Yahya Benekay Hayatı Şiirleri

11.01.2016


YAHYA BENEKAY

 

( D. 1925, Romanya – Köstence- 22 Mart 1997 İstanbul) Şair, yazar.

Köstence’de (Romanya) doğdu.  Ailesi ile birlikte  1934 yılında Türkiye’ye göçtü.    Ortaokulu Eskişehir’de bitirdi.  Liseyi ise  Kütahya Lise­sinde tamamladı.  (1944) Liseden sonra  Siyasal Bilgiler Fakültesine devam etti. 1947. Siyasal Bilgileri  (1951) yılında bitirdi.  Okul hayatından sonra devlet dairelerinde çalışmaya başladı. Çalışma hayatı boyunca Eskişehir Defterdarlığı'nda şeflik (1952), Gümrük ve Tekel Bakanlığı'nda müfettişlik görevlerinde (1956) bulundu.

Mülkiyede öğrenci iken Behçet Kemal Çağlar ile dost oldu Ankara Halkevi'nde ve Behçet Kemal Çağlar’ın evinde düzenlenen edebiyat toplantılara katıldı. İlk şiirleri Çınaraltı (1941-1948) ve Şadırvan (1949) dergilerinde çıktı. Şiir, inceleme ve röportajları 1954'ten itibaren Hisar, Mülkiye, Varlık, Türk Düşüncesi, Türk Dili, Ilgaz, Defne, Çağrı, Akşam, Hayat gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı.  [1]

1950 yılında Hisar Dergisinin kurucuları arasına katılarak Hisarcılar grubu, İlhan Geçe, Gültekin Samanoğlu, , Mustafa Necati Karaer Yahya Benekay  Yavuz Bülent Bakiler ,  Arif Nihat AsyBekir Sıtkı Erdoğan, Feyzi Halıcı  , Halide Nusret', Cemil Meriç, Prof. Dr. Mehmet Kaplan ,  adlarındaki şair ve yazarların arasındaydı. Bu gençlerin arkasında ağabeyleri olarak gördükleri Munis Faik Ozansoy da vardı.[2] 1950-1980 yılları Hisar dergisi etrafında oluşan edebiyat topluluğu içinde yer aldı. Hisar Dergisi kurucularından birisi olmasına rağmen adı öne çıkarılmadı. [3]

Öğretmenlik yapan Perihan  Hanım ile evlendi. Bu evliliğinden oğlu Ilgaz dünyaya geldi. Müzisyen bir ruha sahip olan Yahya Benekay, ud çalmayı da biliyordu.  Birçok beste  yaptığı gibi birçok bestenin de güfte yazarı oldu. Oğlu  Ilğaz. Ş. Benekay’ı da müzisyen olarak yetiştirdi. 

Sanat hayatına 1954:te başladı. Şiirlerini ve yazılarını "Çınaraltı, Şadırvan, Hisar, Mülkiye, Türk dili, Türk Düşüncesi ve Varlık" dergilerinde yayımladı. [4]İnceleme, gezi notları ve röportaj türlerinde de eser verdi. Film senaryoları kaleme alan yahya Benekay, ”Güneydoğu Yollarında “ adlı röportajı ile 1962 yılı Türk Dil Kurumu Röportaj Ödülü'nü kazandı.

 Bazı senaryoları filme çevrildi. [5]"Mezarımı taştan Oyun" "Ferhat ile Şirin" benzeri  birçok filmin senaristi oldu. [6]

Ödülleri :

Güneydoğu Yollarında dizi röportajı: TDK Röportaj Ödülü. 1962

Eserleri:

1.Güneydoğu Yollarında (Röportaj, 1962, TDK Röportaj Mükâfatı aldt), 2. Gülen Anadolu (Gezi notları, 1962), 3. Uçaktan Anadolu (Gezi notlan, 1964), 4. Yaşayan Mevlid-i Şerif (Derleme, 1964), 5. İlk Hacı, İlk Kurban, Hacı Bayram Veli, Veyse’I-Karanı (İnceleme, 1966), 6. Yaşayan Alevîlik (Türk Alevîleri arasında yaptığı gezi ve röportajlar, 1967). Şiirleri kitap hâlinde neşredilmedi.

BİR GECE YARISI TUTTURDUM

İçmeden durulmuyor bu şehirde
Yuvarlanır gidersin kıt kanaat
Sevdalanırsın üstelik bir de
Meyhaneler dolar taşar bu saat
İçmeden durulmuyor bu şehirde


Zihnini kemirir bir toy düşünce
Kendin bile kendini tanımazsın
Böyle mi düşer ki insan düşünce
Ey arzum sen hiç bir yere sığmazsın
Bir bardak şaraba akseder dünya
İç oğlum açılır, iç hafiflersin
İçinde gömülü olduğun rüya

Ne baştan başlasın ne sona ersin
Buzlu akşamların rengiyle donar
Kurşun gibi çöker gurbet içine
Bu et kemik beden bu duyguya dar
Gel hükmet kadirsen gayrı niçin’e
İçmeden durulmuyor bu şehirde

Yuvarlanır gidersin kıt kanaat
Meyhaneler dolar taşar bu saat
Sevdalanırsın üstelik bir de
İçmeden durulmuyor bu şehirde


Bir muhacir Türküsü
[7]

"Ağır ağır beşi vurur çan
Kastamonu'da bir akşam üstü
Aklýmdan, doğduğum Romen köyü geçer
Sonra, beni Türkiye'ye getirenlere dua ederim.
Yağmur birikintileri ıslar kunduralarımı
Genzimi bir deniz kokusu yakar
Nazım vapurunun güvertesindeyim.
Anamýıdeniz tutmuş kusar
Ben bir muhacir türküsüne katitiliyim delice;
"Şu vapurun dumanı budaktır budak
Gitti Dobruca halkı kalmadı konak"
Tunalı bir çobanitsa vardı
Doyna'lar söylerdi bana yaşım kadar güzel
Sonra adým Yahya diye kızar

Ağlardı

O gece Telegram etmiş Konsol
Uyku mu tutar gözlerimiz
Bir Alamana kaldı , bedavadan evimiz.
Otuz pare köy ortalıkta
Ana-Baba günüydü rıhtım.
Bir gemi kalktı limandan
Sıyrıldı  deryanın yüzü.
Güldürdü hayli zamandan
Beri aşık yüzümüzü.
Köstence gerilerde bir yığın çakıl
Sonra. insan delisi dalgalar.
Nazım vapurunun güvertesindeyim
Anamý deniz tutmuş kusar.
Ben bir muhacir türküsüne tutulmuşum delice.
Ağır ağır beşi  vurur çan
Kastamonuda bir akşam üstü
Aklımdan doğduğum Romen köyü geçer

KAYNAKÇA

[1] Tonga, Necati (2016). Cumhuriyet Döneminde Bir Edebî Muhit Olarak Ankara 1923-1980. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/hisarcilar-toplulugu-kurulusu-gorusleri/114098

[3] Emiroğlu, Öztürk (2015). "Hisar Topluluğu". Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı (Ed. Âlim Gür; Ertan Engin). Ankara: Akçağ Yay. s. 173-202.

[4] Tonga, Necati (2016). Cumhuriyet Döneminde Bir Edebî Muhit Olarak Ankara 1923-1980. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

[5] https://www.sinematurk.com/kisi/3262-yahya-benekay/

[6] MUSTAFA ÖZSÖNMEZ,” Yahya Benekay’a”, https://www.mayadergisi.com/wp-content/themes/NewsDaily/arsiv-

[7] MUSTAFA ÖZSÖNMEZ,” Yahya Benekay’a”, https://www.mayadergisi.com/wp-content/themes/NewsDaily/arsiv-

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da