miskioğlu, Necati Cumalı Üstüne, Türk Dili Dergisi, Yıl 14, Cilt 14- , Sayı 83 Mart Nisan, 2001

[8] Kocabiyik, Deniz. "Necati Cumalı'nın romanlarında ve masallarında ve tema". https://tez.yok.gov.tr. 27 Nisan 2016

[9] Şahamettin Kuzucular, Necati Cumalı Hayatı Edebi Kişiliği Şiirleri

[10] Aktaş, Şerif (1989). “Necati Cumalı”. Türk Dili. S. 454. s. 197-202.

[11] Temel Britannica, Necati Cumalı Maddesi,

[12] TÜTÜN ZAMANI ( ZELİŞ ) HAKKINDA ÖZETİ NECATİ CUMALI, https://edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?id=40920

[13] Ahmet Miskioğlu, Necati Cumalı Üstüne, Türk Dili Dergisi, Yıl 14, Cilt 14- , Sayı 83 Mart Nisan, 2001

[14] Anonim, Necati Cumalı Biyografi, biyografi.info/kisi/necati-cumali, son erişim- 12-09 2013

[15] https://tr.wikipedia.org/wiki/Necati_Cumal%C4%B1

[16] Hizlan, Dogan. "Doğan Hızlan: Necati Cumalı, Urla'ya döndü". http://www.hurriyet.com.tr/.

[17] Necati Cumalı heykeli Beşiktaş'ta". http://arsiv.ntv.com.tr

 

Necati Cumalı Hayatı Romancılığı Şairliği

Tütün Zamanı ( Zeliş ) Hakkında Özeti Necati Cumalı

Necati Cumalı'nın Zeliş ( Tütün Zamanı ) Romanı Hakkında

İğneci Öyküsü Üzerinden Necati Cumalı’nın Sosyal Gerçekçiliği

ACI TÜTÜN HAKKINDA KONUSU ÖZETİ NECATİ CUMALI


KAYNAKÇA 

·         [1] Taha Toros, Nazım Hikmet Biyografisinden, Cumhuriyet Gazetesi, 11.10.2005

·         [2] Taha Toros, Nazım Hikmet Biyografisinden, Cumhuriyet Gazetesi, 11.10.2005

·         [3] Nazım Hikmet Ran https://www.antoloji.com/nazim-hikmet-ran/hayati / son erişim, 12-11-2012

·         [4] Mehmet Fuat, "Mâzım Hikmet" (yaşamı, ruhsal yapısı, davaları, tartışmaları, dünya görüşü, şiirinin gelişmeleri), adam yayınları, 4.b., İstanbul-ekim 2001, s. 7-8, 11.

·         [5]  Nazım Hikmet Ran https://www.antoloji.com/nazim-hikmet-ran/hayati / son erişim, 12-11-2012

·         [6] Taha Toros, Nazım Hikmet Biyografisinden, Cumhuriyet Gazetesi, 11.10.2005

·         [7] Taha Toros, Nazım Hikmet Biyografisinden, Cumhuriyet Gazetesi, 11.10.2005

·         [8] Nazım Hikmet Ran https://www.antoloji.com/nazim-hikmet-ran/hayati / son erişim, 12-11-2012

·         [9] Mehmet Fuat, age., ( 2001)  shf-7-12

·         [10] Şahamettin Kuzucular, Necip Fazıl Hayatı ve Edebi Kişiliğihttps://www.edebiyadvesanatakademisi.

·         [11] İlk Kadın Ressamlarımızdan Nazım Hikmet’in Annesi Celile Hikmet Hanım ve Kırık Bir Aşk Hikâyesi, Lebriz.com sitesi, Erişim tarihi:28.06.2011

·         [12] İlk Kadın Ressamlarımızdan Nazım Hikmet’in Annesi Celile Hikmet Hanım ve Kırık Bir Aşk Hikayesi, Lebriz.com sitesi, Erişim tarihi:28.06.2011

·         [13] Anonim, Nâzım Hikmet Bahriye Mektebi öğrencisi,https://www.nazimhikmet.gen.tr/ son erişim, 12-11-2012

·         [14] Anonim, Nâzım Hikmet Bahriye Mektebi öğrencisi,https://www.nazimhikmet.gen.tr/ son erişim, 12-11-2012

·         [15] Memet Fuat, Nazım Hikmet: Yaşamı, Sanatsal Gelişimi, Tartışmaları, Hakkında Açılan Davalar, Onun İçin Yazılan Şiirler, Erişim tarihi:27.06.2011

·         [16] Memet Fuat, Nazım Hikmet: Yaşamı, Sanatsal Gelişimi, Tartışmaları, Hakkında Açılan Davalar, Onun İçin Yazılan Şiirler, Erişim tarihi:27.06.2011

·         [17]  Vâlâ Nurettin, Bu Dünyadan Nâzım Geçti, İst., 1965

·         [18]  Vâlâ Nurettin, Bu Dünyadan Nâzım Geçti, İst., 1965

·         [19]  Memet Fuat, Nazım Hikmet: Yaşamı, Sanatsal Gelişimi, Tartışmaları, Hakkında Açılan Davalar, Onun İçin Yazılan Şiirler, Erişim tarihi:27.06.2011

·         [20] https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%A2z%C4%B1m_Hikmet

·         [21] ] https://www.ykykultur.com.tr/linkler/nh/bio/index.html

·         [22] ] https://www.ykykultur.com.tr/linkler/nh/bio/index.html

·         [23] Coşkun, Nâzım'ın Siyasal Yaşamı ve Davaları, İst., 1995;

·         [24] Coşkun, Nâzım'ın Siyasal Yaşamı ve Davaları, İst., 1995;

·         [25] Kadir, 1938 Harp Okulu Olayı ve Nâzım Hikmet, 1966;

·         [26] Taha Toros, Nazım Hikmet Biyografisinden, Cumhuriyet Gazetesi, 11.10.2005

·         [27]  Cengiz ÇELİK Nazım Hikmet Ülkücü Olsaydı, ortadogugazetesi.net/ / 2013-03-15 09:

·         [28] https://www.ykykultur.com.tr/linkler/nh/bio/index.html

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar