Arif Nihat Asya Hayatı ve Edebi Kişiliği

22.10.2013

Arif Nihat Asya Hayatı ve Edebi Kişiliği

 


 

Arif Nihat Asya

 

7 Şubat 1904, Çatalca, İstanbul - 5 Ocak 1975, Ankara, milliyetçi şiirleriyle tanınan ve ADANA'nın kurtuluş günü olan 5 Ocak günü yazdığı ünlü " Bayrak " şiirinden dolayı "Bayrak şairi" olarak da anılan Türk şairdir.[1]


HAYATI

Arif Nihat Asya 7 Şubat 1904 İstanbul, Çatalca, İncek- İnceğiz  Köyü’nde doğmuştur. Dedesi ve babası Tokattan Çatalca’ya gelerek yerleşmiş bir ailedir.[2] Babası Tokatlı Zîver Efendi, annesi Tırnovalı Fatma Hanım’dır. Arif Nihat Asya, Ziver Efendi ve Fatma Hanım’ın bu evliliğinden doğar. Daha bir aylık bile olmadan babası Ziver’ Bey hayatını kaybetmiştir. Dört yaşına bastığında annesi Fatma Zehra Hanım ikinci evliliğini yapıp Akka’ya gitmek isteyince, dedesi tüm ısrarlarına rağmen Küçük Arif’i annesine vermez. Annesi Fatma Hanım, Mehmet Arif’i yanına alamadan başka biri ile evlenip Akka’ya gidince, Küçük Mehmet Arif Nihat, annesini de kaybetmiş tamamen yetim kalmış olur. [3]

Babasını ise daha bir aylık bir bebekken kaybeden şair, daha dört yaşındayken de annesinden ayrılması sonucu Dedesinin yanında büyümeye başlar. Belki de bu yüzden Türk şiirinde anne üzerine en çok şiir yazan şair, Arif Nihat Asya olacaktır. Mehmet Arif’i artık babaannesi büyütmeye başlamıştır.

Şair annesinden de ayrıldıktan iki yıl sonra ve henüz altı yaşında iken ninesini de kaybeder. Bu defa Dedesiyle yapayalnız kalmıştır. Dedesi ile Küçük Nihat, Gülfen Halasının evine sığınmışlardır.  Gülfen Halasının evinde üç kuzeni vardır:  Şadiye, Nuriye ve Asiye.[4]

 

İlköğrenimine Çatalca/İncek İnceğiz  Köyü’nde başlar, fakat Balkan Savaşı'ndan hemen önce halası ve eniştesi ile birlikte evlerini-barklarını bırakıp at ve öküz arabalarıyla Çatalca’dan İstanbul’a göç ederler. [5] Ama bu göç aile için birçok sonun başlangıcı olacaktır.

İlk tahsili Koca Mustafapaşa’daki mahalle mektebinde olmuştu. Fakat yanlarına sığındığı halası ve eniştesi Haseki’ye taşınınca Taş Mektep’e devam etmeye başlamıştı.  

Birinci Dünya Savaşı çıkınca halasının kocası Mehmet Fevzi cepheye gider. Bu olay sonrasında ailede ekonomik felaketler de başlar. İstanbul’da önce Nuriye Abla’sını koleradan, sonra Şadiye Abla’sını veremden kaybedecektir. Buna rağmen halası onu Haseki Mahalle Mektebi’ne devam edebilmesi için elinden geleni yapmaktadır. Bu sırada dedesi İbrahim Tevfik Efendi’de vefat eder. Fakat kızına bir vasiyet bırakmıştır. “Torunumu mutlaka okut!”

Bu yıllarda Haseki sokaklarında manzum destanlar satan gezgin destancılar dolaşırdı. Küçük Mehmet Arif, onlara çok özenmiş, şiire merak sarmıştır. (Yıldız 1997: 133). Halası ilkokuldan sonra onu Gülşen-i Maarif rüştiyesine yazdırır.  Fakat savaş uzadıkça yoksulluk artmaktadır. İhtimal ki Gülfem Halanın askere giden kocası Kurtuluş savaşından dönememiştir. 

Küçük Arif okuldan alınmak zorunda kalınmıştır.  Halası öğretmenlerinin yanına gider. Durumlarını anlatır.  Küçük Arif öğretmenlerinin aracılığıyla Bolu’da yatılı okula verilir.[6] (Bakiler 2004: 16-20) Bu olay ile Öksüz Arif Nihat ailesinden tamamen kopmuş olur. 11 yıl boyunca devletin olanaklarıyla Anadolu’nun çeşitli okullarında yatılı olarak okuyacak ve öğretmen olacaktır. Yatılı olarak girdiği ilkokul olan Bolu  Sultanisi kapatılınca, Kastamonu Sultanisi ’ne gönderilir. ( 1919- 1920 )  

Kastamonu’da öğrenci iken Kurtuluş Savaşı yıllarını heyecanını derinden hissedecektir.  [7][8] Çünkü İstanbul’dan kaçarak Millî Mücadele’ye katılmak isteyenlerin ilk uğrak yerlerinden birisi bu şehirdir. Ayrıca Kastamonu halkı Mili Mücadeleye en çok destek veren en çok heyecan duyan bir şehir olmaktadır.  Üstelik Kastamonu’ya uğrayan Mehmet Akif Ersoy gibi birçok aydın ile de tanışmış onların vaazlarını ve konuşmalarını da dinleme şansı bulmuştur.  1920 yılının son aylarında Mehmed Âkif, diğer birçok şair ve yazar gibi Kastamonu’ya gelmiş Nasrullah Camii'nde Milli Mücadeleyi destekleyen konuşmalar yapmaya ve hutbeler okumaya başlamıştı.  Arkadaşı Eşref Edip’de , Sebilü'r-Reşad dergisinin klişesini alıp Kastamonu'ya taşımış dergi günü Kastamonu’da çıkmaya başlamıştı.  ( bkz Mehmet Akif Ersoy Hayatı ve Edebi Kişiliği )  olmak üzere birçok aydını tanıdı.

Mehmet Arif Nihat bu vesileler ile ilk şiirlerini Kastamonu’da iken yazmaya başladı.

 İlk şiirleri Kastamonu’da çıkan Açıksöz ve Gençlik dergilerinde yayımlandı. Gençlik dönemine ait bu ilk şiirlerinde "Mehmet Arif" ve "Ayın Nun" mahlaslarını kullandı. ( PROF. DR. ABDULLAH ŞENGÜL, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/asya-arif-nihat )

1923’te Kastamonu Sultanisi’ni bitiren Arif Nihat Asya, İstanbul’a dönüp İstanbul Üniversitesi Yüksek Öğretmen Okulu Edebiyat Bölümü’ne gitmişti.  Yüksek Öğretmen Okulunda iken bir yandan öğrenim görmek, bir yandan da çalışmak zorundaydı. Arif Nihat, eğitimine devam edebilmek için postane telgraf bölümünde, Anadolu Ajansının İstanbul Bölge Müdürlüğünde çalıştı. Bir süre bu ajansın gece bültenini de çıkardı. [9]

 

İlk şiir kitabı “Heykeltıraşı, İstanbul Yüksek Muallim Mektebi’nde yatılı öğrenci iken çıkarmış ve bu kitabında Arif Nihat adını kullanmıştı.. Böylece edebiyata olan ilgisi açısından ilk somut adımı atmış olmaktaydı.

İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nun Edebiyat Bölümü’nden mezun olacağı 1927’de Hatice Semiha Arın ile evlenmişti. [10]“Hayatında ilk ve son kez, kimsesizliğe veda ettiği düğününde içki içmişti.  13 yıllık evlilikte Reha Uğur ve Kemal Koray doğdu. (Koray sonra annesinin soyadı Arın’ı aldı.)”[11]

Darülmuallimin’i Aliye’den edebiyat öğretmeni olarak mezun olduktan sonra ilk görev yeri olan Adana Lisesi ve Adana kız ve erkek öğretmen okullarında edebiyat öğretmenliği ve yöneticilik yaptı. Adana’daki görevi toplam 14 yıl sürecekti. İkinci evliliğini de öğretmen Server Hanım’la Adana’da yapmıştır. Bu evlilikte Fırat ve Murat adlı çocukları dünyaya geldi.

1928-42 yılları arasında öğretmenlik yaptığı Adana’da “ Bayrak Şairi” adını almıştı. Bayrak şiirini yazması Yavuz Bülent Bakiler ‘in adı geçen eserinde oldukça detaylı olarak anlatılmıştır. Hadiseyi kısaca özetlersek şu şekilde olmuştur.  Adana’da 5 Ocak kutlamaları için Milli Eğitim Müdürlüğü bayrak konulu bir şiirin öğrenciler tarafından okunmasını ister. Lise müdürü bu iş için Arif Nihat Asya’yı görevlendirir. O da bu vazifeyi öğrencilerine verir. Öğrenciler birkaç gün aradıktan sonra “bulamadık” deyince “ Bayrak “ şiirini yazmaya karar verir. Şiir 5 Ocak kutlamalarında Adana’da Saat Kulesinin yanındaki törende okunur ve çok beğenilmesi üzerine birkaç kez değişik ortamlarda öğrencilere okutulur. Şiirin şairinin Arif Nihat Asya olduğu ortaya çıkar. [12]Bayrak şiiri çok beğenilecek ve ona “Bayrak şairi” denilmesine yol açacaktır. Bu şiir onun şair olarak tanınmasını sağlayacaktır.

Arif Nihat Asya, “Bayrak” şiirini Adana’nın kurtuluş günü olan bir 05 Ocak’ın heyecanı ile 5 Ocak 1939 yılında 35 yaşında iken Adana’da yazmıştı. Şair 5 Ocak’ta yazdığı bu Bayrak şiiri ile meşhur olacak ve garip bir tecelli olarak 5 Ocak 1975 günü de hayatını kaybedecektir.

1942 yılından sonra sonra ADANA’dan tayini çıkan şair 1942-1945 yılları arasında Malatya Lisesi’nde müdürlüğü yapmış 1945’te tekrar Adana’ya dönmüştü. 1947’de üç yaşından beri görmediği ve öldüğünü düşündüğü annesiyle buluşmak için Filistin’e gitmişti. Bu gezisi bir rubaisinde şu şekilde dile geldi.

Kıydın bana sen gönlücüğün istemeden;

Öksüz kuzular anneye doysun' demeden...

Ey dopdolu sine en susuz ânımda

Kestin beni, kestin beni, kestin memeden!" (Asya 1976: 14).

Adana’da iken iktidarı eleştiren yazı ve şiirleri nedeniyle 1948 yılında Edirne’ye sürüldü. Ancak bu sürgün Adana Halkını üzmüş 1950 yılında siyasete atılmış ve Demokrat Parti adayı olarak Seyhan (Adana) bölgesinden Milletvekili seçilerek  Türkiye Büyük Millet Meclisi 'ne girmişti.[13]

1954 yılında biten milletvekilliğinden sonra sırasıyla Eskişehir Lisesi ve Ankara Gazi Lisesi’nde çalıştı. 1959’da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderildiği Kıbrıs’tan 1961’de Ankara’ya döndü.

 Ankara Gazi Lisesi'nde edebiyat öğretmeni iken 1962'de emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra Yeni İstanbul Babıâli’de ve Sabah’ta makaleler yazdı.

Emekli olduktan sonra edebiyat, kültür ve sanat faaliyetlerinde yoğunlaştı. Yurt içi ve yurt dışı birçok seyahat yaptı. Türkiye’de birçok yerde konferanslar vermiş, şiirler okumuştu. Hayatının son demlerinde inzivaya çekilmek zorunda da kalmıştı.

Bayrak şiirini yazdığı 5 Ocak gününün, 1975 yılındaki yıl dönümünde Ankara Numune Hastanesi'ndeki 318 numaralı odada hayata gözlerini kapamıştı. [14]Toprağa verilirken mezarında mehter müziği çalınmasını vasiyet ettiği için vasiyeti gereğince mehter marşı eşliğinde toprağa verilmişti. [15]

Cenaze töreninde Mehter marşının çalmasını istemesinin önemli bir gerekçesi vardır. Çünkü Mehter Marşı müziğinin en önemli marşlarından biri olan Fetih şiirinin de şairi Arif Nihat Asya’ya aitti.

“Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek...
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin, baştasın
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!.”

 

EDEBİ YÖNÜ

Arif Nihat Asya’nın şiir merakı Haseki’de iken gezgin ozanların söyleyerek sattıkları harp destanlarını dinlerken başlamıştır.[16]

Şiir yazamaya başladıktan sonra şiirlerini, Hayat, çağlayan, Türk Yurdu, Hisar, Elif, Defne, Türk Sanatı ve Devlet gibi dergilerde yayınlamış, ayrıca kendisi de Görüşler ve Başak adlı dergileri çıkarmıştır. Fıkra, vecize ve denemeleri ise Türkü, Demokrat, Yeni İstanbul ve Memleket gazetelerinde yayımlanır.

 Şiirlerinde görülen Tasavvuf çeşnisi, Üsküdar Mevlevi hanesi Şeyhi Ahmed Remzi Akyürek ile kurduğu münasebetin sonrasında edinilmiş bilgilerinden kaynaklanır. Kubbe-i Hadra adlı eserindeki şiirler Mevlevi ve Mevlevilikle ilgilidir. [17] Son şiirlerinde de biraz mistisizme yönelmiştir.

Hisar Dergisinde de şiirleri yayımlandığı için Hisar Dergisi ve topluluğu arasında da ismi geçen şairlerden biridir. Bu bakımdan da şiirlerini  hem aruz, hem hece ölçüsü  ile hem de serbest ölçü ile  yazmış her üç ölçü ile de başarılı şiirleri olan bir şair olmuştur. Geleneksel şiire olan eğilimine rağmen daima yenileşme çabası içinde olan bir şairdir. Etkilenmelerden uzak çeşitli ölçülerde ve çeşitli nazım şekillerinde şiirler yazmış, şiirin her alanında kendini göstermiş eğitimli bir şairdir.

Güzel benzetmeler, şakacı,  mizahi nükteler, taşlamalar, kelime oyunları ve hicivlerle dolu üslubu ile rubailer, gazeller, serbest vezinli şiirler, heceli şiirler, aruzlu şiirler yazan çok yönlü bir şairdir. Aruz’u en iyi kullanan şairlerimizden biri olan Asya’nın1.600 rubaisi vardır. Arif Nijhat Asya, aruz Ölçüsü ile  rubailer ve gazeller yazmış özellikle rubailere büyük önem vermiş,  Rubailerden oluşan 5 ayrı kitap yazmış, rubai türünün yeni Türk edebiyatında önemli şairi kabul edilmiştir.( bkz RUBAİ NEDİR ÖZELLİKLERİ RUBAİCİLER RUBAİ KALIPLARI )

Milliyetçilik konularının hâkim olduğu şiirleriyle dikkat çeken Arif Nihat Asya, yurdun güzelliklerini, doğasını anlatan, kimi zaman yergici ama Türklüğü yücelten şiirleriyle tanınmış Bayrak şairi olarak anılmış, Mehter marşında çalınan Fetih şiirini de o yazmıştır. .“. Bayrak ve vatan, onun mısralarında en usta anlatıcısını bulmuştur.[18]

Bayrak şair olarak anılan Asya, bu şiirin yazılması ve akabinde gelişen hadiseleri şu şekilde anlatmaktadır. “BAYRAK şiirimi 35 yaşımdayken yazdım. Adana Erkek Lisesi’nde edebiyat öğretmeniydim. Hatay, Gazi’nin gayretleriyle Türkiye’ye bağlanmıştı. O konudaki çalışmaları 1938 yılında başlamış, 1939 yılında neticeye ulaşılmıştı. Türkiye, yeni bir sevinç içindeydi. Bu sevinci, Adana da büyük coşkunluklarla yaşıyordu. Adana’nın Fransız işgalinden kurtuluşu 5 Ocak 1922’dir.Bu bakımdan her sene, 5 Ocak gününde Adana’da büyük şenlikler yapılır. Adeta yer yerinden oynar. Şimdi de öyle midir, bilmiyorum. Şehrin bir Saat Kulesi var; bir de Ulu Cami minaresi. İşte o Saat Kulesi’yle Ulu Cami minaresi arasına, her senenin 5 Ocak kutlamalarında, kocaman bir bayrak asılır. Bayrak diyorsam, öyle-böyle bir bayrak değil. On beş izcinin kolları üzerinde taşınan bir bayrak..[19]

Arif Nihat Asya, milliyetçi Türkçü bir şairdir. Bu bakımdan sol çevreler tarafından adı anılmak istenmemiş, sol görüşlü akademisyenlerin, şairlerin ve edebiyat tarihçilerinin hazırladıkları antolojilerde, programlarda vb şair olarak ismi zikredilmemiş, sürekli göz ardı edilmiştir.  Bu konu hakkında  Yavuz Bülent Bakiler şunları yazmak zorunda kalmıştır. 

“Türkiye’deki Marksistler, Hoca’nın kanaat ve öfkesini bilmekten çok, emrinde oldukları ideolojinin propaganda taktikleri gereği olarak, O’nu hep görmemezlikten geldiler; yok saydılar. Şiirinin besteleneceği bir yarışmada görev almayacağını söyleyen müzikçiler, Allah’tan korkmadan, kuldan utanmadan ‘onun şiirleri espiriden ibaret!’ diyebilen, cim karnında nokta bile olmayan müteşairler görüldü. Ankara Televizyonu tarafından hazırlanan birkaç bölümlük ‘Cumhuriyet Devrimizde Türk Şiiri’ programında O’ndan bir cümle ile olsun bahsetmediler, adını bile söylemediler. Bayrak şiirini kullanmak zorunda kaldıkları zamanlarda, şiirin son kıtasını çıkardılar. ‘Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım’ mısrasını Arif Nihat’ın gaddarlığı olarak yorumlayacak kadar ahmaklaşmayı göze aldılar.”[20]


ESERLERİ

·         Heykeltraş (1924)

·         Yastığımın Rüyası (1930)

·         Ayetler (1936)

·         Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor (1946)

·         Rubaiyyat-ı Arif (1956)

·         Enikli Kapı (1964)

·         Kubbe-i Hadrâ (1956)

·         Kökler ve Dallar (1964)

·         Emzikler (1964)

·         Dualar ve Aminler (1967)

·         Aynalarda Kalan (1969)

·         Kanatlar ve Gagalar (1946)

·         Kıbrıs Rubaileri (1964)

·         Basamaklar (1971)

·         Avrupa'dan Rubailer (1971)

·         Kova Burcu (1967).

·         Arif Nihat Asya, Hayatı ve Edebi Kişiliği

·         Milli Edebiyat Hareketini Oluşturan Siyasi ve Tarihi Sebepler.

·         Milli Edebiyat Hareketi'nin Evreleri ve Dönemin Genel Durumu

·         Milli Edebiyatcılar: İdeolojileri ve Heceli Şiirin Yayılması

·         Milli Edebiyat Dönemi: ( genel özet)

·         HİSARCILAR

Şiirleri

Arif Nihat Asya Tüm Şiirleri ttps://edebiyatvesanatakademisi.com/category/arif-nihat-asya-siirleri/409

 

İLGİLİ LİNKLER

 

Arif Nihat Asya Hayatı ve Edebi Kişiliği

ADANA'NIN KURTULUŞU VE BAYRAK ŞAİRİ ARİF NİHAT ASYA

BAYRAK ŞAİRİ: ARİF NİHAT ASYA

Arif Nihat Asya ve Bayrak Şiiri

TÜRK ŞİİRİNİN ULUBATLI HASAN'I ARİF NİHAT ASYA

TÜRK ŞİİRİNİN ULUBATLI HASAN'I ARİF NİHAT ASYA


KAYNAKÇA 

·         [1] Soner Yalçınhttps://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14944225.asp?&hid=14944560 Hürriyet 6 Haziran 2010

·         [2]  Necati Birinci,  Asya Arif Nihat,TDVİA, C.3, shf,543,  İstanbul, 1991

·         [3]  Emine SEVİNÇ ÖKSÜZOĞLU, Arif Nihat Asya/Hayatı ve Eserleri, https://edebiyatgalerisi.net/2010/06/ar

·         [4]  Soner Yalçın, agy.

·         [5] Yavuz BÜLENT BAKİLER ,ARİF NİHAT ASYA’NIN İHTİŞAMI: TÜRK EDEBİYATI VAKFI, Basım Tarihi: Şubat 2010464 Sayfa

·         [6]  Ahmet Kot,Arif Nihat Asya, TDEA,C.1, SHF, 182-183

·         [7] Necati Birinci,  Asya Arif Nihat,TDVİA, C.3, shf,543,  İstanbul, 1991

·         [8] Necati Birinci,  Asya Arif Nihat,TDVİA, C.3, shf,543,  İstanbul, 1991

·         [9] Necati Birinci,  Asya Arif Nihat,TDVİA, C.3, shf,543,  İstanbul, 1991,

·         DR. ABDULLAH ŞENGÜL, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/asya-arif-nihat

·         [10] Emine SEVİNÇ ÖKSÜZOĞLU, Arif Nihat Asya/Hayatı ve Eserleri, https://edebiyatgalerisi.net/2010/06/ar

·         [11] Yavuz BÜLENT BAKİLER ,ARİF NİHAT ASYA’NIN İHTİŞAMI: TÜRK EDEBİYATI VAKFI, Basım Tarihi: Şubat 2010464 Sayfa

·         [12] Yavuz BÜLENT BAKİLER ,ARİF NİHAT ASYA’NIN İHTİŞAMI: TÜRK EDEBİYATI VAKFI, Basım Tarihi: Şubat 2010464 Sayfa

·         [13]  Ahmet Kot,Arif Nihat Asya, TDEA,C.1, SHF, 182-183

·         [14]  Arif Nihat Asya, ağlattı https://yenisafak.com.tr/gundem-haber/arif-nihat-asya-aglatti-6

·         [15] Soner Yalçınhttps://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14944225.asp?&hid=14944560 Hürriyet 6 Haziran 2010

·         [16] Necati Birinci,  Asya Arif Nihat,TDVİA, C.3, shf,543,  İstanbul, 1991

·         [17] Necati Birinci,  Asya Arif Nihat,TDVİA, C.3, shf,543,  İstanbul, 1991

·         [18] Emine SEVİNÇ ÖKSÜZOĞLU, Arif Nihat Asya/Hayatı ve Eserleri, https://edebiyatgalerisi.net/2010/06/ar

·         [19]  Soner Yalçınhttps://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14944225.asp?&hid=14944560 Hürriyet 6 Haziran 2010

·         [20]  Serpil ÖZCAN ,”YAVUZ BÜLENT BAKİLER ,ARİF NİHAT ASYA’NIN İHTİŞAMI: TÜRK EDEBİYATI VAKFI,” dan alıntı, https://www.hayatname.com/forum/kitapname/arif, son erişim, 19-10-2013

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar