Nüzhet Erman Hayatı Edebi Kişiliği

12.09.2011
Nüzhet Erman Hayatı Edebi Kişiliği

 

NÜZHET ERMAN

 

d. 28 Nisan 1926 / ö. 11 Kasım 1996) Bürokrat, Şair

28 Nisan 1926 tarihinde İstanbul´ da,  Sultanahmet’teki Nahilbent Sokağı’nda doğan Erman, Emniyet Amiri olan babasının görevi dolayısıyla çocukluk yıllarından itibaren Anadolu’yu tanımaya ve dolaşmaya başlar bu bakımdan da ilk ve orta öğretimin yurdun değişik yerlerinde yapacaktır.

Babası Ahmet Hamdi Bey, annesinin ismi ise Zeliha Hanımdır. Babasının Emniyet Amiri olması nedeniyle küçük yaşlarından itibaren yurdun değişik yerlerini görmek, yurdun değişik yerlerinde okumak zorunda kalacaktır. Babasının değişik yerlere atanması münasebetiyle yurdun değişik yerlerinde yaşamak fırsatını bulacaktır.

İlköğrenimini Konya´da, orta örgenimi Siirt ve Isparta´da tamamladıktan sonra liseyi  Afyon´da okumuştur. 1944 yılında 10 kişilik Afyon Lisesi Fen Şubesinden 130 üzerinden 128, Lise olgunluk sınavı sonucunda ise 40 üzerinden 38 alarak mezun olmuştur.[1]

Çocukluğundan itibaren kitaplara ve okumaya olan düşkünlüğü aşırı derecede olmuş, fırsat buldukça her gördüğünü okuyan bir çocuk olarak dikkat çekmiştir.

İlkokul ve Ortaokulda o dönemin tanınmış şairlerinden beğendiği şiirlerini defterine kaydettiğini, anılarında anlatmaktadır. En beğendiği şairlerin ne beğendiği şiirlerini toparladığı şiir defterine kendisi de şiirler yazmaya başlamış, ilk şiirlerini de Çocuk Sesi [2]gibi dergilerde yayınlamıştır.

Erman, Lise yıllarından itibaren  Ülkü,  Servet-i Fünun Dergis ve Varlık dergilerine şiir yollamaya ve şiirlerinin bu dergilerde yayımlanmasını sağlamaya başlar. O sıralarda Ülkü Dergisi’ni yöneten ve Varlık  Ahmet Kutsi Tecer  Dergisi’ni yayınlayan  Yaşar Nabi Nayır,  Erman´ı mektupları ile yüreklendirmekte ve ona yazması konusunda teşvik vermektedirler

İlköğretim yıllarında Atletizm’le uğraşmış ve ödüller almıştır. Lise yıllarında ise futbola yönelmiş, Lise’nin futbol takımına seçilmiştir. Çocukluk yıllarında hem edebiyat hem futbol hem de atletizme meraklı enerjik bir insandır. O günlerini anılarında şöyle anlatmaktadır: ´´ O günlerde lise futbol takımında oynuyor,110 metre mânialı koşuda Faruk ÜNAL ile yarışıyor; Okulda kâğıdın bir tarafına Trigonometri problemi çözerken, diğer tarafına da şiir yazıyordum. ´´[3]

Şiirleri 1942 yılından başlayarak Yedigün, İnklâpcı Gençlik, Millet, Kaynak,  Servetİ Fünun  , Ülkü, Varlık, Hisar ve Türk Dili dergilerinde yayımlanmıştır.[4]

Başarılı bir ilkokul, Ortaokul ve Lise öğrencisi olan Erman aslında doktor olmak istemiştir. Erman,  Afyon Lisesi’nden mezun olduktan sonra, çocukken geçirdiği ölümcül bir ateşli hastalık sırasında onu iyileştiren Doktor Yüzbaşı Salih Bey gibi bir doktor olmak arzusundadır. Bunun için de İstanbul Tıp Fakültesi’ne girmek ister. Ancak yurdun her yerinde görev yapabileceğine dair Heyeti Sıhhiye Raporunu alamaz. Bu sebeple de Tıp Fakültesine kabul edilmeyecektir. Bu yüzden zamanki adı Mülkiye Mektebi olan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine başvurur ve bu okulda okumaya başlar.

Böylece Nüzhet Erman, 1947 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden –Mülkiye- mezun olmuş ve Hukuk Fakültesi fark sınavını vererek Hukuk Diplomasını da almıştır. Babasının görevi nedeniyle Anadolu’nun her yerini dolaşan gezdiği gördüğü yerlerde Anadolu’yu gözlemleme fırsatı bulan Nüzhet Ermen Kaymakamlık  görevi ile yeniden gezmeye ve Anadolu’yu incelemeye başlayacaktır. Şiirlerinde Anadolu’nun kültürel birikimlerinden istifade eden Nüzhet Erman bu bakımdan yurdu karış karış bilen ve dolaşarak anlatan bir şair olmuştur.

‘’Fırat boylarına gittim,
Ortalık silme kar.
Saçaklar buzluydu.
Dağ köylerinde yattım,
Muhabbet koyu,
Pir Sultan Abdal sözlüydü.’

Babası iler yaptığı yurt gezilerine mezuniyetten sonra babası gibi önce komiser muavini sonra da kaymakam ve vali olarak sürdürecektir. 1947 yılında Mülkiye´yi bitirdikten sonra Emniyet Genel Müdürlüğünde 25 Lira maaşla komiser muavini olarak göreve başlamıştır. Evliliğini de göreve başladıktan sonra  ve adına şiir kitabı ithaf ettiği gençlik aşkı ile yapar.  “Eskişehir´de trenden inerek  eğitimini Ankara´da  devam ettirme kararının en büyük nedeni olan, YESIL(1948) adlı ilk şiir kitabını da ithaf ettiği, uzaktan akrabası Seminur Aziz ile 1948 yılında evlenmiştir. [5]

Seminur (Hayriye) hanımefendi kendisinin de uzaktan akrabasıdır. Bu evliliklerinden Demirköy kaymakamı iken oğlu DEMIR(1949) , Akçadağ Kaymakamlığı sırasında ise kızı Filiz (1954) dünyaya gelmiştir.”

Sonra sırasıyla Ankara ve Tekirdağ Il Maiyet Memurluğu, Kazan Bucak Müdürlüğü, Demirköy Kaymakam Vekilliği, Güney, Akçadağ, Kızılcahamam ve Altındağ Kaymakamlıklarında bulunmuştur. (1947-1960).[6] 1960 yılında Altındağ  Kaymakamı olarak Ankara Vali Muavinliğine vekâlet etmiştir. Erzurum – Aşkale’de askerlik hizmetini tamamlar. [7]27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra ise Ilgaz Kaymakamlığına tayin edilmiştir. 30 Temmuz 1960 da atandığı bu görevden 13 Ekim 1960 tarihinde büyük bir hayal kırıklığı ile istifa ederek ayrılmıştır.

1960-1966 yılları arasında Danıştay Kanun Sözcülüğünde, Başyardımcılığında, Anayasa Mahkemesi Raportörlüğünde bulunmuştur.

1966 yılında Nevşehir´e  vali olarak atanmış ve valilik görevini 54 yaşında iken 1980 yılında resen emekliye sevk edilene kadar sürdürmüştür.

12 Eylül İhtilal inde emekli edilene kadar sırasıyla Antalya, Rize, Muğla ve Tekirdağ illerinde valilik yapmıştır.  Resen emekli olduktan sonra bir müddet öğretmenlik yapmayı dener. Böylece 1980 yılından sonra Gazi Üniversitesinde iki dönem İnkılâp Tarihi Dersi vermiştir.   

Hem çocukluk günlerinde hem de memuriyet ve idarecilik yıllarında Anadolu’yu karış karış dolaşarak görev yapan Nüzhet Ermen iki kez de yurtdışına çıkmıştır. Kanada ve Londra’ya da gezi ve tedavi amaçlı olarak giden Nükhet Erman yurtdışı deneyimi de yaşamış olan bir şairimizdir.

Kısa süren rahatsızlığının ardından Londra’da da tedavi olan şair ülkeye dönüşü sonrasında 11.11.1996 yılında Ankara´daki evinde hayata veda etmiştir.

 EDEBİ KİŞİLİĞİ

Şiirleri 1942 yılından başlayarak Yedigen, İnkılâpçı Gençlik, Millet, Kaynak, Ülkü, Varlık, Hisar ve Türk Dili Dergilerinde yayımlanmıştır.

Eserleri hür iradeli, bağımsız, sosyal güvenlik hakkına sahip, sağlıklı ve okumuş insan özlemiyle dolu olan Erman ´in şiirleri kendine özgüdür. Erman, tarihi olayları şiirleştirmiş ve destanlaştırmıştır. Gerek biçim, gerek içerik bakımından şiirlerini ayırt etmek mümkündür. Şiirlerinin merkezinde insan unsuru vardır. Meslek hayatının ona verdiği sorumlulukla birlikte, Anadolu insanını, onların yaşantılarını, onları anlayıp sevmenin, dertlerine  ortak ve çare olmanın şart olduğunu anlamıştır.

´´IYI VEYA KÖTÜ, FAKIR VEYA VARLIKLI, HERZAMAN SEVGI VE SAYGIYA VE HOSGÖRÜYE LAYIK OLAN INSANLARIMIZI SIIRLERIMDE BASKÖSEYE OTURTMAM TABII KARSILANMALIDIR´´ demiştir.[8]

Şiirlerindeki bir diğer özellik de  idareci kişiliğine rağmen olayları tarafsız bir gözlemle yorumlayabilmesi, gerektiğinde yanlış bulduğunu rahatlıkla eleştirebilmesidir. Şiirlerinde Ahilik kültürünü de yorumlamak istemiştir. Erman’ın şiirlerinde bürokrat kimliğinin tesirleri de bulunur. Şairin şiirlerinde özel bir kendine has oluş vardır. Şiirlerinde Türklük konularına da değinmiş ancak politika yapmamıştır.

Ölüm yıldönümü olan 11 Kasım tarihinde Nüzhet Erman adına, ailesi tarafından yapılan düzenleme ile genç sairleri desteklemek, onların yazın hayatında daha görünür olmasını desteklemek amacı ile her yıl  ailesi tarafından, 1996’da vefat eden Erman'ın anısına şiir ödülü verilmektedir. Ödül Şairin  ölüm yıldönümü olan 9 Kasım günlerinde verilmektedir.[9]

Nüzhet Erman, konularını idareci olarak dolaştığı Anadolu’dan seçer ve sert ifadesiyle dikkati çeker. Hizmet götürülmeyi bekleyen Anadolu topraklarını şiirlerine konu eder ve o topraklarda gördüklerine karşı duyduğu isyanı şiirlerinde hissettirir (Enginün, 2003: 102).[10]

 Orhan Seyfi Orhon ,  Yusuf Ziya Ortaç ,  Faruk Nafiz Çamlıbel H ve  Mehmet Akif Ersoy idi. Sonra bunlara  Necip Fazıl Kısakürek,  Ahmet Kutsi Tecer ,  Arif Nihat Asya ,  Zeki Ömer Defne  ,  Mustafa Seyit Sutüven ,  Yahya Kemal ve  Ahmet Haşim gibi şairlerin popüler olduğu dönemlerde şiir hayatına atılmıştır.

KITAPLARI:

·         YESIL (1948)

·         A BENIM CANIM EFENDIM (1958)

·         ANADOLU 1970 (1970)

·         GAZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK (1973)

·         HEM HÜRRIYET HEM EKMEK (1974)

·         TÜRK (1990)

·         HALK HAKTIR (1990)

·         HER GÜN YENI DOGARIZ (1996)

·         NASREDDIN HOCA - İPE UN SEREN ADAM (2000)

·          

Şiirleri

KAYNAKÇA 

·         [1] https://www.nuzheterman.com/main/yasamilist.asp son erişim, 14-11-2012

·         [2] https://www.nuzheterman.com/main/yasamilist.asp son erişim, 14-11-2012

·         [3] https://www.nuzheterman.com/main/yasamilist.asp son erişim, 14-11-2012

·         [4] https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCzhet_Erman son erişim, 14-11-2012

·         [5] İshak Özlü, Nüzhet ERMAN, https://www.antoloji.com/nuzhet-erman-, son erişim, 14-11-2012

·         [6] https://tr.wikipedia.org/wiki/N%C3%BCzhet_Erman son erişim, 14-11-2012

·         [7] İshak Özlü, Nüzhet ERMAN, https://www.antoloji.com/nuzhet-erman-, son erişim, 14-11-2012

·         [8] https://www.nuzheterman.com/main/yasamilist.asp son erişim, 14-11-2012

·         [9] https://www.nuzheterman.com/main/duyurularlist.asp son erişim, 14-11-2012

·         [10] Mehmet SOĞUKÖMEROĞULLARI? NÜZHET ERMAN’IN ŞİİRLERİNDE HACI BEKTAŞ VELİ ALGISI, A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 48, ERZURUM 2012, 133-146

 

Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya s_kuzucular@hotmail.com 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar