KategorilerEDEBİYATCumhuriyet Dönemi Şiiri ŞairleriYavuz Bülent Bakiler Hayatı Edebi Kişiliği

Yavuz Bülent Bakiler Hayatı Edebi Kişiliği

12.09.2011

 

 

 YAVUZ BÜLENT BAKİLER 

1936, Sivas), Türk şair, yazar, gazeteci, yönetici ve avukat.

Şiir ve yazılarında Cemiz Bülent, Bülent Cezmi takma adlarını da kullanan şair 23 Nisan 1936 tarihinde Sivas’ta doğmuştur. Azerbaycan’dan Türkiye’ye göçen bir aileye mensuptur. Babası yedi kişilik ailesine bakmaya çalışan Sivas Nüfus Müdürü Cezmi Bey’dir. Annesi ise Hayriye Hanım’dır. Annesi ve babası hala-dayı çocukları olan şairin ailesi Ermenistan işgalinden henüz kurtulan Azerbaycan ve Karabağ’ın Ağdam Köyü’nden Anadolu’ya göç etmek zorunda kalan ve Sivas’a yerleşen Karabağ kökenli bir ailedir. ( Bakiler’den aktaran Özcan, Hidayet (1996). Yavuz Bülent Bakiler’in Şiir Anlayışı ve Şiirlerindeki Tezahürler. Doktora Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. )

Onun çocukluk yılları Sivas’ta geçer. İlk ve ortaokul yılları II. Dünya savaşının yaşandığı kıtlık yıllarıdır.. Bu günleri birçok sohbeti ve röportajlarında şu şekilde anlatacaktır.[1] “ Elektrik olmadığı için gaz lambasının ışığında  çalışmak zorundaydım. Ortaokula gidene kadar  annemden dinlediğim  masallar ve türkülerle büyüdüm.” [2]Yavuz Bülent Bakilerin edebiyata merakı işte bu masallar, ninniler ve türküler olmuş, bu merakını da Sivaslı halk ozanları ile beslemiştir.

İlkokulu Sivas’ta Ziya Gökalp ilkokulunda, ortaokulu Sivas’ta bitirmiştir.  Lise eğitimine Sivas’ta başlayan şair babası Gaziantep’e tayin edilir.1952. Gaziantep'e Akyol Mahallesine taşınırlar.  Antep'te onlara hiç iyi davranmamışlardır.  Lisede iken lise arkadaşları onunla konuşmamış, komşuları ailesine, okuldaki akranları ise kendisini dışlamışlardır. Orada yaşamak istemezler ve bir yıl sonra babasının tayini Malatya’ya çıkar. O yüzden liseyi Sivas, Gaziantep ve Malatya’da tamamlamıştır.[3] 1955’te Malatya Lisesi’nden mezun olur.

 İlk şiirini 4. Sınıfta iken öğretmenine yazarak vermiş öğretmeninden şairlik yönünde telkinler almıştır. Şiir yazma hevesi kendi ifadesine göre işte bu olay ile başlar.[4] Bu yıllarda Necip Fazıl'ı okumakta ve onun şiirleri ile beslenip ona hayranlık duymaktadır. Lise yıllarından bir kız kardeşini kaybeder.  Bu ona çok üzüntü vermiş ve üzüntüsünü şiirler ile ifade etmiştir. Yazdığı ilk serbest ölçülü şiirler de bu şiirler olur. Bu şiirlerinden bazılarını Hisar Dergisine yollar ve Hisar Dergisinde bu şiirleri yayımlanır. Böylece şairlik hayatı başlamış, ilk şiirleri de yayınlamış olur.  Derginin Sahibi Abidin Mümtaz Kısakürek ona bir mektup yollar “ Seni artık dergimizin şairlerinden sayıyoruz. Bundan sonra her bir sayımız için bize bir şiir gönder.“ [5]

Böylece yayın hayatına 16 Mart 1950 tarihinde başlayan Hisar Dergisi şairleri arasında da yer alır. ( bkz  HİSARCILAR )  Mehmet Çınarlı İlhan GeçeGültekin Samancı , Mustafa Necati Karaer, Osman Fehmi ÖZÇELİK, Hasan İzzet AROLAT ,  Yahya Benekay  ve Fikret SEZGİN ve  Munis Faik Ozansoy un çekirdeğini oluşturduğu  Hisarcılar grubuna  Nüzhet Erman  ,  Arif Nihat AsyaBekir Sıtkı ErdoğanFeyzi HalıcıTurgut Özakman  Halide Nusret Zorlutuna , Cemil Meriç Faik Baysal  Prof Dr. Metin AndTalat Sait Halman, Sevinç Çokum, Mehmet Kaplan, gibi  şairlerle birlikte dâhil olur. .

Hisar dergisinde birçok şiiri yayımlanan şair  Hisarcılar  denilen şairlerin arasında zikredilecektir. [6]Hisar dergisinde yazıları ve şiirleri çıkan diğer şairler ve yazarlar gibi milliyetçi, muhafazakâr, gelenekçi bir tutum içinde milli kültür, örf adetler, vatan, millet, bayrak sevgisini işleyen şiirler yazmıştır. Bu dergideki şiirlerinde diğer Hisarcılar gibi hem serbest hem de hece ölçüsü ile yazılmış olan şiirleri de vardır. Hisar Dergisinden başka İstanbul Dergisine de şiirlerini yollamış şiirleri bu dergide de yayımlanmaya başlamıştır. 

Liseyi bitirdikten sonra Anakara Üniversitesi, Hukuk Fakültesi’ne kayıt olmuştur. Garip bir tesadüf Ankara’daki öğrencilik yıllarında tüm arkadaşları hiç sevemediği bir şehir olan Anteplilerden oluşur. , Tam dört yıl boyunca Antepli çocuklarla beraber olmuştur. 1960’da Hukuk Fakültesi’ni Ankara’da bi­tirmiştir. Mezun olduktan sonra Askerlik hizmetini yapmak için askere alınır. 1960 yılında Ankara, Çankaya’da Muhafız Alayında Yedek Subay olarak askerlik görevini yapar. [7]Bu görevinde iken subaylara izlettirilen Antepli Şahin Filmi ve belgeselini izledikten sonra o gece “Antepli Şahan “ şiirini yazar.

Ben Antepliyim, Şahin’im ağam.
Mavzer omuzuma yük.
Ben yumruklarımla dövüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük.

Hey, hey!
Yine de hey hey!
Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım
Düşman kurşunlarına inat köprü başında
Memleket türküleri çağıracağım.

…….
Bu şiir çok sevilmiş Antep Belediyesi ona Fahri Hemşehrilik Beratı vermiştir. Gittiklerinde hiç iyi karşılanmadıkları ve orada yapamadıkları için ayrıldıkları ve her daim nefretle andığı Antepliler ve Antepli Şahan şiiri onun şairlik hayatında bir dönüm noktası olacaktır. Askerlik görevini 1961 yılında ve Ankara’da bu şekilde tamamlar.

Yavuz Bülent Bakiler 60′lı yılların ortasında yayın hayatına atılan ve Sivas’ta faaliyet gösteren Hizmet Gazetesine de yazılar göndermiştir. [8] Bu yıllarda ve bu gazetede yazdığı yazılarında sol akımlara karşı sert muhalefet yapan, polemikçi genç bir yazar görüntüsü vermektedir. 

Askerlikten sonra Avukatlık yapmaya başlar fakat avukatlık onun mizacına uygun bir iş değildir. Bu yüzden babasının karşı çıkmasına rağmen Metal-İş Federasyon’unda eğitim ve araştırma müdürü olarak işe başlar.

Kastamonu milletvekilliği yapmış olan İsmail Hakkı Yılanlıoğlu’nun kızı olan Ayşe Hanım ile evlenen şairin Ayşe Hanım’dan iki çocuğu olmuştur.

Bir müddet Yeni İstanbul Gazetesi’nde çalıştıktan sonra Ankara Radyosuna girer.   1964-1968 yılları arasında 4 yıl Ankara Radyosu ve Televizyonunda çalışmıştır. Radyoda dört yıl pasif görevlerde bırakılmış, kısa bir süre Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmenlik de yapmıştır. Dört yıl sonra TRT’nin başına Doğan Kasaroğlu gelince Radyo’da iyi görevlere gelmeye başlar.  “ Eski Türk Başkentleri “ adlı programı yayına girmiştir. Fakat Mareşal Fevzi Çakmak Programı sebebiyle tekrar geri plana atılacaktır.

Bu görevinden sonra 1969-1975 arasında Sivas’ta avukatlık mesleğini icra etmeye çalışır. Fakat Avukatlık mesleğinde fazla kalmak istemeyecektir. Memleketi Sivas’ta iken siyasete atılır. Dört yıl A.P. İl Başkanlığına seçilir. Daha sonra AP den aday olarak milletvekili seçimlerine katılır. Tam dört defa aday olur. Fakat her defasında kıl payıyla  milletvekilliği seçimini kaybeder. Siyasettin  kendisine göre olmadığını anlayan Bakiler, bu gönül kırgınlığı üzerine  Sivas’tan uzaklaşarak1975 yılında tekrar Ankara’ya döner. 1976’da KYK ve Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı’nda müşavir olmuştur. 1976-1979 yıllarında yeniden Ankara TRT TV’de çalışır.[9] Bu yıllar arasında yapımcı olarak görev almış, çok sayıda program yayımlamıştır. Aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çıkardığı Millî Kültür dergisi yazı işleri müdürü olmuştur. O yıllarda Milli Kültür Dergisi oldukça popülerdir. Milli Kültür Dergisi ve Hisar Dergisi sayesinde artık tanınmış bir şair haline gelmeyi başarmıştır.

1976 yılında Kültür Bakanlığı onu her yıl dünyanın pek çok yerinden şairlerin gelip katıldığı Struga’da düzenlenen Yugoslavya’daki Struga Şiir Akşamlarına gönderir.

Hisar Dergisinin sahibi Mehmet Çınarlı Yugoslavya gezisine dair bir yazı yazmasını ister. Bu yazı serisi çok beğenilir ve bu yazılardan Üsküp’ten Kosova’ya adlı eseri ortaya çıkar. Bu eser çok yankı yapar.

 Türkiye Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptıktan sonra Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi’nde yazıları yayınlanmaya başlar.

Bülent Bakiler, bir süre Başbakanlık Toprak-Tarım Reformu Müsteşarlığı’nda Hukuk Müşavirliği yaptıktan sonra 1976-1979 arasında Ankara Televizyonunda çalışmaya başlar.  Bu görevi sırasında çeşitli kültür programları hazırlamıştır.

Yavuz Bülent Bakiler, TRT’den Kültür Bakanlığı Kurumu’na Müsteşar Yardımcısı olarak atanır. [10] 1994 yılında kendi isteğimle emekliye ayrılır.  [11] Emekli olduktan sonra kendisini tamamen edebiyata ve yazılara vermiştir. Samanyolu Televizyonunda Türk Cumhuriyetleri’ni anlatan “Bizim Türkümüz” ve 1999 -2000 yıllarında Türkçenin doğru kullanılmasını öğreten ve açıklayan “Sözün Doğrusu” programlarını sunmuştur. Bu programlarındaki konuşmalarını toparlayarak bir kitap haline getirmiştir. Ayrıca bu programları dolayısıyla e on beş ödülün sahibi olmuştur.  Üniversitelerden Fahri  Edebiyat Doktora ödülleri almıştır. ( İkisi Azerbaycan, Biri de 19 Mart Üniversitesi Çanakkale) Avrupa’da Türk İzleri” adlı programın metin yazarlığını ve seslendirilmesini de gerçekleştirir.

Radyo ve televizyon dışında çeşitli gazetelerde iki bin civarında makale yazacaktır.

EDEBİ HAYATI

Sanat hayatına mahallî dergi ve gazetelerde yayımladığı manzumeler ile başlayan şair. Şiirlerini Hisar dergisinde yayımladı. İlk şiirlerini  Necip Fazıl ve  Cahit Sıtkı Tarancı ’nın üslûbunda yazmış daha sonra ayrı bir şahsiyet kazanmıştır. Millî şiirimizin biçim ve muhteva özelliklerini şiire sindirmiştir. Memleket meselelerini, bu memleketin İnsanına olan içten sevgisini yaşayan Türkçe ve rahat, aydınlık bir üslûp ile anlatmıştır. Bu bakımdan Arif Nihat Asya’! nın yolunu devam ettiren şairlerden sayılabilir.

Eserlerin hepsi mensubu olduğu Türk Edebiyatı Vakfı tarafından bastırılmıştır.  Yirmi kitabı bir milyondan fazla okuyucu bulmuş önemli bir yazarımız ve şairimizdir.

Eserleri:
ŞİİRLERİ 

  • Yalnızlık (1962,1966,1972) 

  • Duvak (1971), 

  • Sivas’a Şiir (1973), 

  • Şiirimizde Ana (Antoloji 1976),

Yazarın  Kitapları

1-Üsküp'ten Kosova'ya

Yayınlandığında Türkiye'de büyük yankılar uyandırmış ve yüz binlerce okuyucuya ulaşmıştı.Uzun zamandır yayınlanmadığı için,fotokopi yoluyla elden ele dolaşıyordu.Yavuz Bülent Bakiler,bu yeni baskı için çok geniş değerlendirmeler yaptı ve okuyucuya dünün Yugoslavyası'nın hali ile bugün ortaya çıkan durumu karşılaştırma imkanı verdi.

2- Ârif Nihat Asya İhtişamı

"Ben, yirmi yıl, Ârif Nihat Asya'nın yanında yöresinde oldum. Meclislerinde bulundum. Paltosunu tuttum. Çantasını taşıdım. Evinde, hatıralarını dinledim, kimseye anlatmadıklarını bana yazdırdı. Gideceği yerlere arabamla götürüp getirdim. 5 Ocak 1975 tarihinde, Ankara Hastahanesi?nin 318 numaralı odasında Hakk’a yürüdüğü gün yanındaydım. O gün, onunla konuştuklarımızı da bu kitapta okuyacaksınız."

3- Âşık Veysel

 Yavuz Bülent Bâkiler, Âşık Veysel'i bütün yönleriyle takdim ediyor. 

4- Gidenlerin Ardından

"Biz, ölenleriyle birlikte yaşayan bir milletiz. Yaşayanlar arasında olduğu gibi, gidenlerin arasında da binlerce yıldan beri yolumu aydınlatanlar; fikirleriyle, yaşayışlarıyla bize güzeli, doğruyu, faydalıyı gösterenler var. Ben bu kitapta onların kırkta birini ancak yazabildim. Bu eserde hayatlarını okuyacaklarınızın bir kısmını bir şarkı söyler gibi, bir kısmını bir ağıt mırıldanır gibi yazmaya, anlatmaya çalıştım. Şarkılarım, ağıtlarım daha bitmedi.. "

5- Harman

"Cebeci İstasyonu?nda bir akşam üstü Bir başka türlüydü bütün insanlar, Sen bir başka türlüydün. Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi, Gözlerin gözlerimde erimekteydi. Bir mermer heykel gibi yanımda duruyordun Beni bırakma diyordun. Meyhane sarhoşları gibi sırılsıklam Bir yalnızlık duyuyorduk Ağlıyordun... ağlıyordun..."

6- Sözün Doğrusu 1

Batı dünyası neden önde, biz neden gerideyiz? Evvel emirde Batıyla dil ve eğitim ufkumuz çok farklıydı. İngiltere'de, Almanya'da ilk eğitim seferberliğinden geçen çocukların kitaplarında 71.000 kelime var. Bizim ülkemizde ise, ilk eğitim için yazılan kitaplarda 6.000-7.000 kelime bulunuyor. Çocuklarımız da bu sayının yüzde onu ile düşünüp konuşuyorlar. Bu, büyük bir facianın işareti.

7- Sözün Doğrusu 2

Belki bin defa sorduğum bir soruyu burada bir kere daha sormak istiyorum: Batı neden bizden daha ileride? Batı edebiyatı bizim edebiyatımızdan neden daha zengin? Batı'nın ilim ve tekniği, neden bizi şaşırtacak yükseklikte? Allah insanları yarattığı zaman, Batılıların kafatasına on kilo ağırlığında bir beyin koymuş da bize yüz gram ağırlığında bir şey mi ayırmış? Hayır! Batılıların beyin ağırlığı ne kadarsa bizimki de o kadar? Farklı olan Batı?daki dil zenginliğidir. İngilizce?nin en az iki yüz bin kelimelik bir sözlüğü var. Dil zenginliği önce düşünce, sonra edebiyat ve ilim dünyasını güçlendiriyor. Peki, ya bizde!...

8- Türkistan Türkistan


Türkistan Türkistan'ın ilk baskısı, 1986 yılında yapıldı. Kitabın 7. baskısı 1997 tarihini taşıyor. 11 yıl içerisinde, 35.000 okuyucuyla kucaklaşan bir kitap... Bu rakama rağmen inanıyorum ki, Türkistan-Türkistan yaklaşık 100 bin kişi tarafından okundu. Çünkü bu seyahatnâme, bütün üniversitelerimize tavsiye edildi. Bazı üniversitelerimizde kaynak kitap olarak okutuldu. Yedinci baskıdan 10 yıl sonra, Türkistan-Türkistan'ı yeniden okuyucuların dikkatine sunuyorum. Bu münasebetle söyleyeceklerim var: Bilmelisiniz ki, ben Türkistan intibalarımı iplik iplik ağlayarak yazdım. Bir çok kimseden de, kitabımı aynı hassasiyetle okuduklarını okudum ve dinledim.

9- 1944 1945 Irkçılık Turancılık Davasında Sorgular Savunmalar

1944-1945 Irkçılık-Turancılık Davasında Sorgular Savunmalar Türkiyede 1944-1945 yıllarında dünyanın hiçbir ülkesinde olmayacak ve olması hayal dahi edilemeyecek bir cinayet işlendi. Ülkenin en seçkin aydınları, yurtseverleri, ilim, fikir ve sanat adamları tutuklanarak, tabutluklara sokuldu, mahkemelerde süründürüldü. Nihal Atsız, Orhan Şaik Gökyay, Alparslan Türkeş, Zeki Velidi Togan gibi vatanımızın ve milletimizin büyük sevdalıları, vatan hainliği ile suçlanıp bir buçuk yıl işkence altında kaldı. Bu kitap, yakın tarihimizdeki zulümleri, haksızlıkları ve utançları, belgeleriyle ortaya koyan, hem millî bir ağıt, hem de herkesin dönüp dönüp bakması gereken bir ibret aynasıdır.

DİĞER ESERLERİ

Ölümünün 50. Yılında Mehmet Âkif Ersoy ve Âşık Veysel (1986), Elçibey (2009), Muhsin Başkan (2015), Serdengeçti Geldi Geçti (2019) adlı monografik eserleri de mevcuttur. Bakiler, Azerbaycan Türk edebiyatının önemli isimlerinden olan Bahtiyar Vahapzade’nin muhtelif eserlerini de Türkiye Türkçesi’ne aktarmıştır.

 Şiirleri

 KAYNAKÇA

  • [1] Mehmet Said Fidan, Yavuz Bülen Bakiler İle Hayatını Konuştuk, dunyabizim.com/konusakonusa/8736/  son erişim, 21-08 2013

  • [2] Mehmet Said Fidan, Yavuz Bülen Bakiler İle Hayatını Konuştuk, dunyabizim.com/konusakonusa/8736/  son erişim, 21-08 2013

  • [3] Mehmet Said Fidan, Yavuz Bülen Bakiler İle Hayatını Konuştuk, dunyabizim.com/konusakonusa/8736/  son erişim, 21-08 2013

  • [4]TOPRAK:Araştırmacı-Şair-Yazar Av.Yavuz Bülent BAKİLER ile Hoş Sada-1,

  • [5] Mehmet Said Fidan, Yavuz Bülen Bakiler İle Hayatını Konuştuk, dunyabizim.com/konusakonusa/8736/  son erişim, 21-08 2013

  • [6] Kuzucular, HİSARCILAR ,  cumhuriyet-donemi-sairleri

  • [7] Zal, Hüsniye (1989). Yavuz Bülent Bakiler ve Eserlerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Samsun: On Dokuz Mayıs.

  • [8] TALHA GÖNÜLALAN, sivas.ws/k622-yavuz-bulent-bakiler, 20.02.2011-

  • [9] ARAŞ. GÖR. DİNÇER ATAY, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/bakiler-yavuz-bulent

  • [10] Zal, Hüsniye (1989). Yavuz Bülent Bakiler ve Eserlerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Samsun: On Dokuz Mayıs.

  • [11] Komisyon (1977). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 1. İstanbul: Dergâh Yayınları.

  •  

Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya s_kuzucular@hotmail.com 

     

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da